Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Roma Hukukunda İstisna Akdindeki Nezaret Sorumluğunun Türk Hukukundaki Karşılığı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-06-2009, 11:20   #1
justitie

 
Varsayılan Roma Hukukunda İstisna Akdindeki Nezaret Sorumluğunun Türk Hukukundaki Karşılığı

Gai.3,205
Aynı şekilde, belirli bir ücret karşılığında temizlenmek veya gözden geçirilmek üzere temizleyiciye veya tamir edilmek üzere terziye bir elbise verilmiş ve hırsızlık neticesi kaybedilmiş ise, hırsızlık davası (actio furti) malike değil, fakat bizzat temizleyiciye veya terziye tanınmıştır. Gerçekten, o şeyin yok olup olmaması maliki ilgilendirmez; çünkü temizleyici veya terzi o şeyi tazmin edebiliyorlarsa, hakkını temizleyici veya terziden actio lokati ile takip edebilir; fakat bunlar borcu ödemekten aciz iseler, bu halde malik hakkını onlardan takip edemeyeceğinden actio furti bizzat kendisine aittir, çünkü bu taktirde şeyin yok olmaması kendisini ilgilendirir.




Yukarıdaki alıntının Türk Hukukundaki karşılığını aramaktayım.

Olayda istisna akdi var fakat Borçlar Kanunu'nun ilgili kısmında bu olay benzeri bir şey bulamadığımdan zilyedlikle de ilişkilendirmeye çalıştım

Yaptığım araştırma sonucunda konuyla ilgili BK md.368/I de ve MK md.989/I 'de kimi ortak noktalar buldum; fakat hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisi olarak bulduklarımın doğru olup olmadığından emin değilim..
Yardımlarınızı bekliyorum.






BK md. 368 - Yapılan şey teslimden evvel kazara telef olmuş ise iş sahibi,
onu tesellümden temerrüt etmiş bulunmadıkça müteahhit ne yaptığı işin ücretini
ne de masraflarının tediyesini isteyemez.
Bu takdirde, telef olan malzeme kime ait ise hasarı da ona aittir.


MK md.989- Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi
elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir.
Old 12-06-2009, 22:22   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın justitie,

Bir kimsenin belli bir bedel karşılığında bir sonucu üstlendiği sözleşme eser/istisna sözleşmesidir. Bu sonuç tipik olarak görüldüğü gibi inşaat olabileceği gibi bir elbisenin temizlenmesi de olabilir. Eser sözleşmesini hizmet sözleşmesinden ayıran şey sonucun üstlenilmesidir, hizmet sözleşmesinde de temizlemeyi üstlenen elbiseyi temizler ancak temizleyemediği takdirde sözleşmeye aykırı davranmış olmaz, çünkü temizleme eyleminin kendisi üstlenilmiştir. Eser sözleşmesinde ise yüklenici elbiseyi temiz olarak teslim etmediği takdirde sözleşmeyi ihlal etmiştir.

Eser sözleşmesinde teslimden önce yapılan şey telef olursa belirttiğiniz gibi BK 368. maddeye göre yüklenici yaptığı işin ücretini veya masrafını isteyemez. Telef olan malzeme kime aitse hasara o katlanır. Eğer iş sahibinin bundan başka zararı varsa yüklenicinin kusuru varsa yükleniciden bu zararın tazmini istenebilir. Elbise temizlemede deterjanın telef olması halinde buna iş sahibi katlanır. Ancak elbisenin telef olması ayrı bir zarardır ve yüklenicinin kusuru varsa tazmini istenebilir. Yüklenici somut olayda ihmalli davranmışsa sorumludur. Türk hukuku ile belirttiğin metne göre Roma hukuku burada ayrılmaktadır, Roma hukukuna göre yüklenici borcu ödemekten aciz ise ondan istenemez.

Yüklenicinin doğrudan hırsızlık davası açabilmesi de TMK 983. maddeye dayanır, çünkü mala zilyet olan kişi, zilyetiğine saldırıda bulunan kişiye saldırının sona erdirilmesi ve zararının giderilmesi için dava açabilir. Türk hukukunda malik de zilyetliğe yapılan saldırının sona erdirilmesini doğrudan isteyebilir, ancak malın temizleyiciye verilmesini istemek koşuluyla. Roma hukukunda ise malikin dava açabilmesi doğrudan zilyet olan temizleyicinin malikin zararını tazmin edememesine bağlı kılınmıştır.

Umarım yardımcı olabildim. Saygılarımla
Old 12-06-2009, 22:37   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan justitie
Gai.3,205
Aynı şekilde, belirli bir ücret karşılığında temizlenmek veya gözden geçirilmek üzere temizleyiciye veya tamir edilmek üzere terziye bir elbise verilmiş ve hırsızlık neticesi kaybedilmiş ise, hırsızlık davası (actio furti) malike değil, fakat bizzat temizleyiciye veya terziye tanınmıştır. Gerçekten, o şeyin yok olup olmaması maliki ilgilendirmez; çünkü temizleyici veya terzi o şeyi tazmin edebiliyorlarsa, hakkını temizleyici veya terziden actio lokati ile takip edebilir; fakat bunlar borcu ödemekten aciz iseler, bu halde malik hakkını onlardan takip edemeyeceğinden actio furti bizzat kendisine aittir, çünkü bu taktirde şeyin yok olmaması kendisini ilgilendirir.




Yukarıdaki alıntının Türk Hukukundaki karşılığını aramaktayım.

Olayda istisna akdi var fakat Borçlar Kanunu'nun ilgili kısmında bu olay benzeri bir şey bulamadığımdan zilyedlikle de ilişkilendirmeye çalıştım

Yaptığım araştırma sonucunda konuyla ilgili BK md.368/I de ve MK md.989/I 'de kimi ortak noktalar buldum; fakat hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisi olarak bulduklarımın doğru olup olmadığından emin değilim..
Yardımlarınızı bekliyorum.






BK md. 368 - Yapılan şey teslimden evvel kazara telef olmuş ise iş sahibi,
onu tesellümden temerrüt etmiş bulunmadıkça müteahhit ne yaptığı işin ücretini
ne de masraflarının tediyesini isteyemez.
Bu takdirde, telef olan malzeme kime ait ise hasarı da ona aittir.


MK md.989- Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi
elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir.

Olayda (kanaatimce) sözleşme türü sorulmamaktadır. İlk etapta Menkul mallarda zilyetlik davası düşünülmelidir. Kaldı ki siz MK.989 hükmünü de incelemişsiniz.
Old 13-06-2009, 14:13   #4
justitie

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Sayın justitie,

Bir kimsenin belli bir bedel karşılığında bir sonucu üstlendiği sözleşme eser/istisna sözleşmesidir. Bu sonuç tipik olarak görüldüğü gibi inşaat olabileceği gibi bir elbisenin temizlenmesi de olabilir. Eser sözleşmesini hizmet sözleşmesinden ayıran şey sonucun üstlenilmesidir, hizmet sözleşmesinde de temizlemeyi üstlenen elbiseyi temizler ancak temizleyemediği takdirde sözleşmeye aykırı davranmış olmaz, çünkü temizleme eyleminin kendisi üstlenilmiştir. Eser sözleşmesinde ise yüklenici elbiseyi temiz olarak teslim etmediği takdirde sözleşmeyi ihlal etmiştir.



Yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim; fakat bu olayda sadece istisna akdi yok mu?Sonuçta bu iki sözleşme de rızai bir sözleşmedir ve iki tarafın karşılıklı irade beyanı bu tür sözleşmelerin kurulması için yeterlidir. Demek istediğim şu ki, biz bu sözleşmenin hizmet akdi mi eser akdi mi olduğunu nereden anlayacağız?


Alıntı:
Yazan saim
Olayda (kanaatimce) sözleşme türü sorulmamaktadır. İlk etapta Menkul mallarda zilyetlik davası düşünülmelidir. Kaldı ki siz MK.989 hükmünü de incelemişsiniz.


Verilen olay bize sözleşme türleri konu başlığı altında verildiğinden dolayı sözleşmenin türünü bulmaya çalıştım. BK'yı incelediğimde tam olarak bu olayla bağdaşacak birşey bulamadığımdan ötürü Eşya Hukukuna bakma gereği duymuştum.

Bir şey daha sormak istiyorum:
Olayı eser sözleşmesi ve zilyetliği birlikte inceleyerek açıklayabilir miyim? Yani temizleyici bu durumda zilyet midir?

Umarım anlatabilmişimdir.


Saygıyla,
Teşekkürler
Old 13-06-2009, 18:56   #5
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan justitie
Yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim; fakat bu olayda sadece istisna akdi yok mu?Sonuçta bu iki sözleşme de rızai bir sözleşmedir ve iki tarafın karşılıklı irade beyanı bu tür sözleşmelerin kurulması için yeterlidir. Demek istediğim şu ki, biz bu sözleşmenin hizmet akdi mi eser akdi mi olduğunu nereden anlayacağız?





Verilen olay bize sözleşme türleri konu başlığı altında verildiğinden dolayı sözleşmenin türünü bulmaya çalıştım. BK'yı incelediğimde tam olarak bu olayla bağdaşacak birşey bulamadığımdan ötürü Eşya Hukukuna bakma gereği duymuştum.

Bir şey daha sormak istiyorum:
Olayı eser sözleşmesi ve zilyetliği birlikte inceleyerek açıklayabilir miyim? Yani temizleyici bu durumda zilyet midir?

Umarım anlatabilmişimdir.


Saygıyla,
Teşekkürler

Metinde ifade edilen sözleşme eser sözleşmesidir, evet olayda sadece eser sözleşmesi var. Bir sözleşmenin ne sözleşmesi olduğu tarafların irade açıklamalarından çıkarılmalıdır. İrade açıklamaları yani sözleşme hükümlerinin yorumundan tarafların üstlendiği edimlere göre sözleşme nitelendirilir. Genellikle bir elbisenin temizlenmek, dikilmek üzere teslim edildiği sözleşmeler eser sözleşmesidir, iş sahibi sonucu bekler. Ancak bir kişi evinde sürekli olarak birini çalıştırır ve ondan elbiseyi temizlemesini isterse sonuç beklemez, hizmet bekler ve bu sözleşme hizmet sözleşmesidir. Hasta ile hekim arasındaki sözleşmelerde de örneğin estetik ameliyat yapılacaksa hekim bir sonuç üstlendiğinde eser sözleşmesi kurulmuştur, ancak sonuç üstlenmiyorsa vekâlet sözleşmesidir. Ayrıca irade açıklamalarının yorumunda yorumlayıcı hukuk kurallarından yararlanılır.

İkinci sorunuzun yanıtı olarak, evet, temizleyici olayda elbisenin zilyedidir. Üçüncü sınıfta eşya hukukunda öğrenceksiniz, farklı zilyetlikler var, doğrudan-dolaylı zilyet, asli-feri zilyet gibi ayrımlar yapılır. Burada temizleyici güvenilen kişi sıfatıyla doğrudan feri zilyettir. Evet eser sözleşmesi ve zilyetlikle birlikte yapacağınız açıklamalar iyi olur kanısındayım.

Saygılarımla
Old 13-06-2009, 20:20   #6
justitie

 
Varsayılan

Mesela temizleyici yanında çalıştırdığı işçiye elbiseyi veriyor temizlemesi için, o zaman ikisinin arasında hizmet sözleşmesi var değil mi? Anladım konuyu.

Çok teşekkür ederim çok yardımcı oldunuz..
Old 13-06-2009, 20:31   #7
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan justitie
Mesela temizleyici yanında çalıştırdığı işçiye elbiseyi veriyor temizlemesi için, o zaman ikisinin arasında hizmet sözleşmesi var değil mi? Anladım konuyu.

Çok teşekkür ederim çok yardımcı oldunuz..

Evet, temizleyiciyle yanındaki işçi arasında hizmet sözleşmesi var.
Rica ederim. Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Türk-Alman Medeni Hukukunda İstinaf Mahkemeleri Av. Ada Deniz Yabancı Hukuk Sistemleri 1 20-05-2008 00:04
Akar Öcal'ın Türk Hususi Hukukunda Gecikme faizi adındaki eseri Onur dönmez Meslektaşların Soruları 1 15-03-2007 18:47
Türk Hukukunda Manevi Tazminat justiz Meslektaşların Soruları 6 22-02-2007 15:00
Yimpaş, Kombassan Gibi Şirketlere Almanyada açılan Davalar ve Türk Hukukundaki Durum Av.mdogan Meslektaşların Soruları 7 27-01-2007 17:32
aile hukukundaki butlan ile borclar hukukundaki butlan arasindaki farklar brkmnks Hukuk Soruları Arşivi 0 09-01-2007 01:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04602098 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.