Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Nesebin reddi ve babalık davası

Yanıt
Old 13-12-2016, 14:00   #1
Av.mehmet.av

 
Acil Nesebin reddi ve babalık davası

Müvekkilin çocuğunun(küçük) babası olarak nüfusta gözüken kişi gerçekte babası değil.
2- Biz bu durumu düzeltmek ve gerçek babasının nüfusuna kaydolmasını isteyeceğiz.
3- Bu durumda ortada iki dava olduğunu düşünüyorum. Birincisi nesebin reddi davası, ikincisi babalık davası.
4- Davaları ayrı ayrı açmak yerine bir dava ile iki sorunun da çözülebileceğini düşünüyorum.Ancak mahkemeye nasıl bir talepte bulunacağım konusunda emin değilim. Öncelikle bu konuda paylaşımlarınızı rica ederim.
5- Gerçek babanın çocuğu tanıması yolu ile de durumun düzeltilebileceğini düşünüyorum. Bu durumda nesebin davası bittikten sonra babanın nüfus müdürlüğündeki yazılı beyanı ile babalığa hükmedileceğini gördüm.Nüfus müdürlüğüne başvuru prosedürü hakkındaki paylaşımlarınızı rica ederim.
6- Ayrıca araştırmalarımda anne ile babanın evlenmesi halinde de çocuğun babanın nüfusuna kaydedileceğini gördüm. Bu durum sizce bizim olayımıza uygulanabilir mi? (Çocuğun önceden başka birinin nüfusunda olması durumu etkiler mi?). Anne ve babanın evlenmesiyle çocuk otomatik olarak babanın nüfusuna geçer mi?
7- Yukarıdaki açıklamalarım doğrultusunda benim yapabileceğim en pratik çözümün hangisi olduğunu düşünüyorsunuz?
a- Nesebin reddi ve babalık davasının açılması mı?
b- Sadece nesebin reddi davası açılıp babanın çocuğu tanıması mı?
c- Sadece nesebin reddi davası açılıp gerçek anne ve babanın evlenmesi mi?

Bu konulardaki paylaşımlarınızı rica ederim.

Saygılarımla...
Old 14-12-2016, 10:03   #2
av.sg

 
Varsayılan

Öncelikle soybağının reddi davası açılmalıdır.Bu dava açılığ kesinleştikten sonra tanıma yoluyla çocuk tanınabilir. "TMK Madde 295 - Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.
Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.
Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz."

Eğer baba tanımaya yaklaşmazsa anne ya da çocuk tarafından babalık davası açılabilir."TMK Madde 303 - Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer.
Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.
Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir."

Aşağıda ki karar işinize yarayacaktır.

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/1980
Karar: 2012/9434
Karar Tarihi: 12.04.2012


AİLE KÜTÜĞÜNDE BULUNAN KAYDIN İPTALİ İSTEMİ - SOYBAĞINA İLİŞKİN DAVALARDA DAVALILARIN DAVAYI KABUL BEYANLARININ TEK BAŞINA SONUÇ DOĞURMAYACAĞI - HAKİMİN MADDİ OLGULARI RESEN ARAŞTIRMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU - EKSİK İNCELEME - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Soybağına ilişkin davalarda davalıların <davayı kabul> beyanlarının tek başına sonuç doğurmayacağı, hakimin maddi olguları re’sen araştırmakla yükümlü olduğu, kan ve genetik araştırma ile soybağı olgusunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ile sonuca gidilmesi gerektiği gözetilmeden davalıların kabulüne dayanılarak eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

(6100 S. K. Geç. m. 3) (5490 S. K. m. 36) (4721 S. K. m. 284, 301) (Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik m. 104)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.

Davacı H. Ç. vekili tarafından davalılar M. Y. ve Ö. K.’a karşı açılan davada; davacı eski eşi olan M. Y. ile aralarında boşanma davası devam ederken davalı (eski eşi) M. Y.’ın diğer davalı Ö. K. ile gayriresmi olarak birlikte yaşamaya başladığını, bu birlikteliklerinden 2.12.2007 tarihinde A. isimli çocuğun doğduğunu, ancak çocuğun doğduğu tarihte davalı M. ile evlilikleri henüz sona ermediğinden küçük A.'in nüfusta davacı H. Ç.'nin hanesine kaydedildiğini ileri sürerek; nüfus kaydının tashihine karar verilmesi istenmiş; davalılar mahkeme huzurunda davayı kabul etmişler, mahkemece davanın kabulüne küçük A.'in M. Y. ile Ö. K.'un müşterek çocukları olduğunun tespitine, A. Ç.'nin davacı H. Ç.’nin aile kütüğünde bulunan kaydının iptali ile davalı M. Y.’ın nüfus kütüğüne tesciline karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Küçük A., davacı H. Ç. ile davalı M.'in evliliklerinin devamı sırasında doğduğuna göre, dava; davacı H. Ç. ile küçük A. arasında <evlilik içinde doğumla> kurulan soybağının reddi, bu çocuğun babasının Ö. K. olduğuna ilişkin iddia bakımından da <babalığa> ilişkindir. Başka bir ifade ile davada iki ayrı talep söz konusudur. Birinci talep soybağının reddi, ikincisi ise babalığa hükmedilmesidir. Soybağı reddedilmeden küçüğün babasının bir başkası olduğu kabul edilemeyeceğine göre, her iki davanın birlikte sonuca bağlanması mümkün bulunmamaktadır. Bu bakımdan <babalığa> ilişkin ikinci talebin davadan tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmesi, soybağının reddi davasının, babalığa ilişkin davada <bekletici sorun> sayılarak, neticesinin beklenmesi, soybağı reddedildikten ve buna ilişkin hüküm kesinleştikten sonra, babalık davasının sonuca bağlanması gerekir. Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceğinin (TMK. md. 301/1), davacı H. Ç.'nin <babalık davası> açma hakkının bulunmadığının gözetilmesi ve babalık davasının Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbar edilmesi gerektiğinin (TMK. md. 301/3) gözetilmesi gerekir. Soybağının reddi davasının kabulü halinde, çocuğun baba hanesindeki kaydı kapatılarak, anasının bekarlık hanesine, anasının bekarlık soyadı ile taşınacağından (Nüf. Hiz. Kanunu Uygulama Yönetmeliği md. 104/1) nüfus kaydının idarece açıklanan yönde düzeltilmesi soybağının reddinin kendiliğinden doğan sonucu olup, davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesindeki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve iptali ile bir ilgisi bulunmamaktadır.

Soybağına ilişkin davalarda davalıların <davayı kabul> beyanlarının tek başına sonuç doğurmayacağı, hakimin maddi olguları re’sen araştırmakla yükümlü olduğu (TMK. md. 284/1), kan ve genetik araştırma ile soybağı olgusunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ile sonuca gidilmesi gerektiği gözetilmeden davalıların kabulüne dayanılarak eksik inceleme ile karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin yukarıda açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi. 12.04.2012 (¤¤)
Old 28-05-2018, 21:56   #3
Av.09

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.mehmet.av
Müvekkilin çocuğunun(küçük) babası olarak nüfusta gözüken kişi gerçekte babası değil.
2- Biz bu durumu düzeltmek ve gerçek babasının nüfusuna kaydolmasını isteyeceğiz.
3- Bu durumda ortada iki dava olduğunu düşünüyorum. Birincisi nesebin reddi davası, ikincisi babalık davası.
4- Davaları ayrı ayrı açmak yerine bir dava ile iki sorunun da çözülebileceğini düşünüyorum.Ancak mahkemeye nasıl bir talepte bulunacağım konusunda emin değilim. Öncelikle bu konuda paylaşımlarınızı rica ederim.
5- Gerçek babanın çocuğu tanıması yolu ile de durumun düzeltilebileceğini düşünüyorum. Bu durumda nesebin davası bittikten sonra babanın nüfus müdürlüğündeki yazılı beyanı ile babalığa hükmedileceğini gördüm.Nüfus müdürlüğüne başvuru prosedürü hakkındaki paylaşımlarınızı rica ederim.
6- Ayrıca araştırmalarımda anne ile babanın evlenmesi halinde de çocuğun babanın nüfusuna kaydedileceğini gördüm. Bu durum sizce bizim olayımıza uygulanabilir mi? (Çocuğun önceden başka birinin nüfusunda olması durumu etkiler mi?). Anne ve babanın evlenmesiyle çocuk otomatik olarak babanın nüfusuna geçer mi?
7- Yukarıdaki açıklamalarım doğrultusunda benim yapabileceğim en pratik çözümün hangisi olduğunu düşünüyorsunuz?
a- Nesebin reddi ve babalık davasının açılması mı?
b- Sadece nesebin reddi davası açılıp babanın çocuğu tanıması mı?
c- Sadece nesebin reddi davası açılıp gerçek anne ve babanın evlenmesi mi?

Bu konulardaki paylaşımlarınızı rica ederim.

Saygılarımla...


Degerli meslektasim, tek dava mi yoksa ayri ayri dava mi actiniz?
Old 24-10-2018, 15:24   #4
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Kanaatim, davaların ayrı ayrı açılmaları gerektiği yönünde. Zira dava arkadaşlığından söz etmek mümkün değil. Soybağının reddi, babalık davası için bekletici meseledir. İki talep tek davada ileri sürülürse, davalar ayırılmalıdır.
Old 24-10-2018, 15:37   #5
para_doks

 
Varsayılan

Merhabalar..
Madde 286 - Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır.
*
Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır.

Madde 301 - Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler.
*
Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.
*
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.
Old 25-10-2018, 08:08   #6
para_doks

 
Varsayılan

Dün çıkmam gerekti, yarım kaldı mesajım..

Yakın tarihte aynı nitelikte iki davada vekillik yaptım..Birincisinde davalı vekiliydim ve gerçek baba soybağının reddi ile babalığa hükmedilmesini talep etti. Mahkeme, çocuğa kayyım tayini ile davanın devamına karar verdi ve tüm usuli itirazlarımızı reddetti.

İkincisinde ise davacı vekili olarak davayı açtım. Ancak Mahkeme gerçek baba olduğunu iddia eden davacının dava açma hakkının olmadığına karar verdi.

Aynı konuda iki ayrı Hakim ve iki ayrı yorum..

Şahsi kanaatime gelince; Kanun hükümleri uyarınca dava açma hakkı olanlar sayılmış olduğuna ve biyolojik baba olduğunu iddia eden kişi bu sayılanlar arasında yer olmadığına göre, bu davayı açamayacağını düşünüyorum.. Ancak maddi gerçeğin de ortaya çıkarılması gerektiğine göre çocuğa vasi tayini konusunda talepte bulunularak vasi tarafından davanın açılmasının sağlanabileceğini de düşünüyorum..


Kolay gelsin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nesebin Düzeltilmesi Ve Nüfus Kaydı/Soybağının Reddi-Babalık Davası dilaykar Meslektaşların Soruları 31 06-07-2015 16:33
babalık davası veya nesebin reddi Av.Topkar Meslektaşların Soruları 1 09-11-2011 17:05
Ana Hanesinde Kayıtlı Çocuk-Nesebin Reddi-Babalık Davası-Açılacak olanDava Türü Mozkul Meslektaşların Soruları 6 30-10-2011 18:28
nesebin reddi ve babalık davası Av.Şerare Erfan Meslektaşların Soruları 4 06-06-2010 09:28
nesebin reddi ve babalık davası av.bagatur Meslektaşların Soruları 3 21-07-2008 20:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05063200 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.