Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Öğretmenin Okulda Öğrenciyi Dövmesine İlişkin Yargıtay Kararlarına İhtiyacım Var.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-01-2009, 17:18   #1
Academic

 
Varsayılan Öğretmenin Okulda Öğrenciyi Dövmesine İlişkin Yargıtay Kararlarına İhtiyacım Var.

Merhaba,

Doktora çalışması için öğretmenin okulda öğrenciyi dövmesine ilişkin bir kaç yargıtay kararına ihtiyacım var. Elimde şu an bir tane mevcut ancak onun da tüm metnine erişemedim.

Özellikle öğretmenin işlediği suçun göreviyle ilgili suçlardan sayılamayacağı ve bu nedenle 4483 e tabi olmadığı ve TCK nın kasten yaralamadan yargılanması gerektiğine ilişkin bir dava. Ancak orada 4483 ün 2. ve 3. maddelerine göre izin alınmadan davanın açıldığı bu nedenle 5275 sayılı kanunun 223/8 maddesi uyarınca yargılamanın durdurulmasına karar verilmiş. Sonrasında 5271 sayılı CMK 309. md. uyarınca anılan karar bozulmuş. Bunu biraz daha açık bir şekilde bana izah edebilir misiniz? Neden bu kararın kamu yararına bozulması gerektiği düşünülmüş?

Ayrıca elinizde konuya ilişkin başka yargıtay kararları varsa çok yardımcı olacak. Bahsettiğim dava hala sonuçlanmamış. Bu yüzden elimde son karar da mevcut değil. Yardımınız için şimdiden teşekkürler.
Old 03-01-2009, 20:18   #2
Academic

 
Varsayılan

Benzer bazı açıklamalar buldum ve aşağıdaki linke ekledim. Hukukçu olmayan birinin bunların üstesinden gelmesi biraz zor görünüyor. Yorumlarınızla destek olursanız sevinirim.

Saygılar..

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=34492
Old 03-01-2009, 20:19   #3
BaharB

 
Varsayılan

Sayın Academic;
Terbiye hakkının kötüye kullanılmasında var olan bir hakkın aşılması, kötüye kullanılması gerekir.

Çocuğun terbiye ve eğitiminde dayak ve sair bedensel yaptırımların uygulanmasına olanak sağlayan "tedip" hakkına yeni Medeni Kanun'da yer verilmemiş, bu bağlamda tedip hakkının, velayet hakkı içerisinde bulunup bulunmadığı tartışmalıdır. Nihayetinde tedip hakkının, dar anlamda düşünülerek çok basit bedensel yaptırımları da içerebileceği ve velayet hakkının buna imkan sağlayabileceği düşünülebilir.

Velayet hakkını kullanan anne - baba'da dahi bulunmayan dayak atma, yaralama şeklindeki bir hakka ise öğretmenin sahip olabileceği düşünülemez. Dolayısıyla öğretmenin bedensel yaptırıma başvurma hakkı bulunmadığından, bu yöndeki eylemleri de görevi ve yetkisi dahilinde kullandığı bir hakkın kötüye kullanılması değil, doğrudan müessir fiil / yaralama olarak değerlendirilecektir.
Old 03-01-2009, 20:47   #4
Academic

 
Varsayılan

Sayın BaharB öncelikle katkınız için teşekkür ederim. Zaten anne babada olması bile söz konusu olmayan tedip hakkının öğretmende olması düşünülemez ve eğitimde de şiddetin disipline etme amaçlı kullanımı savunulamaz. Takıldığım nokta, 4483 de yer alan eylemin görevle bağlantılı olmama ya da arada nedensellik bağı olmama açıklaması. Öğretmene öğrenciyi dövmesi bir görev olarak verilmemiştir ancak olayın var olabilmesi için öğretmen-öğrenci ilişkisi olması gerekiyor. Bu durumda nedensellik bağı yoktur demek zorlama değil midir?

Yeni TCK ya göre bu eylemler 86 ve 87 vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar kapsamında geçiyor. Peki öğretmenin öğrencisini bıçaklaması ile ona tokat atması aynı maddelere göre mi değerlendiriliyor?

Teşekkür ederim.
Old 03-01-2009, 21:19   #5
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın Academic,

Kasten yaralama suçunun kabul edilebilmesi için öğretmen-öğrenci ilişkisinin varlığı gerekmez. Ancak kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanarak kasten yaralaması ağırlaştırıcı nedendir ve şikayet aranmadan verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Ayrıca tokatla bıçakla yaralama arasında fark vardır.
Bıçak yasaya göre silah sayılmaktadır ve silahla yaralama ayrı bir ağırlaştırıcı nedendir. Ayrıca tokadın etkisi az ise, diğer deyişle basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafifse 86/2'ye göre ceza verilir ancak 86/3'teki ağırlaştırıcı nedenler yine uygulanır. 86/2'ye göre karar verilebilmesi için 87. maddedeki sonuçların meydana gelmemiş olması gerekir.

Her iki durumda da nüfuzun kötüye kullanılmasının dışında beden veya ruh bakımından kendini savunmayacak kişiye karşı suçun işlenmesi ayrı bir ağırlaştırıcı nedendir.

Her ağırlaştırıcı neden ayrı ayrı cezayı artırır.
Old 03-01-2009, 21:23   #6
BaharB

 
Varsayılan

Sayın Academic;
"Nedensellik Bağı" sadece kelime anlamından yola çıkarak sonuca varılabilecek bir kavram değildir. Ayrıntılı bir konudur.
"Bedensel yaptırım" konusu da kimi zaman kolayca ayırt edilemeyebilir. Örneğin tek ayak üstünde durma cezası bedensel bir yaptırım mıdır? Bedensel bir yaptırımdır ve öğretmenin görev ve yetki alanında değildir dersek, ortaya (artırımlı) 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasını gerektiren "eziyet" (TCK-96) suçu ortaya çıkabilir.

Konuyla bir dönem ilgilenmiş ve çeşitli kaynaklardan yararlanmıştım. Ancak şu anda içtihat programıma erişemediğim için size sunamıyorum. İmkan bulduğumda eklemeye çalışacağım.
Şu linkteki makale size yardımcı olabilir. http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/a...1-Imamoglu.pdf
Old 04-01-2009, 02:15   #7
Academic

 
Varsayılan

Teşekkür ederim. Çok yardımcı olduğunuzdan emin olabilirsiniz. Yazımı bitirdiğimde burada da paylaşacağım.

Saygılar.
Old 05-01-2009, 14:50   #8
halit pamuk

 
Varsayılan

Benim de şu karar ilgimi çekmişti. Öğretmenlere, tek ayak üstünde durdurabilirsiniz ama cetvelle dövemezsiniz, diyor. Bizim hocaların çoğu suç işlemiş. Cetvel ne ki, adamlar tekme atarlardı.

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2000/4-11
K. 2000/30
T. 22.2.2000
• ÖĞRETMENLERİN TERBİYE HAKKI ( Sınırları )
• TERBİYE HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI ( Öğretmenin Öğrenciyi Dövmesi )
• ÖĞRETMENİN ÖĞRENCİYİ DÖVMESİ ( Etkili Eylem-Terbiye Hakkının Kötüye Kullanılması )
• ETKİLİ EYLEM ( Öğretmenin Öğrenciyi Dövmesi )
765/m.251,456
ÖZET : Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme haklarını kullanmaları kendilerine öğrenciyi dövme hakkı vermez.

DAVA : Terbiye hakkının kötüye kullanılması suçundan sanık R.Ç.`nin beraatine ilişkin İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesince 28.4.1997 gün ve 185-359 sayı ile verilen kararın katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 20.9.1998 gün ve 3191-3793 sayı ile;

"Öğretmen olan sanığın, öğrenci mağdurun eline cetvel ile vurarak onu yaraladığının oluşa uygun biçimde kabul edilmesi karşısında TCY.nin 456/4 ve 251. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine yasal olmayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkeme ise 3.11.1998 gün ve 1005-1282 sayı ile; "Sanığın, olay günü mağdurenin bulunduğu sınıfın dersinin boş olması nedeniyle nöbetçi öğretmen olarak öğrencileri yaptıkları gürültü nedeniyle birkaç kez uyarmasına rağmen öğrencilerin disiplinsiz davranmalarından dolayı sanığın mağduru ayırt etmeden, özel bir kast göstermeden tüm öğrencileri disiplin ve tedip hakkını kullanmak üzere uyarmak amacıyla elindeki naylon cetvelin yatay tarafı ile her öğrenciye birer defa vurduğu, bu vuruşta etkili eylem kastının bulunmadığı gibi, tedip hakkının kullanılmasının da aşılmadığı inancına varıldığı" gerekçesi ile önceki hükümde direnmiştir.

Bu kararında katılanlar vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 21.12.1999 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen etkili eylem suçunun unsurları yönünden oluşup oluşmadığına ilişkindir.

Olay günü bir ilköğretim okulunda nöbetçi öğretmen olan sanığın daha önceden öğretmenler kurulunda alınankarar uyarınca teneffüslerde dışarı çıkmaları için uyardığı ve aralarında mağdurenin de bulunduğu 6. sınıf öğrencilerinden bir kısmının, üçüncü teneffüste de dışarı çıkmamaları üzerine sınıfta bulunan dokuz, on öğrencinin ellerine cetvelle birer kez vurduğu, bu vurma nedeniyle yumuşak doku travması geçiren mağdurenin Adli Tıp Uzmanınca verilen rapora göre üç gün iş ve gücünden kalacağı, sanığın kaçamaklı kabulü, mağdurenin ve tanıkların anlatımı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Esasen açıklanan bu oluşta Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.

Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplinin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme hakları bulunmaktadır. Ancak, bu hak disiplin cezası vermek ile bedensel zarara yol açmayacak şekilde örneğin kulak tutmak, tek ayağı üzerinde durdurmak gibi davranış biçimleriyle sınırlı olup hiçbir zaman etkili eylemde bulunmayı kapsamaz. O halde öğretmenlerin terbiye hakkını kullanmaları onlara öğrenciyi dövme hakkı vermeyeceğinden, somut olayda mağdureye cetvelle vuran sanığın etkili eylem kastının olmadığından söz etmek de olanaksızdır. Bu nedenle isabetsiz olan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve bir kısım üyeler ise; "Medeni Yasa hükümleri ile tanınmış bir hak olan "terbiye ve itaat ettirme hakkı" TCY.nin uygulanması yönünde de hukuka uygunluk nedenlerinden biridir. Bu hakkın kötüye kullanılması ise TCY.nin 477. maddesinde yaptırıma bağlanmıştır. Bu hakkın sınırının aşılıp aşılmadığı her olayın özel-liğine göre hakim tarafından tayin ve takdir edilecektir.

Bu hakkın kullanımında, mağdurun sağlığını tehlikeye koymadan, yalnızca terbiye vermek ve disiplinin sağlanması için zor kullanılması olanaklıdır. Nitekim öğretide de bu konu ele alınmış, "Münhasıran terbiye ve disiplin gayelerine matuf bulunan cebir ve şiddet meşru suretle kullanılabilecek vasıtalardandır. Bu vasıtaların münhasıran terbiye ve disiplin maksadıyla kullanılmış olması, böyle hallerde şahıslara karşı işlenen suçlara ait diğer hükümlerin de tatbikine manidir. Zira yasa, disiplin ve terbiye bakımından böyle bir sınır çizmekle terbiye ve disiplin vasıtalarına cezasızlık tanınmıştır." denmiştir. ( Manzini`ye atfen Prof. Faruk Erem, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Cilt 4. sh.526 )

Somut olayda sanığın, terbiye hakkının kulanılmasından ibaret mağdurenin eline cetvelle vurmak eyleminde hukuka uygunluk nedeni bulunduğundan isabetli olan direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir." görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 8.02.2000 gün yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından 22.2.2000 günü oyçokluğu ile tebliğnamedeki isteme uygun olarak karar verildi.
Old 08-01-2009, 20:25   #9
Academic

 
Varsayılan

http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/a...1-Imamoglu.pdf

Bu makale özellikle yeni TCK da tedip hakkını anlamak açısından yararlı oldu, teşekkür ederim. Ayrıca sayın Koray'ın eklediği kararı da yazımı bitirmeme rağmen ekleyeceğim, teşekkürler.

Yazımı bitirince buraya ekleyeceğimi yazmıştım ancak ödev olarak teslim ettiğim yazımı makale olarak göndermeye karar verdik.Üzerinde biraz daha çalışıp düzeltmelerden sonra yayınlatmak üzere göndereceğimden buraya aktaramayacağım şimdilik. Sadece başlık ve konuya giriş kısmından ufak bir bölüm ekliyorum. İlerleyen zamanlarda yayınlanmaya değer bulunursa buraya da eklerim.O zaman bizim de siteye değerli bir katkımız olur umarım..

Katkılarınızdan ötürü teşekkür ederim.

Saygılarımla.



Davalar Işığında Okulda Dayak ve Hukuki Sonuçları



İnsanların toplu halde yaşadıkları her ortamda düzen sağlamak bir ihtiyaç olmuştur. Bundan dolayı kurallar oluşturulmuş ve bu kuralları işletecek mekanizmalar kurulmuştur. Toplu yaşamın olduğu her alanda düzenin sağlanması nasıl gerekliyse aynı durum okullarımız için de geçerlidir.
Disiplin, eğitimsel amaçları davranışa dönüştürme sürecinde öğrencilerden istenen davranışları belirlemeye, sergilemeye, yenilemeye ve bunları denetleyip sonuçlarını değerlendirmeye yönelik etkinliklerin tümü olarak tanımlanabilir (Küçükahmet, 2000, 55).
Eğitim sürecinin bir parçası olan okullarda disiplini gerekli kılan çeşitli nedenler bulunmaktadır: Disiplinin okullar açısından gerekli olmasının başlıca nedenini, okulların kuruluş amaçları ve onlardan beklentiler oluşturmaktadır. Bilindiği gibi formal ve bürokratik bir örgüt olan okulun işleyişi, yönetimi ve denetimi yasalarla düzenlenmiştir. Okul, tanımlanmış amaçları ve işlevleri yönüyle de, büyük bir toplumsal sorumluluk yüklenmiştir. Öte yandan toplum da, okuldan her açıdan dengeli bireyler yetiştirmeyi beklemektedir. Okuldaki etkinliğin eğitsel amaçlara uygun, plânlı, kurallı ve düzenli olması toplumsal bir beklentidir (Şimşek, 2004).


Düzeni sağlama açısından güçlerin dengelenmesi ve bir takım kuralların oluşturulması açısından ele alındığında, disiplin kavramı özünde bir hak koruma etkinliği olarak nitelendirilebilir. Disiplin sağlama etkinlikleri yaptırım olarak hem ödül hem de cezayı içerir. Disiplin , Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliklerinde daha çok cezayı vurgulayan tarafıyla yer almıştır. Oysa ki bu kavram , öğrenciye düzenli davranış ve iyi alışkanlıklar kazandırıcı; kendisi ve çevresiyle uyum içerisinde hayata hazırlayıcı kuralları ve önlemleri kapsar. Bu kurallar ve önlemler öğrenciye zorla kazandırılmaz. Çünkü disiplin bir amaç değil, eğitimin amaçlarına ulaşmak için bir araçtır.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda disiplin ve öğrenci davranışları .........
Old 18-08-2012, 09:06   #10
gökçe_89

 
Varsayılan İdari soruşturma

Verdiğiniz bilgiler gerçekten çok yararlı bende bu konuda araştırma yapıyordum.Olaya ceza kanunu yönünden baktığımızda verdiğiniz bilgiler gerçekten çok doyurucu öncelikle teşekkür ederim.Ancak olaya bir de idari yönden baktğmızda kamu görevlisi olan öğretmen hakkında idari soruşturma yapılamazmı ?idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olan kişilerin başvuracağı tam yargı yolu ile idarenin sorumluluğuna gidilemezmi?şimdiden teşekkürler..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bonodaki Muacceliyet Koşulunun Geçerliliğine İlişkin Yargıtay Kararı Acil... Yönetmen Meslektaşların Soruları 4 22-10-2012 13:03
Yargıtay Kararı'na İhtiyacım Var Av.Özgür ODABAŞ Meslektaşların Soruları 6 26-09-2008 14:59
Vergi Kaçakçılığı Suçuna İlişkin Yargıtay Kararı İncelemesi! Kemal Yıldırım Mali Hukuk Çalışma Grubu 0 26-03-2008 13:03
Çocuk Teslimine İlişkin Yargıtay Kararı Arıyorum ecesaka Meslektaşların Soruları 2 05-03-2008 23:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03338099 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.