Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Anket Sonucu: Evcil Hayvan Besliyor musunuz?
Evet 216 31,72%
Hayır 465 68,28%
Oy Verenler: 681. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 130)

Biz Hukukçular ve Evcil Hayvanlarımız

Yanıt
Old 05-11-2008, 06:25   #151
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Bana hukuk fakultesini bitirten kopegimdir.. O sabahlardi benimle, herkes horul horul uyurken ya da guzel bir film seyrederken.. Hastalandigimda, o da benimle birlikte inlerdi.. Cok seviyordum.. Onu kaybettikten sonra babam bana bir ispanyol cocker alip surpriz yapti.. geri gonderdim o kopegi, butun sirinlikerine ragmen.. daha cok olmamisti onu kaybedeli ve yoklugunu baska bir kopekle dolduramazdim.. Ankara Hosdere'de bir hayvan kliniginde ameliyat masasinda kaldi.. Halbuki ameliyatin iyi gectigini soylemislerdi.. 'o uyusun, uyaninca size haber veririz' demislerdi.. sinavim vardi, gittim eve.. calisamadim tabi.. haber gece geldi.. teyzemler batikentten bahceli 7'ye beni yatistirmaya geldiler.. cok kotuydu.. size abartili gelebilir ama capkin'i ankara'da birakamadim.. teyzemler mersin'e gideceklerdi arabayla.. zaten ne teyzemler ne de mersin'deki ailem beni ankara'da o halde birakmak istiyordu.. onlarlarla gidecektim.. capkin'i mersin'de gomme istegime kimse karsi cikmadi.. gece mersin'e vardigimizda babam zaten kazma kurek hazirlamisti.. herkes nasil davranacagini sozlesmis gibiydi.. capkini gommeye gittik.. onun yerini hicbir kopek almadi hala.. oyle ozluyorum ki onu.. sevgiyle bir kopek yetistiren anlar ancak bunu, gerisinden cogu da anlamsiz/abartili bulur bu yasanilani.. ben onu cok sevdim.. hala gozlerim kipirdiyor onu dusunurken.. yillar gecti evet, ama boyle iste..
sonra cok fazla bir zaman gecmeden, iki veya uc ay sonra tarifi olanaksiz ve en buyuk aci bizi carpinca, capkin icin duydugum acidan utandim.. ama sonralari anladim ki, o aci da benim ilk buyuk acimdi.. ve aciydi iste.. insanim.. daha kucugune de cok uzulebilirim, daha buyugune dayanmak cok daha zor ve hatta keske onu yasamasaydik da butun capkinlar olseydi dedirten turden olsa da..
Old 05-11-2008, 15:32   #152
bilgin

 
Varsayılan

Köpeğimi alıncaya kadar bir hayvanın böylesine sevileceğine inanmazdım ama kızım bize birgün sürpriz yapıp bir yavru american cooker getirdi önce bazı yaramazlıkları bizi bezdirdi ama inanın tuvalet terbiyesini öğretip bazı yaramazlıkları yapmamaya başlayınca ona öylesine alıştık ki anlatamam günde 2 kere dışarı çıkarıyoruz bizle kahvaltı yapmaya bayılıyor yazın da tek katlı yazlığa götürme imkanımız olunca aramız çok iyi adeta evin bir üyesi oldu onun bakışı ve torunumun gülüşü işte insanı hayata bağlayan önemli nedenler onu bırakın terketmeyi biran olsun yanımızdan bile ayırmıyoruz tabii oda çok mutlu tek sorun onu dostlarımızın evine götürememiz buda uzak dostlara gidişimizi engelliyor bence eğer sonuna kadar bakamıyacaksanız geçici bir heves uğruna köpek almayın bakışları insanın kalbini delip geçiyor.Selamlar
Old 05-11-2008, 18:00   #153
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
Köpeğimi alıncaya kadar bir hayvanın böylesine sevileceğine inanmazdım

Hayvan sevgisi bambaşka birşey gerçekten. İnsan yürekten bağlanıyor sevdiği hayvanına. Can onlar can...
Old 05-11-2008, 20:12   #154
Nur Deniz

 
Varsayılan

Bu gün bir alternatif düşünce buldum.Oğlum için, sokaktaki bütün kediler bizim.Ama eve gelemezler. Yemek verme ve kenarda bekleme sorumluluğu da oğluma ait. Bense yemeklerini hazırlayacağım.
Old 10-11-2008, 03:04   #155
Av.H.YALÇIN

 
Çözüm Hayvan Sevgİsİnİ Bİlen HukukÇular BuradaymiŞ MeĞer =)

Konuya dahil olmakta biraz gecikmişim ama büyük bir keyifle okudum yazılanları. İzlenimim bir kedi, köpek, kuş ya da hamster ile sınırlı kalan bir ilgi alanı oldu. Sokaklarda, deney labaratuvarlarında, kürk çiftliklerinde, sirk, hayvanat bahçesi, barınak ve aklınıza gelebilecek her alanda korkunç acılar içinde sömürülen hayvanlar dünyanın en büyük çığlığını oluşturuyor biliyor musunuz arkadaşlar? Bu konuya ilgi gösterilmesi beni ayrıca umutlandırdı. Buraya ayrı bir başlıkla yazmayı düşünüyordum sırası şimdi gelmiş demek ki. İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonumuz sahipsiz, kimsesiz, muhtaç hayvanların yaşama hakları için hukuki çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Sitede bir çalışma grubu oluşturmak da istiyorum kuralları öğrenip. Uygulanamayan, görevlilerin yok saymaya çalıştığı eksiklerle dolu bir yasayla (5199) onların en azından işkence, yakılma ve tecavüzlere uğramasına engel olmaya çalışıyoruz. Neler yaşadıklarını bilenleriniz vardır eminim. Toplumun çoğu bu konudan habersiz. Kediye köpeğe tecavüz mü olur canım? diyorlar. Daha neler neler olabiliyor. Bu amaçla çok ciddi ve geniş kapsamlı çalışmalarımız olacak, hepinizin katılımlarını bekleriz. Tabi bu sitede " önce insan hakkı, çocuklara tecavüzler edilirken hayvanla mı uğraşacağız; ya da bunca şehidimiz varken hayvan hakkı da ne?" diyecek çiğlikte ve düzeyde hiç kimsenin bulunmadığını varsayarak bu önerimi açıkyüreklilikle paylaşıyorum. Şiddet şiddettir ve hepimiz bir başka halkayı açabiliriz. Herkes kötülüğün bir yanından karşı dursa fena mı olur?. Güzel yazılarınız için hepinize teşekkür ediyorum. Komisyonumuza baronet sayfalarından ulaşabilirsiniz. Kedi köpek kuşla sınırlı değiliz .
Atlar, balıklar, martılar, deney hayvanları, yaban hayvanları, kürk hayvanları. Kimbilir bir gün Türkiye sokaklarında her sabah ölü hayvanlar işkence görmüş kedi ve köpekler bulunmayan bir ülke olur.. Bu biraz da bize bağlı. Amerikaya zenci başkan 20 yıl önce deseler kimse inanmazdı.. olmaz olmaz.. umut.. Ve tabi çok çalışma..selamlar
Old 10-11-2008, 03:09   #156
Av.H.YALÇIN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Acaba doğada kendi halinde yaşayan hayvanlar mı daha mutlu yoksa dört duvar arasında "SAHİBNİN" ilgisini bekleyenler mi???
Bence hayvanı eve hapsetmek hatta kotu bir alışveriş... 3 öğün yemek verip senede bi kaç kez veterinere goturup hayatını satın almak.

Kedileriyle meşhur Cihangir'de otururken benim evimde de sevimli bir kedi vardı.
Ev arkadaşım getirmişti. Ona bağlanmaktan korudum hep kendimi, bile bile bir gun geleceği belli olan ayrılığa gebe kalmamak için.
Bizim kedimiz 24 saat evde durur,bizim bıraktığımız bir kase yemi yerdi,biz eve yatmaya yakın geldiğimizde biraz onla oyalanıp yatardık.
Cihangir'deki diğer kedileri ise yuzlerce insan severdi,onlarca farklı insan farklı farklı yemekle beslerlerdi onları...

Şimdi eski ev arkadaşımın ev arkadaşı o kedi,nam-ı diğer PIT

Kesinlikle özgür hayvan mutludur. Ancak onlara özgür nefes alabilecekleri hiç biryer kalmadı şehirlerde. Binalar, kafeler, işhanları, trafik.. sokağa bırakmak kısayoldan gündüz ölüm, gece ise tecavüz, yakılma ve itlaf demektir. Hiç bir hayvanın sokaklarda yaşama şansı yüksek değildir. Bu bilinç toplumda oluşmamış ne yazık ki. Hayvan düşmanlığı müthiş prim yapıyor. Bu döngüyü kırmamız gerek.
Old 10-11-2008, 11:13   #157
Gülümse

 
Varsayılan Her doğan taydan...

Her doğan on taydan yedisinin öldüğünü biliyor muydunuz? Buna engel olmak için anne karnındayken ve doğar doğmaz Septisemi iğnesi olması gerekir.

Türkiye seceresi olmayan atların hiç biri bu iğneyi olmaz. O yüzden tayın yaşaması büyük bir şanstı. Yani doğan on taydan üçünün yaşama şansı var demektir. Fakat anne olmuş bir at ile tay arasında ki bağ o kadar büyüktür ki anne, ayakları arasında dolaşan yavrusu yüzünden uzun bir süre işe yaramaz hale gelir. Annenin faytona koşulması yada başka iş yapması imkansızdır.

Bu yüzden yeni doğmuş taylar ne yazık ki ölümü terk edilir. Genelde dere kenarlarına yada kırsal alanlara bırakılan bu taylar annelerinden uzaktan ne yapacaklarını bilemezler. Bir hayırsever bunu fark edip o taya sahip çıkarsa belki yaşamak için bir şansı olacaktır.

Ama bu konuda hayırsever olmak da ayrı bir risk. Şu an ki yasaları tam olarak bilmiyorum ama, kırsal alanda terk edilmiş bir tayı bulup sahip çıkarsanız, daha sonra sahibi olduğunu ispat edebilecek biri çıksa "benim tayımı çaldı" dese başınız belada. O yüzden jandarmaya bildirmeniz lazım. Ciddi emek vererek tayı büyüttüğünüz de bazı karmaşık koşullar karşılığında tay sizin olabiliyor.

Tabi bu tayların anne karnındayken ve doğar doğmaz yapılması gereken aşıları yapılmadığı için ilk haftalarda ölüveriyor. Boğazınızda bir yumru kalakalıyorsunuz.
Old 13-11-2008, 04:37   #158
firuzan

 
Varsayılan özgürlük isteği mi nankörlük mü?

Alıntı:
Yazan Kemal Yıldırım
Sevdiğim hayvan çok fazla ama şimdiye kadar hiç evcil hayvan beslemedim.Bazen insanlara sevgimizi anlatamasak da (ya da anlamasalar da) bize yakın bir hayvan ona gösterdiğimiz sevgiyi her zaman anlar.Tabi kedi gibi nankör değüilse Şimdilik bir hayvan beslemiyorum ama ileride bir köpeğim olsun istiyorum (güzel bir köpek).
Sevgili arkadaşım kedi neden nankör ?Yoksa bir kap yemekle onu kendimize köle yapmak isterken özgürlüğüne düşkünlüğünü ve başkaldırışını hazmedemediğimiz için mi böyle nitelendiriyoruz? Yanılıyor muyum?
Old 13-11-2008, 14:48   #159
Av.H.YALÇIN

 
Mutlu NankÖrlÜk "İnsanİ Ve İnsana ÖzgÜ" Bİr Tanimlama

Hiç bir hayvan nankör değildir. Çünkü yaşamlarında böyle bir kavram yoktur. İnsan kendi yaşadıklarından yola çıkarak hayvanın doğal davranışlarına böyle bir etiket yapıştırmıştır. Hayvan dünyası hem sandığımızdan daha kompleks hem de basittir. Karnı doyan, rahatça uyumak isteyen bir kediye ille de sizin o anda canınız onun şebeklik yapmasını istiyor diye ortaya attığınız bir yün yumağına koşmadı diye nankör demek ... haksızlık valla. Aynısı size yapılsa!! Çok örnek var ama anladınız siz onları zaten..
sevgiler.
Old 13-11-2008, 15:03   #160
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.H.YALÇIN
Hiç bir hayvan nankör değildir. Çünkü yaşamlarında böyle bir kavram yoktur. İnsan kendi yaşadıklarından yola çıkarak hayvanın doğal davranışlarına böyle bir etiket yapıştırmıştır. Hayvan dünyası hem sandığımızdan daha kompleks hem de basittir. Karnı doyan, rahatça uyumak isteyen bir kediye ille de sizin o anda canınız onun şebeklik yapmasını istiyor diye ortaya attığınız bir yün yumağına koşmadı diye nankör demek ... haksızlık valla. Aynısı size yapılsa!! Çok örnek var ama anladınız siz onları zaten..
sevgiler.

Kesinlikle haklısınız. Gururla nankörlüğü ayırt etmek gerekir.
Old 13-11-2008, 15:28   #161
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.H.YALÇIN
Hiç bir hayvan nankör değildir. Çünkü yaşamlarında böyle bir kavram yoktur. İnsan kendi yaşadıklarından yola çıkarak hayvanın doğal davranışlarına böyle bir etiket yapıştırmıştır. Hayvan dünyası hem sandığımızdan daha kompleks hem de basittir. Karnı doyan, rahatça uyumak isteyen bir kediye ille de sizin o anda canınız onun şebeklik yapmasını istiyor diye ortaya attığınız bir yün yumağına koşmadı diye nankör demek ... haksızlık valla. Aynısı size yapılsa!! Çok örnek var ama anladınız siz onları zaten..
Nankörlük "iyiliğin kıymetini bilmeme" olarak nitelendiriliyor ve bu bağlamda zaten sadece insanlara özgü bir kavram olsa gerek, hayvanların iyiliğin kıymetini bilmelerinin beklenmesi tabiatlarına çok uygun değil.

Ama eğer iyiliğin kıymetini bilme değerini ısrarla hayvanlara da atfedeceksek (mesela "hayvanlar da iyiliğin kıymetini bilir" gibi bir tez ileri süreceksek), o zaman bunu yapmayan hayvanlara da nankör denmesi de çok hatalı olmaz. Burada yumağın peşinde koşmayan kediden bahsetmiyorum. Ama örneğin vahşi bir hayvana küçüklükten beri yiyecek verip büyütseniz bile, birgün gelip size kışkırtılmadan bile saldırması mümkündür ve bu da bana sorarsanız düpedüz nankörlüktür.

Yine de bunu hayvanın tabiatı kabul edip, iyiliğin değerini bilmelerini baştan beklememek ve dolayısıyla da tabiatlarına uygun hareket ettiklerinde de "nankör" diye etiketlememek en iyisi olsa gerek.
Old 13-11-2008, 15:32   #162
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
beri yiyecek verip büyütseniz bile, birgün gelip size kışkırtılmadan bile saldırması mümkündür ve bu da bana sorarsanız düpedüz nankörlüktür.

Yine de bunu hayvanın tabiatı kabul edip, iyiliğin değerini bilmelerini baştan beklememek ve dolayısıyla da tabiatlarına uygun hareket ettiklerinde de "nankör" diye etiketlememek en iyisi olsa gerek.

Sadece içgüdüdür..

Ve buna karşı hiç bir hareketin etkili olacağına inanmıyorum.

Saygılarımla.
Old 13-11-2008, 15:37   #163
Gülümse

 
Varsayılan

Çocukluğumu bir yana bırakırsak şu an hayatımı paylaştığım iki tane kediyle bir arada yaşamaktayım.

Van kedisi olan benim kedim ile iran kedisi olan oğlumun kedisi yani Huzur ile Muzur doğduklarından beri bizimle birlikteler. Muzur yani oğlumun kedisi, oğlum okuluna döndüğünde hayata küsüp yemek yemez uzun zaman kapının önünde yatar, her gelene uzun uzun miyavlayarak sahibini sorar. Bir iki hafta sonra miyavlamaktan yorgun düşüp ya benim dizimin dibinde ya da oğlumun yatağı üzerinde yatarak geçirir. Oğlum ara tatillerinde ya da yaz tatillerinde geldiğinde uzun süre küsüp ona yüz vermez, ardından onu affedip hiç bir şey olmamış gibi davranır. Üç senedir bu rutini daha vahimleşerek yaşarız.

Benim kedime gelince işe veya seyehate gittiğimde günlerce yemek yemeden ağlar, kokumun sindiği bir eşyama sarılarak yatar. Evde nereye gitsem hemen arkamda ya da yanımdadır. Misafirleri bir arada ağırlar, beraber bilgisayarda yazı yazar, evin içinde odadan odaya bir arada dolaşırız.

Ama bir türlü emliyetli alan olan evi bırakıp neden dışarı çıktığımı ya da büyük gürültüler çıkartan elektirik süpürgesini, saç kurutma makinesini bu kadar korkusuzca kullanmamı anlayamaz. Bilirimki eve ne zaman gelsem kapının önünde yatmış benim gelmemi bekliyordur.
Old 27-02-2009, 22:28   #164
Av. Yağmur Ekinci

 
Varsayılan

Benimde hayatımın her döneminde evde ya da sokakta baktığım bir sürü kedim oldu. En son beslediğim tombişimin ölümünden sonra günlerce ağlamış olmama ve bir daha asla kedi yok dememe rağmen yine dayanamadım. şimdiyse bir yıldır benimle olan tatlı mı tatlı bembeyaz pamuğum var. İyiki de var. mutluluk kaynağım onun için eve koşarak geliyorum yalnız kalmasın diye o da her seferinde kapının önünde beni bekliyor oluyor öyle kendi istemedikçe sevdirmesede ben onun en cok gururlu ve mağrur suratını seviyorum zatenahh bi de ellerimi yarabere içinde bırakmasa hayvanları sevelim...
Old 27-02-2009, 22:51   #165
Av.H.YALÇIN

 
Varsayılan hazır "HAYVAN" dan bahsetmişken,

Hayvan haklarına ilgi duyan meslektaşlarımızı komisyon çalışmalarımıza bekliyoruz. Ayrıca hayvanhaklarikomisyonu.blogspot.com adresinde bilgi ve paylaşımlarımız var. Ciddi bir insan sorunu olan bu meseleye yine insani biryaklaşımla çözümler bulabilmek için bize katılmak istemez misiniz? Çok yakın zamanda Türkiye genelinde ses getirecek bir çalışmaya imza atmak üzereyiz. Sonra geç kaldım demeyin. hukuk5199@gmail.com adresine bir iletiniz yeterlidir.

not:site adminlerinden özür diliyorum, bu tür iletişim notları gönderirken kural ihlali yapmadığımı umarım. Çünkü amaç gerçekten olağanüstü çaba gerektiren, sert ve zor bir yolu aşabilmek.Hoşgörünüze güvenerek... sevgiyle..
Old 05-03-2009, 15:32   #166
AV. ALPER ONUR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.H.YALÇIN
Hiç bir hayvan nankör değildir. Çünkü yaşamlarında böyle bir kavram yoktur. İnsan kendi yaşadıklarından yola çıkarak hayvanın doğal davranışlarına böyle bir etiket yapıştırmıştır. Hayvan dünyası hem sandığımızdan daha kompleks hem de basittir. Karnı doyan, rahatça uyumak isteyen bir kediye ille de sizin o anda canınız onun şebeklik yapmasını istiyor diye ortaya attığınız bir yün yumağına koşmadı diye nankör demek ... haksızlık valla. Aynısı size yapılsa!! Çok örnek var ama anladınız siz onları zaten..
sevgiler.

Hayvanların nankör olmadığı hususunda size kesinlikle katılıyorum. Bir hayvan saldırıyorsa bu kendisini koruma maksatlıdır. Sevgiyle ve şefkalte yaklaşıldığında size sadakatinden ödün vermez. Bu dünyada nankör olan canlı insanlardır. Hayvanlar kimse saldırıp saldırmayacağını bilir. İnsanlardan çok daha duygusal ve samimidir.
Old 28-03-2009, 19:43   #167
Av.Barış

 
Varsayılan

Yavru bir köpeğe yaklaşık 3 ay baktıktan sonra gençlik hastalı(Distemfer)'na yakalanıp acı bir şekilde onu kaybettim.

Şimdiye kadar hiçbir hayvana bu kadar bağlanmamıştım.Bugün burada kurulan hayvan barınağına gittim.Orada insanların tonlarca para döküp alıp sonra sorumsuz bir vaziyette sokağa atılan cins köpeklerden bazılarını gördüm.
Hepside depresyona girmiş ve korkmuştu.Yanlarına yaklaştırmıyorlardı.

Evin bahçesi için çok tatlı bir yavru köpek aldım.Tavsiyem orada bulunan bütün hayvanların evlat edinilmesidir.Çünkü aldıktan sonra onu eve götürüp acı bir gerçekle karşılaştık.Hayvana yiyacek aşı vs herşey verilmiş ama sevgi vs şeylerden mahrum edilmişlerdi.Tabii temizlik gibi şeylerde unutulmuştu.Yaklaşık 2 saat boyunca küçücük hayvanın üzerinden yaklaşık 50-60 tane diken çıkarttık.(yuvarlak ve sivri uçlu acayip bir bitki.Abartmadan söylüyorum.belkide daha fazladır)
Hayvanın çıkarttıktan sonraki keyfine diyecek yoktu.Birden bire o sakin utangaç hayvan canlanmaya başlamıştı.Manzara görülmeye değer

Gerçektende aklımda şu an diğer hayvanların durumu var.Bu daha yavru ve üzerinde bu kadar rahatsız edici bir şeyle karşılaşmış.kimbilir diğerlerinin üzerinde daha ne kadar vardır.
Old 30-03-2009, 01:02   #168
üye23342

 
Varsayılan

Merhaba ben beagle almayı düşünüyorum. Beagle köpeği olan forum üyelerimiz varsa bu konu hakkında konuşmak isterim.
begum89cetin@hotmail.com
Old 30-03-2009, 22:04   #169
Gülümse

 
Varsayılan

Benim değil de oğlumun bir beagle olmuştu. Küçükken kulaklarına basa basa yürümesi, zıpladığında kulaklarının savrulması gerçekten çok hoştu. Oğlum Kiss olarak isimlendirdiği Kiss, evin diğer akbaş ve asya çoban köpekleri ile gayet uyumluydu. Büyükdükten sonra onun barışçıl ve sevecen tarzından köpek sevmeyenler bile gülümsetirdi.

Bir misafir geldiğinde herkeze teker teker merhaba derdi. Onu temel eğitim verdiğimizde en uyumlu öğrenci olmuş, ileri derecede itaat konusunda harikalar yaratmıştı. Zeki olan bu şeker hayvanın özgüvenine ben bile hayran kalmıştım.

Tek kusuru vardı uluması, özellikle sahiplerinden uzak kaldıklarında ya da sahibi uyuduğunda geceleri ulamaya başladığında onu susturmanın imkanı yok gibiydi. Bizimki bahçede yaşadığı için çok fazla problem olmadı ama başka Beagle sahipleri komşuların çok rahatsız olduklarını, bazı sahiplerin bu yüzden köpeklerini geri verdiklerini anlattılar.

Aslında av köpeği olan bu köpeklerin sağlıklı olması için kilo almaması birinci şart. Şekerlikleri ile herkezin elinden yemek koparma konusunda başarılı olan bu afacanların uzun koşmalarını sağlamak en önemli faktörlerden bir tanesi.

Kiss büyük bir bahçede büyüğü için bu tür sıkıntıları yoktu,ama diğer köpeklerin mamalarını aşırma konusunda bayağı başarılı olduğu için kilo almayı başarmıştı.

Fazla hareketli ve afacan bu köpekleri zaman zaman kendilerinden korumamız gerektiğini unutmamamız lazım. Aşırı neşeleri yüzünden yola fırlamaları ya da hiç beklenmedik tehlikelerin kucağına atlamaları mümkün... Eh büyüklerimiz bazen korkusuzluğunda korkulacak faktörlerden bir tanesi olduğu unutmamak lazım. Ne yazık ki bizim Kiss de böyle bir afacanlığa kurban oldu ve bizi Kiss'siz bıraktı.
Old 01-04-2009, 11:26   #170
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Adı: Paşa
Cinsi : Doberman
D.Tarihi :04/11/2008
yukarıda bilgileri yazılı olan paşam , açıkçası istanbulun bu engamesin de nefes aldığımı hissettiğim anları yaşatıyor.. Sevgisini gösteriş biçimi, haylazlıkları...İnsan bazan aynı dilden konuşmayan ve kendisine hep sadık kalan bir dost istiyor sanırım..Herkese tavsiye ederim....
Old 20-08-2010, 16:23   #171
suskun_juliette

 
Varsayılan

Bir kedim vardı.Sokakta yürürken bulmuştum gözleri mikrop kapmış ve kapanmıştı.Onu alıp gözlerini suyla temizledim ve yurtta kaldığım için bir binanın yanındaki kerestelerin altına bırakmıştım.Ertesi gün geldiğimde yine oradaydı,her gün gidip onu bir güzel siler temizler karnını doyururdum.O da hep omzuma hatta başıma çıkardı.Bazen beni bırakmazdı,omzumda bütün sokakları dolaşırdık onunla.Minicik kara bir kediydi,bir gün ondan da ayrılmak zorunda kaldım.Bir daha kedi besleyebilir miyim bilmiyorum.Onlardan ayrılmak çok acı veriyor.
Old 18-04-2012, 15:29   #172
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

benim ik tane minnoş kedim var. Biri sarman (Behlül) diğeri tekir (zehra).

Bi de kendim doğurunca 3 çocuğum olacak diyorum
Old 29-09-2014, 10:28   #173
rudy baylor

 
Varsayılan

Çok güzel bir konu açmışsınız, ben önce kedileri çok seviyor,köpeklerden korkuyordum, evimde iki kedim var, biri chinchilla silver diğeri de british shorthair iki fıstık..Ama benimkiler öyle soğuk duran kediler değil, sürekli peşimde dönüyorlar, sabah işe uğurlayıp akşam eve gelişimi kapı ardında bekliyorlar Baktım onlara baktıkça sevgi doluyorum,bir farkettim ki ben köpekleri de çok sevmeye başlamışım...Sanırım yeterli vakit ayırabileceğimi düşündüğüm zaman bir de köpek alacağım))
Old 09-02-2015, 16:06   #174
üye47177

 
Varsayılan

Ankara 'da bir hukuk bürosunun stayjer başvurusu sayfasında küçük bir ankette hayvanları severmişiniz, alerjiniz var mı gibi birkaç soru görmüştüm, anketin devamında yanlış hatırlamıyorsam büroda 20 küsür kadar kuş ve/ veya kedi olduğunu belirtmişlerdi. Çok şaşırdım 2 muhabbet kuşum olmasına rağmen ofis ortamında bu kadar fazla kuşu garip buldum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08106995 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.