Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Alacak ne zaman belirli hale gelmiş kabul edilir?r

Yanıt
Old 15-12-2017, 13:20   #1
AV. COŞKUN ÖZBUDAK

 
Varsayılan Alacak ne zaman belirli hale gelmiş kabul edilir?r

Sayın Meslektaşlarım,
Acaba alacak ne zaman belirli hale gelmiş olur?
Örneğin belirsiz alacak niteliğinde açılan bir davada bilirkişi incelemesi sonunda 300.000 TL tazminat hesaplanıyor. Davacı dava değerini bu miktara tamamlıyor, dava da bu miktar üzerinden kabul ediliyor. Taraflar kararı temyiz ediyor, karar bozuluyor. Bozma sonrasında yeniden aldırılan bilirkişi raporunda tazminat miktarı 400.000 TL olarak hesaplanıyor.

Yargıtay belirsiz alacak davası açılması halinde ek dava yolunu ve ıslahı kabul etmiyor (YHGK 2015/1612K.).
HMK'nın 107. madde gerekçesinde de (kanaatimce davacının ihmaline dayalı olarak) dava değerinin ikinci defa artılamayacağı belirtiliyor.

Bu duruma göre, alacak miktarı ne zaman belirli hale gelmiş kabul edilecektir, buna bağlı olarak da dava değerinin ikinci defa tamamlanması mümkün olabilecek midir?
Teşekkürler
Old 16-12-2017, 22:50   #2
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Belirsiz alacak davasında, bozma sonrasında yeniden aldırılan bilirkişi raporunda tazminat miktarı fazla çıksa da, kanaatimce davacının yapacağı bir şey maalesef kalmıyor.

Sizin de belirttiğiniz gibi; ikinci artırma, ek dava ve ıslah mümkün değil. Bu usul engelleri dikkate alındığında, alacak miktarının bozma sonrası alınan ikinci bilirkişi raporu ile belirli hale geldiğini iddia etmenin de pratikte bir yararı gözükmüyor. Bu duruma göre, dava değerinin ikinci defa tamamlanması mümkün olamayacağı kanaatindeyim.

Böyle bir durumda davacı muhtemelen bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir. Miktar açısından temyiz de etmemiştir. Böyle bir durumda karşı taraf lehine her iki sebeple usuli kazanılmış hak da doğmuştur. Fazlasını bu sebeple de daha sonra talep edemeyecektir.

Yeri gelmişken, bu konuyla ilgili bazı sorun sebeplerini paylaşmak isterim.

Örneğin; belirsiz alacak davasında; davacı, bilirkişi raporunda hesaplanan zarar miktarının eksik ve hatalı olduğu iddiasıyla itiraz ediyor. İtirazında haklı olduğunu düşünerek, bir defalık değer artırma hakkını kullanmıyor. Mahkeme aksi düşüncede, raporu uygun kabul ediyor ve asgari istenen miktara göre karar veriyor. Yargıtay da bilirkişi raporunu uygun görürse, asgari tutardan verilen kararı onayacak. Bunun için davacı ilk bilirkişi raporuna göre her zamana değeri artırmak zorunda kalıyor. Bu durumda; bilirkişi raporuna itiraz edip, itirazın kabul edilmemesi ihtimalini dikkate alarak yine de değeri artırmak kaçınılmaz gözüküyor.

Bu sorunu yaşamamak için; belirsiz alacak değil, kısmi dava açmakta yarar var.

Belirsiz alacak davasının tek yararı, zamanaşımı süresinin dava içinde bilirkişi raporunu bile beklemeye tahammülünün olmadığı durumda sağladığı yarardır. Bunun dışında hep sakıncalı bir dava türüdür. Şöyle ki;
1.Alacağın belirli, belirsiz olduğunun tartışmalı olduğu hallerde usulden ret riski vardır. (Aksine görüş ve kararlar olsa da)
2.İkinci kez artırılamaz. Ek dava da açılamaz.

Kısmi dava, “HMK. 109/2 nin yürürlükten kalkması sonrasında”, zamanaşımına dikkat etmek kaydıyla her zaman ve her durumda belirsiz alacak davasına göre daha avantajlı bir dava türüdür. Şöyle ki;
1.Alacağın belirli belirsiz tartışmasına girilmesini gerektirmez. Bu sebeple usulden ret riski yoktur.
2.Her zaman ek dava/davalar açılabilir.
3.Haksız fiillerde faiz başlangıç sorunu da yaşanmayacağı dikkate alındığında bu açıdan da ek dava açmakta sakınca yoktur.

Sonuç olarak; zamanaşımı yakınlığı durumu hariç, her zaman “kısmi dava - ek dava” zincirini tercih etmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Geçmişe ait kira ilişkisine dayalı olup adi alacak haline gelmiş alacak davasında görevli mahkeme? advokat34 Meslektaşların Soruları 2 22-02-2016 22:42
tasarrufun iptali davası her zaman kabul edilir mi? denizizm Meslektaşların Soruları 14 10-07-2012 14:31
Faiz Hesaplamasinda Yıl 360 Gün Mü 365 Gün Mü Kabul Edilir? avukat2007 Meslektaşların Soruları 7 16-05-2010 02:20
belirsiz süreli iş akdini belirli süreli hale getirmek kckr İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 8 26-07-2009 01:01
ihale nedeniyle belirli süreli sözleşme belirsiz hale gelir mi? av.ayşegül önder Meslektaşların Soruları 3 11-04-2008 14:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03908396 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.