Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kesin olsa da kararı istinafa götürün.(götürülebilir mi?)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-11-2018, 10:29   #1
imsel

 
Varsayılan Kesin olsa da kararı istinafa götürün.(götürülebilir mi?)

Davacı vekili”Olay sonunda müvekkilinin psikolojisin bozulduğu iddiasıyla 2 defa rapor aldığını eşinin de kendisine refakat ettiklerini ve 16 gün yevmiyeden kaldıklarını 16 günlük yevmiye,yol ,yemek ve ilaç ortalama masraflar toplamı 2000 tlnin davalılardan alınması şeklinde talepte bulunmuş ve devlet hastane kayıtlarını ve 1 gün sonra aile hekiminden aldığı 4 günlük raporu sunmuştur.ayrıca ilçe ile il arasındaki 1 tane dolmuş bileti sunulmuştur.”davacı yanın başka delili yoktur.mahkeme 2000 tllik maddi tazminatı reddetti.(davacının 4000 bir davalıdan 4000 de öbür davalıdan manevi tazminat istemi vardı) davacı yan kararı istinaf etti.istinaf aşağıdaki şekilde kararı bozdu.
“Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir (266/1). Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir (HMK 282/1). Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler (281/1). Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir (HMK 282/1).
Bu genel açıklamalar ve madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, somut olay açısından mahkemece davacının olay nedeniyle psikolojisinin bozulup bozulmadığının tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi görüşüne başvurulması zorunludur. Bu nedenle davacının olay nedeniyle psikolojisinin bozulup bozulmadığı, alınan istirahat raporunun bu olay nedeniyle olup olmadığı, olay tarihinden önce psikolojik tedavi görüp görmediği, olay nedeniyle davacının iş ve güçten kalıp kalmayacağı, kalacaksa kaç gün kalacağı hususlarında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerekir.
Yine mahkeme davacının diğer maddi tazminat talepleri konusunda (seyahat-yol gideri) bilirkişi incelemesi yaptırmadan yada dosyaya sunulan belgelere göre mutad ulaşım giderleri ilgili bilgilerin belediyeden sorulmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece davacının yevmiye ile iş bulduğunda çalıştığından, ayrıca olay nedeniyle işe gidemediğinden bahisle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmişse de verilen karar hatalıdır. Yukarıda da belirtildiği üzere öncelikle mahkemece davacının olay nedeniyle geçici işgöremezliğinin bulunup bulunmadığı, varsa çalışmayan ev kadınlarının dahi ev hizmetlerinden yoksunlukta hesap unsuru yasal asgari ücretler olacağından en azından asgari ücret üzerinden gelir hesabı yapılarak davacının zararının hesaplanması gerekir. (Yargıtay 17.HD 2016/18089 Esas,2018/5186 Karar) hususunda rapor alınması gerekir.”
Burada tarafların iddialarını ispatı ve delilleri tarafların getirmesi ilkesini göz önüne alması gerekmez miydi?
İstinaf Kesin kararı bu şekilde bozabilir mi?
saygılar.
Old 08-11-2018, 12:50   #2
av__emrah

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/464
K. 2015/7591
T. 25.5.2015


DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak; mahkemece 25.9.2013 tarihli ek karar ile verilen asıl hüküm kesin nitelikte olduğundan temyiz talebinin reddine dair verilen ek karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalının trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında karşı araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, olay sebebiyle zarara neden olan aracın sürücüsü ve sigortacı sıfatıyla davalı hakkında mahkemenin 2010/270 Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi zararlar yönünden dava açıldığını, ancak, anılan dosyada daimi iş gücü zararının talep edilmemiş olduğunu ileri sürerek, davaların birleştirilmesini ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL daimi iş göremezlik zararının faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, alınan rapora göre olayda davacının daimi iş göremezlik zararı oluşmadığından davanın reddine dair verilen 22.5.2013 tarihli hüküm davacı vekili tarafından yasal süresinde temyiz edilmiş, ancak; mahkemece 25.9.2013 tarihli ek karar ile verilen asıl hüküm kesin nitelikte olduğundan temyiz talebinin reddine karar verilmiş, anılan ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Bilindiği üzere "belirsiz alacak davası" 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK ile düzenlenmiş olup, Kanun'un 107/1.maddesinde, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak
belirlenebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar yada değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği hüküm altına alınmıştır.


Somut olayda, davacı vekilinin fazlaya dair hakları saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın tahsili talebiyle açtığı eldeki dava yukarda açıklandığı üzere belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan, mahkemece davanın reddine dair verilen 22.5.2013 tarihli asıl hükmün kesin nitelikte olduğundan bahisle davacı vekilinin temyiz isteminin 25.9.2013 tarihli ek kararla reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, Dairemizce anılan ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verildikten sonra HMK'nın 336/3 fıkrası hükmü gereğince yapılan incelemede;

2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
HUMK.nun 275 (HMK.md.266) vd. maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.

Somut olayda, davaya konu kazada yaralandığı ve sürekli iş göremezliğe uğradığı ileri sürülen davacının olay sebebiyle sürekli iş göremezliğe uğrayıp uğramadığının, varsa maluliyet oranının belirlenmesi teknik ve özel bilgiyi gerektiren konulardan olup, mahkemece dosya içinde mevcut .... 28.9.2012 ve 15.4.2013 tarihli...'na göre davanın reddine karar verilmiş ise de; anılan raporlarda davacının davaya konu kaza sebebiyle maluliyete uğrayıp uğramadığının ve maluliyet oluştu ise oranının belirlenmesi yönünden hangi kriterlerin esas alındığı belirtilmediğinden bu raporların eldeki dava için hüküm vermeye elverişli olmadığı açıktır.

O halde, anılan kazada yaralanan davacının maluliyet oranı yönünden dosyada usulüne uygun düzenlenmiş bir rapor bulunmadığından, mahkemece tüm tedavi evrakı ve hastane kayıtları getirtilerek davacının üniversitelerin Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı, Adli Tıp 3.İhtisas Dairesi veya en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne sevki sağlanıp belirtilen konuda mevzuat hükümlerine uygun rapor alınması, maluliyetin varlığı halinde gerçek zararın belirlenmesi için hesap uzmanı aktüer bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra tüm
dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 25.9.2013 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine 25.5.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-11-2018, 09:12   #3
imsel

 
Varsayılan

üstad teşekkürler.
2000 tl istinaf sınırının altında.İstinafı kabul etmişler.ayrıca istinafta sınır altında olduğundan önincelemede usulden maddi tazminat itirazının reddi gerekmiyor mu? Usule bakmadan esasa girmiş oluyor ve itiraz edecek yer de yok. SAYGILAR.
Old 09-11-2018, 09:15   #4
av__emrah

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan imsel
üstad teşekkürler.
2000 tl istinaf sınırının altında.İstinafı kabul etmişler.ayrıca istinafta sınır altında olduğundan önincelemede usulden maddi tazminat itirazının reddi gerekmiyor mu? Usule bakmadan esasa girmiş oluyor ve itiraz edecek yer de yok. SAYGILAR.

Sayın Meslektaşım, açılan dava belirsiz alacak davası olduğu için miktara bakılmaksızın istinaf veya temyiz yolu açıktır. Yukarıdaki Yargıtay kararı da bu şekildedir ve bunun gibi yüzlerce karar bulabilirsiniz. Dolayısıyla istinafın verdiği karar yerindedir.
Old 09-11-2018, 22:58   #5
imsel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av__emrah
Sayın Meslektaşım, açılan dava belirsiz alacak davası olduğu için miktara bakılmaksızın istinaf veya temyiz yolu açıktır. Yukarıdaki Yargıtay kararı da bu şekildedir ve bunun gibi yüzlerce karar bulabilirsiniz. Dolayısıyla istinafın verdiği karar yerindedir.
yapmış olduğu masrafları bilirkişi nasıl hesaplayacak? ilçe ile il arsındaki mesafe tamam da hangi araçla gitti,orada hangi yemeği yedi,16 günlük sürenin tümünde çalışabilecek miydi?(65 yaşında)burada ancak bu durumu kişinin kendisi bilebilir.bu konuda davacı yanın bir bilirkişi talebi yok.resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu bir dava da değil.belirsiz alacak olarak da açılmamış.burada ki ortalama lafı belirsiz alacak olarak mı anlaşılmalıdır?saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iki zıt ama kesin mahkeme kararı advocate_demos Meslektaşların Soruları 33 02-07-2013 18:18
Hakim Yada Yetkili Merci Kararı Olmadan Rıza Olsa Bile Arama Yapılamayacak. Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Haberleri 1 01-06-2004 18:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04828095 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.