Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vekaleten imzalanan çekte cezai sorumluluk

Yanıt
Old 08-10-2007, 16:47   #1
Av. Mücevher Şükran Gökçe

 
Varsayılan vekaleten imzalanan çekte cezai sorumluluk

merhabalar,
vekaleten imzalanmış olan bir çekin karşılıksız çıkması halinde, karşılıksız çek keşide etmek suçu kimler açısından oluşur?hesap sahibi açısından mı?çeke vekaleten imza atan şahıs açısından mı?yoksa her ikisi açısından da mı?
konu ile ilgili görüşlerini ve yargıtay kararlarını paylaşan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
Old 08-10-2007, 18:24   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar

T.C.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 1999/3010
K. 1999/4058
T. 12.4.1999

• 3167 SAYILI YASAYA MUHALEFET ( Ödeme ve Keşide Yeri Aynı Olan Çekin On Günlük Yasal Süre Geçtikten Sonra İbraz Edilmesi )

• ÇEKİN YASAL SÜRESİNDEN SONRA İBRAZ EDİLMESİ ( Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunun Oluşmaması )
• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Çekin Yasal Süresinden Sonra İbraz Edilmesi Nedeniyle Belirtilen Suçun Oluşmadığının Kabulü )

• CEZANIN ERTELENMEMESİ ( Yasal Yeterli Gerekçe Gösterilmemesi - CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine Aykırılığı )

• HÜKÜMDE CEZANIN ERTELENMEMESİNE YASAL YETERLİ GEREKÇE GÖSTERİLMEMESİ ( CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine Aykırılığı )

• ÇEKTEKİ İMZANIN KABUL EDİLMEMESİ ( Uzman Bilirkişiye İnceleme Yaptırılması Zorunluluğu )

• KAMBİYO TAAHHÜDÜNDE BULUNMA YETKİSİ ( Bulunduğuna Dair Belge Olmaması Halinde Dolandırıcılık Suçunun Tartışılması Zorunluluğu - Başkasının Hesabına Çek Keşide Etmek )

• ÇEK KEŞİDESİ ( Başkasının Hesabına - Yetkisi Bulunduğuna Dair Belge Olmaması Halinde Dolandırıcılık Suçunun Tartışılması Zorunluluğu )
3167-1/m.7
6762/m.708
1412/m.32,66,260
647/m.6
818/m.388

ÖZET : 1-Ödeme ve keşide yeri aynı olan dava konusu çekin TTK.nun 708.maddesinde belirtilen 10 günlük yasal süre geçtikten sonra ibraz edildiği ve bu itibarla sanığa atılı karşılıksız çek keşide etmek suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

2-Sanık hakkında 647 sayılı yasanın 6.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken yasal yeterli gerekçe gösterilmeyerek CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine aykırı davranılması,

3-Borçlar Kanunun 388.maddesi uyarınca sanığa özel olarak kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin verilmediği görülmekle, sanığın sözü edilen hesaptan çek keşide etme yetkisinin bulunduğuna dair varsa belgelerinin getirtilmesi, yetkili olmadığının anlaşılması halinde başkasının hesabından çek keşide eden sanığın eyleminin diğer koşulları gerçekleşmesi halinde dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmasında yasal zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi, yasaya aykırıdır.

DAVA : 3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Serhat ...'nun yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne dair

Gemlik Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 11.3.1998 gün ve

1997/397 esas 1998/54 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 5.3.1999 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : 1-Ödeme ve keşide yeri aynı olan dava konusu 4591309 seri nolu 8.2.1997 keşide tarihli çekin TTK.nun 708.maddesinde belirtilen 10 günlük yasal süre geçtikten sonra 17.3.1997 tarihinde ibraz edildiği ve bu itibarla sanığa atılı karşılıksız çek keşide etmek suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de;

2-Her iki sanığında çekdeki imzanın kendisine ait olduğu yönünde kabulü bulunmamasına göre CMUK.nun 66.maddesi gereğince çözümü özel yada teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunluluğuda dikkate alınarak suça konu çekdeki imzasının sanığa ait olup olmadığının tespiti bakımından uzman bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

3-Suça konu çekin keşide edildiği 12468 nolu hesabın Özgür ...'na ait olup sanığın suça kanu çeki hesap sahibi Özgür...'na vekaleten keşide ettiği kabul edilmesine göre, dosyada mevcut 24.2.1997 tarihli gerek vekaletnamede Borçlar Kanunun 388.maddesi uyarınca sanığa özel olarak kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin verilmediği görülmekle, sanığın sözü edilen hesaptan çek keşide etme yetkisinin bulunduğuna dair varsa belgelerinin getirtilmesi, yetkili olmadığının anlaşılması halinde başkasının hesabından çek keşide eden sanığın eyleminin diğer koşulları gerçekleşmesi halinde dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmasında yasal zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi,

4-Muhatap bankaca 3167 sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu ihtaratı yaptığı cevaben bildirilmişse de dosyada mevcut olmayan tebligat evrakınında istenerek tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının tahkiki ile usulüne uygun şekilde yapıldığının anlaşılması halinde anılan maddede, mevzubahis bu kuralın keşidecinin iyi niyetini göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğuda gözönüne alınarak çekin mahkemece bankaya tevdi edilip 7. maddeye göre zorunlu ihtaratın yapılmasının sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki yazılı 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullanıp kullanmadığının araştırılıp, belgeleride eklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

5-Sanık hakkında 647 sayılı yasanın 6.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken yasal yeterli gerekçe gösterilmeyerek CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine aykırı davranılması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA , 12.4.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 09-10-2007, 15:25   #3
Av. Mücevher Şükran Gökçe

 
Varsayılan

Sn. Suat Ergin,
Göndermiş olduğunuz yargıtay kararından haberdarım, ancak yine de teşekkür ederim. Benim olayımda çeki vekaleten keşide eden şahsın yetki belgesi var. Yani olayın dolandırıcılık boyutunu tartışmak gerekmiyor; ancak sorum: vekaleten çek keşide edilmesi halinde, bu çek karşılıksız çıkarsa, cezayı kim alacak? Görüş ve bilgilerini paylaşanlara tekrar teşekkür ederim.
Old 09-10-2007, 15:39   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mücevher Şükran Gökçe
Sn. Suat Ergin,
Göndermiş olduğunuz yargıtay kararından haberdarım, ancak yine de teşekkür ederim. Benim olayımda çeki vekaleten keşide eden şahsın yetki belgesi var. Yani olayın dolandırıcılık boyutunu tartışmak gerekmiyor; ancak sorum: vekaleten çek keşide edilmesi halinde, bu çek karşılıksız çıkarsa, cezayı kim alacak? Görüş ve bilgilerini paylaşanlara tekrar teşekkür ederim.

Yukarıdaki karardan:

Alıntı:
Suça konu çekin keşide edildiği 12468 nolu hesabın Özgür ...'na ait olup sanığın suça kanu çeki hesap sahibi Özgür...'na vekaleten keşide ettiği kabul edilmesine göre

Alıntı:
3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Serhat ...'nun yapılan yargılanması sonunda

Hesap sahibi Özgür'dür. Vekaleten çeki imzalayan Serhat'tır. 3167 Sayılı Yasaya muhalefetten dolayı yargılanan da Serhat'tır.

Ayrıca cezaların şahsiliği prensibini de hatırda tutmakta fayda vardır.

Saygılarımla
Old 09-10-2007, 15:52   #5
Av. Mücevher Şükran Gökçe

 
Varsayılan

bence de öyle olması gerekir. ama bir mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda hem hesap sahibi hem de çeki vekaleten imzalayan şahıs birlikte ceza almış. Karar kesinleşmiş, şimdi hesap sahibini kurtarmanın peşindeyim. Teşekkür ederim.Saygılar
Old 09-10-2007, 23:43   #6
S.Orhan

 
Varsayılan

çek yasasının 16. maddesi dikkatlice okunduğunda hesap sahibi tüzel kişiler ile gerçek kişilerin de cezai sorumluluklarının olduğu tartışma dışında kalacaktır(çekin hesap sahibi yararına keşide edilmesi koşuluyla tabi). hesap sahibi, çekin vekil yararına keşide edildiğini kanıtladığı takdirde belki kurtulabilir. bu da sanırım yeniden yargılama yolu ile olur. ama neden yargılama aşamasında bunlar ileri sürülmez anlayabilmiş değilim,diyeceğim de , anlıyorum maalesef .( iş işten geçtikten sonra avukata başvuruyorlar)
saygılarımla.
Old 11-10-2007, 10:09   #7
ali ekmekçi

 
Varsayılan

vekil adı üzerinde ne hukuki ne de cezai sorumluluğu olamaz...müvekkili sorumlu olacaktır tabi vekalet üzerinde bir ihtilaf yok ise
Old 11-10-2007, 11:35   #8
Av. Mücevher Şükran Gökçe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ali ekmekçi
vekil adı üzerinde ne hukuki ne de cezai sorumluluğu olamaz...müvekkili sorumlu olacaktır tabi vekalet üzerinde bir ihtilaf yok ise

vekalet üzerinde bir ihtilaf yok. daha doğrusu işlem bir yetki belgesiyle yapılıyor ancak yetki belgesinde kambiyo taahhüdünde bulunmak için özel yetki yer almıyor, buna rağmen hesap sahibi, vekaleten çeki imzalayan şahsın imzaladığı bu çeki kabul ediyor, yetkisine itiraz etmiyor.kanımca, ortada artık yetki belgesinde çek keşide etmek gibi özel bir yetkinin olmayışı sebebiyle dolandırıcılık suçunun ele alınması gerekmiyor. Çünkü hem hesap sahibi çeki imzalayan şahsın imzaladığı çeki kabul ediyor hem de yetkili değildir benim haberim yoktur gibi itirazlarda bulunmuyor.Zaten çeki vekaleten imzalayan şahsın da dolandırıcılık kastı yok, kendisine bankaca form halinde düzenlenmiş bir yetki belgesi imzalatılmış, her türlü bankacılık işlemi yapmaya yetkilidir vs. şeklinde sözler yer alıyor, o da kendisini bugüne kadar bu yetki belgesiyle yetkili sandığı için çekleri imzalamış. Dolayısıyla hem yetki belgesi usulsüz olan, yani kambiyo taahhüdünde bulunmak için özel yetki içermeyen bir yetki belgesiyle işlem yapan sanığın keşide ettiği çekin geçersiz olması dolayısıyla karşılıksız çek keşide etmekten ceza almasını düşünemediğim sanığın, diğer yandan bakacak olursak dolandırıcılık kastı olmadığı için de dolandırıcılık suçundan cezalandırılamayacağını düşünüyorum. O halde bu sanığın işlemiş olduğu bir suç yokmu ortada
Old 11-10-2007, 21:22   #9
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sayın Ergin'i teyiden, biraz daha açıklayıcı bir karar eklidir.

Saygılarımla.

T.C. YARGITAY
10.Ceza Dairesi

Esas: 2004/16670
Karar: 2005/3149
Karar Tarihi: 22.03.2005

ÖZET : Çeklere keşidecinin adının ve soyadının yazılmasının zorunlu olmadığı, keşideci olarak tüzel kişiliği bulunmayan bir firma adının gösterilmesinin çeki geçersiz duruma getiremez. Somut olayda "B. SÜPER MARKET" ünvanı ile ticari faaliyette bulunan R. tarafından bu firma adına çek hesabı açtırıldıktan sonra vekaletname ile sanığı vekil olarak tayin ettiği, sanığın vekil sıfatıyla suç konusu çeki düzenlediği, zorunlu unsurları da taşıyan bu çekin geçerli olduğu, keşideci imzasının sanığa ait olmadığına ilişkin bir savunma veya delil de bulunmadığı dikkate alınarak; sanığın sorgusunun yapılması veya kendisine CMUK'nun 225. maddesi uyarınca açıklamalı davetiye tebliğ edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde beraat kararı verilmesi isabetsizdir.

(3167 S. K. m. 16)

Dava: 3167 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık H'nin yapılan yargılanması sonunda; beraatine ilişkin ORHANGAZ1 Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 19.03.2003 gün ve 20011416 Esas, 2003/216 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenmiş olduğundan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 09.09.2004 tarihinde daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

Karar: Çeklere keşidecinin adının ve soyadının yazılmasının zorunlu olmadığı, keşideci olarak tüzel kişiliği bulunmayan bir firma adının gösterilmesinin çeki geçersiz duruma getiremeyeceği; somut olayda "B. SÜPER MARKET" ünvanı ile ticari faaliyette bulunan R. tarafından bu firma adına çek hesabı açtırıldıktan sonra lstanbul39. Noterliği'nce düzenlenmiş olan ve çek keşide etme yetkisini de içeren 10.04.2001 tarih ve 5493 nolu vekaletname ile sanığı vekil olarak tayin ettiği, sanığın vekil sıfatıyla suç konusu çeki düzenlediği, zorunlu unsurları da taşıyan bu çekin geçerli olduğu, keşideci imzasının sanığa ait olmadığına ilişkin bir savunma veya delil de bulunmadığı dikkate alınarak; sanığın sorgusunun yapılması veya kendisine CMUK'nun 225. maddesi uyarınca açıklamalı davetiye tebliğ edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde beraat kararı verilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 22.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 08-11-2007, 09:03   #10
av. eriş

 
Varsayılan

3167 sayılı kanunun 16. maddesindeki '' ..ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri.. çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar '' ibaresi sanırım sorunun cevabını karşılamaktadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vekaleten çekte hukuki sorumluluk av. eriş Meslektaşların Soruları 8 10-10-2007 16:06
usulsuz tebligat-cezai sorumluluk? Av.Bülent Özkan Meslektaşların Soruları 3 22-03-2007 19:27
Avukatın Vekaleten Gayrimenkul Satışı - Satış Bedelinden Sorumluluk selma saral Meslektaşların Soruları 10 01-02-2007 11:49
karşılıksız çekte cezai sorumluluk av.doanjan Meslektaşların Soruları 1 27-10-2006 22:12
Cezai Sorumluluk pinar.akcay Hukuk Soruları Arşivi 4 10-11-2002 18:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03552103 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.