Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Savcı Sarıkaya Meslekten İhraç..

Yanıt
Old 20-04-2006, 14:03   #1
recep71

 
Soru Savcı Sarıkaya Meslekten İhraç..

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSYK), Şemdinli olaylarıyla ilgili iddianameyi hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı meslekten ihraç etti ve karar kesinleşinceye kadar açığa aldı.

Kurul, ayrıca Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan ile Başsavcıvekili İbrahim Özer hakkında ise başka bir müfettiş görevlendirilerek yeniden inceleme yapılmasını istedi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in onayı ile Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu'nca Savcı Sarıkaya hakkında başlatılan soruşturma raporu, bugün HSYK'da ele alındı.

Aynı zamanda HSYK'nın başkanı olan Adalet Bakanı Çiçek'in katılmadığı toplantıda, Kurul, Sarıkaya'nın Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrasına göre meslekten ihracına karar verdi.

Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun "Meslekten Çıkarma Cezası" başlıklı 69. maddesinin son fıkrası, "Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil, suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir" hükmünü içeriyor.

Karara, kurul üyesi Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga, "kınama cezası verilmesi" görüşüyle katılmadı.

(Basından)

Sizce ihraç kararı doğru mu? İddianamenin siyasi oluşu savcının iddianamede görüş belirtmesi ihraç nedenimi? Savcı ihraçtan sonra Baroya başvursa avukatlığa kabul edilmeli mi?
Old 20-04-2006, 16:44   #2
mustafayıldız

 
Varsayılan

bana göre savcının ihraç kararı hukuka aykırı bir durum. kendisine kanunun verdiği görevi yapmış ve iddianameyi hazırlamıştır. iddianamede görüş belirtmesi bana göre ihraç nedeni olmamalıdır. baroya başvurursa; Avukatlık kanununda belirtilen türden bir ceza almadığı için avukatlığa engel bir halinin olmadığını düşünüyorum.
Old 20-04-2006, 20:29   #3
siena

 
Varsayılan savcının ihracı

Van C.Savcısının ihracı bana göre usul ve yasaya aykırı değil, savcı hazırladığı iddianamede görevinin daha doğrusu konunun çok daha dışına çıkmış, olayı farklı boyutlara getirmeye çalışmıştır. Ancak Savcının ihracı bir noktada Hakimlik ve Savcılık teminatına aykırı olduğunü düşünüyorum
Old 21-04-2006, 18:43   #4
YILMAZ GÜNEYTEPE

 
Varsayılan misilleme mi?

savcı beyin ihracı eldeki bilgilere göre! farklı şekillerde yorumlanabilir.
1-Savcı bey söylendiği gibi somut deliller olmadan paşanın da dahil edildiği siyasi maksatlı bir iddianame hazırlamışsa kendiside siyasi bir kararla ihraç edilmiştir.
2-Sadece fazla felsefe okumaktan kaynaklanan uzun,bir o kadar da buluttan nem çıkaran,zorlamayla bir araya getirilebilmiş ip uçlarıyla iddianame hazırlanmış ve bir paşa işin içine sokulmuşsa; yine HSYK kararı acımasız bulunmamalıdır.
3-Bunlara benzer birçok olaylarda takipsizlik kararları verilirken bu olayda bu kadar zorlama yapılması 69. maddenin uygulanmasını bana göre gerekli kılmıştır. saygılarımla
Old 22-04-2006, 10:40   #5
Av.Mesut YAZICI

 
Varsayılan

Sadece olayın şu boyutunu düşünüyorum.Madem yanlış bir iddianame idi.Mahkemenin bunun reddetme yetkisi vardı.Neden hemen kabul etti ve neden mahkeme heyeti görevden alınmıyor.
Old 22-04-2006, 17:02   #6
tugrahan

 
Varsayılan

Savcı sarıkaya nın ihracı Türkiye de yargının siyasallaşmasının açık bir göstergesidir. Türkiye de birilerine ders vermek için birileri hep kurban edilir. Sarıkaya da bence kurbanlardan birisidir.
Old 22-04-2006, 19:30   #7
Av.Teoman

 
Varsayılan

sayın tuğrahan
Sarıkaya'nın ihracını yargının siyasallaşmasına bağlamışsınız. Pekala Sayın Savcı'nın hazırlamış olduğu iddianamenin kendisini nasıl değerlendirmeliyiz? Burada da hukuki alanı aşan birtakım ifadeler yok muydu acaba?
Old 22-04-2006, 23:15   #8
şoreşger

 
Varsayılan

Ceza muhakemesi kanununda savcıların,souşturmayı tamamlama açısından resmi kurumlardan bilgi isteyebilir;ancak günümüz Türkiyesinde Askeri gücün daha doğrusu asker kişilerin gücü ve iktidar üzerindeki nüfuzu gözönüne alındığında savcının görevden alınması şaşılacak bir durum değil aslında;tamda Türkiyede hukukun üstünlüğünün kabul edildiği bilinci oluşmuşken bir savcının sırf İddianamesinde bir paşanın ismi geçiyor diye görevden alınıyorsa ben o ülkede ne hukuka ne de hukukun üstünlüğüne inanırım.Düşünüyorumda İddianamede adı geçen kişi normal bir vatandaş olsaydı gene savcı bey görevden alırlarmıydı?
Old 23-04-2006, 11:55   #9
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Kutsallik Olabİlİr Mİ ?

NE LÜTUF ve NE DE "İHSAN-I ŞAHANE" İSTEMİYORUZ ! YALNIZCA VE YALNIZCA ADALET İSTİYORUZ !

Sayın Sarıkaya size yapılan işlem insan olarak duyguları altüst etmiştir.

Ancak hukukçular olarak düşünelim ve tartışmaya çalışalım:

"Savcıların Bağımsız Çalışma Koşulları" içerikli uluslararası sözleşme uygar dünyada geçerli iken bizim ülkemiz savcılarını "memur" olarak görmek yanlıştır; Savcılar özel statülü kamu görevlileri olarak kabul edilmelidir. Bunun sonucu, YASAL MESLEK GÜVENCESİ SAĞLANMALIDIR.

Bir savcı meslektaşımızı "Meslekten Çıkarma" gibi en ağır ceza ile cezalandırmak için DENKLEŞTİRİCİ ADALET ilkesine uygun bir gerekçe açıklanabilmelidir. Kaldı ki, hukukçu olarak başka bir (ticaret, komisyonculuk, tefecilik vb.) iş yapamayacak olan meslektaşımız, ÇIKARMA kararının uzantısı olarak AVUKATLIK MESLEĞİNE DE KABUL EDİLEMEYECEKTİR. (1136 s. Avukatlık Yasası, md.5 Mesleğe kabul koşulları) Bu durumda savcının YALNIZ KENDİSİ DEĞİL AİLESİ DE CEZALANDIRILMIŞ OLACAKTIR.

NE LÜTUF ve NE DE "İHSAN-I ŞAHANE" İSTEMİYORUZ ! YALNIZCA VE YALNIZCA ADALET İSTİYORUZ !

Adil yargılama hakkı, AİHS m.6/III'te yer alıpta savcının yargılanmasını isteyen sanıklara uygulanıyor ise, SAYIN Sanık(!) SAVCILARIMIZIN CEZALANDIRILMASI SİSTEMİNDE DE ADİL YARGILAMA UYGULANMALI, en geniş savunma olanağı sağlanmalıdır.

Bu yetmez; verilecek kararın TEMYİZ İNCELEMESİ YAPILABİLMELİ ve daha ötesi ANAYASAYA AYKIRILIK İTİRAZ YOLU AÇIK OLMALIDIR.

İnsan düşlerinin büyüklüğü kadar özgür olurmuş.

Hukukçu meslektaşlara saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu - İstanbul Barosu
Avukat Hakları Merkezi üyesi
Old 23-04-2006, 12:45   #10
Av.Ömer KAVİLİ

 
Önemli HSYK nesnel davranmış mıdır ?

AHİM yargıcı Sayın Rıza Türmen sorulan bir soru üzerine, 'devletin, egemenlik yetkilerini kullanan görevlileri' bakımından mahkeme daha önce red kararı vermiş olup, başvuru yapılırsa konuyu değerlendiririz' demiştir.

Bu konuda adalet.org sitesinde yazılan yanıtımız aşağıdadır:

"...devletin, egemenlik yetkilerini kullanan görevlileri..."

Bu deyim bizim hukukumuzdaki 'istisnai memuriyet' deyiminin benzeridir. O demeci, merkezi otoritenin kendi istisnai memurunu görevlendirme veya görevden alma konusunda geniş takdir (onam) yetkisinin bulunduğu biçiminde anlamalıyız.

Diğer yandan, eğer İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine göre konuyu olasılılıklar bakımından ele alırsak, SAVUNMA İMKAN VE KOLAYLIKLARI SAĞLAMA yükümünün bozulduğu düşünülebilir. Başka deyişle, yargılamanın sonucu değil, YARGILAMA VE ÖZELLİKLE SAVUNMA HUKUKU İLKELERİNİN BOZULMUŞ OLMASI bakımından 'kabul edilebilir' kararı düşünülmelidir.

Sonuçta, bir hukukçu salt görevini yaptığı ve ancak suç olmadığı da ayrıca ilgi tutulan yasa maddesinde yazılı bir işlemi nedeniyle meslekten çıkartılmaktadır.

Öyleyse bu anayasal kurulumuzun verdiği önceki kararlarında da idare hukukunda geçerli olan "nesnellik - objektiflik" ilkesine uyup uymadığı önem kazanacaktır.
Anımsayacak olursak, İstanbul Barosu Başkanlığı "Adli Yargıda Yolsuzluk" başlıklı bir araştırma yaptırtmış, araştırma başında bir Profesör görevlendirmiş, araştırma sonuçlarını bir basın toplantısıyla kamuya açıklamıştı. İşte bu açıklamadan sonra İstanbul ilinde görev yapan Başsavcılar, DGM Başsavcısı, Mahkeme başkanı yargıçlar ve diğer yargıçlardan oluşan 50 civarında kamu görevlisi "Bu araştırma DOĞRU DEĞİLDİR, Bu araştırma bilimsel değildir, bu araştırma adı altında yargı karalanmak isteniyor vb." içerikte CUMHURİYET TARİHİMİZDE İLK KEZ BİLDİRİ yayınlamışlardı. İşte bu bildiriyi imzalayanlardan bir olan o zamanda DGM Başsavcılığı görevine atanan bir savcımız, Ankara-Gölbaşı yakınlarında bir trafik kazası geçirmiş ve kendisi yaralanmış, sürücü ölmüştü. Basında yazıldığı ve sanatçı Levent Kırca'nın programlarında yer aldığı kadarıyla, sürücü birçok gıyabi tutuklama kararı ile aranmakta ve o kişinin bu savcımızın görev yaptığı dönemlerde adli birimlerin müteahhitlik işlerini aldığı duyulmuştu. Hürriyet Gazetesinde Emin Çölaşan kendi köşesinde uzun süre yazmaktan bıktığını da yazmıştı.İşte bu olayda yaralı olarak kurtulan İsanbul DGM Başsavcımız hakkında bugünkü kararı veren anayasal kurulumuz, o zamanda o savcımızı YALNIZCA ESKİŞEHİR SAVCISI olarak görevlendirme sonucu sağlamıştı.

Şimdi düşünelim, anayasal kurulumuzun tutumu açısından, yazdığı iddianamede GENEL SUÇ BULUNMAYAN savcı Sarıkaya hakkındaki bugünkü karardaki tutum ile o zamandaki o kararındaki tutumu nesnellik ilkesine uygun mudur ?

Bence değil.

Ömer KAVİLİ
İstanbul Barosu - Avukat Hakları Merkezi Üyesi
Old 23-04-2006, 18:29   #11
ankahukuk

 
Varsayılan

Hukuk ve yargı bağımsızlığı adına son günlerde kaygı duyulacak elim gelişmeler yaşıyoruz.
Bir oldu bitti içindeyiz. Önce 300 maddeyi içeren ve 8 saatte Meclisten geçirilen sosyal güvenlik reformu!! diye anılan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası gündeme bomba gibi düştü. Ardından Terörle Mücadele adına gıdımla verilen temel hak ve hürriyetler bir çırpıda hazırlanan bir başka yasa taraısı ile alınmak isteniyor. Son perdede ise Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde yaşanan ve bir kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırıyla ilgili olayların iddianamesini hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya meslekten ihraç edildi. Sayın Savcının ihraç gerekçesi ise meslekte adam kayırma, suçunu kötüye kullanma, suçlularla işbirliği yapmak değil. Sayın Cumhuriyet Savcısının tek suçu, yürüttüğü soruşturmada ulaşabildiği delillere iddianamede ayrıntılı yer vererek, sanıklarca gerçekleştirildiğini iddia ettiği eylemlerin gerçek amacını, bu eylemlerle yaratılmak istenen tehlikeye dikkat çekerek değerlendirmede bulunmasıdır.
Maalesef Sayın savcının meslekten ihracı bize, ülkemizde demokrasinin, insan haklarının ve yargı bağımsızlığının geldiği aşamayı göstermiştir.
Yıldırım hızıyla Genel Kurmay Başkanlığı'nın yaptığı başvuru sonuçlandırılma aşamasındayken, Sayın Savcının hazırladığı iddianame ve açılan davada şu an HİÇ BİR GELİŞME bulunmamaktadır.

Madem, Sayın Savcı hazırladığı iddianame ile Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun “Meslekten Çıkarma Cezası” başlıklı 69. maddesinin son fıkrası, “Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil, suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma müeyyidesinin uygulamasını gerektirmektedir, o halde bu iddianameyi kabul eden Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de sorumluluğu söz konusudur. Hukuk kurallarının işletilmesi gerekiyorsa her yerde ve herkese işletilmelidir. Aksine yani kişiye özel uygulamalar, o kişinin yaptığı eylemlerden İntikam alma düşüncesini aklımıza getirir.

Sayın Savcının mesleki bağımsızlığına dayanarak hazırladığı iddianamenin içeriğinin doğru olup olmadığı yönünü bilmiyorum. Bu kısmı aydınlatacak olan Bağımsız Mahkemeler olacaktır. Ben, sırf bu iddianameyi hazırladığı ve Devletten maaşını alan Yüksek Rütbeli bir subayı da olayların içinde değerlendiği için bir savcının görevden alınmasına şiddetle karşı çıkıyorum.
Old 23-04-2006, 23:35   #12
recep71

 
Varsayılan

Arkadaşlar savcılar dışında hiç bir kamu görevlisinin görev adının başında CUMHURİYET kelimesi bulunmamaktadır. Bu kelime savcıların temel görevini ve öncelikle koruması gereken değeri, ne olduğunu kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde açıkça ortaya koymaktadır. Bu durumda tartışmalarımızda hak hukuk vs. gibi söylemler yerine sayın savcının hangi siyasal içgüdüyle hareket etiiği üzerinde durmak gerektiği görüşündeyim. Bu arada bunu kanıtlamak, sayın savcıya sen böyle bir alt yapıdan geldiğin için bu şekilde bir iddianame düzenledin demek de mümkün değil. Çünkü henüz insanların beynini okuyacak bir teknoloji de yok. Tüm dünyada savcıların eğitimi,seçimi nasıl? Türkiyede CUMHURİYET inancı konusunda insanımıza ne kadar güvenebiliriz? Egemenlik ulusundur sözü karşısına kasıtlı olarak ve sırf insanlarımızı aldatmak ve dinsel inançlarını kullanmak adına çıkarılan 'egemenlik Allahındır' sözünün amaçladığı düzen biçiminin ne olduğu konusunda fikriniz yok mu? Fethullahın kendinizi saklayın görevinizi yapın ve o günü bekleyin sözünü unutuyor musunuz. Saklanan fikirlerini açıklamayan ve o günü bekleyenler konusunda ne yapmalıyız?Cumhuriyete bağlı insanların neden Cumhuriyetçi insan yetiştirmeye gücü ve parası yetmiyor da bu Cumhuriyette onbinlerce Cumhuriyet karşıtı öğrenci yurdu,talebe evi ve bir çok dershane açılabiliyor?Ev ev ücretsiz gazete ve dergi dağıtılabiliyor?Bunun parasal kaynağı nereden geliyor? Bu yollarla yetişenler ve çevreleri şu an hangi görevdeler?? Ayrıca bunun müsebbibi birazda şimdi bunları eleştiren ama bir dönem (rabıta vs.örneği) destekleyen ordu yada generaller değilmi? Bu paradoks nasıl çözülecek? Ve bu sayede nereye gideceğiz?
Old 24-04-2006, 01:42   #13
tugrahan

 
Varsayılan

Size maalesef katılamıyorum Sayın Recep71;
Savcının ihracı ile yazdıklarınızın ne alakası var. Her insanın siyasi düşüncesi vardır. Bu düşünce size uyar yada uymaz ama buna tahammül etmeniz demokrasinin bir şartıdır. Yine bırakın şu irtica paranoyasını.
Yazdıklarımız siyasi görüşlerimizi yansıtmasın lütfen. Burası sadece sizin görüşünüze mensup insanlardan oluşmuyor. İfadelerinizi kullanırken lütfen daha dikkatli olun ki birilerini kırmayın, onlarda sizi kırmak zorunda kalmasınlar.
Saygı ile.
Av.Hakan
Old 24-04-2006, 01:56   #14
recep71

 
Varsayılan

Sn.tugrahan savcının ihracıyla söylediklerimin doğrudan bağlantılı olduğu inancındayım.Size cevap vermek adına sözüm çok ama susmayı yeğliyorum.Çünkü forumda polemik çıkarmış olan kişi olmayı istemiyorum. Ama keşke dediğiniz gibi olsa ve yazdıklarımla savcının ihracının hiç bir alakası olmasa...
Old 24-04-2006, 18:54   #15
recep71

 
Varsayılan

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 15 ilin baro başkanları, ortak açıklamayla, Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van savcısı Ferhat Sarıkaya'yla ilgili Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) "meslekten ihraç" kararını geri almasını istedi.
Açıklamaya imza atan baro başkanları şöyle:

M. Sezgin Tanrıkulu (Diyarbakır), Zekeriya AYDIN (Batman), Bülent TAŞ (Tunceli), Necati Yakışırer (Kars), Mehmet Ali Özer (Siirt), Mahmut Güven (Mardin), Mahmut Kaçan (Ağrı), Erdal Aydemir (Bingöl), Ayhan Çabuk (Van), Müslüm C. Akalın (Şanlıurfa), Abdulgaffar Dursun (Şırnak), Sait Sever (Muş), Mehmet Görgeç (Malatya), M. Nazım Pektaş (Adıyaman), Nevzat Anuk (Hakkari)
Old 24-04-2006, 19:52   #16
Brusk

 
Varsayılan

Şemdinli olayları ile ilgili Faturanın şerefli bir cumhuriyet savcısına yükletilmesini kınıyorum.Savcı Sarıkaya'nın Meslekten ihracı kararı hukuki olmaktan ziyade çeşitli siyasi emellere dayalı ve maksatlı olduğu barizdir. Böylesine açıkça hukuka aykırı bir karara karşı bu kararın denetlenememesi sıkıntısı da ayrı bir çaresizliktir. unutulmamalıdır ki herkes için lazım olan adalet bir gün bu haksız karara imza atanlar içinde gerekebilecektir.
Ayrıca ihraç kararına dayanak olarak gösterilen Meslekin onur ve memuriyet nufuzunu itibarını bozacak nitelikte eylem ve hareketin hangi olgulara göre tespit edildiğini anlamış değilim. iddianameyi bende okudum son derece makul ve mantıklı hele hele Doğu ve Güneydoğuda yaşanan ve oradaki halkın çok daha iyi bildiği hadiselere dayalı bir iddianame olarak gördüm ve doğrusu Savcı sarıkayayı böylesine hassas soruşturması sebebiyle takdir ettim.
Uzun süredir uygulamada sıkça karşıma çıkan ve benim ısrrala mücaadele ettiğim X Haber elemanı şeklinde(Bana göre tamamen yasa dışı delil elte yöntemi olan) Jandarmanın geliştirdiği bir bilgi toplama faliyetinin uygulamada bir çok sıkıntıya sebep olduğuna şahit olmuştum ancak bunun bir Savcının istikbaline mani olacağını tahmit etmemiştim doğrusu.
Böylesine keyfi bir kararla Cesur ve idealist bir C.Savcısının meslekten ihracı beni oldukça üzmüş ve dehşete düşürmüştür. Bu kararın ilerde bir çok sıkıntıya sebep olacağıda tartışmasızdır. Bundan sonra Bana göre C.Savcıları haklı olarak korkarak, çekinerek soruşturma yapacaklardır.
Old 24-04-2006, 20:18   #17
halilkocabas

 
Varsayılan

Savcı Sarıkaya , Marmara Üniversitesi mezunu. Marmara Üni. den bir öğretim görevlisi ise mezun olduktan sonra kendisi ile diyalog halindeymiş.Hocamızdan öğrendiğimiz bilgilere göre Van Rektörü ve Şemdinli iddianamesinden önce olaylarından önce başbakanlık müsteşarlığı ile telefon görüşmeleri yapımış.Hem bu görüşmeler o kadar da uzak bir tarihte yapılmş değil.Sonuçta ilk başta çeşitli çevrelerde söylenen hükümet elinin uzandığına dair bir duyumdur bu. Hoş ! Hükümet bu şekilde davranarak bindiği dalı kesiyor.Cumhuriyetin temel kurumlarına savaş açmak pekte akıllıca bir davranışta değil.Ama sonuçta yargısal kurumları bu tür olaylara alet etmek vicdanları zedeler.Önce direktif verip daha sonra ise üç maymunu oynamak yakışıkalmaz...
Old 25-04-2006, 00:52   #18
recep71

 
Varsayılan

Forumu izleyen arkadaşlardan bazıları ne yazıkki mail yoluyla eleştiri yapıyor. Oysa düşüncelerini foruma yazmalarında yarar var. Şu anda kendilerine cevap veremiyorum. Çünkü yazdıklarının ne olduğunu forumu izleyenler bilmiyor.
Old 25-04-2006, 04:14   #19
kemal_kokten

 
Varsayılan

savcı kendisine verilen görevde bir eleştirmen değil yalnızca kendisine verilen görevi yerine getirmekle görvli bir devlet memurudur.o sadece iddaanamesini hazırlar ve kamuoyuna sunar.bu iddaanamede yalnızca hukuksal olayları objektif bir şakilde inceler.Savcı görevinini aşmış ve siyasi davranmıştır bence ihraç kararı doğrudur
Old 25-04-2006, 08:25   #20
ottomann

 
Varsayılan

e o zaman, önümüze gelen her davadaki iddianamede, "savcı görevini aşmış" diyerek savcıları şikayet edelim madem?

bunun sınırını, kim belirleyecek?

yarın, savcının biri, her hangi bir devlet memuruna dava açarsa, o savcı hakkında da, görevi aşmış, siyasi davranmıştır mı diyeceğiz?

hukuk böyle esneyemez (eğilemez) !
Old 25-04-2006, 09:39   #21
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Savcının iddianamesinde bir takım lüzumsuz sayılabilecek ifadelerin olduğu kesin. Bu anlamda iddianamenin bazı kişilerin kişilik haklarına zarar vermiş olması da muhtemel. Yani iddianamenin iyi hazırlanmış olduğunu söylemek mümkün değil. Tüm bunlara rağmen, iddianamesi nedeniyle bir savcının meslekten ihracı kararı son derece ağır ve kanımca hatalıdır. Bir yanlış bir başka yanlışla düzeltilemez. Yara alan ne savcıdır ne de HSYK. Yara alan doğrudan Türk hukukudur. Üzüntü duymamak mümkün değil.

İkinci olarak, yara alan hukuk ve dolayısıyla yargı savcının meslekten ihracının etkisinden olsa gerek bir inanılmaz olaya daha imza attı. Dün televizyon ve interne gazetelerine de yansıyan habere göre, 23. Nisan törenlerinde Atatürk anıtına çelenk koyarken ağzında sakız olduğu söylenen bir partinin ilçe başkanı, salt bu sakız nedeniyle TUTUKLANMIŞ.

Akla durgunluk verecek bu olayı değerlendirmek, anlamak ve savunmak mümkün olabilir mi?

Türkiye'de anormal şeyler olmaya başladı. Yargının ne kadar etki altında kaldığı artık tartışmasızdır. Kimsenin yargı ile oynamaya, onurunu rencide etmeye ve gözden düşürmeye hakkı olamaz.

Sayglarımla.
Old 25-04-2006, 11:23   #22
MeLoDyY

 
Varsayılan bağımsız yargı..

savcı halkın avukatıdır...
savcı halkın adına söz sahibi olması gerekendir oysa bizim memeleketimizde savcılar devletin avukatı..
siyasetsiz tayin bile yapılmayan bu memlekette savcıların bir siyasetçi edasıyla iddianame hazırlaması ve bunun da kabul edilmesi öyle çok da şaşılası bir durum değildir;ancak olayın pratiğinden çok teorik yönüne bakılacak olursa olmaması gereken bir durum bu.
Bu durumun açık ve seçik adıysa:
ARTIK KİTAPLARIMIZDA ÖĞRENDİĞİMİZ YARGI BAĞIMSIZDIR LAFLARI ORALARDA KALDI...
^^Yeni Türkiye Düzeni^^ne alışsak iyi olacak gibi yoksa işimizden ve çok sık rastlandığı üzere okuma hakkımızdan olabiliriz...
saygılarımla..
(genel anlamda yorum yapmış olmakla birlikte hiçbir konumu onurlandırmadım ve hiçbir yorumu da yermedim ve bunu da belirtmekte fayda gördüm,teşekkürler..)
Old 25-04-2006, 12:46   #23
Veysel

 
Varsayılan Savcı Sarıkaya Meslekten ihraç...

Sayın Melodi ; Nerede Öğrenci olduğunuzu bilmiyorum ama, inşallah Hukuk değildir. Savcı halkın avukatı olacak, avukat da halkın avukatı olacak, peki kamuyu kim savunacak. Onun savunmaya ihtiyacı yok derseniz bu soruya cevap vermem. Arkadaşlar ; dikkat ettiniz mi bilmiyorum Recep 71 ihraca karşı çıkan Baro başkanları listesi yayınlamış. Hiç dikkatinizi çekti mi neden hepsi bir yöreden, neden içlerinden biri Aydın-İzmir-İst.-Ankara-Bursa vs. değil. Onların hukuk analayışı ile diğer il Baro başkanlarının hukuk anlayışı farklı mı? Bu size bir mesaj vermiyor mu? Lütfen mantık ve sağduyu...
Old 25-04-2006, 13:07   #24
ican

 
Varsayılan

Bütün hukuçuların ve de siyasetçilerin ağzında dolaşan lafların başında sanırım "Hukukun Üstünlüğü" vardır. Bu kararla öyle anlaşılıyor ki bu kavram geçici olarak tekrar askıya alınmış. Demokratik toplumlarda ve hukuk devletlerinde hiçbir hassasiyet söz konusu olamaz.
Meslekten men cezası sanırım hakim ve savcılık meslekleri için sözkonusu olabilmeli, avukatlık yapabilmelidir.
Old 25-04-2006, 13:47   #25
MeLoDyY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Veysel
Sayın Melodi ; Nerede Öğrenci olduğunuzu bilmiyorum ama, inşallah Hukuk değildir. Savcı halkın avukatı olacak, avukat da halkın avukatı olacak, peki kamuyu kim savunacak. Onun savunmaya ihtiyacı yok derseniz bu soruya cevap vermem. Arkadaşlar ; dikkat ettiniz mi bilmiyorum Recep 71 ihraca karşı çıkan Baro başkanları listesi yayınlamış. Hiç dikkatinizi çekti mi neden hepsi bir yöreden, neden içlerinden biri Aydın-İzmir-İst.-Ankara-Bursa vs. değil. Onların hukuk analayışı ile diğer il Baro başkanlarının hukuk anlayışı farklı mı? Bu size bir mesaj vermiyor mu? Lütfen mantık ve sağduyu...

kocaeli üniversitesi hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim..
güncel hukuk dergisi son sayısı giriş yazısını okuyanlar ne demk istediğimi anlayacaklardır..
savcı savlar ileri sürendir olaylar hakkında iddaşarda bulunur ama bu demek devletin avukatı olması anlamına mı gelir sizce?
avukatlara gelince bizler haklı haksız ayrımı yapmadan savunacak kişiler olacağız savcıysa objektif yaklaşır
zaten bu düşüncem kitapların satırlarından alıntı değildi şahsi yorumumdan ibaretti
sizin okuduğunuz fakültede düşünce özgürlüğünden bahsetmiyorlar galiba...
teşekkürler..
Old 28-04-2006, 21:35   #26
Hoca

 
Varsayılan

Sayın (eski) Savcı'nın iddianamesi "hukuki"midir? "Siyasi"midir? Şu anda gizli (!) bir el tarafından 100.000-adedin üzerinde basılıp tüm ülkeye dağıtılmış (ve halen dağıtılmakta) olan ve içeriği kamu oyunca bilinen bu iddianamenin "siyasi" olmadığını iddia edebiliyorsanız söyleyecek bir şeyim yoktur.
İddianame "siyasi" ise; "Yargı"yı ve "hukuku" temsil eden "Cumhuriyet Savcısı" nın elinde bulunan kamu güç ve görevini (hem de en önemli en duyarlı ve siyasetten en uzak olması gereken kamu görevini) ifa ederken bu kamu güç ve görevini "siyasal saik" ile kullanması "suç"mudur? suç değilmidir? Ahlaka ve hukuka uygunmudur? değilmidir? Uygulanan yaptırım çok mu ağırdır? Peki ne yaptırım uygulanmalıdır? Önce Yücel Aşkın, sonra Şemdinli iddianameleri ile (bunlar kamuoyuna yansıyan ve bu nedenle bilebildiklerimiz...) yargısal görevini siyasallaştıran sayın (eski) savcı görevini yapmaya devam edebilmelidir, arada böyle siyasi iddianameler hazırlanabilir, olur böyle şeyler diyebilirmiyiz? Diyebilirseniz söylenecek bir şey yok. Diyemiyorsanız savcılık görevini yapamayacak kişinin avukatlık da yapmaması gerekir. Böyle düşünmeyebilirsiniz. O zaman "uluslarüstü yargı" yolunu hatırlatabilirim. Düşünce özgürlüğünün bulunmadığı
iddia edilen Cumhuriyetimiz bu olanağı kendisine savaş ilan edenler dahil herkese tanımıştır..!
Sayın forum katılımcıları; 15 no'lu mesajda belirtilen illere dikkat edelim. Bu gün itibarı ile müdahil Seferi Yılmaz için 330 Avukat müdahil vekili olarak vekaletname verdi. Fazlası da olacak. Bu vekaletnamelerin noter ücreti yaklaşık 100 milyar TL eder.
Bir ülkeyi sadece dağlardaki 5-10 bin militanla çökertemezsiniz. Yargı dahil tüm kurumlarını yıpratmanız, içten vurmanız gerekir. "Bölge" de Cumhuriyetin sağlam iki kurumu; "Van 100. Yıl Üniversitesi ve TSK" "hedef" olarak saptanmıştır ve bu hedefe karşı hazırlanan saldırı planı uygulanmaktadır. Bölge de yaşamış, oranın sivil ve askeri koşullarını çok iyi bilen birisi olarak, ulusumuzun, ülkemizin ve bölge halkı dahil "tüm halkımızın" maruz olduğu büyük uluslararası saldırı karşısında tüm hukukçuları "gaflet ve dalaletten" uyanmaya davet ediyorum. Sizce Mustafa Kemal "gaflet, dalalet ve hıyanet" sözlerini en önemli eserinin en önemli bölümünde LAF OLSUN diye mi söylemiştir...?
Old 28-04-2006, 23:43   #27
seyyah7272

 
Varsayılan

Foruma yeni baktım .bazı arkadaşlarımız savcı sarıkya’nın meslekten ihracının doğru olduğunu savunmuş .Bu arkadaşlarımızdan söz konusu iddianameyi kabul eden ağır ceza heyeti hakkındaki yorumlarını da bekliyorum merak ediyorum.
Bu karar yargı mensupları üzerinde olumsuz bir etki yapmıştır yapmaya devam edecektir maalesef . ( merak edenler adalet.org baksın ltfn )
Bir daha böyle bir olay yaşandığında yani paşalardan biri şüpheli durumuna düştüğünde yargıçlar savcılar karşısındakinin apoletlerine bakıp kara kara düşenecektir.
Old 29-04-2006, 01:59   #28
Av.Ömer KAVİLİ

 
Yeni Fikir hukukçuluk biraz da yaratıcılıktır (ÇAG)

www.adalet.org sitesi içinde "AİHM YARGICINDAN SARIKAYA YORUMU: SAVCI İÇİN AİHM YOLU KAPALI" başlıklı konuda yapılan bir söz çatallamasında verilen yanıtımızı sitemiz okurlarına sunuyoruz.
------------------------------

Sayın Hasan Hüseyin DUMAN,

Sizin barolar ve avukatlara yönelik siteminizi geri çevirmek istemiştim.

Yazınıza şu biçimde katkıda bulunmak istiyorum :

Yıllar önce İstanbul Barosu Yönetim Kurulu (Çağdaş Avukatlar Grubu yönetimi - Sayın Başkanımız Avukat Doktor Yücel Sayman zamanında) o zamanki DGM tarafından bir avukat meslektaşımız bakımından verilen ve meslekten çıkartılmayı gerektiren (olayımızdaki benzerlik budur) nitelikte karar verilmiş, Baro'nun bu karar doğrultusunda "ihraç" 'üyelikten çıkarma - mesleğe son verme' kararı verilmesi istekli başvuru yapılmıştı.

O baro yönetimi (Çağdaş Avukatlar Grubundan) toplanarak bir karar alıyor, içeriği yaklaşık şöyle:

"İstanbul Barosu olarak DGM'leri doğal yargıç ilkesine aykırı yapısı nedeniyle verdiği kararı hukuka uygun bulunmadığından işlem yapılmasına yer olmadığına..."

İşte bu kararıyla, Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG) üyesi yönetim, hukukta yaratıcılık yoluna gitmiştir. O dönemde baro web sayfasındaki slogan şu idi :

" HUKUK GÜZEL BİR SANATTIR ; HER HUKUKÇU BİR SANATÇIDIR ! "

İşte o güzel kararın altında imzası bulunan o yönetim kurulu üyeleri, benim de içinde yer aldığım Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG) üyesi avukatlardır.

Öyleyse yeni önerim şudur :
Savcılık mesleğinden çıkarma kararı kesinleşmesinden önceki zaman içinde, Baro yönetimine başvuracak olan Hukuk Fakültesi mezunu (eski savcımız) hakkında öncelikle Baro'ya kabul işlemi yapılarak avukatlık statüsü kazanılmış olacaktır.
Karar kesinleştikten sonra ise kesinleşen bu karar doğrultusunda yeni bir idari işlem yapılması bu baro yönetiminden istenecektir.

İŞTE, bu aşamada, BARO Yönetim Kurulu şu kararı verebilecektir :
"İlgili kurumun başvurusu üzerine toplanan yönetim kurulumuz bu başvuru üzerine hukuksal durum değerlendirmesinden sonra aşağıdaki gerekçelere dayanarak ;

a) Avukatlık meslek yemininde değişiklik yapıldığını,

b) Bu değişiklikle AVUKATLIK MESLEK GRUBU üyelerinin eskiden var olan 'kanuna değil' "HUKUKA BAĞLI KALACAKLARINA YEMİN ETTİKLERİ gerçeğini gözettiğimizi,

c) Her ne kadar Hakimler ve Savcılar KANUNU'nda belirsiz nitelikte savcılık mesleğinden çıkarılma öngörülmüş ise de, kanuna değil HUKUKA BAĞLILIK YEMİNİ ALTINDAKİ BİZ AVUKATLIK MESLEK GRUBUNUN yürüttüğü hak arama görevini yürütmek bakımından o kanuna değil hukuka bağlı olduğumuzun göz önüne alındığını,

d) İlgilisine savunma olanağı tanımayan ve hukuksal denetime kapalı olarak yapılmış bir yönetsel işleme dayanarak Baro'muz üyesi avukatın üyelikten (avukatlıktan) çıkartılması yönündeki başvuru işleminin hukuka uygun bulunmadığına,

e) Avukatlık meslek örgütümüz olan Baro'muzun hiç bir kurum veya kişiye bağlı olmadığı gibi hukukun ortaya çıkarılmasında kimsenin emir ve talimat ve ötesi, yönlendirme girişiminde bile bulunamayacağının bilinmesine,

yukarıdaki gerekçelerle ilgi sayılı başvurudaki ÇIKARMA İŞLEMİNİN REDDİNE OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir."


Sayın Hasan Hüseyin DUMAN,

Bazı okuyanların "Bu güzel bir düş 'rüya' gibi bir karar" dediklerini duyar gibiyim. Ancak, ÇAG üyesi bir avukat olarak güzel bir düş sanılan bu nitelikteki kararın verilebilmesini, özgürlükçü hukuk bakış açısıyla olanaklı olacağını düşünebilmelerini isterim.

Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
İstanbul Barosu - Avukat Hakları Merkezi üyesi
Old 29-04-2006, 02:21   #29
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Sayın "Hoca",

1- Öncelikle kendi adınızla yazmanızı isterdim.

2- Son cümlenizde 'Mustafa Kemal' adından söz etmeniz ile kendi kod adınızı 'HOCA' olarak seçmeniz sizin yeğlemenizdir.

3- Kimlik bilginizde "Avukat" yazıyor.
Bir konuyu eleştirmek güzel, ancak bilgiye dayanmadan kestirme hesap yaparak gerçekmiş gibi sundu iseniz, işte bu tutumunuz yanlış olacaktır.
Şöyle ki : "...vekaletnamelerin noter ücreti yaklaşık 100 milyar TL eder..." demişsiniz.
Bunu bildiğiniz için mi yazdınız bilemiyorum; benim de o konuda bilgim yok.
Ancak, 1136 s. Avukatlık Y. değiştiren 4667 s. Yasa ile getirilen "YETKİ BELGESİ" kavramı var ki, noterlere ücret ödemeksizin biz avukatlara yetki belgesi düzenleme ve belge onaylama yetkisi vermektedir. Eğer bu olasılık doğru ise, sizin 100 Milyar TL hesabınız doğru olmayacaktır.

4- Yazınız içinde (...içten vurmanız..., ..."Bölge" de Cumhuriyetin sağlam iki kurumu..., ..."hedef" olarak saptanmıştır..., ...saldırı planı uygulanmaktadır..., ...sivil ve askeri koşullarını çok iyi bilen... vb.gibi) iddialı sözler bulunduğundan, BİLDİKLERİNİZ VAR İSE bu sitede hukukçular arasında paylaşmanızı ve tartışabilmenizi yeğlerdim.

Ömer KAVİLİ
İstanbul Barosu üyesi
Old 30-04-2006, 23:07   #30
Hoca

 
Varsayılan

1-)"Kamu düzeni"nin olmadığı bir yerde "hukuk düzeninin olamayacağını" düşünüyorum.
2-)"Terör"ün olduğu bir yerde "kamu düzeninin olamayacağını" düşünüyorum.
3-)Söz konusu bölgede halen "terör"ün var olduğunu düşünüyorum.
4-)Ülkemizdeki "Terör"ün hedefinin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu düşünüyorum.
5-)Terör'ü yapanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti değil, terör örgütü olduğunu düşünüyorum.
6-)Terör örgütünün temel ideolojisinin "sınıf" temeline değil, "etnik (ırk)" temeline dayandığını düşünüyorum.
7-)Devletin terör'e karşı mücadelesinin haklı ve doğal bir refleks olduğunu düşünüyorum.
8-)Bu "savunma" işlevinin yürütülmesinin tüm diğer kamusal hizmetlerin yürütülmesinde karşılaşılan bir takım hataları içerebileceğini ve tabiiki bunların düzeltilerek "savunma" nın yürütülmesinin gerekli ve doğru olacağını düşünüyorum.
9-)Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yürütülen bu mücadelenin basit bir örgütsel hareket olmadığnı, çıkarları onunla kesişen uluslararası kuruluş ve devletlerden örtülü ve bazen açık destek alınarak yürütüldüğünü düşünüyorum.
10-)İçeride ise politikacı, gazeteci, aydın, yazar, sendikacı, sanatçı, "hukukçu" vb. kesimlerin desteğinin alınmasına çalışıldığını (ve kısmen de başarıldığını) düşünüyorum.
11-)Bu destekçilerin bir kısmının anlayışı ve amacı açıkça bilerek destek verdiğini, bir kısmının ise ideolojinin "sınıf" temeline değil "ırk" temeline dayandığını göremeyen ilerici, demokrat, yurtsever, çağdaş aydın ve hukukçulardan oluştuğunu düşünüyorum.
12-)Bir kısım destekçinin ise 83 yıl öncesinin rövanşını almak peşinde olan gerici anlayış sahiplerinin olduğunu, çünkü "hedef"lerinin ortak olduğunu düşünüyorum. Bunların içinde az da olsa ne yazık ki ve çok yazık ki "hukukçu" sıfatındaki bir takım kişilerin de olduğunu düşünüyorum.
13-)"Samimiyetle" benim gibi düşünmeyenlere saygı duyuyorum.
14-)26 no'lu mesajdaki fikirlerimin doğru ve haklı olduğunu düşünüyorum.
15-)Tüm bu düşüncelerimin "forumdaki adın açıklanması" ile bir ilgisinin olmadığını, isimlerin değil fikirlerin tartışılmasının doğru olduğunu ve Mustafa Kemal adından rahatsızlık duyulmaması gerektiğini düşünüyorum.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İhraç Edilen Polis Memuru Nasıl Geri Alınabilir? selin ulu Meslektaşların Soruları 4 10-11-2010 23:55
Savcı Kral Mı?? Bay_Ejder Hukuk Sohbetleri 79 16-10-2007 11:53
O artık savcı değil Seyda Hukuk Haberleri 12 14-11-2006 09:53
Savcı Sarıkaya Hk. Rusen_Alp07 Hukuk Sohbetleri 1 12-06-2006 19:40
Ortaklıktan İhraç Uzaklaştırma ahmetsancar Hukuk Soruları Arşivi 0 29-09-2004 20:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05530810 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.