Rehin Sözleşmesi Yarım Kalmış

Sevgili meslektaşlarım,
A kendi adına kayıtlı arabayı B ye noterden satıp, sonrasında aynı araç üzerine aracın satışından kaynaklanan alacak için 10 lira rehin koydurmak üzere anlaşıyorlar.
Önce aracın satış işlemlerini, sonrasında ise rehin sözleşmesini yapmak üzere
notere gidiliyor. A, işlerinin yoğunluğu nedeniyle her iki işlemi de imzalıyor ve noterden ayrılıyor. Anlaşmalarına göre satış ve rehin sözleşmesinin harçlarını B yatıracak.
A' nın noterden ayrılmasını fırsat bilen B noterin veznesine gittiğinde aracın satışı ile ilgili harçları yatırıp noter yevmiye numarasını almak suretiyle satış işlemini tamamlıyor. Ve fakat uyanık B nasılsa A mahalden ayrıldığından rehin sözleşmesi ile ilgili harçları param yetişmedi bahanesi ile notere ödemiyor ve evraklar o haliyle (A ve B nin imzaları tamam ama noter harcı yatırılıp yevmiye numarası alınmamış)noterde kalıyor.
Rehin sözleşmesinde herhangi bir senet/çek vb. gibi bir evrağa bağlı bir alacaktan bahsedilmemiş. A, alacağı miktar için nasıl olsa araca rehin konulacağını düşündüğünden B den ayrıca bir evrak da almamış.
Olaydan 3 ay sonra ödeme günü geldiğinde B borcunu ödemediği için A araçtaki rehinden dolayı icra takibi yapmak ister. Çünkü O, rehin sözlemesinin yapıldığını ve bir suretinin noter tarafından trafik tescil müdürlüğüne gönderildiğini ve aracın kaydına rehin şerhinin işlendiğini sanmaktadır. Durumun yukarıda anlatıldığı biçimde olduğunu anlayan A, noterle konuşur, işlem tamamlanmadığı için (harç ödenip yevmiye numarası alınmadığı için) rehin koyma işleminin olmadığını, ama iiki tarafça imzalanmış rehin sözleşmesinin hala kendilerinde olduğunu, bu evrakları o haliyle A' ya veremeyeceklerini, ancak mahkemeye müracaat edip alacağını dava konusu etmesi halinde mahkeme isterse tamamlanmamış rehin sözleşmesini ancak mahkemeye sunabileceklerini söyler.
Elde alacak için herhangi bir belge de yoktur. Bu durumda mahkemede açılacak bir alacak davasında tamamlanmamış bu rehin sözleşmesi yazılı delil başlangıcı olabilir mi? Diye düşünüyorum. Her iki taraf ta LTD. ŞTİ. A tarafından aracın satışı için fatura kesilmiş. (FATURA AÇIK KESİLMİŞ) başkaca bir belge de yok. Bu durumda neler yapılabileceğine dair fikirleri olan arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum.

Noter satış sözleşmesinde bedelin ödendiğine ilişkin bir kayıt yoksa;
- açacağınız alacak davasında araç üzerine tedbir konulmasını talep edin ki, dava sürecinde satılmasın.
- Rehin sözleşmesi karşı tarafında imzası olduğu için 6100 sayılı HMK 202/2 gereğince yazılı delil başlangıcı olabilir.
- Aracın satışına ilişkin olarak fatura kesildiğinden müvekkil şirketin ticari defterlerinede satış işlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 222/3 uyarınca ticari defterlere de dayanabilirsiniz,
diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan yılmazkan Noter satış sözleşmesinde bedelin ödendiğine ilişkin bir kayıt yoksa; - açacağınız alacak davasında araç üzerine tedbir konulmasını talep edin ki, dava sürecinde satılmasın. - Rehin sözleşmesi karşı tarafında imzası olduğu için 6100 sayılı HMK 202/2 gereğince yazılı delil başlangıcı olabilir. - Aracın satışına ilişkin olarak fatura kesildiğinden müvekkil şirketin ticari defterlerinede satış işlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 222/3 uyarınca ticari defterlere de dayanabilirsiniz, diye düşünüyorum.

Sevgili meslektaşım öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Ancak şöyle bir sorun var ki; araca lişkin noter satış sözleşmesinde bedelin tamamının ödendiği yazılı. Bu durumda fikriniz ne olabilir?

Çok üzgünüm öyleyse...

Alıntı: Yazan yılmazkan Çok üzgünüm öyleyse...

Peki Sayın Yılmazkan,
Açacağımız alacak davasında davalı şirket, borcu inkar etmeyip de, evet 10 lira borcum vardı ama bu parayı alacaklıya ödedim der ise, ispat yükü yer değiştirip
borcunu ödediğini ispatla mükellef hale gelmez mi? Faturanın da açık olarak kesildiği düşünülürse... Bu durumda borçlu şirket ödedim iddiasını nasıl ispatlayabilir? Tabi aslında içinden çıkılması zor bir durum. Fatura açık kesilmiş ama noter satış sözleşmesiyle aynı tarihli ve satış bedelini tamamen ödeyerek aracı teslim aldığını yazıyor. Ama alacaklı kişinin haklı olduğunu ve yanıltıldığını yüzde yüz biliyorum. Bu bakımdan göz göre göre müvekkilimin hakkının zayi olmasını istemiyorum. Bir çıkış yolu bulmam lazım.

Karşı taraf, noter sözleşmesindeki ödeme kaydına aykırı beyanda bulunursa yani borcu sonradan ödedim derse söylediğiniz üzere ispat yükü kendisine geçer.