Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk ve Bilgisayar Yazılımları Avukatlık Bürosu Programları, İçtihat ve Mevzuat Programları, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi). Hukukla ve hukukçularla ilgili her türlü bilgisayar yazılımlarına dair sorular, program incelemeleri ve sohbetler

imdat uyap

Yanıt
Old 04-12-2006, 23:15   #31
Av.Özgür Eralp

 
Varsayılan Kocaeli seminer

Arkadaşlar;
Biz de gerek şahsen gerek Ankara Barosu olarak elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz.
Baro olarak bir UYAP cd-romu hazırladık. Bir kitapçık hazırladık. Bu kitapçığa son olarak avukat portalını da ekledik.Şu anda baskıya girme aşamasında. Tüm barolara bu dökümanlardan gönderdik. Geçtiğimiz haftasonu da elimizden geldiğince Ankarada TBB toplantısı için bulunan tüm baro başkanlarımıza bu cd ve dökümanlardan verdik. Eğer bir şekilde ulaşmamışsa bizden talep ederseniz sizlere göndermeye çalışırız.
http://www.ankarabarosu.org.tr/ adresinde sol menüde UYAP altında da faydalı bilgiler mevcut.

Elimizden geldiğince de diğer illere gidip seminer yapmaya çalışıyoruz. 16 Aralıkta Kocaelindeki meslektaşlarımızla bilgilerimizi paylaşmaya gayret edeceğiz.

Geçis sürecinde zorluklar olması doğaldır.
Ancak bu sistemin herkesten önce avukatlara fayda sağladığı gerçeğini görerek hareket etmemiz gerekir diye düşünüyorum.

http://www.kocaelibarosu.org.tr/habe...oster&haber=33

KOCAELİ BAROSU UYAP (ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ) SEMİNERİ



KOCAELİ BAROSU
UYAP (ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ) SEMİNERİ

16 ARALIK 2006 CUMARTESİ
10.30-11.00 Açılış konuşmaları-Baro Tanıtım filmi gösterimi
11.00-12.15 UYAP e-takip programı uygulamalı eğitimi
12.15-12.30 Çay-kahve arası
12.30-13.30 UYAP e-takip programı pratik çalışma

13.30-14.30 ÖĞLE ARASI

14.30-15.45 UYAP ve avukat portal tanıtımı
15.45-16.0 Çay-kahve arası
16.00-17.30 Soru-cevap


KONUŞMACILAR

Av.V.Ahsen COŞAR
Ankara Barosu Başkanı

Av.Özgür ERALP
Ankara Barosu Bilgi İşlem Merkezi Başkanı

Av.H.Çağatay CENGİZ
Ankara Barosu Bilgi İşlem Merkezi Başkan Yardımcısı

YER:Serçin Eminoğlu Konferans Salonu

NOT:Katılımcılara ücretsiz kitapçık ve cd-rom verilecektir
Old 05-12-2006, 16:47   #32
TUNA

 
Varsayılan

Syn. Sinequanon Uyapa nezaman geçtiniz bilmiyorum ama biz 4. ayın içindeyiz, ve tabiki ilk zamanlarda bir dosya için harcadığım vakit en az 1 saatti. Ama şimdi bu vakit 15 dakikaya indi. Tüm işlemleri dahil. 4 ayda bu kadar yol katedebilmişsek sonrasında daha iyi olabileceğine inanıyorum. Ayrıca zor kabul ettiğimiz, her ne olursa olsun, herzaman zor olarak kalır. Birazda gözümüzde büyütmemek gerekiyor sanırım.
Biraz zaman sadece, başarılar...
Old 06-12-2006, 12:59   #33
*sinequanon*

 
Varsayılan

Sn.Tuna ne zaman UYAP'a daha iyimser yaklaşayım desem bir şeyler oluyor.Geçen hafta içinde burada 2-3 gün boyunca UYAP'tan kaynaklanan bir problem dolayısıyla (en azından bize söylenen buydu) dava açamadık.Buraya seminer için gelen UYAP yetkililerine bu programın çökebilme olasılığını sorduğumuzda "Ancak Türksat uydusu düşerse çöker" demişti ama işlerin aksaması için çökmesine de gerek yokmuş.Gene de tavsiyelerinizi dinleyip olaya kötümser bakmamaya çalışacağım.Teşekkürler.

Sn.Eralp hani diyorum Gaziantep'in memleketiniz olması dolayısıyla torpilinizden faydalanıp bir UYAP semineri de burada yapmanızı sağlayabilir miyiz?Çünkü yetkililerin yaptığı seminerden hiç bir şey anlamadık.

Herkese iyi çalışmalar.Saygılar...
Old 06-12-2006, 13:08   #34
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Sn.Eralp hani diyorum Gaziantep'in memleketiniz olması dolayısıyla torpilinizden faydalanıp bir UYAP semineri de burada yapmanızı sağlayabilir miyiz?Çünkü yetkililerin yaptığı seminerden hiç bir şey anlamadık.
Daha da iyisi : belki Sayın Eralp'ı kandırmayı başarırız ve UYAP seminerini THS toplantı odasında yapar
Old 07-12-2006, 09:12   #35
TUNA

 
Varsayılan

Uyapla ilgili birçok söylenti var şu anda ve birçok kişi bu söylentilere kapılıp programı öğrenmekten kaçıyor. UYAP içn çok ciddi harcamalar yapıldı. Çökmesi veya kaldırılması bana göre imkansız. Ancak birtakım değişiklikler yapılır. Bu hafta olduğu gibi. Eksiklikler yapılan programlarla tamamlanıyor.
Ayrıca az önce msjlara şöyle bir göz gezdireyim dedim ve gördümki Uyap hala tam olarak anlaşılmamış. Duruşma günlerini program otomatik vermiyor, kalemlerden programdaki duruşma defteri açılarak veriliyor. Sadece tevzii otomatik.
Saygılar iyi çalışmalar
Old 10-12-2006, 15:44   #36
A.Turan

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,
-UYAP konusunda kendimi yeterli bilgiye sahip hissediyorum. Bu sebeple önce bazı tespitler sonra da acizane önerilerde bulunmak istiyorum.

-UYAP da nereden çıktı ne güzel işlerimiz yürüyordu, hiç faydası yok derhal kaldırlsın gibisinden toptan ve bigiye dayanmayan sözlere itibar edilmemesi gerekmektedir.

-Bu yıl içinde hemen bütün Türkiye çapında UYAP'a geçişler tamamlanmaya çalışılmaktadır.

-UYAP'a yeni geçen adliyeler ve konuyu henüz öğrenme aşamasında olan arkadaşlarımızda bir bıkkınlık, tahammülsüzlük ve usanç gözlenmektedir.

-UYAP bağlantısı artık hemen her yerde hem uydu hem yersel kablo bağlantısı ile sağlanmaktadır. Bunun sonucu olarak eskiden sırf uydu bağlantısı sebebiyle yaşanan bağlantı sorunları hemen hemen yok denecek seviyelere inmektedir.

-UYAP'ı kullananlar yazılımın sağladığı imkanlardan sadece %5 ini kullanmaktadırlar.

-Hakimlerde UYAP'a karşı direnç gözlenmiştir.

-Adliye çalışanlarında ise aynı direnç iki katıyla gözlenmiştir.

-Zamanla bu dirençlerin aşınmaya başladığı memnuniyetle izlenmektedir.

-Bilinmeyenden ve özellikle bilinmeyen teknolojiden korku insanidir. Tarih yeniliklere karşı çıkanların çokluğu ve yenilikleri savunanların azlığını bize öğretmektedir.Karşı çıkanların her zaman makul gerekçeleri vardı.İki kutbun çatışmasında ise azlıkta olan yenilikçiler hep galip geldiler.

-UYAP'ın temel amacı adaleti hızlandırmak değildir. Kayıtları sağlam, denetlenebilir, güncel ve ulaşılabilir yapmaktır.

-UYAP ile tevzi objektifleştirilmiştir.

-UYAP performans değerlendirmesi yapmaktadır. Çalışanla çalışmayanı net biçimde ortaya çıkartmaktadır.( Hakim- Savcılar bakımından)Bunun yararlarını hep birlikte göreceğiz.

-UYAP yerli malıdır.

-UYAP ta amerikan şirketlerine ve onları destekleyen ve kullanan gizli servislere erişim imkanı verilmemiştir.

-UYAP güvenlidir. Güvencelidir.

-UYAP kapsamında bir proje dünyada ilktir. Bu ilki türk mühendis, teknik eleman ve hukukçuları birlikte gerçekleştirmişlerdir. Övünç kaynağıdır. Patent kriterlerini taşımaktadır.

-Kimi yakınmalara gelince;
forumdan izlediğim tüm yakınmalar, tamamen o yer adliye çalışanlarının UYAP bahanesiyle (iş sahiplerinin bilgisizliğini de kullanarak) işleri savsaklamasından başka bişiy değildir.

-Bu konuda, adalet.gov.tr de uzaktan eğitim paketi bulunmaktadır. Adliye çalışanlarının boş zamanlarında bu eğitimi almalarını öneririm.

- Mikrosoft sadece word yazılımını adliyelerin kullanmasına izin vermek için 13 milyon dolar talep etmiştir.

-UYAP worddeki bütün fonksiyonları haiz yazılımı ile ve tüm alt yapısı ve donanımı ile 180 milyon dolara mal olmuştur. Bu anlamda oldukça ucuzdur.

-Arkadaşlarımızın başka yakınma ve soruları olursa ayrıntılı cevap verebilirim.
Saygılarımla.
Old 14-12-2006, 22:44   #37
Ahmet Turan

 
Varsayılan

UYAP desteklenmelidir. Ama yargının işleyişini hızlandıracak kullanıcılarda bir sempati oluşturacak özelliklere kavuşturulmalı.Bir meslektaşımızın dediği gibi UYAP a karşı çıkmak matbaaya karşı çıkmak demektir.Türk yargısı UYAP gibi yenilikçi bir teknolojiyi iyi değerlendirmelidir.Ancak taşranın eleştirilerine kulak asılmalıdır.
Old 15-12-2006, 01:15   #38
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Taşranın eleştirilerine yanlış anlam verilmemesini....

Taşra nedir açıklığa kavuşturalım. Ben Ayvalık'ta görev yapıyorum, yani Balıkesir 'in bir ilçesinde. Balıkesir, yani bağlı bulunduğumuz il, UYAP mağduru illerden, sanıyorum yalnızca biri.

Aslına bakarsanız bunun ille, ilçeyle, şehirle metropolle de bir ilintisi yok. İzmir'de görev yapmaktayken nice memur tanıdım, bilgisayarın klavyesinde aradığı tuşu zor bulur. Dolaştığım nice il-ilçe adliyesinde tanıdığım, sayısız çeşitlilikte memur profili var.

Uyap bizim buralara geldiğinde mahvımız olacak. Kendi işimizi kendimiz yaparken üstelik. Ben en çok İzmir'i merak ediyorum. Kendi tevzilerimizi kendimiz takip eder, takiplerimizi kendimiz açar kaşelerken, e yapacaksınız tabii diyenler, acep şimdi ne diyor, nasıl kök söktürüyorlardır...
Old 15-12-2006, 01:47   #39
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL

Kendi tevzilerimizi kendimiz takip eder, takiplerimizi kendimiz açar kaşelerken, e yapacaksınız tabii diyenler, acep şimdi ne diyor, nasıl kök söktürüyorlardır...

Şöyle yapıyorlar. Takibinizi hazırlayıp flash bellekle getirin diyorlar. Kontrol edip ekrandan onay vermek onlara kalıyor. Yoksa sıra beklerken insanın saçı sakalı uzar.. Gerçi, "Bekle de çıktıları dosyala" derler mi bilmiyorum. Çok takibi olanlara yaptırıyorlardır muhtemelen..
Old 15-12-2006, 14:54   #40
A.Turan

 
Varsayılan

Sayın Şehper, sizi çok üzüntülü gördüm bu UYAP sebebiyle
UYAP a karşı çıkanların yakın gelecekte mahcubiyetini hep birlikte göreceğiz.
Old 24-01-2007, 23:44   #41
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Ben şahsen UYAP'a destek verenlerin mahcubiyetini yakın zamanda göreceğimizi düşünüyorum. Öyle bilgisayar cahili sayılmam ama tüm açıklamaları adım adım izlememe rağmen Adalet Bakanlığının sitesindeki takip programıyla bir basit ilamsız takip yapmaya çalıştım. 3. gündeyim ve sağlıklı bir sonuç yok. Javanın envai çeşit güncellemesini yapmamıza, Adobe'u güncellememize, programı defalarca kaldırıp kurmamıza rağmen netice yok. Üstelik ilginç olan aynı adımları izlememize rağmen, programın her seferinde farklı bir gerizekalılık sergilemesi hakikaten hayret verici. Bilgisayar Programı dediğin aynı yerde istikrarlı şekilde aynı hatayı verir. Böyle bir şeyin teknik olarak nasıl olduğunu anlamak mümkün değil.

2-3 tane takibim için fırsatçı şirketlere milyarlarca lira verip takip programı almak istemeyen bir UYAP zede..
Old 25-01-2007, 23:10   #42
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Şehper Hanım,
İzmir hala bıraktığınız gibi. Hala kök söküyor, kök salıyor hatta tohumdan fidana dönüyoruz Kaşemizi,mührümüzü kendimiz basıyoruz, talebi de biz yazıyoruz, talep ettiğimiz müzekkereyi de(ben buna çok gülüyorum-"kendin pişir kendin ye" gibi). Zaten ben yakında, avukatlıktan icra memurluğuna olan geçişimi bir kademe daha ilerleterek postacılıkta da kendimi kanıtlamayı; kapı kapı dolaşıp tebligat yapmayı planlıyorum
Old 26-01-2007, 15:05   #43
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Bence avukatların gerek mahkemelerde gerekse icra dairelerinde yaşadıkları problemlerin tamamı tüm Türkiyede aynı özelliktedir.Yani taşra vs. farketmiyor ,uyap dedikleri şey de sorunlara çözüm yerine katmerli sıkıntıdan başka birşey getirmedi.Meslektaşlarımız yine icra dairelerinde kaşeyi kendi basıyor,pulu yapıştırıyor,müzekkereyi yazıyor evrağını posta listesi hazırlayıp postaya veriyor.
Bu konuda bir arkadaşımızın başına gelen komik bir hikaye var zaman zaman anlatır güleriz.şÖYLE Kİ; Mesleğe yeni başlayan bir arkadaşımız icra dairesine takibini götürüyor ve icra memuruna takibimi işleme koyun diyor icra memuru pek tabi ki çok şaşırıyor ve icra acemisi arkadaşımıza"siz yenisiniz galiba "diyor. ve o gün bugün o meslektaşımız da kuzu kuzu acemiliği üstünden atıyor.
Old 26-01-2007, 16:34   #44
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Bilgisayar hayatı kolaylaştırmak içindir.Siz verileri girersiniz ve o sizin yerinize hesap yapar, verileri düzenler kısacası size zaman kazandırır.

Adalet Bakanlığı'nın UYAP sistemi ne yazık ki bu amaca hizmet etmiyor.Katibin Bir müzekkere yazabilmek için 15 farklı düğmeye basmak zorunda kalması zaten yavaş işleyen adliyeye zaman kaybettiriyor.Vatandaşı ve uygulayıcıyı da mağdur ediyor. UYAP online tabanlı bir program ve bazen sayfanın açılması dakikalar sürebiliyor.

Sistemi hızlandırmak için Bilgisayar nasıl kullanılmalıydı?Ben örneğin bazı icra dairelerinde EXCEL tabanlı icra programlarına rastladım. Program o kadar güzel ki icracının yapması gereken zaman alıcı işleri neredeyse tek tuşa indiriyor ve bunu da hızlı yapıyor. Benim önerim kalemlerde bu tür programların kullanılmasıdır. Örneğin esas defteri'nin excel'de hazırlandığını düşünsenize!İşte o zaman bilgisayar hayatı kolaylaştıracaktır.

Eğer otomasyona geçilmesinin nedenlerinde biri tek merkezden herşeyin denetlenebilmesi veya adli sicil kaydı vb. bilgilerin müzekkere ile değil de online olarak mahkemelerce celbedilebilme idiyse bence UYAP bu amaçlara da ne yazık ki hizmet etmiyor.

Bence UYAP sistemi değiştirilmelidir. Programın altyapısı yavaş ve yetersizdir. Ayrıca kullanıcı dostu olmaktan çok uzak arayüzü ve yavaşlığı da adalet sisteminde zaman ve emek kaybına neden olmaktadır.Amaç çok mantıklı ve iyi olmasına rağmen maalesef "araç" bu niteliklere sahip değildir. Adalet Bakanlığı yeni ve basit aynı zamanda hızlı bir sisteme dönüş yapmalıdır.
Old 06-02-2007, 22:44   #45
faruksa

 
Varsayılan

arkadaşlar uyaptan önceki bir dosya yenileme talebi ile uyapa göre yeni bir dosya numarası verilir mi ?
uyapta yenileme nasıl yapılır bilen var mı ?
Old 07-02-2007, 00:34   #46
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Uyap bizim buralara da geldi ama pek hoş gelmedi Gelmeden başımıza neler geleceğini seziyorduk allahtan. Şimdilik tüm eziyeti adliye personeline (ve beklemek zorunda kaldığımız için bizlere). Şimdilik eski sistemin yanı sıra ek külfet olarak işlemekte. (Ama adliye çalışanlarının yine de geçmişe kıyasla (bizarur) daha hızlı olduğunu söyleyebilirim )
Old 07-02-2007, 22:51   #47
A.Turan

 
Varsayılan

"UYAP'a karşı olmak matbaaya karşı olmakla eşanlamlıdır." sözüne aynen iştirak ediyorum.
UYAPı eleştirenlerin büyük çoğunluğu yazılım konusunda yeterli bilgiye sahip olmayanlardır. Bilgi sahibi olup karşı olanlar ise genellikle kıskançlıktan bunu yapmaktadır. Öte yandan tümüyle yerli malı bir yazılıma bu kadar karşı çıkmakta ince ve ilginç manalar aramak gerekir diye düşünüyorum.
Old 07-02-2007, 23:09   #48
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Öte yandan tümüyle yerli malı bir yazılıma bu kadar karşı çıkmakta ince ve ilginç manalar aramak gerekir diye düşünüyorum.


Sayın Turan,

Hiç bir ince veya ilginç mana yok. Sistem -şimdilik- işlemiyor. Hakimler yıldı, personel yıldı, dün bir dava açabilmek için tam 1 saat 45 dk bekledim (sıra bana geldikten sonra.)

Şimdilik tüm işlemler sistemin hızını beklemenin yanı sıra, eski usul paralel biçimde de yürüyor. Bir diğer deyişle, şimdilik bir faydasını göremedik. Ama ileride göreceğimize inancımız tam (matbaaya karşı çıkmıyoruz yani)

Saygılarımla...
Old 07-02-2007, 23:37   #49
A.Turan

 
Varsayılan

Sayın Demirel, göndermem size değil. Sizin ve bizim gibi uygulayıcı kesimi sadece işlemlerinin ilk zamanlar aksamasından şikayetçidir o kadar. Fakat Ankara'de neler oluyor bilseniz!!
Old 08-02-2007, 00:06   #50
Admin

 
Varsayılan

Bence UYAP entegrasyonunda sıkça rastlanır iki aksaklık var:

1- Yeni geçiş yapılan noktalarda personele yeterince eğitim verilmiyor ve bu nedenle ilk geçişler her yerde son derece problemli oluyor. Daktilo ile 2 dakikada yapılacak işler, UYAP'la belki 10 saniye alacak ama personel nasıl yapacağını bilmezse 2 saat alıyor ve bu da herkesin tepkisine yol açıyor.

Geçişler ve değişiklikler her yerde her zaman zor ve acılıdır ve yetkililerin bu acıyı azaltmak için kurum içi eğitime daha fazla ağırlık vermesi ve personeli daha iyi bilgilendirip eğitmesi zorunlu. Aksi taktirde olayın cereyan tarzı, Vizontele'de Hakkari'ye Televizyon'un gidişi gibi oluyor.

2- Dünyanın en iyi programını da hazırlasanız eğer bu program bir ağ üzerinde haberleşmeye ihtiyaç duyuyorsa (örneğin UYAP) bu ağın iletişim altyapısını iyi kurmak zorundasınız, aksi taktirde programınız verimli çalışmaz. Olay dünyanın en iyi ve en pahalı cep telefonunu alıp, kapsamı alanı çok düşük bir yerde kullanmaya çalışmaya benziyor. Cep telefonunuz iyi olabilir ama ona servis veren iletişim altyapınız da iyi olmak zorundadır, yoksa konuşamazsınız.

Bu Türkiye'nin genel problemi ve bu sorunu bir çok kurum, banka ve hatta özel şirket yaşıyor: Çok gelişmiş bir bilgi işlem sistemi kuruluyor ancak bu bilgi işlem sisteminin haberleşme ağı yeterli yükü kaldıracak şekilde tasarlanmıyor ve yük binince tüm işlemler durma noktasına geliyor. Uzağa gitmeye gerek yok, örneğin hafta içi öğlen saatinde çokca ziyaretçi (= yük) varken, TBB'nin sitesine girip levhadan bir avukat ismi aramaya çalışın bakalım site kaç kere donacak? Keza Nüfus Müdürlüğünün TC Kimlik sorgulama sistemi önceleri üçüncü kişilerin kullandığı otomatik uzaktan sorgulamalara açıkken, iletişim altyapısı yükü kaldırmadığından birkaç ay önce bu sorgulamaları kapatmalarını aynı durumun örneği. Veya ÖSYM sonuçları ya da öğretmen atamaları ilan edildiğinde, yoğun yükten kimsenin sisteme ulaşamaması ve işlem yapamaması da aynı nedenlerden.

Bu sorunlar aslında programın, bilgisayar sisteminin hatası değil, o programı düzgün iletişim altyapısıyla kullanıma veremeyenlerin ve doğru hesap yapamayanların hatası. Ama sonuçta sırada 2 saat ayakta bekleyen vatandaşın gözünde fatura programa ve hatta toptan "bilgisayara" çıkıyor.

Uyap'ta yaşadığımız sorun da farklı değil: Daha dün, İstanbul İcra Dairelerinde öğlen saatinde TÜM işlemler durmuştu çünkü UYAP hiçbir sorguya yanıt vermiyordu. Tabii memurlar, avukatlar ve vatandaşlar tüm faturayı hemen UYAP'a kesiverdi ve "eski UYAPsız günler" yaddedilmeye başladı.

Bunlar aslında teknik olarak düzgün hesaplarla çok kolay aşılacak problemler ancak maalesef Türkiye'de kolaylıkla aşılamıyor. UYAP gibi bir programın maliyetinin belki 10'da biri yeterli bant genişliğine sahip iletişim hatlarının tahsisine ayrılsa, sistem hiç kusursuz işleyecek ancak maalesef bu yapılamıyor.

Sonuçta da karşımıza çıkan tepki bu konunun başlığında kendini bulan "İMDAT UYAP!" oluyor.
Old 08-02-2007, 01:26   #51
A.Turan

 
Varsayılan

Şu anda hızla teknik alt yapı donanımları tamamlanmak üzere. Bir çok yerde hem uydu bağlantısı hem kablo bağlantısı olmak üzere sistem organize edilmektedir. Bir çok merkezde uyap bağlantı hataları asgariye inmiş, durmalar hemen hemen yok olmuştur.
UYAP bir emek ürünüdür. Emek takdir ister. Birazcık sabır lütfen..
Old 08-02-2007, 16:13   #52
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. Turan,
Göndermenizi üzerime alan biri olarak, son yazdıklarıma cevap verir misiniz? Genel olarak UYAP sisteminden bahsetmiyorum. Avukatlar için adalet.gov.tr'de yayınlanan ve indirilebilen İcra Takip Programından bahsediyorum. Ben program için gerek adalet bakanlığı sitesindeki açıklamaları ve gerekse Sn. Av. Bülent AKPUNAR'ın sitemizde yayınladığı makalesinde söylenenleri harfiyen yapıyorum. Program yazamam ama bilgisayar programlarının işleyiş mantığını iyi bilirim. Bir bilgisayar programında hata varsa aynı işlemde aynı hatayı verir. En azından bunu biliyorum. Bir program aynı işlemler seçildiği halde birden fazla değişik hata veriyorsa bunun anlamı nedir? Bu program için bilgisayarımızda nasıl bir altyapı olmalıdır? Programlama bilginizle cevaplarsanız sevinirim. Ayrıca Türk yapımı olan hiçbir şeye özellikle alerjim olmadığını hele ki yapanları Türk olan bir programın sağlıklı çalışmasından gurur duyacağımı da belirtmek isterim. Ayrıca emeği ve emek verene hürmeti şiar edinmiş biri olarak kimsenin emeğine de bir minnetsizliğim olamaz. Lütfen cevabınız "Verin 1000 YTL alın bir icra programı" olmasın.
Old 08-02-2007, 17:20   #53
Hekimbaşı

 
Varsayılan Panik yarar getirmez

Sn Katılımcılar,

TC nde hem devlette, hem küçük ve büyük özel sektörde yazılım tasarlamış, üretmiş ve uygulamaya koymuş birisi olarak bazı noktalara değinmek istedim. Bunların hiçbirinin size somut yararı olmayacak; yani "İMDAT" çağrısına merhem olmayacak; ama biraz daha sakin olmanızı sağlayabilir.

ŞİKAYETLERİN KAYNAKLARI
=======================
1. Yerel ağlarla sınırlı kalan yazılımlarda şikayetin kaynağı daima ve sadece personeldir. Bunda da hiyerarşi önemlidir. Yani, yönetici ne kadar olaydan bihaberse, şikayetler o kadar katmerli olur. Öte yandan, görevi sadece sekreterlik olan bir memurun iş yükü ayarlanmamışsa, işler onda tıkanıverir, şikayetler o kadar ayyuka çıkar.

2. Eğer oraya buraya bağlanmak konu ise (ki UYAP da anladığım böyle) şikayetin kaynağı üç tanedir:
a) İletişim altyapısı
b) İletişim altyapısını ayakta tutan personelin yetersizliği
c) İletişime dayalı işlemleri yürütenlerin gösterdiği direnç ve anlayışsızlıkları

Dikkat ettiyseniz, programdan, programcıdan, tasarımcıdan, eğitimciden, şundan bundan hiç söz etmedim. Bunun nedeni, hemen her zaman bu unsurların ellerinden geleni yapma eğiliminde olmalarıdır. Böyle olmak zorunda, çünkü onlar, özellikle de böyle büyük projelerde, projenin başarılı olması halinde para kazanacaklar, takdir alacaklar veya terfi edeceklerdir.

PSİKOLOJİK ETKENLER
===================
Öte yandan, belli bir işi yapanlar için konu bambaşkadır. Hemen birkaç örnek vereyim:

1. 'Ne gerek var' psikozu: Kimse işe girerken yeni şeyler öğrenmek ve uygulamak zorunda kalacağını gözönüne almaz. Okuldan çıktığı biçimde ömrünü sürdürmeyi bekler. Ne prosedür değişikliğini, ne yeni araç gereci, ne de yeni çalışma alışkanlıklarını memnuniyetle karşılar. Bunun tipik örneğini, yeni idari düzenlemelerde görürüz. Çoğu çalışan 'yahu, ne gerek vardı, işler zaten yürüyordu' deme eğilimindedir. İşin içine bilgisayar gibi kimsenin pek birşey bilmediği şey girince bu duygu daha da ayyuka çıkar. İşlerin aksamasındaki suçlu hemen bilgisayar olur. Bu suçlu, aslında sanaldır. Yani, klavye mi, ekran mı, işlemi yapan kişi mi, yürüten yazılım mı, bellek mi, yazıcı mı, modem mi, iletişim hatları mı, karşıki modem mi, karşıki sunucu mu; asla belli değildir. Aslında, konuyla ilgili bilgisi yeterli kişi bunu tanımlamakla yükümlüdür, ve çoğu zaman da tanımlayabilir. Ama ne gam, herkes suçluyu bellemiştir: bilgisayar! Hele bilgisi yeterli olması gereken kişi bir de bilgisiz veya deneyimsizse, o da koroya katılır: suçlu yazılımdır! Bu neden böyle olur, o da açıktır. Makineler çalışıyor mu, çalışıyor, personel elinden geleni yapıyor mu, yapıyor (başka türlü birşey söylerseniz işler daha kötüye gider, ona göre ...), o halde? Elbette suçlu yazılım, yani programcılardır.

2. 'işimi mi ölçecekler' / 'bunu da mı bana kakalayacaklar' psikozu: Bir sekreter düşünün, günde kaç sayfa yazdığını kimse bilmez, ölçmez bile. Artık bu bilinecek ve ondan daha alt düzeydeki yardımcısının on katı ürettiği görülecektir. Bunu kimse istemez. İşin tuhafı, alt düzeydeki yardımcı daha isteksizdir, çünkü yarın öbürgün aynı yere o oturduğunda olacakları düşünmektedir. İyisi mi, nesnel ölçüme olanak tanıyan hiçbir şeyi yaşatmamakta yarar vardır. Birçok çalışan, sadece bu nedenle aslında bildiği ve yapabildiği şeyleri yapmaktan imtina eder. Bazı daha akıllı olanları, en baştan, daha eğitim aşamasında öğrenmeyi reddederek aynı sonuca ulaşmaya çalışır. Bu bir sefalettir aslında. Maalesef memurlarımız şöyle düşünmektedir: 'öğrenemezsem beni başka işe vermek zorunda kalırlar, nasılsa maaş aynı, servis aynı, emeklilik aynı'. Bazıları da biraz farklı bir yaklaşım geliştirir: 'ötekiler kadar hızlı yapamazsam beni bu işten alır, başkasını verirler, ben de kurtulurum'. Çoğu zaman bilgisayar kademeli olarak devreye girdiği, ve başlangıçta sadece belli kısım çalışanlar bilgisayar karşısına oturtulduğu için, ikinci düşünce çok rağbettedir. Çünkü bilgisayar işin çok olduğu yere konmakla en yüksek yarar elde etmek istenmektedir; ama oraya kimse oturmak istemez. Orada zaten oturmakta olan da bunu oradan tüymek için bir fırsat olarak görür.

3. 'işimi benden iyi mi bilecekler' psikozu: Birçok çalışan, işini yaparken sistematik düşünme, maksimum verim gibi konularla ilgilenmez. Hadi bakalım, ne yaptığını anlat, derseniz, üç beş cümleden öteye birşey anlatamaz. Öte yandan, bir evrakın bir köşesindeki damganın neden sonra vurulacağına, ve sizin evrakınıza neden vurmayacağına ilişkin bir saat nutuk çekebilir. İş analistleri gelip kendisiyle görüştüğünde de bunları söylememe eğilimindedir, çünkü kendisini o mühürü vurmama nedenlerini bilmesi nedeniyle anahtar konumda, en önemli işi yapan kişi olarak görmektedir. Yazılımı tasarlayanlar bu nedenle ilk analize yönelik görüşme turlarında birçok bilgiden mahrum kalırlar. Eğer deneyimli iseler, üzerinde çalıştıktan sonra ilk tasarıma ilişkin bilgilerle bir, gerekirse iki veya üç tur daha atarlar; kafalarında hiç soru işareti kalmayana kadar. Ama bu zamanın kısıtlı olduğu hallerde veya gözden kaçan durumlarda, eksik veya kusurlu tasarıma dayalı üretilen yazılım duvara toslar. Bu toslama olayının faturası çoğu zaman yazılımcılara çıkartılır; halbuki sorun, onlara bilgiyi sağlayan çalışanlardaki zaman zaman kasıtlı baltalama düzeyine kadar ulaşan bu vurdumduymazlıktır.

4. 'Yönetici' psikozu: Hiçbir yönetici bilgisayarlı bir sisteme geçişte kendisinin birşey öğrenmesi gerektiğini düşünmez. Ona göre, öğrenmesi gerekenler emrinde çalışanlardır. Ne kadar öğrenirlerse, o kadar öğrenirler artık. İşler sarpa sararsa da, sistemi koyanlar ayıklasın canım pirincin taşını! Halbuki kazın ayağı böyle değildir. Yöneticinin görevi, uygulamanın her aşamasını denetlemek, onaylamak ve gündeme geldiğinde de çalışanların yukarıda tarif edilen psikolojileriyle nasıl başa çıkılacağını belirlemektir. Nereye, kaç tane makine konacak, kimler onlarla ne iş yapacaklar, o işlerin miktar ve süreleri neler gibi soruların cevaplarını bilmesi ve herşeyi ayarlaması gereken kişi yöneticidir. Yönetici aynı zamanda lider olmalı; çalışanları motive etmenin yollarını bulmalıdır. Analiz aşamasından itibaren her aşamada çalışanların gerekirse kulağını çekerek, gerekirse pohpohlayarak yazılımcılara yardımcı olmalarını sağlama konusunda aktif olmalıdır.

YAZILIM/SİSTEM ÜRETİCİLERİ
==========================
Elbette sütten çıkmış ak kaşık değillerdir. Birçok kusurları olabilir. Ama anahtar nokta, onların bu eksiklik ve kusurlarını farketme ve düzeltmenin kendi işleri olduğunu bilmeleridir. Bu nedenle, Havelsan gibi yarı devlet kuruluşu bir üreticinin kötü niyetli olduğunu düşünmek mümkün değildir. Olsa olsa beceriksiz olabilirler. O zaman da yerlerine başkaları gelecektir. Kaldı ki Havelsan' ın bu tür projelerde artık yeterli deneyimi oluşmuş olması gerekirdi. Oluşmadıysa vah hallerine. Üç yılda bitecek proje onüç yılda bitmez, onları da batırır yani. Koskoca adalet bakanlığı ve mahkemeler projesini bitirmeden bırakmaları mümkün olamayacağına göre ...

Kısacası; otomasyona geçiş asla öyle ben yaptım oldu diye olmaz, asla sadece yazılım ve donanıma bağlı olarak başarılı olacak diye bir kural yoktur, ve çok yaygın katılımla yapılmış bir planlama, tasarlama ve hep birlikte çalışma ister. En erken de heryerde iki dönem kullanıldıktan sonra herkese yarar sağlar hale gelir.

Onun için okumanızı, anlamanızı, anlamadıklarınızı sormanızı, herşeyi denemenizi, gördüğünüz aksaklıkları tarif etmeyi öğrenerek, mutlaka bildirmenizi ve cevapları beklerken sabırlı olmanızı öneririm.

Saygılarımla,
Old 08-02-2007, 23:45   #54
A.Turan

 
Varsayılan

Sayın Dr.Cem Hekimbaşı, Emeğiniz için teşekkür ederim.
Old 29-03-2007, 15:55   #55
Noyan Yiğit

 
Varsayılan Uyap Çıldırtıyor

Bursa Adliyelerinde 1 haftadır Uyap uygulaması başladı. Herkes kafayı yimek üzere. Dava açmak tam bir çileye dönüştü. Çok dar ve havasız bir koridorda 2 kuyruk oluyor. 1 tanesi tevzi kuyruğu 1 tanesi harç kuyruğu. Her kuyrukta en az 20-30 kiş var. 1 tek davayı bir günde açamayabilirsiniz. Avukat katipleri artık dayanışma içindeler 1 tanesi tevzi kuyruğunda bekliyor 1 tanesi harç kuyruğunda.Eğer bir kişi iseniz yandınız. Önce 2 saat tevzi sonra da 2 saat harç kuyruğunda beklemeniz gerekiyor. Dosyalar buradan Mahkemelere gelmiyor. Gelen dosyaları kalemler sisteme giremiyorlar, sistem kilitleniyor.Tam bir keşmekeş hakim 1 haftadır Adliye de herkesin asabı bozuk.Akşam veznedeki görevli arkadaşı gördüm 19.30 da adliyeden çıkıyordu. İşimizi ancak bitirdik dedi. Bugün bu arkadaşın fenalaşarak,bayıldığını duydum.4-5 gündür kuyruğa girmeyi göze alamadığım için açmak için hazırladığım bir dava dosyasını çantamda gezdiriyorum. Daha önce Uyap'a giren arkadaşlar bu çilemiz ne kadar devam edecek sizde bunları yaşadınız mı ? Düzelecek diyerek bir moral verin lütfen böyle olursa adliyeye girmeye korkacağız vallahi.
Old 30-03-2007, 16:46   #56
Noyan Yiğit

 
Varsayılan

Ben dün yeni bir konu açtım zannediyordum.Meğer se bu konu sitede varmış da herkes müthiş şikayetçi imiş. Okuduklarım daha da canımı sıktı.Şimdi Elazığ dan sitemiz üyesi bir avukat dostum ile görüştüm msn'den Elazığ ilk uygulanan illerden miş, 2 yıldır uygulanıyormuş, sistem hala sağlıklı işlemiyormuş.Allah yardımcımız olsun diyorum.Evvel den davayı kazandık mı mutlu oluyorduk şimdi davayı açınca bile mutlu oluyor insan.Çünkü artık dava açmak bile büyük bir iş oldu.Bu diyardan gidemiyeceğimize göre bu deveyi gütmeyi öğreneceğiz herhalde başka çıkar yol gözükmüyor.Tüm Uyapzedelere Allah yardım etsin.
Old 04-04-2007, 15:05   #57
S.Orhan

 
Varsayılan Uyap

uyap kabusunu ilk yaşayanlardan birisi olarak şunu diyebilirim:
uyap yazılımını oluşturanlar hukukçu değil, görüş aldığı hukukçularda uygulamanın içerisinde olmayan bakanlık merkez teşkilatında görev yapan meslektaşlarımız.bu nedenle birçok sıkıntı yaşanıyor, hızı da yavaşlatıyor, ancak aksaklıklar ilgililere iletildikçe düzeltiliyor da.şimdilik bir kabus gibi görünüyor maalesef
aksaklıklar düzeltildiğinde ,tabi uyap kullanımını öğrendiğimizde (çünkü teknoloji özürlü biri olarak ben öğrenemedim henüz )ve uygulama oturduğunda hepimiz için yararlı olacağını düşünüyorum.
saygılar.
Old 04-04-2007, 20:28   #58
avozanvaral

 
Varsayılan

personel ve teknik donanım açısından tam hazır olmadan uyap a geçilmesi sorun yaratmakta ise de;sorunların çözüm için paylaşılması ve ilgililerin sürekli sistemi iyileşirme çabası içind bulunması durumunda uyap ın yarar getireceğini düşünüyorum.Sisteme 1 yıldan fazla bir süre önce geçen Tarsus açısından başlangıç çok zordu fakat zamanla (bugün açısından) özellikle personelin sisteme adapte olması ile sorunlar oldukça azaldı. Fakat bağlantıda meydana gelen kesilmeler ve ekranın donması maalesef çoğu yerde kronikleşmiş durumdadır. Son olarak sorunları meslektaşlar olarak paylaşmamız ve ilgilere her daim bildirmemiz uyap ı daha da verimli kılacak;ilerilere taşıyacaktır.
Old 05-04-2007, 09:18   #59
saadet

 
Varsayılan maalesef antalya da uyap ta

maalelesef antalya da uyap geçti, avukatlık mesleğini yapabilmek için artık bilgisayar mühendisi de okumak gerekiyor. adalet gov.tr den e takibi indirdik ama takip yapmak ne mümkün ? bilgisayaradan iyi anlayan bir avukat arkadaş programda bir çok hata olduğunu söylüyor, kendisi iyi derecede bilgisayardan anladığı için bu hatalar düşmeden takibini hazırlayabiliyormuş. ben de bir çok arkadaşım gibi fırsatçı yazılım programcılarına para vermek istemiyorum.
ayrıca kaynak yok diyerek yeterince icra memuru, hakim , savcı atanmıyor da bu sisteme neden kaynak ayırılıyor anlamıyorum ? bilgisayar ortamı adaletin gerçekleşmesine ne katkı sunacak merak ediyorum. antalyada bazı hakimler yılda 2 defa duruşma yapıyor , iş yoğunluğundan.
iyi günler, av. saadet öztürk
Old 05-04-2007, 20:49   #60
A.Turan

 
Varsayılan

Sayın saadet,
Naçizana bir öneride bulunmak istiyorum. Lütfen UYAPa peşinen karşı olanların görüşlerine çok itibar etmeyiniz. Aksaklıklar bulunmakla birlikte UYAPı sevmeyi deneyiniz. Bakın göreceksiniz daha kolay adapte olacaksınız.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
uyap hakkında N'gN Hukuk ve Bilgisayar Yazılımları 20 01-02-2009 15:55
Uyap Projesi Bir Harika! aristo Hukuk Sohbetleri 14 10-08-2007 09:43
Uyap Uyumlu İcra Takip Programı Devidoff Ticari Duyurular 0 28-07-2006 12:07
Uyap Av. Bülent Sabri Akpunar Hukuk Sohbetleri 2 05-04-2004 21:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08391809 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.