Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mirasın Reddinin İptali Davası ve Asli Müdahale

Yanıt
Old 18-06-2012, 13:06   #1
ecesaka

 
Varsayılan Mirasın Reddinin İptali Davası ve Asli Müdahale

Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkilin borçlusu olan X isimli şahıs, babasının vefatından sonra "babasından kalan mirası kayıtsız şartsız reddetmek istediğini" bildirerek Mirasın Reddi davası açmıştır. Dava halen derdesttir. Ancak mirasın reddinin iptali davası açabilmemiz için gerekli olan 6 aylık hak düşürücü süreyi, İcra Müdürlüğü tarafından bu davanın varlığından haberdar edildiğimiz tarihte kaçırmış idik.

Dosyayı incelemek üzere ilgili mahkemeye gittiğimizde bir dilekçe ile müdahale talebinde bulunduk. Ve dilekçemiz ekinde X isimli şahsa karşı tarafımızca başlatılan icra takibi ve murise ait gayrimenkuller üzerine koydurduğumuz hacizler vs.ye ait bir sürü delil de sunduk. Ancak yaptığımız görüşmede hakim tarafından talebimizin reddedileceği, kişinin mirası reddetme hakkı olduğu(!) yönünde şifahi bilgi aldık.

Asli Müdahale konusunu incelediğimde, söz konusu davanın tarafları hakkında aynı mahkemede bir dava açmam gerektiğini görüyorum. Mirasın reddinin iptali davası açarsam, söz konusu davanın derdest olması nedeniyle bu 6 aylık hak düşürücü süre göz ardı edilir mi? Yoksa asli müdahale davası olarak farklı bir dava türü müdür bu? Kafam çok karıştı yardımlarınızı rica ediyorum.

Şimdiden cevap verecek tüm meslektaşlarıma çok teşekkür ederim.
Old 18-06-2012, 14:55   #2
Av.Ferda Çalgın

 
Varsayılan

"Asli Müdahale konusunu incelediğimde, söz konusu davanın tarafları hakkında aynı mahkemede bir dava açmam gerektiğini görüyorum. Mirasın reddinin iptali davası açarsam, söz konusu davanın derdest olması nedeniyle bu 6 aylık hak düşürücü süre göz ardı edilir mi? Yoksa asli müdahale davası olarak farklı bir dava türü müdür bu? Kafam çok karıştı yardımlarınızı rica ediyorum."

Sayın Meslekdaşım,
Asli müdahale başlı-başına ayrı bir dava.Diğer bir deyişle asli müdahale davası müstakil bir davanın taşıması gereken tüm koşulları yerine getirmek zorunda.Süre koşulu da buna dahil.Buna göre bahsini ettiğiniz mirasın reddinin iptali davası için medeni kanun 617.maddesinde öngörülen 6 aylık hak düşürücü süreyi de aşmamış olmanız gerekmekte..Sürenin başlangıcı ise mirası reddeden mirasçının red kararını Sulh Hukuk Mahkemesine ilettiği anda başlamış oluyor.Bu anlamda mirasın reddi davasının derdest olmasının sizin açınızdan hak kazandırıcı bir anlamı olmadığını düşünüyorum.Hak düşürücü sürenin başlangıcı ile ilgili bir içtihat paylaşmak istiyorum. Asli müdahale usulüne ilişkin bilgilerim de yakın zamanda yaptığım bir araştırma nedeniyle şahsi tespitlerim...
Umarım faydalı olmuştur.İyi çalışmalar dilerim...

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/6924
Karar: 2009/10489
Karar Tarihi: 01.06.2009

ÖZET: Mirasın kayıtsız koşulsuz reddine ilişkin beyan, tutanakla tespit edilmiş olması (TMK. md.609/3) koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur ve miras bu tarihten itibaren reddedilmiş sayılır. Reddeden mirasçı bu tarihten itibaren mirasçılık sıfatını yitirir. Şu halde ret tarihi, buna ilişkin beyanın Sulh hakimine ulaştığı tarihtir. Türk Medeni Kanununun 617/1. maddesinin açık hükmü karşısında, ret tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Öyleyse, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 609, 617) (HGK. 28.6.2006 T. 2006/2-464 E. 2006/471 K.)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesine dayanan mirasın reddi kararının iptali isteğine ilişkin olup, reddeden mirasçının alacaklısı tarafından açılmıştır.

Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. (TMK. md. 617/1) Bu süre, zamanaşımı süresi olmayıp, hak düşürücü süredir. Düzenlemeye göre, altı aylık dava açma süresi, ret tarihinden itibaren başlayacaktır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davalı, mirasbırakanının 14.7.2003 tarihinde ölümü üzerine, Ankara 3. Sulh Hukuk mahkemesine 30.9.2003 tarihinde başvurarak <mirası kayıtsız koşulsuz reddettiğine> dair beyanda bulunmuş, anılan mahkemece, bu beyanının 23.12.2003 tarihinde tesciline karar verilmiştir. Görülmekte olan dava ise, 5.7.2006 tarihinde açılmıştır. Mirasın kayıtsız koşulsuz reddine ilişkin beyan, tutanakla tespit edilmiş olması (TMK. md.609/3) koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur ve miras bu tarihten itibaren reddedilmiş sayılır. Reddeden mirasçı bu tarihten itibaren mirasçılık sıfatını yitirir. Şu halde ret tarihi, buna ilişkin beyanın Sulh hakimine ulaştığı tarihtir. Türk Medeni Kanunu'nun 617/1. maddesinin açık hükmü karşısında, red tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Öyleyse, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. (HGK. nun 28.6.2006 tarihli 464-471 sayılı kararı)

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Old 18-06-2012, 15:42   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Meslektaşımın da belirttiği gibi, alacaklıyı zarara sokmak üzere reddi miras yapan mirasçının işbu tasarrfunun iptalinin istenmesi için yasadaki süre hak düşürücü olup işbu sürenin uzaması da mümkün değildir. Aşağıdaki ilk karar da bu hususu doğrulamaktadır.Bu durumda işbu hükme dayalı olarak açılacak davanın h.d.süre yönünden reddedileceği açıktır.


Ne var ki, davanızı yukarıdaki sebebe (TMK 617 md) değil de mirasın(tereke) sahiplenildiği (tehasübü) (TMK- 610 md) gerekçesine binaen açarsanız, eğer bu duruma yönelik ispat vasıtalarınız ve gerçeklemiş vakıalar da bulunmakta ise süre koşuluna tabi olmadan reddi mirasın iptali yoluna gidebilirsiniz. (Bkz. Alttaki İkinci karar)

Ayrıca asli müdahalede görevin değer göre belirleneceğine dair kararlar da bulunmakta iken, HMK gereğince görevin belirlenmesinde değer kıstası ortadan kalktığından mirasın reddinin iptalinde asliye hukuk mahkemesi görevlidir.(" Mirasın reddinin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. . "2 HD, 2008/15352 E)






Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1970/6650
K. 1971/54
T. 8.1.1971
• SÜRENİN BAŞLANGICI ( Mirasın Red Edildiği Tarih )
743/m.557
ÖZET : Dava, mirasçının mirası red ettiği tarihten başlayarak üç ay içinde açılabilir.

DAVA VE KARAR : İstek, M. K. nun 557. maddesine dayanmakta olup iptâl davasının 3 ay (yeni yasa 6 ay) içinde açılması gerekir. 3 aylık sürenin başlangıcı, mirasçının mirası reddettiği tarihtir. Reddin geç öğrenilmiş olması müddetin uzamasını icap ettirmez. Çünkü: Mirasın reddi M.K. nun 549 ve velayet, vesayet miras hükümlerinin uygulanmasına dair tüzüğün 40. maddeleri gereğince mahkemece tescil edileceği cihetle alakalılar bunu kolaylıkla öğrenmek imkânına sahiptirler ( Prof. Zahit İmre, Miras Hukuku 1968, Sh. 523; Prof. Samim Gönensay - Kemalettin Birsen, Miras Hukuku, 1956. Sh. 241; Prof. Rossel, Hâkimlere Mahsus Medenî Kanun Şerhi, Sh. 751 - 752 ). Esasen kanun koyucu terekenin bir an önce hak sahiplerine ulaşmasını ön gördüğü için bir mirasçının şahsi durumu yüzünden hakların uzun süre askıda kalmasını önlemek maksadıyla öğrenmeye yer vermek istememiştir. M.K.’ nun 557. maddesinde yazılı süre bir zaman aşımı olmayıp, hak düşürücü süredir. Zira 3 ay içinde itiraz edilmediği takdirde iptâl istemek hakkı düşer. Bu hususta da mahkeme içtihatları ile ilmî görüşler sözbirliği içindedir.

Hak düşürücü süreler resen gözetilir. Bu itibarla davalının duruşmada bulunmamış olması davanın hak düşürücü süre bakımından reddine engel değildir. Dosyadan anlaşıldığı, mahkemeninde kabul eylediği gibi red tarihinden itibaren 7 aydan fazla bir zaman geçtikten sonra dava açılmıştır.O halde davanın hak düşürücü süre bakımından reddi gerekir iken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde karar verilmiş olması Usul ve Kanun’a aykırıdır.

Kazancı


Alıntı:

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/16592
K. 2004/244
T. 14.1.2004
• MİRASIN REDDİ KARARININ İPTALİ ( Üç Aylık Hak Düşürücü Süreye Tabi Olmadığı )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Mirasın Reddi Kararının İptali - Üç Aylık Süreye Tabi Olmadığı )
743/m. 550, 557
4722/m. 17
ÖZET : Türk Kanunu Medenisi'nin 550. maddesine dayanan davalarda mirasın reddi kararının iptali, üç aylık hak düşürücü süreye tabi değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. ( 4722 S.K. md.17 )

Davacı, muristen alacaklı olduğunu, davalıların, ret süresinin hitamından evvel terekeye tesahüp ettiklerini ( sahiplendiklerini ) ve tereke mallarını zimmetlerine geçirdiklerini, bu sebeple mirası reddetme hakkını yitirdiklerini ileri sürerek mirasın reddi kararının iptalini istemiştir. Görüldüğü gibi; dava, malvarlığı borçlarını karşılamaya yetmeyen mirasçının, alacaklılarını zarara sokmak amacıyla mirası reddetmiş olması ( TKM.557 ) sebebine değil; ret süresinin hitamından evvel, terekeye tesahüp edildiği ( TKM.m.550 ) bu sebeple ret hakkından mahrum bulundukları sebebine dayanmaktadır. Türk Kanunu Medenisinin 557. maddesindeki üç aylık hak düşürücü süre, bu maddeye dayanılarak açılan davalarda geçerlidir. Türk Kanunu Medenisinin 550. maddesine dayanan davalarda mirasın reddi kararının iptali, üç aylık hak düşürücü süreye tabi değildir. Mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenip hasıl olacak sonuç uyarınca hüküm tesisi gerekir. Bu yön gözetilmeden nitelemede ve uygulamada yanlışlığa düşülerek davanın yazılı gerekçe ile reddolunması usul ve yasaya aykırıdır. ( Bkz.2.HD.'nin 2.11.2001 günlü 12845/15091 sayılı kararı )

SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 14.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 18-06-2012, 22:27   #4
ecesaka

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim cevaplarınız için. Sanırım terekenin sahiplenilmesi konusunda ciddi bir araştırma beni bekliyor.

Bu arada şikayet etmeden duramayacağım... Mirasın reddinin iptali için, mirasçının beyanından itibaren 6 aylık hak düşürücü süre uygulamada çoğu insanın zarara uğramasını sağlayan bir durum...

Aklıma bir de tasarrufun iptali davası geliyor...

Zarar verme kastından dolayı iptal
Madde 280- Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.”

Belki de yolu fazlaca dolandırmadan bir sonuç almak da mümkündür... Neyse beni daha çok araştırmalar bekliyor Yanıtlarınız iyice karman çorman olan zihnimi toparlamama yardımcı oldu. Çok teşekkür ederim
Old 26-11-2015, 14:57   #5
Av.Murat GÜÇLÜ

 
Varsayılan

Sayın meslekdaşım, konu açılalı uzun zaman olmuş, acaba netice alabildiniz mi, olumlu olumsuz bilgi verir misiniz
Old 03-04-2016, 11:09   #6
ecesaka

 
Varsayılan

Uzun zamandır yoğunluktan çevrimiçi olamıyordum. Sorunuzu görmemişim. Çok özür dilerim.

Karşı taraf hakkında "Tasarrufun iptali" davası açtım ve alacağımız oranında "mirası red" tasarrufunun iptal edilmesini talep ettim. Artık keşif aşamasına gelindi dosyada. Bu konuda birkaç Yargıtay kararı da buldum. Ve olumlu gidiyor dava.
Old 20-09-2016, 14:12   #7
Essrraa

 
Varsayılan

Bu hak düşürücü süre ile alakalı benim de bir sorum olacak. Alacaklılarını zarara uğratmak için mirası reddeden mirasçının daha sonra terekedeki taşınmazın satışından pay alacağını öğrendik. Mirasın reddi kararının iptali davası açmak için gereken 6 aylık hak düşürücü süreyi de kaçırmış bulunuyoruz. 6 aylık hak düşürücü süre Mirasın reddedildiği tarihten itibaren mi yoksa alacaklıları zarara uğratma kastını öğrendiğimiz tarihten itibaren mi işlemeye başlıyor? Hak düşürücü süre kaçırılmışsa eğer önerebileceğiniz başka bir yol var mı? Şimdiden teşekkür ederim.
Old 10-10-2016, 10:24   #8
Av.Murat GÜÇLÜ

 
Varsayılan mirasın reddi

Alıntı:
Yazan Essrraa
Bu hak düşürücü süre ile alakalı benim de bir sorum olacak. Alacaklılarını zarara uğratmak için mirası reddeden mirasçının daha sonra terekedeki taşınmazın satışından pay alacağını öğrendik. Mirasın reddi kararının iptali davası açmak için gereken 6 aylık hak düşürücü süreyi de kaçırmış bulunuyoruz. 6 aylık hak düşürücü süre Mirasın reddedildiği tarihten itibaren mi yoksa alacaklıları zarara uğratma kastını öğrendiğimiz tarihten itibaren mi işlemeye başlıyor? Hak düşürücü süre kaçırılmışsa eğer önerebileceğiniz başka bir yol var mı? Şimdiden teşekkür ederim.
Sayın meslekdaşım, öncelikle mirası reddin iptali davası maalesef red tarihinden itibaren işlemeye başlıyor,süreyi kaçırmak kuvvetle muhtemel, öncelikle, genel miras kuralları gereği red eden mirasçı ölmüş sayılıp onun payı kendi mirasçılarına geçer(mk 611),bu nedenle icra dosyasından borçlunun mirasçılarına ödeme emri gönderebilirsiniz, diğer seçenek tasarrufun iptali davası olabilir
Old 14-08-2017, 12:31   #9
mskaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ecesaka
Uzun zamandır yoğunluktan çevrimiçi olamıyordum. Sorunuzu görmemişim. Çok özür dilerim.

Karşı taraf hakkında "Tasarrufun iptali" davası açtım ve alacağımız oranında "mirası red" tasarrufunun iptal edilmesini talep ettim. Artık keşif aşamasına gelindi dosyada. Bu konuda birkaç Yargıtay kararı da buldum. Ve olumlu gidiyor dava.

Üstadım üzerinden zaman geçmiş ama acaba davanızın sonucu ne oldu, eğer karar çıktıysa nasıl bir karar çıktı, mahkeme mirasın reddini iptal mi etti, bilgi verebilir misiniz rica etsem?
Old 03-05-2020, 23:16   #10
oslemm

 
Varsayılan

Merhabalar
Mirasın reddinin iptali davası için sözkonusu 6 aylık hak düşürücü süre reddi miras davası açıldığı tarihtemi yoksa mahkeme kararının kesinleşmesi ile mi başlar?
Old 09-10-2020, 12:36   #11
Osman Gümüşsoy

 
Varsayılan

Sayın oslemm, reddi mirasın iptali davası için belirlenmiş olan 6 aylık hak düşürücü süre, ret beyanının sulh hakimine ulaştığı andan itibaren başlamaktadır.Bu konuyla ilgili Anayasa Mahkemesinin 27.03.2014 tarih ve 2013/148 E, 2014/62 K. sayılı kararında kuralın anayasaya aykırı olmadığı yönünde hüküm verilmiştir. Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Asli müdahale - Feri müdahale av.ta Meslektaşların Soruları 2 11-06-2012 09:56
Mirasın Reddinin İptali Davası Rededilirse Davalı Yararına Vekalet Ücreti tiryakim Meslektaşların Soruları 0 28-03-2011 20:43
Mirasın reddinin makam tazminatına olan etkisi Avukat_A.K. Meslektaşların Soruları 6 06-08-2009 16:30
mirasın reddinin takibe etkisi law in law Meslektaşların Soruları 4 19-09-2008 15:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05216002 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.