Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ceza davasında şikayetçi olunması ancak maddi zarar talebinde bulunulmamasının hukuk davasına etkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-11-2016, 16:34   #1
Av. Serdar Açıkgöz

 
Varsayılan ceza davasında şikayetçi olunması ancak maddi zarar talebinde bulunulmamasının hukuk davasına etkisi

2007 yılında davaya konu kaza meydana gelmiş müvekkillerin annesi vefat etmiştir. Asliye Ceza Mahkemesinde olaya ilişkin yargılama sonuçlanmış ve sanık taksirle ölüme sebebiyet vermekten hapis cezasına mahkum edilmiştir. Değerli THS üyelerinden sorum şudur ki; vefat eden kişinin yani maktülün çocukları olan müvekillerim ceza yargılaması sırasında şikayetçi olduklarını beyan etmiş, davaya katılmış ancak ''maddi zarar talebimiz yoktur'' şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Bu beyanın maddi ve manevi tazminat davamızda etkisi ne olacaktır? siz değerli üyelerimizinde görüşüne başvurmak istedim şimdiden teşekkür ederim.
Old 29-11-2016, 21:25   #2
tegese

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım

Ceza davasında maddi zararımız yoktur şeklindeki beyanın hukuk davasındaki maddi ve manevi tazminat talepleriniz için engel teşkil etmeyeceğini düşünüyorum. Ceza davasındaki bu beyan daha çok şekli anlamda sanığın h.a.g.b den faydalanıp faydalanamayacağının tespiti için yapılıyor. Ceza davasında şahsi haklarımızdan feragat ediyoruz şeklinde bir beyan vermiş olsalardı olası tazminat talepleri için engel teşkil edebilirdi. Yoksa şu haliyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerinizin önünde engel olmayacaktır diye düşünüyorum.
Old 05-12-2016, 14:38   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/10280
Karar: 2013/8596
Karar Tarihi: 13.05.2013


MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - DAVACININ ŞAHSİ HAKLARINDAN VAZGEÇTİĞİNE DAİR AÇIK VE AYRI BİR BEYANI BULUNMADIĞI - DAVACININ MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ KONUSUNDA TARAF DELİLLERİ TOPLANARAK VARILACAK SONUCA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Davacının yukarıda bahsedilen şekilde şahsi haklarından vazgeçtiğine dair açık ve ayrı bir beyanı bulunmadığı halde, tedavi giderlerinden vazgeçmeye yönelik beyanının, geçici işgöremezlik zararını da kapsayacak şekilde yorumlanıp davanın reddine gerekçe yapılması doğru değildir. Bu nedenle davacının maddi tazminat istemi konusunda taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

(818 S. K. m. 41, 47, 49)

Dava ve Karar: Davacı M. D. vekili Avukat Ahmet Şenol tarafından, davalı A… Tekstil Ltd. Şti ve diğerleri aleyhine 05.04.2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.04.2012 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:

Dava, trafik kazası nedeni ile yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, kaza sonucu hayati tehlike geçirdiğini, yüzünde sabit eser meydana geldiğini, göz kapağını tam olarak kapatamadığını, 1 yıl boyunca tedavi gördüğünü belirterek, işini takip edememekten kaynaklanan gelir kaybı ile manevi zararının ödetilmesini istemiştir.

Davalılar, davacının maddi zararlarının karşılandığını, asıl kusurlu olanın davacı olduğunu, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Yerel mahkemece, davacının katılan olarak yer aldığı, ceza mahkemesinin 15.10.2010 günlü oturumunda, maddi tazminat isteminden vazgeçtiğini bildirmesi karşısında, bu beyanın eldeki davayı etkileyeceği ve maddi tazminat istenemeyeceği kabul edilerek, davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı sürücü A. Ç.’ın neden olduğu trafik kazası sonucu, davacının hayati tehlike geçirecek ve yüzünde sabit iz meydana gelecek şekilde yaralandığı, davacının ceza davasına müdahil olduğu, ceza mahkemesinin 15.10.2010 günlü duruşmasında, davacı katılanın; <olay sırasında sosyal güvence vardı, benim maddi tazminat değil, manevi tazminat talebim vardır> şeklinde beyanda bulunduğu, bu şekilde katılanın karşılanmasını talep ettiği maddi bir zararının bulunmadığı kabul edilerek ceza mahkemesi tarafından davalı sanık A. Ç. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davacı katılanın, ceza mahkemesindeki bu beyanı, doğrudan trafik kazasına bağlı maddi bir zararının bulunmadığı şeklinde yorumlanarak, sadece tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat isteminden vazgeçme olarak kabul edilmelidir. Zira; katılanın, ceza mahkemesinde, maddi bir zararının olmadığını beyan etmesi üzerine, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi, katılanın uğradığı zararın tazmini için hukuk mahkemesinde açılan şahsi hak davasını etkilemez. Katılan, ceza mahkemesindeki beyanında, hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde şahsi haklarından tamamen vazgeçtiğini açıklamış ise ancak bu durumda hukuk mahkemesinde dava açılamaz.

Şu durumda, davacının yukarıda bahsedilen şekilde şahsi haklarından vazgeçtiğine dair açık ve ayrı bir beyanı bulunmadığı halde, tedavi giderlerinden vazgeçmeye yönelik beyanının, geçici işgöremezlik zararını da kapsayacak şekilde yorumlanıp davanın reddine gerekçe yapılması doğru değildir. Bu nedenle davacının maddi tazminat istemi konusunda taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(KAYNAK: Av. Ahmet ŞENOL)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ceza davasında verilen hükmün- tazminat davasına etkisi akrd61 Meslektaşların Soruları 6 20-07-2011 09:52
ceza zamanaşımının hukuk davasına etkisi Mustafa KIRMIZI Meslektaşların Soruları 1 15-03-2010 11:14
Ceza Zamanaşımının Hukuk Davasına Etkisi Av. Aykut Toklu Meslektaşların Soruları 2 27-03-2008 18:29
ceza davasındaki beraatin hukuk davasına etkisi aes Meslektaşların Soruları 2 24-09-2007 15:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02683592 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.