Teminat Mektubunun Nakde çevrilmemesi Alacaklinin Kusurudur Faiz Istenemez

İyi günler meslektaşlarım.

Bir dosyamızda borçlu dosyaya teminat mektubu sunup mehil vesikası alıyor ancak 90 günlük mehil içerisinde tehr-i icra kararı almıyor. Biz de tehr-i icra kararı alınmadığı için dosyanın devam etmesini ve tahsilat yapılmasını talep ediyoruz. Ancak müdür kararında diyor ki emsal kararı dayanak göstererek, mehil süresi geçtikten sonra teminat mektubunun nakde çevrilmemesinin kusuru alacaklıdadır. O sebeple Sadece 90 günlük faiz isteyebilirsiniz. 90 günden sonraki faizi isteyemezsiniz diyor. Aradan geçen 2 sene var ana dosya hala istinafta. 2 senelik faiz istenemez diyor yani. Bu konuda içtihat hala bu şekilde mi? Bir değişiklik*var*mı? Aksi bir Yargıtay kararı mevcut mu?

Emsal karar şu şekilde;

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/7836
Karar: 2003/10713
Karar Tarihi: 12.05.2003
TEHİRİ İCRA - BORÇLUNUN TEHİRİ İCRA KARARI ALAMADIĞI - ALACAKLININ TEMİNATTAN ALACAĞINI TAHSİL ETMEMESİNİN KENDİ KUSURUNDAN KAYNAKLANDIĞI

ÖZET: Borçlu tehiri icra kararı alamadığından alacaklı 45 günlük sürenin bitiminden sonra teminatı paraya çevirip alacağını tahsil edebilir. Buna rağmen alacaklının teminattan alacağını tahsil etmemesi kendi kusurundan kaynaklandığından 45 günlük sürenin bitiminden sonra faiz talebinde bulunması yerinde değildir.
(2004 S. K. m. 36)
Dava ve Karar: Yukarıda gün ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içerisinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
Somut olayda borçluya, borçlunun teminat göstermesi üzerine icra müdürlüğünce tehiri icra kararı getirmesi için süre verilmiş olup, buna ait karar borçluya 7.6.2002 gününde tebliğ edilmiştir. Borçlu tehiri icra kararı alamadığından alacaklı 45 günlük sürenin bitiminden sonra teminatı paraya çevirip alacağını tahsil edebilir. Buna rağmen alacaklının teminattan alacağını tahsil etmemesi kendi kusurundan kaynaklandığından 45 günlük sürenin bitiminden sonra faiz talebinde bulunması yerinde değildir. Merciice şikayetin bu esaslar dairesinde çözümlenmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. nun 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)