davalı tarafın yanlış gösterilmesi

Merabalar benim şöyle bir sorunum var.X taşımacılığa halefiiyete dayalı rücu tazminatı açıldı.Yargılama devam ederken ve dosya bilirkişide iken hakim değişikliği oldu ve de hakim tarafımıza X taşımacılığın şirket mi yoksa sahış mı olduğuna ilişkin soru yönelti.Bizde araştırma için ek süre istedik.Süreyi vermekle birlikte bilirkişi de olan dosyanın rapor verilmiş olsa da olmasa da dosyanın geri gönderilmesini istedi.X taşımacılığında adi şirket niteliğinde olmasından dolayı ve de özelikle firmanın kaşe de sadece x taşımacılık kullanması ve diğer tarafın sürekli tebliğat yaplmadığı itirazını değerlendirirsek davay maddi hata nedeniyle ıslah dilekçesi ile firma sahibine yöneltebilrimiyiz yahut başka bir tavsiyeniz var ise bekliyorum.Konuyla ilgili yargıtay kararları da gönderebilirseniz sevinirm.İyi günler dilerim saygılarımla

İki veya daha fazla kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (adi ortaklık) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak, gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004 baskı, sahife 137; HGK'nın 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E., 2003/564 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan durum karşısında adi şirketin tüzel kişiliği olmadığından, taraf ehliyeti de bulunmamaktadır.Davalı olarak gösterilen kuruluşun gerçek ya da tüzel kişiliğinin bulunmamasının, davanın <pasif husumet ehliyeti yokluğu> reddini grektirdiği açıktır. H.U.M.K.'nun 83. ve devam eden maddelerine göre ıslah usule ilişkin işlemler için söz konusu olup ıslah yolu ile taraf değiştirilemez. Öte yandan, davada yer almayan kişiye dahili dava yoluyla da olsa taraf sıfatı verilemez.
Yasal düzenleme bu şekildedir.
Ancak ben bu durumun usul ekonomisine aykırı olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar adi şirket tüzel kişiliğe sahip değilse de, dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve isteğin mahiyetine göre davanın adi şirket ortaklarına yöneltilmesi gerekir diye düşünüyorum. Dava ekonomisi ve MK'nun iyi niyet ile ilgili ilkeleri de bunu gerektirir. Bu durumda mahkemece davalı gösterilen adi şirketin ortaklarına dava dilekçesiyle duruşma gün ve tebliği ile davaya katılması sağlanıp davaya devam edilebilir.Bu yönde talepte bulunun, kabul edilmezse yeniden dava açmaktan başka bir yol görünmüyor.
KOLAY GELSİN

kullanabileceğiniz yasa maddesi HUMK 80 maddi hata ve ikincisi tarafların değiştirilemeyeceğine dair kesin usul kuralı. söyle bir örnekte mehmet aslan ticaret olarak açsam sonradan mehmet aslan adına kayıtlı olduğunu anlasam bunu tashih etmek kolay diye düsünüyorum. ancak adi ortaklık mehmet vehbi ltd. şti. olarak açılmıs ancak şirket olmadığı anlasıldığı ve mehmet aslanın asıl davalı olduğu anlasılırsa burada maddi hata olarak düzeltilemeyeceği ve taraf değistirme olacağı kanısındayım.