Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Tahsil yetkisi olmayan şirket çalışanının suçu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-07-2010, 13:56   #1
av.sebahattin

 
Varsayılan Tahsil yetkisi olmayan şirket çalışanının suçu

Müvekkil firma çalışanı, fatura keşide etme yetkisi ve tahsilat yapma yetkisi olmadığı halde fatura keser ve tahsilat makbuzu ile de parayı tahsil eder. firmada kalacak dip koçanlarını da aldığından takriben 10 ay sonra durum farkedilir.

Suçun niteliği konusunda tereddüte düştüm. Sayın meslektaşlarımın görüşlerini (varsa Yargıtay Kararlarını) bekliyorum.
Saygılarımla.
Old 20-07-2010, 12:21   #2
O.Özcan

 
Varsayılan

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğunu düşünüyorum. Konuyla ilgili benzer nitelikte bir yargıtay kararını aşağıya ekledim. Ayrıca olayda sahtecilik suçunun unsurları da mevcut. Zira firma çalışanın, firma adına fatura düzenleme ve tahsilat makbuzu kesme yetkisi olmadığına göre, resmi belgede sahtecilik suçu açısından şüpheli hakkında soruşturma yapılabileceği düşüncesindeyim. Saygılarımla.
T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2001/11350
K. 2002/149
T. 16.1.2002
• HİZMET NEDENİYLE EMNİYETİ SUİSTİMAL ( Sanığın Pazarlamacı Olarak Çalıştığı Müdahil Şirket Adına Muhtelif Tarihlerde Farklı Kişilerden Tahsil Ettiği Paraları Mal Edinmesi )
• TESELSÜL ( Sanığın Pazarlamacı Olarak Çalıştığı Müdahil Şirket Adına Muhtelif Tarihlerde Farklı Kişilerden Tahsil Ettiği Paraları Mal Edinmesi-Teselsül Hükümlerinin Uygulanması )
• EKSİK CEZA TAYİNİ ( Suçun Teselsül Etmesine Rağmen Sanığa Eksik Ceza Tayininin Yasaya Aykırı Olması )
765/m.80,510,522
ÖZET : Sanığın, pazarlamacı olarak çalıştığı müdahil şirket adına muhtelif tarihlerde farklı kişilerden tahsil ettiği paraları, şirkete vermeyerek yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediğinin kabul edilmesine ve sanığa ek savunma hakkı tanınmasına rağmen teselsül eden suçtan dolayı TCK.nun 80. maddesi uygulanmayarak eksik cezaya hükmolunması hatalıdır.
DAVA : Hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan sanık Ahmet D'ın yapılan yargılanması sonunda: TCK. nun 510 ve 522. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 6 gün hapis cezasıyla mahkümiyetine dair MERSİN 5.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 16.10.2000 gün ve 2000/560 Esas, 2000/867 Karar Sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen bila tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın tüm, müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Sanığın pazarlamacı olarak çalıştığı müdahil şirket adına muhtelif tarihlerde farklı kişilerden tahsil ettiği paraları, şirkete vermeyerek yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediği toplanan delillere uygun olarak kabul edilmesine göre ve sanığa ek savunma hakkı tanınmasına rağmen teselsül eden suçtan dolayı TCK.nun 80. maddesi uygulanmayarak eksik cezaya hükmolunması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı istem gibi CMUK.nun 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-07-2010, 12:38   #3
av.sebahattin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım yanıtınız için çok teşekkür ederim.

Yalnız aklıma takılan diğer husus, fatura ve tahsilat dip koçanlarından müvekkilde kalacak nüshasının da çalınması durumudur. Bu da düşünüldüğünde suç vasfının Dolandırıcılığa dönüp dönmeyeceğidir.
Old 20-07-2010, 17:48   #4
O.Özcan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, suç vasfının dolandırıcılık yönünde dönüşüp dönüşmeyeceği hususunda herhangi bir yargıtay kararına rastlamadım. Ancak dolandırıcılık suçunda esas olan hileli davranışların, somut olayda suçun mağdurunu kandırmaya yeterli olup olmadığıdır. Burada firma sahiplerinin biraz da ihmali söz konusu. Ancak, her iki suçun da alt ve üst sınırına baktığımızda hemen hemen aynı hapis cezası sürelerini öngördüğü anlaşılıyor. Yine de yoruma açık bir olay.
Old 20-07-2010, 18:53   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sebahattin
Müvekkil firma çalışanı, fatura keşide etme yetkisi ve tahsilat yapma yetkisi olmadığı halde fatura keser ve tahsilat makbuzu ile de parayı tahsil eder. firmada kalacak dip koçanlarını da aldığından takriben 10 ay sonra durum farkedilir.

Suçun niteliği konusunda tereddüte düştüm. Sayın meslektaşlarımın görüşlerini (varsa Yargıtay Kararlarını) bekliyorum.
Saygılarımla.

"tevdi ve teslim" şartı gerçekleşmediği için "hizmet sebebiyle emniyeti suistimal" suçu oluşmaz. Hırsızlık ve dolandırıcılık suçunun oluştuğunu düşünüyorum.
Old 21-07-2010, 10:18   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Dolandırıcılık suçu oluşur diye şu Yargıtay kararına bir bakın:



T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi

Esas : 2002/4043
Karar : 2003/1970
Tarih : 14.04.2003

DOLANDIRICILIK
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK


Özet :Bankada sözleşmeli memur olun sanığın; noksan, imzayla tahsilat fişi düzenleyip müteakiben bilgisayar ortamında iptal işlemleri yaparak kayıt dışı bıraktığı paraları almaktan ibaret eylemleri para yatırmak için müracaat eden müşteri adedince, bankanın aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturur.



( 765 s. TCK. m. 504/3 )
Zimmet suçundan sanık Yaşar'ın yapılan yargılanması sonunda; eylem görevi kötüye kullanma niteliğinde görüldüğünden bu suçtan mahkumiyetine dair (Afyon Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 15.5.2001 gün ve 2000/62 Esas, 2001/81 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan vekili ve sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

T.C. Z ......... Bankası Afyon Şubesinde sözleşmeli memur olan sanığın tahsilat ve tediye fişi düzenleme görevi bulunmakla birlikte imzaya, para tahsil ve tediyesine yetkili olmadığı gibi bankanın paraları üzerinde muhafaza ve murakabe sorumluluğu da bulunmadığı halde, bankaya kredi kartı borcunu ödemek için gelen müşterilere tahsilat makbuzu düzenleyip verdiği ve aynı gün tahsilat fişlerini iptal ederek müşterilerden yetkisiz olarak aldığı paraları mal edindiğinin anlaşılması karşısında, fişlerin müşterilerden para tahsil edildiğini gösterecek ve iğfal kabiliyeti kazanacak biçimde düzenlenmediği, eksik imzalı veya imzasız olduğu bu nedenle sahtecilik suçunun oluşmadığı ancak noksan imzayla tahsilat fişi düzenleyip müteakiben bilgisayar ortamında iptal işlemleri yaparak kayıt dışı bıraktığı paraları almaktan ibaret eylemlerinin para yatırmak için müracaat eden müşteri adedince TCK.nun 504/3. maddesine uyan bankanın aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı biçimde müteselsil görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,

Kanuna aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 14.4.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ahzu Kabz yetkisi olmadan Vekalet Ücreti icradan tahsil edilebilir mi? MGDurbin Meslektaşların Soruları 33 04-01-2012 17:15
para çekme yetkisi olmayan kooperatif yöneticisinin sorumluluğu av.aybeg Meslektaşların Soruları 1 06-08-2009 23:43
şirket yetkilisi olmayan çalışanın 3. kişi şirket lehine geçersiz istihkak iddiası av_gülcan Meslektaşların Soruları 2 14-03-2009 18:26
Vekilin Çek Tahsil Yetkisi salimengin Meslektaşların Soruları 5 14-09-2008 13:24
Ahzu Kabz Yetkisi Olmayan Vekil Saim Korkmaz Meslektaşların Soruları 0 30-05-2002 19:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04099107 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.