Tıbbi kötü uygulama ve sigorta

İyi günler sevgili meslektaşlarım. Bir konuda değerli görüşlerinize başvurmak istiyorum. Şöyle ki: Kamu hastanesi acil polikliniğinde yapılan enjeksiyon sonucunda müvekkilde siyatik sinir lezyonu meydana geliyor. Kısmen felç geçiren müvekkilin maddi ve manevi zararını hekim mesleki sorumluluk sigortası kapsamında sigortadan talep etmeyi düşünüyorum. Ancak kafama takılan birkaç durum var.
1- Enjeksiyonu gerçekleştiren doktor değil acilde çalışan bir hemşire. Bildiğim kadarıyla hemşilerin sigortası olmuyor. Sorumlu hekimin sigortası yanında çalışan hemşirenin yaptığı enjeksiyon sonucu meydana gelen zararı kapsar mı? (hemşirenin eylemlerinden doktorun adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olacağından hareketle) (ayrıca müvekkili enjeksiyona sevk eden de hekim) sigorta genel şartlarında bu konuda açık bir düzenleme yok.
2- Şayet doktorun sigortası kapsamında zarar talep edilebilir ise sigorta şirketinin ünvanını öğrenmek adına poliçeyi elde etmemiz gerekmekte. Hastane ve sigorta bilgi merkezi avukatlık yasası madde 2/3 hükmünü kendilerine hatırlatmamıza rağmen kayıtların gizli olduğunu belirterek bu konudaki talebimizi geri çevirdi. Doktorun da poliçeyi vermekten imtina ettiği göz önüne alındığında poliçeyi başka bir şekilde elde etmemiz mümkün müdür?
3- Sigortayla uğraşmayıp sağlık bakanlığına karşı tam yargı davası açsak ve bilirkişi raporunda olay komplikasyon olarak nitelendirilse (zira idarenin yürüttüğü ön inceleme soruşturmasında alınan raporda böyle oldu) idare mahkemesinin idarenin kusursuz sorumluluğuna giderek davamızı kabul etme ihtimali nedir?
Daha önce benzer bir durumla karşılaşan bir meslektaşım varsa bu konuda paylaşacakları çok işime yarayacak. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

Merhaba,
Staj çalışması kapsamında gittiğim asliye hukuk mahkemesi kararlarından bir kısmını okumuştum.

Orada tam da sizin olaya benzer bir dava vardı. Göz muayenesi için gidilmiş, ancak katarakt ameliyatına karar verilmiş fakat ameliyat öncesine göre gözde iyileşme olmamış. Bunun üzerine de hastane ve ilgili doktorlar hakkında tazminat davası açılmış.

Adli Tıp'tan iki rapor, daha sonrada bir üniversitede görev yapan öğretim üyeleri kurulundan bir rapor istenmiş. Raporların hepsinde de doktorların uygulamış oldukları tetkik, tedavi ve ameliyatta bir kusur bulunamadığından dava reddedilmiş. Dolayısıyla;

-Sigorta poliçesi için resmi yazı ile müracaat edilmesi durumunda cevap verilmesi gerekir, yoksa belirttiğiniz hüküm karşısında ilgililer hakkında şikayette bulunma hakkı doğar diye düşünüyorum.
-Dava hastane muhatap gösterilerek açılabilir.
-Nihayetinde bilirkişilerce düzenlenecek raporlar açılacak davanın yönünü belirleyecektir.

İyi çalışmalar...