Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Gemi Siciline Kayıtlı gemi Satışı-Noterde Devir

Yanıt
Old 12-02-2007, 12:21   #1
Gamze Dülger

 
Varsayılan Gemi Siciline Kayıtlı gemi Satışı-Noterde Devir

Müvekkil gemi siciline kayıtlı ticari yatı,elinde devir yetkisi bulunan ilgiliden satın almış bir kısım bedeli ödemiş, bakiyenin sicilde devir aşamasında ödenmesine karar verilmiştir.Bu arada gemi kendisine teslim edilmiş,tadilatlar tamiratlar vs ile epey yüklü masrafla gemi yenilenmiştir.Müvekkil ,daha sonra yaptığı incelemede geminin elinde devir yetkisi bulunan ilgiliye ait olmadığı gemi sicilinde başka bir malik adına kayıtlı olduğunu öğrenmiş ve mecburen gerçek malikle irtibata geçmiştir.
Yüklü masrafla ödediği satış bedeli üzerine bu kere sicildeki malikten gemiyi satın almış ve sicilde de resmi işlemleri gerçekleştirmiştir.
Ardından elinde satış yetkisi bulunan (gemi maliki olması sebebiyle) şahıs müvekkile,geminin sicilden satın alındığını ancak gerçek malikinin kendisi olduğunu,müvekkilin bunu bildiğini ve satış bedelinin kendisine ödenmediğinden bahisle dava açmıştır.Bu arada geminin 1999 yılından sonra hepsi noterde devir olmak üzere yaklaşık 4 kişiye satıldığını, en son malik olanın ise elinde devir yetkisi-noter belgesi olan davacı olduğu anlaşılmıştır.Müvekkilden geminin rayiç bedeli istenmektedir.

Nasıl savunma yapılmalıdır?
Gemi sicilinden iyiniyetli zilyetliğin hükümleri nelerdir?
Gemi sicilinin gerçeği yansıtmaması halinde ne olur?
Deneyimi ve bilgisi olan meslektaşlarımdan yorumlarını bekliyorum.
Saygılarımla
Old 12-02-2007, 17:14   #2
Şirvan

 
Varsayılan

Gamze Hanım,

Gemi sicili de tıpkı tapu sicili gibi "kamu güveni ilkesi"ne sahiptir ancak bu güven sınırlı haklar için geçerlidir: mülkiyet, intifa, ipotek ve ipotek üzerindeki haklar. Dolayısıyla olayınızda müvekkil kamu güveni ilkesinden yararlanabilir (elbette şartları yerine getirdiyse). Kamu güveni ilkesinin uygulamasında ancak sicil ve onun muhtevası esastır; yani menkullerde olduğu gibi gemi üzerinde zilyetlik bu ilke kapsamı dışında kalır. Kendisiyle hukuki muamele yaptığı kimsenin geminin zilyedi olması ve zilyetliğin kendisine devredilmiş olması iyiniyet sahibi müvekkile himaye sağlamaz.
Yukarıda saydığımız ayni haklardan birini (olayımızda mülkiyet) "hukuki bir muamele ile" iktisap eden iyiniyet sahibi müvekkilin bu iktisabı TTK 885/f.1'e göre geçerli olmalıdır. Çünkü sicilde malik görünen kimseyle yapılan hukuki muamele ile birlikte elinde devir yetki belgesi olan ve aslında gerçek malik olan şahsın mülkiyeti son bulmuş sayılır. Ancak ortada gemi mülkiyetini devre yetkili birinin olması müvekkilin iyiniyetle hareket ettiği tezini çürütebilir. Başka deyişle, gerçek malikin kim olduğunu araştırması gerektiği gibi bir karşı tezle karşılaşabilir. Ancak diğer yandan, iki tarafa da ödemede bulunulması gerçek malikin sicilde yazan kişi sanılarak ilk ödemenin hiç talep edilmeden ikinci kişiye verilmesi iyiniyete karine de olabilir.
Son olarak, gemi sicili şayet gerçeği yansıtmıyor ise sicilin tashihi veya -sicile- itirazın sicile kaydı istenebilirdi. Bu konuda TTK m. 887 vd ile Nizamname'nin 21 ve 22. maddeleri yol gösterici olacaktır.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

Saygılar.
Old 12-02-2007, 17:26   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Şirvan,
Sicil kaydı gerçeği yansıtmamaktadır.Müvekkil sicil kaydında görünen malikten gemiyi satın almıştır.Ancak bu malik önce x'e noter senedi ile devretmiş x-y'ye devretmiş y ise son maliktir.Fakat bu malik gemi sicilinde görünmemektedir.
Üstelik Y elindeki devir senedini göstermeden müvekkille gemi pazarlığı yapmış bir kısım bedeli de tahsil etmiştir.Ancak müvekkil gemi sicilini inceledikten sonra Y nin gerçek malik olmadığını anlamış ve sicilde malik olarak görünen kişiden gemiyi satın almıştır.
Şimdi Malik Y elindeki devir noter senedine dayanarak gerçek malik sıfatıyla kendisine ödenmeyen gemi bedelini müvekkilden talep emektedir.

Teşekkür eder saygılar sunarım.
Old 13-02-2007, 12:54   #4
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

Gemi hukuki niteliği itibariyle bir menkul (taşınır) maldır. Bu nitelendirmenin yanında gemilerde mülkiyetin nakli konusunda gemi siciline tescil edilmiş olup olmamasına göre ikili bir ayırım söz konusudur. Gemi siciline tescilli olan olaydaki ticari yatın mülkiyetinin devrinde, TTK m. 868 hükmü uygulama alanı bulur. Bu hükme göre, "Gemi siciline kayıtlı bulunan bir geminin temliki için malik ile iktisap edenin, mülkiyetin iktisap edene intikal edeceğine dair anlaşmaları lazım ve kafidir. Taraflardan her biri, masrafını çekmek şartıyla kendisine temlike dair resmi veya imzası noterce tasdikli bir senet verilmesini isteyebilir". İfade edildiği üzere mülkiyetin devir edilmiş olması için tarafların bu konu üzerinde anlaşmış olması yeterlidir. Başkaca her hangi bir işleme gerek yoktur. Hatta bunun için zilyetliğin devrine dahi gerek yoktur.

Bu nedenle taraflar arasında yapılmış olan sözleşmelerin TTK m. 868’e uygun olup olmadığına bakılmalıdır. Diğer taraftan daha önce bahsedilen TTK m. 885 hükmünü m. 868 ile birlikte değerlendirerek sonuca ulaşabilirsiniz.
Old 13-02-2007, 17:20   #5
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Bu konu biten bir davadır.
Kısaca sonucu söylemek gerekirse;gemi sicilindeki kayda güvenerek kayıt malikinden ticari yat satın alınmıştır.Ancak gemi sicilinde yapılan satımdan önce noter satış sözleşmeleri ile gemi üç ayrı el değiştirmiş ve noterden devir alan son malikte "geminin maliki olduğu ve gemi bedelinin kendisine ödenmediği" için dava açmıştır.
Yargılama sonunda ıslahla arttırılmış olarak müvekkil noterden devir almış olan son malike ticari yatın bedeli olan 50.000 Ytl yi ödemeye mahkum edilmiştir.
Dosya temyiz edilmiş ve karar Yargıtay tarafından gerekçe gösterilmeksizin onanmıştır.

Sonuç şudur:Gemi alım satımlarında sicil kaydına güvenilerek yapılan satış gerçek malikle yapılan alım-satım olmayabilir.Her an herkes size gemi bedelini kendisine ödemediğiniz için dava açıp kazanabilir.

Hayret verici olan ise "Bu sicilin ne anlamı vardır?Ne işe yarar?" sorusuna benim açıklayıcı ve tatmin edici bir cevap bulamamdır.

Aklıma şu kilişe geliyor

"Sicile güven!Gerisini merak etme sen!"

Yorum ve yardımda bulunan meslektaşlarıma teşekkür ederim.Saygılarımla
Old 01-10-2010, 22:54   #6
avukatoguz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze Dülger
Sayın meslektaşlarım,
Bu konu biten bir davadır.
Kısaca sonucu söylemek gerekirse;gemi sicilindeki kayda güvenerek kayıt malikinden ticari yat satın alınmıştır.Ancak gemi sicilinde yapılan satımdan önce noter satış sözleşmeleri ile gemi üç ayrı el değiştirmiş ve noterden devir alan son malikte "geminin maliki olduğu ve gemi bedelinin kendisine ödenmediği" için dava açmıştır.
Yargılama sonunda ıslahla arttırılmış olarak müvekkil noterden devir almış olan son malike ticari yatın bedeli olan 50.000 Ytl yi ödemeye mahkum edilmiştir.
Dosya temyiz edilmiş ve karar Yargıtay tarafından gerekçe gösterilmeksizin onanmıştır.

Sonuç şudur:Gemi alım satımlarında sicil kaydına güvenilerek yapılan satış gerçek malikle yapılan alım-satım olmayabilir.Her an herkes size gemi bedelini kendisine ödemediğiniz için dava açıp kazanabilir.

Hayret verici olan ise "Bu sicilin ne anlamı vardır?Ne işe yarar?" sorusuna benim açıklayıcı ve tatmin edici bir cevap bulamamdır.

Aklıma şu kilişe geliyor

"Sicile güven!Gerisini merak etme sen!"

Yorum ve yardımda bulunan meslektaşlarıma teşekkür ederim.Saygılarımla

Sayın meslektaşım; gemi alınırken önce gidilip sicile bakılır. Eğer gemi satıcı adına tescilliyse sorun yoktur. Satıcıdan satın alınır ve alıcı adına tescili yaptırılır. Yok eğer gemi satıcı adına tescilli değilse, o zaman satıcıdan bu durumun sebebi öğrenilir ve vereceği cevabı kanıtlayan gerekli belgeler istenerek durum araştırılır. Bu araştırma sonucuna göre gemi satın alınır veya vazgeçilir. Anladığım kadarıyla müvekkiliniz kasaptan yarım kilo kıyma alır gibi gemi almış. Bu işler de o yüzden başına gelmiş. Bundan sonra daha dikkatli alışveriş yapmasını tavsiye etmenizin uygun olacağını düşünüyorum. Zira bildiğiniz gibi Medeni Kanunun 3. maddesi, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz hükmünü amirdir. Sanırım Yargıtay'ın kararı bu maddeye dayanmaktadır ve bence de doğrudur. Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tapuya Kayıtlı olmayan taşınmaz satışı sonrası Şufa Hakkı Burak Demirci Meslektaşların Soruları 2 19-01-2007 17:26
gemi adamının kıdem tazminat hakkı nemiroglu Meslektaşların Soruları 2 10-01-2007 17:44
Anonim şirketlerda devir yetkisi Hasan Karslıoğlu Meslektaşların Soruları 2 10-07-2006 14:02
Gemi İpoteğinin Paraya Çevrilmesi gursel Meslektaşların Soruları 0 24-08-2004 07:34
Yapılmakta Olan Gemi Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 0 12-05-2003 13:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03960800 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.