Neden bayan stajyer?

Benimkiler de kötü değildi, iyi insanlardı (karı-koca çalışıyorlardı), hala arar sorarım, bazen danışırım. Muhtemelen onlar da staj yaparken böyle görmüştü.

Ben bu geleneği sürdürmemeyi seçtim. Çünkü doğru olmadığını biliyorum.

Saygılarımla...

Bayan erkek stajyer ayrımı gereksiz. Ancak dürüstçe itiraf etmek gerekir ki: Çoğunlukla bayanlar işlerini daha iyi takip ediyorlar. Sorumluluk duyguları daha gelişmiş oluyor. Ama erkek stajyerler içinde de çok çok başarılı, işini sahiplenen, sorumluluk duygusu gelişmiş olanlar var. Genelleme yapmak doğru olmaz, sadece oransal olarak bayanlar baskın çıkar.

Yetişir işimizi müvekkilimizi kapar endişesi taşımadım hiç. Ben bu anlamda hiç ama hiç rahatsız olmadım. Başarabilen olduysa bravo ona hatta helal olsun... İyi yetişmiş demektir. Esasen bu endişeye kapılan avukatın geleceği meçhuldür.

Çay ikramı, masanın tozunu almak, telefon faturası, elektrik faturası yatırmak işlerini ben de stajyer iken yaptım. Hiç gocunmadım ama belki ben çok saftım. Ama stajyerin işi bu değil, olmamalı. Ben asla böyle bir talepte bulunmadım. Fakat gün oldu sekreterimiz yokken stajyer arkadaşımızın hatta avukat arkadaşımızın ben hiç bir şey istemediğim halde kendiliğinden yaptığı oldu. Bu biraz da sevgi saygı ile ilintilidir.

sayın meslektasıma aynen katılıyorum...
sadece bırsey daha eklemek ıstıyorum...
sorunun dıger bır cevabıda vitrin meselesi degılmı...
yanlısım varsa düzeltın...

Alıntı: Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL Bayan stajyer, bir sure sonra bayan sekreteri gereksiz kılar... Tek ücret, iki iş... Yani ekonomiktir. Bence adı açıkça böyle konmasa da, büyük şehirlerde staj yapan stajyer hemcinslerim aci ifadelerle gülümseyecektir. Erkek stajyere bulaşığı biraz zor yıkatır, masanıza ve müvekkillerinize çay getirmesini biraz zor (yine de imkansız demiyorum!)istersiniz. Yanlış mıyım?

Alıntı: sorunun dıger bır cevabıda vitrin meselesi degılmı...

Nasıl yani? Erkekler vitrine uymaz mı?

yok aman sakın...cevabı yazarkende acaba yanlıs anlasılırmıyım yazmasammı dedım ama dayanamadım yazdım...meslegın vıtrınlık bir yanının olmadıgını dusundugumden yazdım aslında...zinhar tam tersıde var...

Alıntı: Yazan Av. Mehmet Saim Dikici Nasıl yani? Erkekler vitrine uymaz mı?

bayanlara her konuda yapılan istismar ve yanlış kanaat ne yazıkki hukukçular tarafından bile yapılabiliyor.bunu görmek çok üzücü.bütün hem cinslerim adına...

yukarıdaki yazıların tümünü okudum ve şöyle bir kanaat edindim.Öncelikle kendi çelişkilerimizi göremediğimizi farkettim.Örneğin şu an yanında staj yapılan meslektaşların da bir zamanlar başka bir avukatın yanında staj yaptığını ve belirttiğiniz sorunları bizzat yaşamış olmaları büyük bir ihtimaldir.Hal böyle iken daha sonrasında kendi yaşadığı olumsuzlukları yanında çalıştırdığı stajyere yaşatmaktadır ve yukarıda sitemlerini belirten arkadaşların çoğunun da aynı süreci takip edeceği düşüncesindeyim.Olayın özünde biz ezildik onlar da ezilsin biz çektik onlar da çeksin düşüncesi vardır.Bu durumla paralel bir örnek şiddet uygulanan bir ailede yetişen bireyin ilerde kendi ailesine şiddet uygulamasında görülmektedir.Bu mesele ezilenlerin pedagojisi isimli kitapta öz olarak 'ezilen ezmek ister' şeklinde ifade edilmektedir.
Ayrıca belirtmek isterim ki sekretere havale edilen çay,temizlik gibi işler de küçük görülmemelidir.Ahlaka uygun olan tüm meslekler gibi sekreterlik te şerefli ve diğer mesleklerle eşit bir meslektir.Bunun çözümü herkesin şahsi işini kendisinin yapması, icabında kendi çayını kendisinin alması yada tüm bu işlerin mevki-makam ayrımıyla değil gönüllükle yapılmasıdır.
Yukarıda bir yazının sonunda gördüğüm 'ya bu hayatta tozu dumana katarsın yada tozu dumanı yutarsın' cümlesine katılmadığımı belirtmeliyim.İçerik itibariyle yoğun bir rekabet düşüncesi barındırmaktadır.Rekabet yerine elbirliği ve dayanışma öne çıkarılmalıdır.Aslolan tozsuz dumansız bir yaşamdır.Mutlaka toz dumana maruz kalacaksak 'tozu dumanı yutmayı'tercih ederim.Bir düşünürün ifadesi 'haksızlık yapmak ve haksızlığa uğramak arasında bir seçim yapmam gerekseydi haksızlığa uğramayı tercih ederdim' şeklindedir...

büyük çoğunluk bayan stajyer bayan avukatların staj yaptıkları yerde bulaşık yıkamadıkları ve sadece stajının getirmiş oldğu yükümlülükleri yerine getirdiğini ifade ediyor fakat;üzülerek belirtmak isterim ki çok az sayıda stajyer bayan avukat adaylarımıza bulaşık,temizlik gibi işiyle ilgisi olmayan işler yaptırılabiliyor,umarım yapılan bu yanlışlığın en kısa zamanda düzeltilmesini temenni eder,saygılarımı sunarım...

Selamlar,
Bir avukatın stajyerine sekreterlik veya çaycılık yaptırabileceğine ve hukuk fakültesini bitirmiş bir stajyerinde bunlara gözyümücağına inanamıyorum.Herkes kendi haddini bilmeli bence, stajyeri çırak diye almıyolar herhalde??? Bayanların daha fazla tercih edilmesinin sebebi belkide daha titiz davranmalarından ve daha sorunlu olmalarındandır.Tabi herkes aynı değil, istisnalar olabilir

Bu konuda başıma gelen bir olayı anlatmadan edemeyeceğim.İlk staj yerime ikinci mülakat sonrası kabul edildim.Görüşmeye gittiğimde kapıyı sekreter açtı.İçim rahatladı biraz.Daha önceden arkadaşlarım uyarmıştı sekreter olmadığında seni sekreter gibi kullanırlar diye.Yanında çalışacağım avukat görüşmeler sonunda iki kişi arasında seçim yapmak durumunda kaldığını aslında diğer adayın benden daha tecrübeli olduğunu söyledi.Ama yine de işe beni aldı.Pazartesi işe gittiğimde sekreter işten ayrılmıştı.Bu da yetmiyormuş gibi öğle yemeği düzeni yoktu.Yemek yemeğe vakti olmayacak kadar yoğun bir büro olduğunu söylersem yalan söylemiş olurum.
DAHASI VAR bU avukat beni her öğle şöyle yada böyle bi yerlere gönderiyordu.Öğle yemek arası yok bu arada!!!Ben akşama kadar çay, sigara.Bir gün işim erken bitti işyerinden cıktıktan 15-20 dakika içerisinde geri döndüm bir de ne göreyim büroya yemek söylenmiş(tek kişilik).O an anladım ki ufak hesapların peşinde koşuyo ben gözlerim parlayarak gittiğim hukuk bürosundan büyük hayal kırıklıkları ile ayrıldım.En çok kırıldığımda bu gibi davranışları gizli gizli yapması oldu.Ve beni sekreter yerine koyması.

avukatlık stajı adı üzerinde avukatlığı öğrenme stajıdır. eğer bahsedilenler gibi işleri öğrenmeyi ve yapmayı isteseydik tercihimiz hukuk fakültesi olmazdı.saygılar

Bulaşık yıkamak, yerleri süpürmek... vs gibi büronun bakım işlerini yapmak neden ağır bir zulümmüş gibi anlatılıyor ki? Bunları evinizde yapmıyor musunuz? Biz bayanlarda bilinçaltı hizmetçi sendromu mevcut, o yüzden böyle davranıyoruz galiba. Büroda bu tür işler yardımlaşma çerçevesinde yapılmalı elbette.

Hukuk fakültesi mezunu olunca insani faaliyetler ve gereksinimler sona mı eriyor? Çevresini temiz tutan, günlük işleri kimseye muhtaç olmadan yapan kimse bir bireydir, erkek olsun kadın olsun herkes yapmalıdır. Bunları yapmaktan aciz olan ve başkalarından bekleyen, yaptığında küçülmüş hisseden insanların birey olmak yolunda daha katetmesi gereken uzun bir yol var...

tabiki hukuk fakültesi mezunu olunca insani faaliyetler sona ermiyor sayın zeynepcnk. demek istediğim bu faaliyetlerin amacını ve haddini aşmayarak yapılması ve beklenebilmesi. günlük ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan yapabilen kimse bireydir demişsiniz. bu birey tanımının içine sadece stjyerler mi giriyor acaba.

evet kişi elbette etrafını temiz tutmalı sayın zeynepcnk, elbette insani vazifesidir. fakat orası bir işyeridir ve herkesin bir iş paylaşımı olmalıdır. satajerin gözervide orada hukukla ilgili pratik yapmaktır. stajerken ne kadar yetiştirebilriseniz kendinizi o kadar kalıcı olabiliyorsunuz.benim satajerliğim 7 yıl öncesinde kaldı fakat ilk 6 ay hukuk dışındaki her türklü telefon,çay işine baktım maalesef. halada içim acır neden tahammül etmişim diye. bende 6 ay önce önde olan erkek avukat arkadaşımız askere gidene kadar hiç bir şekilde ön plana geçemedim. ne zamanki o yoldan çekildi bende işlerin içine dalabildim.ve bizim yanında staj yaptığımız avukat abimiz bize hiç karışmazdı bizim kendi aramızda idi bu çekişme.ne bişi öğretirdi, ne söylerdi nede yaptınız yapmadınız diye sorardı. sadece büroyu kim üstelenirse stajerken o yapardı işini.oda memnun olurdu. sırf bu sebebple benimle birlikte çalışan avukattan birşeyler öğrenme arzusu ile ilk 6 aya ses çıkarmadım. ama anladımki kişi kendi başınada araştırarak gayet güzel öğrenebiliyormuş. kendi bürom olsa yine yaparım çaymı(şirket avukatıyım), yada çalışanlar ortak yapıyorsa yine yaparım ama bir taraf bayan diye veya süre açısından daha sonraki satejer diye kullanılıyorsa asla ve kata yapılmamalı kullandırmamalı emeğini diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan avseher bir taraf bayan diye veya süre açısından daha sonraki stajyer diye kullanılıyorsa asla ve kata yapılmamalı kullandırmamalı emeğini diye düşünüyorum.

Seher Hanım,

Deneyiminiz gerçekten üzücü, ben de işbirliği içinde bu tür işlerin görülmesinden yanayım. Bayanlara bu işlerin uygun görülmesi de eşitlik kavramıyla bağdaşmıyor. Ne yazık ki hayatın her alanında size bağımlı, emeğinizden faydalanan insanlar çıkacak karşınıza, belki eşiniz ev işlerini yükleyecek, belki arkadaşınız bu tür şeyleri sizden bekleyecek.

Maalesef toplumumuzda herkes hizmet bekleyen birer prens veya prenses. Siz onlardan olmayın, bu tür işleri kimseye muhtaç olmadan yapabilmenin gururunu yaşayın, bırakın sömürücüler, bağımlı nüfusun gayri resmi üyeleri de bu durumdan kâr ettiklerini düşünsünler..

Sayın ciceklin,

Stajyerler kadar büro çalışanları da bu görev dağılımına dahil olmalılar ancak dediğim gibi bu ülkede herkes prens ve prenses. Bu sayfaya da bir bakın, hiçkimse günlük işleri ve hizmetçiliği kendine layık görmüyor... Halbuki bu tür işleri yapmak insanı küçük düşürmez, aksine herkes kendine yeten insanlara hayranlık duyar.

Alıntı: Yazan zeynepcnk Bulaşık yıkamak, yerleri süpürmek... vs gibi büronun bakım işlerini yapmak neden ağır bir zulümmüş gibi anlatılıyor ki? Bunları evinizde yapmıyor musunuz? Biz bayanlarda bilinçaltı hizmetçi sendromu mevcut, o yüzden böyle davranıyoruz galiba. Büroda bu tür işler yardımlaşma çerçevesinde yapılmalı elbette. Hukuk fakültesi mezunu olunca insani faaliyetler ve gereksinimler sona mı eriyor? Çevresini temiz tutan, günlük işleri kimseye muhtaç olmadan yapan kimse bir bireydir, erkek olsun kadın olsun herkes yapmalıdır. Bunları yapmaktan aciz olan ve başkalarından bekleyen, yaptığında küçülmüş hisseden insanların birey olmak yolunda daha katetmesi gereken uzun bir yol var...

Büro kendinizin ise elbette fatura ödemeleri veya günlük temizlik işleri olsun ilgilenirsiniz veya gider bir sekreter tutar veya temizlikci işe alırsınız onlarda işlerinin "doğası" gereği size çay getirir veya temizlik işleri ile ilgilenirler.

Fakat bir Stajyer Avukatın işi bu olmamali hatta olamaz ve böyle birşey kendisinden beklenmemeli ve talep edilmemeli. Çünkü Stajyer Avukat stajı sırasında hukuki deneyim kazanmak için orada bulunmakda ve işinin "doğası" gereği kendisine hukuki tecrübe kazandıracak işlerle ilgilenmelidir.

Dolayısı ile büronun angarya işleri (Fatura ödemeleri, cöp dökme, temizlik, çay taşıma, bulaşık v.s.) ile ilgilenmek istemeyen Stajyer Avukatlar bu angarya işlerin kendilerini küçük düşüreceği korkusundan ziyade, sahip oldukları hukuk adamı veya kadını kimliği ile çay taşıma, fatura ödeme, bulaşık yıkama gibi hukukla uzakdan yakından ilgisi olmayan ve kendilerine hukuki tecrübe kazandırmayacak işler arasında bir bağlantı kuramamalarından ve bir bağlantı olmamasından kaynaklıdır.

Alıntı: Yazan zeynepcnk Bulaşık yıkamak, yerleri süpürmek... vs gibi büronun bakım işlerini yapmak neden ağır bir zulümmüş gibi anlatılıyor ki? Bunları evinizde yapmıyor musunuz? Biz bayanlarda bilinçaltı hizmetçi sendromu mevcut, o yüzden böyle davranıyoruz galiba. Büroda bu tür işler yardımlaşma çerçevesinde yapılmalı elbette. Hukuk fakültesi mezunu olunca insani faaliyetler ve gereksinimler sona mı eriyor? Çevresini temiz tutan, günlük işleri kimseye muhtaç olmadan yapan kimse bir bireydir, erkek olsun kadın olsun herkes yapmalıdır. Bunları yapmaktan aciz olan ve başkalarından bekleyen, yaptığında küçülmüş hisseden insanların birey olmak yolunda daha katetmesi gereken uzun bir yol var...

Sayın zeynepcnk;

Bir gün bir hacze gittiğinizde ''Hanımefendi ben avukatla anlaştım,ödedim,beni tanımıyor musunuz,siz hatta bana çay bile vermiştiniz'' diyen bir borçlu ile karşılaşırsanız;

İşe ilk girdiğinizde size 'Zeynep Hanım' diyen avukat (patron olan), bulaşık yıkamaya başladığında size 'Zeynep' derse;

Sekretersiz bir büroda çalışırsanız ve araştırp okumaya fırsat bulamayıp, sürekli gelen misafirlere (ki adli tatilde daha yoğun olur bürolar) çay servisi yapmanız gerektiğinde ve size arka odadan 'Zeyneeeppppp' diye seslenirse;

Gelenlerle 'bu yeni meslektaşımız Stj.Av.Zeynep Hanım' diye tanıştırılmazsanız;

Yaptığınız işin mesleğiniz dışına fazlasıyla taştığını görürseniz;

Büroda özellikle avukatlar ve stajyer avukatlar dışında çalışanların canı her konuşmak istediğinde, 'zeynep bırak şu dosyayı biraz laflayalım' dediğine şahit olursanız;

Burda yazılanları daha iyi anlayabileceğinizi düşünüyorum. Yazdıklarım lütfen yanlış anlaşılmasın. Elbette hepimiz çalıştığımız ortamın düzenini sağlamak için elimizden geleni yaparız ancak kimlikler karışmaya başladığında, kendinizi bir süre sonra tanıyamazsınız. Orda bulunma amacınız ile karşılaştığınız muamele arasında hergün artan uçurum, sizi henüz mesleğin başında iş ortamından soğutur..Bu açıdan bakmaya çalışırsanız; bu gibi şikayetleri belirten arkadaşlarımızın, bunları acizlik olarak gördüğü için değil, Avukat kimliğinden sıyrıldıklarını hissettikleri için yazdığını anlayabilirsiniz..

Saygılarımla..

Bu anlatılanların hepsini (haciz olayı dışında) ben de zaten yaşıyorum. Birinci sınıfın yazından beri her yaz hukuk bürosunda çalışıyorum. Düşünsenize halimi, bir stajyere gösterilen saygıyı bile hakedecek sıfatım yok. Dosya inceliyorum, takip işlerine gidiyorum, dilekçe yazıyorum, icra dosyalarını hazırlıyorum, dava açıyorum. Yetkimi aşmayacak her türlü işi yaptırıyorlar,bunun yanında bulaşık yıkayıp yerleri de süpürüyorum. (Bu çok yönlü çalışma erkek avukatlarda mevcut olamaz, zannediyorum bu durum forum başlığına iyi bir cevap.)

Yine de stajyerken avukat kimliğini daha yoğun hissetmek ihtiyacı olabilir. Stajımı başka bir hukuk bürosunda yaparsam çalışacağım hukuk bürosunu seçerken sekreter çalıştırıp çalıştırmadıklarına baksam iyi olacak

Arkadaşlar aslında müstahdem-stajyer mevzusu başka bir forumda tartışmaya açılmıştı ama biz istemeden buraya taşıdık. Affola...

Alıntı: Yazan zeynepcnk Bu anlatılanların hepsini (haciz olayı dışında) ben de zaten yaşıyorum. Birinci sınıfın yazından beri her yaz hukuk bürosunda çalışıyorum. Düşünsenize halimi, bir stajyere gösterilen saygıyı bile hakedecek sıfatım yok. Dosya inceliyorum, takip işlerine gidiyorum, dilekçe yazıyorum, icra dosyalarını hazırlıyorum, dava açıyorum. Yetkimi aşmayacak her türlü işi yaptırıyorlar,bunun yanında bulaşık yıkayıp yerleri de süpürüyorum. (Bu çok yönlü çalışma erkek avukatlarda mevcut olamaz, zannediyorum bu durum forum başlığına iyi bir cevap.) Yine de stajyerken avukat kimliğini daha yoğun hissetmek ihtiyacı olabilir. Stajımı başka bir hukuk bürosunda yaparsam çalışacağım hukuk bürosunu seçerken sekreter çalıştırıp çalıştırmadıklarına baksam iyi olacak Arkadaşlar aslında müstahdem-stajyer mevzusu başka bir forumda tartışmaya açılmıştı ama biz istemeden buraya taşıdık. Affola...

Zeynepcnk Hanım, başka bir yere iş görüşmesine giderken herşeyi başdan konuşursanız daha iyi olur düşüncesindeyim. Kafanızda en ufak bir şüphe oluşursa bırakın işi veya başdan hiç başlamayın, anladığım kadarı ile yeterince tecrübeniz var, mutlaka başka alternatifler bulursunuz. Haddim olmayarak size önerilerim bunlardır.

Bende şuan avukat yanında staj yapıyorum.Ama benden şimdiye kadar ne bulaşık yıkamamı nede temizlik yapamamı talep etmediler.Ha etseler neolurdu okoşullarda çalışmazdım.Zaten olmaması gereken bi durum çünkü biz işe sekreter olarak değil stajyer av. olarak alınıyoruz.Bence bu insanların tecrübesizliğini iyi niyetini suistimal etmekten başka birşey değil. Bence bu tarz kabul edilemiyecek durumlarla karşılaşmamak için stajyer arkadaşlar çalışmaya başlamadan önce calışma koşulları konuşmalı.ARKADAŞLAR KENDİNİZİ EZDİRMEYİN LÜTFEN UNUTMAYINKİ BİZ KENDİ HAKKIMIZI ARAYAMAZSAK BAŞKALARINN HAKKINI NASIL ARAYABAİLİRİZ...

Bu konuyu açarken Marmara Hukuk Fakultesi'ni yeni bitrmiş ve hemen akabinde stajını başlatmış genç bir Avukat adayıydım. Oysa şimdi stajım bitti ve İstanbul Barosuna kayıtlı bir Avukatım.
Herkesin açtığım konu hakkında söyleyecekleri olduğunu gördüm ve doğru bir konuya parmak bastığımı farkettim.
Siz değerli THS sakinlerinin paylaşmış oldukları fikir ve çözümler bir yana; benim hali hazırda, stajyer seçerken ön şart olarak ileri sürülen, aranan stajyerlerin "Bayan Stajyer" olması koşuluna, tepkim devam etmekte!
Bundan 5 sene sonra yanıma alabilecek olacağım stajyer avukatları seçerken, geçmişte bana yapılmış olan haksızlıkları tekrarlamayacağımı taahhüt ederim...

Saygılar...

Alıntı: Yazan hukukii malesef ilerde meslektaş olacağımız avukatların çoğu, stajyer avukatla ilişkisini sanayici kafasıyla, usta cırak iliskisi icerisinde düşünüyor.hukuk fakultesi okumus bir insana çay getir, masayı temizle, bulasığı yıka denilmemesi gerekiyor.bunları yapan avukatların meslegine ne kadar saygısı var.....?

merhaba ben de kırıkkale de yasıyorum ve hukuk fakultesı 3. sınıfta okuyorum peki kırıkkale de durum nasıl stajyerlik faydalı ve verimli gecıyor mu? sömürüldügünüzü dusundugunuz oluyor mu benı yanıtsız bırakmazsanız cok memnun olurum teşekkür ederim.

aslında ben tam olarak katılamıyorum başlığınıza,bir avukatla birlikte çalışıyorum hatta çok başarılı bayan bir avukatla birlikteyim,işi öğreniyorum,müvekkillerle tanışıyorum,2-3 sene sonra kendi büromu mutlaka açacagım,sadece erkek avukatlar açar diye bir tez bence doğru değil,hatta karşılaştıgım bir durum,bazı avukatlarda çevre ilçelere,illere gönderebilmek amacıyla erkek avukat veya erkek stj avukat aramaktalar,budurumda bayanların şansı azalıyor.

Selamlar.
Benim açtığım konunun başlığı "Neden bayan stajyer? ". "Neden bayan avukat?" değli. Tabii ki açın kendi büronuzu, buna hiç bir erkek avukatın karşı çıkacağını sanmıyorum. Benim serzenişim staj zamanında karşılaştığım menfi bir olay üzerineydi sadece... Ancak dediğiniz de hiç yavana atılır cinsten bir sav değil doğrusu! Şehir dışındaki icralara erkek stajyerleri göndermek çok daha rahat, haklısınız (Stajımda Çerkezköy'e bir haciz için gitmişliğim vardır.).
Sanırım her ihtiyaç için stajyerin cinsiyeti değişebiliyor, avukatlık hayatımda dikkate alacağım bir husus olacak ve bir yerine iki stajyer alıp; birini bayan, ötekini bay seçeceğim... Teşekkürler.

Bende daha staj aşamasındayımZehir gibi bir sekreter,icra işleri için bir katipte akıllıca fikrimi sorarsanız!Bi de başlık hakkında bir fikrimi daha beyan etmek isterim:Bayan stj in şöyle bir artısı daha var,adliyede işleri yürütürken memurlar işlerini yapana kadar onların başlarını şişiriyoruz,tabi bu azimli birçok insan için geçerlidir fakat ben sadece bir genelleme yaptım.
Saygılar.

Sevgili meslektaşlarım,
resmi stajımı henüz başlatmamış olmakla birlikte(askıdan inmesini bekliyorum) yaklaşık 5 aydır 3 ayrı hukuk bürosunda çalıştım.İlk iki büroda anlattığınız olumsuzlukların birçoğuna ben de maruz kaldım ve akabinde bu duruma tahammül edemeyip her iki bürodanda birer aylık sürenin sonunda ayrıldım.Şuan çalıştığım büro ve yanında staj yaptığım avukat beklentilerimi büyük ölçüde karşılıyor.Çünkü burada staj yapmaya karar verdiğimde tecrübeliydim ve kararımı verirken kendi beklentilerimde devreye girmişti.Meslek hakkındaki hayallerimin hepsinin gerçekleştiğini söyleyemem.Fakat açıkça söylemek gerekirse bu durum zaten bana çok ütopik geliyor.Suçu tamamiyle avukatlara atmak haksızlık olur.İcra memurlarının yapması gereken işleri bile avukatların yapmak zorunda kaldığı,arasına sıkıştırılmış 10 ytl olmayan dosyaların işlemlerinin günler sonraya bırakıldığı ,avukatların adliye memurları nezdinde itibar görmediği bir hukuk sisteminde suçu tek tarafa atmak a adalete pek yakışır bir durum gibi gelmiyor bana.Herşeye rağmen ileride yanımda staj yapan genç avukatlara yaşadığım sıkıntıları elimden geldiğince yaşatmamaya çalışacağıma kendi kendime söz verdim.Tüm meslektaşlarımında aynı duyarlılı göstermelerini dilerim.Biz kendi mesleğimize ve meslektaşlarımıza saygı duymayıp sahip çıkmazsak bunu ne kalem memurundan ne hakimden ne de müvekkillerimizden isteyebiliriz.Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL Bayan stajyer, bir sure sonra bayan sekreteri gereksiz kılar... Tek ücret, iki iş... Yani ekonomiktir. Bence adı açıkça böyle konmasa da, büyük şehirlerde staj yapan stajyer hemcinslerim aci ifadelerle gülümseyecektir. Erkek stajyere bulaşığı biraz zor yıkatır, masanıza ve müvekkillerinize çay getirmesini biraz zor (yine de imkansız demiyorum!)istersiniz. Yanlış mıyım?

elbette yanlış değil ama mesela benim şuan çalıştığım büroda hayatta ayak işi diye tabir edilen işler bayanlara asla yaptırılmaz. aksine bunları karşıcinsler tarafından itina ile yapılır.

ama neden bayan stajer denilirse,estetik düşünmek lazım diye düşünüyorum

Alıntı: Yazan ozlemdurucan ....benim şuan çalıştığım büroda hayatta ayak işi diye tabir edilen işler bayanlara asla yaptırılmaz. aksine bunları karşıcinsler tarafından itina ile yapılır.

Ağır bir feninizm kokusu aldım...

özellikle bayan stajyer tercih edilmesinde diğer arkadaşların da degindigi gibi sekreterlik hizmetini yürütecegi düşüncesinin yanında cok da masum olmayan niyetleri de etkili oluyor.Elbette ki herkes böyledir diyemeyiz ancak "ruhsatını yenı almış bayan avukat ve bayan stajyer alınacaktır.Gerekirse kalacak yer de temin edilir" gibi bir ilan bana cok da masumane gelmedi..

Bu tür bir ilan gerçekten son noktayı koymuş... Ancak kanımca bu ilanda irticai bir yön olması da olası...

Saygılar...