Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Benzer Karar Arıyorum

Yanıt
Old 16-10-2008, 08:43   #1
justicewarior

 
Olumsuz Benzer Karar Arıyorum

Merhaba Değerli Meslektaşlarım ;

Bir davam ile ilgili bir karar buldum ama benzer karrlar arıyorum umarım yardım edersiniz ...

Saygılar...

Benim Bulduğum Örnek Karar ; (Sizlerden de bu kararın Benzerlerini İstiyorum...Umarım Yardımcı Olursunuz...).

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi

E:2001/4647
K:2001/5828
T:24.09.2001

Davacı İsnail Karcı vekili Av. İbrahim Yonetgen ile bavalı Serdar Yiğitcan vekili Av. Turgay Şirin arasında görülen dava hakkında Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06/06/2000 gün ve 31-191 sayılı hükmün bozulmasına iliskin Dairemizin 23/03/2001 gün ve 8171-2106 sayılı ilamına karşı davacı vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldu.
KARAR : Davacı davalıya satılıp teslim edilen unlara ait fatura bedellerinin odenmediğini, alacağın tahsili icin yapılan takibe de itiraz ettiğini belirterek vaki itirazın iptalini talep ederken;
Davalı faturalarda yazılı unun kendilerine teslim edilmediğini irsaliyelerdeki imzaların da kendilerine ait olmadığını savunmuştur. Ancak mahkemece alınan 07/07/1999 tarihli bilirkişi raporunda davalıya ait 1998 yılına ait işletme defterinde 28/01/1998 tarih 27376 nolu 375.720.000.-TL'lık ve 20/03/1998 tarih 27496 nolu 303.000.000.-TL bedelli faturaların mal alış hanesine kayıtlı oldugu bildirilmiş, itiraz uzerine alınan 07/02/2000 tarihli raporda ise taraflar arasındaki ticari iliskinin 1996 yılından bu yana devam ettıği, 1998 yılında davacının davalıya yedi adet fatura kestiği faturalardan iki adedinin davalı defterlerine işlendiği halde beş faturanın işlenmemiş olduğu bildirilmiştir.
Bu durumda taraflar arasındaki ticari ilişki çercevesinde 1998 yılında davacı yanca davalı adına kesilen faturalardan iki adedinin davalı defterinde kayıtlı olduğu ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığında uyusmazlık bulunmadığı gozetilerek davacı defterlerinde kayıtlı olupta davalı defterinde kaydı bulunmayan diger faturalarda yazılı malın davalıya teslimini bır olgu olarak davacının ( tanık da dahil ) her türlü delille kanıtlayabileceği gözetilerek bu husustaki delillerin toplanması ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ve hükmün bu gerekçelerle bozulması icap ederken ilamda yazılı gerekçe ile bozulmuş olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle Dairemizin 23/03/2001 gün ve 2000/8171 Esas, 2001/2106 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, 24/09/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu kararda Özetle ;

Davacı Unların davalıya teslim edildiğini (tanıkda dahil )her türlü delille ispatlıyor...bende bu yargıtay kararında olduğu gibi iddialarını (tanıkda dahil her türlü)delille ispatlamak istiyorum..buna benzer karar aıyorum..yani iddiamı tanıkda dahil her türlü karala isptalayacağım karar..Aama değerli meslektaşlarım dediğim gibi bu karar benzer olacak...

saygılar...
Old 16-10-2008, 09:17   #2
hukukcu1985

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 1993/2879
Karar: 1994/3392
Karar Tarihi: 07.04.1994

ÖZET: Davacı ve karşı davalı ihtilaflı faturalar konusu malların teslim edildiği yolunda tanık dinletmek istemiş ve fakat karşı çıkılmış olması nedeniyle mahkemece dinlenmemiş ise de, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının çekişmesiz bulunması ve ihtilatın malların teslim edilip edilmediği üzerinde toplanmış olmasına ve teslim keyfiyetinin maddi vakıaya taalluk edip tanıkla ispatı mümkün bulunmasına göre davacı ve karşı davalıya 26 adet fatura konusu malı teslim ettiğini tanıkla ispat etme imkanı verilmesi gerekir.

(6762 S. K. m. 84)

Dava: Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas ve karşılık davalarının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:

Karar: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ve karşı davalının, davalı ve karşı davacıya gönderdiği ve onun da Beyoğlu 21. Noterliğince düzenlenen 17.1.1990 tarihli belge ile itiraz ederek iade ettiği 28.12.1989 ve 29.12.1989 tarihli 31 adet fatura münderecatı malın davacı ve karşı davalı tarafından davalı ve karşı davacıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmakta olup, davalı ve karşı davacı bilahare 9.5.1990 tarihli dilekçesi ile bahsi geçen faturalardan 26 adedine itiraz ettiklerini açıklamış, böylece uyuşmazlık 26 adet faturaya inkisar etmiş bulunmaktadır.

Davalı ve karşı davacının işletme defteri tutmuş olması nedeniyle davacı ve karşı davalının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor içeriğine göre söz konusu 31 adet fatura münderecatı malın teslim edildiğinin kabulü halinde davalı ve karşı davacının 27.657.540.- lira borçlu, aksi halde 41.500.000.- lira alacaklı göründüğü anlaşılmakta olup, mahkemece davacı ve karşı davalının ticari defterlerinin kapanış tasdiki olmaması nedeniyle defter kayıtlarına itibar edilemeyeceği mal teslimine ilişkin davalı ve karşı davacının imzasını taşıyan irsaliye de bulunmadığından tarafların birbirlerine yemin teklifine hakkı olduğu gözetilip, davacı ve karşı davalının teklif ettiği yemini davalı ve karşı davacının borçlu olmadığı yolunda eda ettiği, ancak kendisinin yemin teklif etmediği ve böylece her iki davanın da kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de, TTK. nun 84. maddesi hükmüne göre kapanış tasdiki olmasa da aleyhine kayıtlar içeren ticari defterlerin sahibi aleyhine delil teşkil edecek olmaları konusunda mahkemece davacı ve karşı davalının ticari defter kayıtlarındaki aleyhine hususların dikkate alınmama gerekçesi doğru bulunmamaktadır. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere davacı ve karşı davalının ticari defterlerinde alacaklı veya borçlu görünmesi 26 adet fatura münderecatı malın davalı ve karşı davacıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmakta olup, öte yandan davacı ve davalı vekilinin 19.3.1990 tarihli dilekçesinden karşı dava konusu meblağın avans kabilinden alındığı ve bin netice mal tesliminin sabit olması ile kapatılacağı ve istirdat konusu olmaktan çıkacağı ve dolayısı ile davacı ve karşı davalının ticari defterlerindeki aleyhe kaydın çürütülmüş olacağı tabii bulunmaktadır.

Davacı ve karşı davalı ihtilaflı faturalar konusu malların teslim edildiği yolunda tanık dinletmek istemiş ve fakat karşı çıkılmış olması nedeniyle mahkemece dinlenmemiş ise de, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının çekişmesiz bulunması ve ihtilatın malların teslim edilip edilmediği üzerinde toplanmış olmasına ve teslim keyfiyetinin maddi vakıaya taalluk edip tanıkla ispatı mümkün bulunmasına göre davacı ve karşı davalıya 26 adet fatura konusu malı teslim ettiğini tanıkla ispat etme imkanı verilmesi gerekirken, bu imkanın tanınmaması nedeniyle bizzarur ve icapsız olarak teklif etmek zorunda kaldığı yemini davalı ve karşı davacının eda etmiş olmasına dayanılarak, davanın reddi ve davacı ve davalının mal teslim ettiğini kanıtlayamaması halinde ticari defterinde avanstan 41.500.000.- lira borçlu gözüktüğü ve böylece aleyhine oluşacak olan bu kayıt dikkate alınmadan ve bu itibarla ispat külfeti kendisine düşmeyen davalı ve karşı davacının yemin hakkını kullanmadığından bahisle karşı davanın reddi isabetsiz bulunmaktadır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden her iki taraf yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.04.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 16-10-2008, 09:35   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/6321
Karar: 2004/3464
Karar Tarihi: 21.06.2004

ÖZET : Eser sözleşmelerinde yüklenicinin temel borcu bir eser meydana getirmek ( somut olayda arsa payı devir karşılığı inşaat yapmak ) ve meydana getirilen eseri sözleşmede kararlaştırılan zamanda sözleşme şartlarına uygun olarak arsa sahibine teslim etmektir. Kural olarak, eserin arsa sahibine teslim edildiğini ispat yükleniciye düşer. Maddi bir olay olması bakımından teslim taraflar arasında düzenlenecek bir teslim tutanağı ile ispatlanabileceği gibi diğer yazılı deliller veya tanık sözleri ile de ispatlanabilir.

(818 S. K. m. 101, 359, 362)

Dava : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Eser sözleşmelerinde yüklenicinin temel borcu bir eser meydana getirmek ( somut olayda arsa payı devir karşılığı inşaat yapmak ) ve meydana getirilen eseri sözleşmede kararlaştırılan zamanda sözleşme şartlarına uygun olarak arsa sahibine teslim etmektir. Kural olarak, eserin arsa sahibine teslim edildiğini ispat yükleniciye düşer. Maddi bir olay olması bakımından teslim taraflar arasında düzenlenecek bir teslim tutanağı ile ispatlanabileceği gibi diğer yazılı deliller veya tanık sözleri ile de ispatlanabilir. Yüklenicinin teslimi sözleşmede teslim için kararlaştırılan 5.9.2001 tarihinde yaptığına dair yazılı bir delili bulunmadığından yukarıda sözü edilen kural uyarınca arsa sahibi olan davacılar kendilerine isabet eden 4, 5, 8 ve 9. bağımsız bölümlerin teslimindeki gecikmeden ötürü Eylül 2001 ayı için bilirkişilerin bulacakları gecikme tazminatını talep edebilir. Gecikme tazminatına ilişkin davacı isteminin reddi açıklanan nedenlerle doğru olmadığı gibi, davacılara ait bağımsız bölümlerde kalitesiz malzeme kullanılmasından dolayı değer kaybına yönelik davacı isteminin değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması da yanlıştır. Karar bu nedenlerle arsa sahibi yararına bozulmalıdır.

3-Davacılar eserde gizli ve açık ayıplar ile eksik işler bulunduğunu da iddia etmiş bunların bedelini de istemiştir.

Gerçekten, eser, sözleşmeye fen ve sanat kurallarına aykırı daha açığı ayıplı meydana getirilmişse bunların giderilmesine karşılık yükleniciden giderilme bedeli istenebilir. Uygulamada, ayıp, gizli-açık ayıp ayırımına da tabi tutulmaktadır. Gizli ayıp, eserin tesliminden sonra genellikle kullanım sonucu kendini gösteren ve o eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olmaması gereken farklılıklardır. Açık ayıp ise yine sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre eserde olması gerektiği halde fiilen mevcut olmayan vasıf eksikliğidir. Ancak bunlar eserin iş sahibine teslimi sırasında kolaylıkla görülebilir. Bu özelliğinden dolayı arsa sahibinin yapılan şeyi teslim aldıktan sonra işin mutad seyrine göre muayene etmesi ve açık ayıpları yükleniciye bildirmesi gerekir ( BK. madde 359/I ). Aksi halde yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur ( BK. madde 362/I ). Eksik işler ise hiç yapılmamış işler olduğundan bunların teslimi ve muayenesi söz konusu edilemeyeceğinden eksik işler bedeli zamanaşımı süresince istenebilir. Somut olayda bilirkişilerce düzenlenen raporda eserdeki ayıplar açık-gizli ayıp ayrımına tabi tutulmamış, tüm işler gizli ayıplı veya eksik nitelendirilmesi ile değerlendirilmiştir.

Mahkemece yapılması gereken iş; şayet yüklenici teslim keyfiyetini kanıtlarsa bilirkişilerden ek rapor alınarak ve arsa sahiplerinin ayıp ihbarı yoksa açık ayıplı işlerden yüklenicinin sorumluluktan kurtulduğunu düşünüp, açık ayıplarla ilgili davacı istemini red etmekten ibarettir. Tüm bu yönlerin gözetilmediği gibi davalı BK.nun 101. maddesi anlamında temerrüde düşürülmediğinden faizin dava tarihinden başlatılması yerine eserin teslim tarihi olan 5.9.2001 tarihinden yürütülmesi de yanlış olup kararın bozulması gerekir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca davacılar, 3. bent uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 21.6.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
karar arıyorum Av.MB Meslektaşların Soruları 3 24-07-2008 11:41
benzer ünvan ve haksız rekabet hakan68 Meslektaşların Soruları 6 09-03-2008 12:47
bir karar arıyorum Batu Han Meslektaşların Soruları 3 25-11-2007 23:06
karar arıyorum av.mgul Meslektaşların Soruları 1 25-11-2007 00:50
babaya velayet verilmesi hakkında karar arıyorum. nazell Meslektaşların Soruları 6 19-10-2007 15:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02764201 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.