Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Orman Kanunu madde 1/F lafzi yorumu

Yanıt
Old 24-07-2020, 13:54   #1
avccyilmaz

 
Kitap Orman Kanunu madde 1/F lafzi yorumu

Orman Kanunu 1. madde orman olarak sayılamayacak alanlar sayılmıştır. 1. maddenin f bendinde de; F) (Değişik : 22/5/1987 - 3373/1 md.) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan, dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde ki her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerler, ... orman sayılmaz denilmiştir.
İlk cümlede geçen *orman sınırları içinde veya bitişiğinde* sözünden kasıt nedir? orman sınırları içinde derken orman kadastrosuna göre orman olarak sınırlanan yerlerden mi bahsedilmektedir? Bu maddenin yorumu konusunda değerli meslektaşlarımın görüşüne ihtiyaç duymaktayım
Old 25-07-2020, 12:42   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bana göre, maddede geçen "orman sınırı"nın sadece orman kadastrosu ile orman olarak sınırlanan yer şeklinde anlaşılmaması, maddedeki ifadenin geniş yoruma tabi tutulması uygun olur.

Bir yer orman kadastrosu ile orman sayılabileceği gibi, ayrıca orman sınırlaması sonucu düzenlenen orman tahdit haritalarında orman olarak gösterilebilir. Genel kadastro ile de orman sınırlaması yapılmış olabilir. Mahkemelerin hava fotoğrafları , memleket haritaları ve amenajman planlarını esas alarak verecekleri kararlarla o yerin orman niteliğinde olduğu tespit edilebilir. Bu şekilde tespit edilen alanların sınırları orman sınırı olarak kabul edilir. Diye düşünüyorum.
Old 28-07-2020, 08:29   #3
avccyilmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Bana göre, maddede geçen "orman sınırı"nın sadece orman kadastrosu ile orman olarak sınırlanan yer şeklinde anlaşılmaması, maddedeki ifadenin geniş yoruma tabi tutulması uygun olur.

Bir yer orman kadastrosu ile orman sayılabileceği gibi, ayrıca orman sınırlaması sonucu düzenlenen orman tahdit haritalarında orman olarak gösterilebilir. Genel kadastro ile de orman sınırlaması yapılmış olabilir. Mahkemelerin hava fotoğrafları , memleket haritaları ve amenajman planlarını esas alarak verecekleri kararlarla o yerin orman niteliğinde olduğu tespit edilebilir. Bu şekilde tespit edilen alanların sınırları orman sınırı olarak kabul edilir. Diye düşünüyorum.
Peki üstadım, orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle vatandaşın 40 yıllık tapulu tarlasına karşı açılan tapu iptal davalarının, sırf bu madde nedeniyle reddedilmesi gerekmez mi? Pratikte eski hava fotoğrafları vs inceleniyor ve taşınmaz orman ise tapu iptal ediliyor. Benim yorumuma göre ise zaten taşınmaz orman sınırları içerisindeyse tapulu ve fiilen tarım arazisi olması kaydıyla orman olarak nitelendirilmemesi gerekir şeklinde. Bu konuda yorumlarınız çok değerli
Old 04-08-2020, 12:10   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avccyilmaz
Peki üstadım, orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle vatandaşın 40 yıllık tapulu tarlasına karşı açılan tapu iptal davalarının, sırf bu madde nedeniyle reddedilmesi gerekmez mi? Pratikte eski hava fotoğrafları vs inceleniyor ve taşınmaz orman ise tapu iptal ediliyor. Benim yorumuma göre ise zaten taşınmaz orman sınırları içerisindeyse tapulu ve fiilen tarım arazisi olması kaydıyla orman olarak nitelendirilmemesi gerekir şeklinde. Bu konuda yorumlarınız çok değerli

Orman K.m.1/f maddesinin lafzi yorumlanması ile uygulanması halinde; ilk cevabımdaki gibi tanımlanan orman sınırları içinde kalan "tapu kayıtlarına" üstünlük sağlanarak kayıtların geçerliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir.

Ancak ,deniz kıyıları ,göller,nehirler ,dağlar gibi Kadastro K.m. 16'da belirtilen devletin hüküm ve tasarrufundaki kamu malları ile birlikte ormanların da " özel mülkiyete konu olamayacağı" genel kuralını da ihmal etmemiz gerekir.

AİHM ,tapulu taşınmazların orman sınırlandırılması içine alınarak tasarruf hakkının kısıtlanmasını mülkiyet hakkı ihlali saymıştır. AİHM kararından sonra 2010 yılından bu yana 20.HD.si tapulu yerlerin orman sınırı içine alınması halinde ,TMK.nun 1007 m.sindeki hazinenin sorumluluğu kapsamında rayiç bedelinin 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde talep halinde ,tazminat olarak ödenmesini kabul etmektedir. 5.HD.sinin bu hususu kamulaştırmasız el atma sayan kararları bulunmaktadır. (Yalnız 20.HD.si, senetsizden/zilyetliğe dayalı olarak oluşturulan tapu kayıtlarını yolsuz tescil sayarak bu tapularla tazminat taleplerini kabul etmemektedir.)

Ben kişisel olarak mülkiyet hakkı kişiye tasarruf hakkını sağlar ise de,bu hak kamu yararına sınırlandırılabileceğinden , tapulu taşınmazın orman sınırı içine alınması halinde kamulaştırma hükümlerine tabi tutulması , kamulaştırma yapılmadığı takdirde, kamulaştırmasız el atma kurallarına göre ve zamanaşımına tabi olmadan bedelinin tapu malikine ödenmesi gerekir diye düşünüyorum.
Old 04-08-2020, 12:15   #5
avccyilmaz

 
Varsayılan

üstadım değerli bilgileriniz için teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla bu durumda 1/f maddesinin uygulanabilirliği de mümkün olmuyor
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kabahatler Kanunu Yorumu cuneydaltıparmak Ticari Duyurular 0 08-12-2008 11:21
Mk Madde 700 yorumu Nasıl? dogganz Hukuk Soruları Arşivi 0 03-11-2004 22:04
4817 Nolu 27.2.03 Kanunu Yorumu raed Hukuk Soruları Arşivi 0 03-03-2003 01:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02311206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.