Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eski Malik Tahliye Takibine Devam Edebilir Mi ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-10-2009, 16:19   #1
denipre

 
Varsayılan Eski Malik Tahliye Takibine Devam Edebilir Mi ?

Müvekkil yeni malik , taşınmazdaki kiracı problemini bilmeden taşınmazı satın alır.Satın aldıktan sonra eski malikin kiracı aleyihine temerrüde dayalı haciz tahliye talepli icra ödeme emri gönderdiğini ,kiracının da itiraz ederek takibi durdurduğunu öğrenir.Eski malik istersen ben takibe devam edip tahliye davasını ben açıyım evi tahliye edip sana teslim edeyim şeklinde teklif getirir.

Bu aşamada süreci kısaltma anlamında ; eski malik kiralayanın temerrüde dayalı takibi devam ettirilmelimidir?
Yoksa yeni malikin ihtarname keşide edip 6 ay beklemesi daha mı sağlıklı olur ?
Saygılar
Old 26-10-2009, 16:43   #2
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın denipre,
"Kiralayan eşit değildir malik" tanımıyla, müvekkilinize taşınmazı devreden şahsın dava açma veya davaya devam etme olanağının bulunduğu söylenebilir.
Old 26-10-2009, 17:21   #3
denipre

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Feridun Yurtsever
Sayın denipre,
"Kiralayan eşit değildir malik" tanımıyla, müvekkilinize taşınmazı devreden şahsın dava açma veya davaya devam etme olanağının bulunduğu söylenebilir.

Sayın meslaktaşım
Bende bu şekilde hareket etmenin daha pratik olduğunu düşünüyorum.Ancak uygulama noktasında benzer bir problemle karşılaşan meslaktaşlardan görüşlerini bekliyorum.Saygılar...
Old 26-10-2009, 18:03   #4
üye31284

 
Varsayılan

Zaten eski malik takibe başlamış, masrafları yapmış süreç işliyor. Temerrüde dayalı tahiliye talepli haciz tamaman usulüne uygunsa bu yolla zaten çıkarılacak kiracı.

Kiracı zaman kazanmak için yeni mailikin ihtarına da uymayıp aksilik çıkarabilir mi? 6 ay önce ihtar çekmesi yeterli kanun başka şart aramıyor. Tabi bu durumda yeni mailik sizin müvekkiliniz olur, eski malik devam ederse olmaz.

Ben olsam müvekkilim adına 6 ay ihtarı çekerim, eski mailik de devam etsin takibe...6 ay sonunda hala sonuç alamamışsanız sizde bu sebebe dayanarak tahliye ettirirsiniz, zaman kaybetmemiş olursunuz.
Old 26-10-2009, 18:16   #5
denipre

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Zeytinn
Zaten eski malik takibe başlamış, masrafları yapmış süreç işliyor. Temerrüde dayalı tahiliye talepli haciz tamaman usulüne uygunsa bu yolla zaten çıkarılacak kiracı.

Kiracı zaman kazanmak için yeni mailikin ihtarına da uymayıp aksilik çıkarabilir mi? 6 ay önce ihtar çekmesi yeterli kanun başka şart aramıyor. Tabi bu durumda yeni mailik sizin müvekkiliniz olur, eski malik devam ederse olmaz.

Ben olsam müvekkilim adına 6 ay ihtarı çekerim, eski mailik de devam etsin takibe...6 ay sonunda hala sonuç alamamışsanız sizde bu sebebe dayanarak tahliye ettirirsiniz, zaman kaybetmemiş olursunuz.
Sayın Meslektaşım
Önerdiğiniz usul pratikte fayda sağlar.Ancak Sizce eski malik kiralayan tahliye davası açmışken ,yeni malikinde tahliye ilişkin dava açması davaların konusu farklı olsa da problem yaratmaz mı ?
Old 26-10-2009, 19:05   #6
üye31284

 
Varsayılan

Sorun....Derdestlik itirazı gibi mi? Başka sorun aklıma gelmiyor ama...

Derdestlik meselesine gelince...

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1985/13-114
K. 1986/591
T. 28.5.1986


................bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için; maddi anlamda kesin hükümdeki gibi; her iki davanın taraflarının, konusunun, müddeabihlerinin ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir............

taraflar farklı, konu farklı ( biri temerrüd, biri yeni malik sebebine dayalı)....

.........

Yani mesela bir borçlu var ama onlarca alacaklı ona icra takibi yapamıyor mu? Bakış açım yanlış mı acaba... Yani bence sorun yok.
Old 27-10-2009, 12:54   #7
Av.Elkan

 
Varsayılan

Yeni malik halefiyet prensibi gereği eski malikin yapmış olduğu tahliye ihtarlı icra takibine dayalı olarak itirazın iptali ve tahliye davası açabılir. Bu nedenle eski malikin dava açmasına gerek yoktur.

Ayrıca yeni malikin taşınmaza ihtiyacı var ise ihtiyaca dayalı tahliye davası açabilir. Burda da sözleşmenin bitim tarihi önemli. Eğer sözleşmenin bitimine 6 aydın fazla bir süre var ise; satın aldıktan sonra bir ay içinde ihtar çekerek 6 ay sonra ihtiyaca dayalı tahliye davası açabilir. Eğer 6 aydan daha az bir süre var ise dönem sonunda davasını açabilir.
Old 27-10-2009, 13:10   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Elkan
Yeni malik halefiyet prensibi gereği eski malikin yapmış olduğu tahliye ihtarlı icra takibine dayalı olarak itirazın iptali ve tahliye davası açabılir. Bu nedenle eski malikin dava açmasına gerek yoktur.

Ayrıca yeni malikin taşınmaza ihtiyacı var ise ihtiyaca dayalı tahliye davası açabilir. Burda da sözleşmenin bitim tarihi önemli. Eğer sözleşmenin bitimine 6 aydın fazla bir süre var ise; satın aldıktan sonra bir ay içinde ihtar çekerek 6 ay sonra ihtiyaca dayalı tahliye davası açabilir. Eğer 6 aydan daha az bir süre var ise dönem sonunda davasını açabilir.

Old 27-10-2009, 16:46   #9
denipre

 
Varsayılan

Sayın Elkan
Eski malikin dava açmasına gerek olmamakla beraber kiralayanın malik olmasının şart olmamaması bağlamında,
eski malikin dava açması sizce problem teşkil eder mi ?

Bu noktada yeni malikin açacağı ihtiyaca dayalı tahliye davası dava konuları farklı olsada temerrüde dayalı dava bakımından derdestlik itirazına konu olur mu ?(Bu arada sözlşmenin hitamına da 2 ay kaldı )
Sayın Ergin haklı çıktığı hususu bizlede paylaşırsa sevinirim.Saygılar
Old 27-10-2009, 16:51   #10
Av.Elkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denipre
Sayın Elkan
Eski malikin dava açmasına gerek olmamakla beraber kiralayanın malik olmasının şart olmamaması bağlamında,
eski malikin dava açması sizce problem teşkil eder mi ?

Bu noktada yeni malikin açacağı ihtiyaca dayalı tahliye davası dava konuları farklı olsada temerrüde dayalı dava bakımından derdestlik itirazına konu olur mu ?(Bu arada sözlşmenin hitamına da 2 ay kaldı )
Sayın Ergin haklı çıktığı hususu bizlede paylaşırsa sevinirim.Saygılar

Her iki davanın konusu farklı olacağından derdestlik itirazı olsa da itiraz red edilecektir. Bu nedenle eski maliki olaya karıştırmaya gerek yok düşüncesindeyim.
Old 27-10-2009, 17:04   #11
denipre

 
Varsayılan

İlginiz için teşekkürler.
Eski malikin karıştırılmaması gerektiği fikrinize katılıyoum.Ancak Yeni malik ,eski malikin davayı takip edip evi boş bir şekilde teslim etmesi niyetinde .
Her halükarda haklarının haleldar olmaması için ihtarname keşide etmemiz gerekecek.
Öte yandan nazari olarak halefiyet söz konusu olsada uygulamada yeni malikin öncelikle icra dairesine başvurup tapu fotokopisi ile malik olduğunun tespit ettirip akabinde vekalet ibrazı mı gereklidir ? Yoksa doğrudan davayı açıp dava içerisinde mi malik olduğunun belgelenmesi gerekir ?
Halefiyet ile takibe devam halinde öncelikle ,yeni malik olduğunun bildirilmesi anlamında icra dairesinden bir muhtura yada noterden bir ihtarname gerekmez mi saygılar...
Old 27-10-2009, 17:18   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denipre
Sayın Elkan
Eski malikin dava açmasına gerek olmamakla beraber kiralayanın malik olmasının şart olmamaması bağlamında,
eski malikin dava açması sizce problem teşkil eder mi ?


Eski malikin, mecurla ilgisi kalmamıştır. Husumet iddası olursa dava red olur.

Alıntı:
Bu noktada yeni malikin açacağı ihtiyaca dayalı tahliye davası dava konuları farklı olsada temerrüde dayalı dava bakımından derdestlik itirazına konu olur mu ?(Bu arada sözlşmenin hitamına da 2 ay kaldı )
Sayın Ergin haklı çıktığı hususu bizlede paylaşırsa sevinirim.Saygılar

Birden fazla farklı hukuki sebebe dayanarak tahliye davası açılabilir.
Old 27-10-2009, 18:05   #13
denipre

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Eski malikin, mecurla ilgisi kalmamıştır. Husumet iddası olursa dava red olur.



Birden fazla farklı hukuki sebebe dayanarak tahliye davası açılabilir.
Sayın Ergin
İlginiz için teşekkürler.
Husumet itirazı anlamında bunu destekleyebilecek bir karar sunabilir misiniz ?
Ayrıca tecrübelerinize dayanarak halefiyet anlamında pratikte nasıl hareket etmeliyiz ? ( Takibe tapu sureti vekalet ibrazi, ihtarname veya dava esnasında belge sunma gibi sair ..)
Saygılar
Old 28-10-2009, 11:21   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denipre
Sayın Ergin
İlginiz için teşekkürler.
Husumet itirazı anlamında bunu destekleyebilecek bir karar sunabilir misiniz ?
Ayrıca tecrübelerinize dayanarak halefiyet anlamında pratikte nasıl hareket etmeliyiz ? ( Takibe tapu sureti vekalet ibrazi, ihtarname veya dava esnasında belge sunma gibi sair ..)
Saygılar

Karar sunmayı gereksiz buluyorum. Eski malik, taşınmazı satmakla, sözleşmeye ilişkin tüm haklarını yeni malike devretmiş olmaktadır. Eğer derdest bir dava olsaydı yine yeni malik davaya devam edebilirdi.

Açacağınız davada, dilekçe ekine tapuyu eklerseniz aktif husumet ehliyeti için yeterlidir.
Old 28-10-2009, 12:07   #15
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Karar sunmayı gereksiz buluyorum. Eski malik, taşınmazı satmakla, sözleşmeye ilişkin tüm haklarını yeni malike devretmiş olmaktadır. Eğer derdest bir dava olsaydı yine yeni malik davaya devam edebilirdi.

Açacağınız davada, dilekçe ekine tapuyu eklerseniz aktif husumet ehliyeti için yeterlidir.

Sayın Ergin, tahliye davası açabilmek için kiralayan sıfatını haiz olmak yeterli değil midir?
Old 28-10-2009, 14:33   #16
denipre

 
Varsayılan

Sayın Ergin
Karar sunmanız sanırım elzem oldu.Lütfedip ilgilenen meslaktaşların çoğu ,kiralayanın malik olmasının şart olmadığı noktasında görüş bildiriyor.Sunacağınız kararlarla bizleri aydınlatırsanız sevineceğiz.Saygılar...
Old 29-10-2009, 22:22   #17
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Eski malikin, mecurla ilgisi kalmamıştır. Husumet iddası olursa dava red olur.



Birden fazla farklı hukuki sebebe dayanarak tahliye davası açılabilir.

Sayın Av. Suat Ergin,

Bu görüşünüzle bu güne dek savunduğunuz fikre tamamen aykırı bir çıkış yapmış bulunmaktasınız!

Siz hatta bir adım daha atarak, malik olmayan kiralayanın, salt kira akdinin tarafı olduğu için; kendisinin, kendi eşi ve kendi çocuğunun ihtiyacı nedeniyle (malike rağmen) tahliye davası açabileceğini savunmuştunuz.

Şimdi bu olaya dönelim:

Eski malik de kesinlikle bir "kiralayan"dır. Kiralayan sıfatıyla, yani kira akdinin tarafı olarak tahliye davasına devam edebilmelidir. (Sizin daha önce savunduğunuz görüş bunu zorunlu kılar!)

Neden tahliye davası husumetten red edilsin?
Old 30-10-2009, 12:35   #18
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Yeni malikin, kira bedelini ödemede temerrüt sebebine dayalı olarak davaya/icra takibine devam edebilmesi, ancak hakkın devir ve temlik edilmesi halinde mümkündür.Buna ilişkin emsal yargı kararı da vardır.

Saygılarımla.
Old 30-10-2009, 12:46   #19
üye31284

 
Varsayılan

Yeni malik temerrüt nedeniyle değil, 6570 7/d maddesine dayanarak 1 aylık süre içinde ihtarata bulunarak 6 ay sonra veya daha yakınsa sözleşme sonunda 7/d deki hakkı gereğince işlem yapabilir. Zaten eski malik tarafından temerride dayalı takip yapılıyor yeni malik niye buna devam etsin ki..
Old 30-10-2009, 22:40   #20
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Yani, kira bedelini ödemede temerrüt sebebiyle tahliye dava hakkı devir ve temlik edilemez mi demek istiyorsunuz ?

Saygılarımla.
Old 31-10-2009, 06:04   #21
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
Yani, kira bedelini ödemede temerrüt sebebiyle tahliye dava hakkı devir ve temlik edilemez mi demek istiyorsunuz ?

Saygılarımla.

Esasen öyle bir şey söylemek istemiyorum, zaten açılmış bir takip var ve yeni malikin başka yolu da var diye söylüyorum.

Alacağın temlik edilebileceği eğer kira akdinde aksine bir hüküm yoksa şüphesiz elbette.

Ama alacağın temlikinde borcu doğuran ilişkinin kendisinin değil, borcun bizzat kendisinin temlik edildiğini biliyorum. x lira kira alacağının temlik edilmesi yeni malike alacağın temliki temeline dayanan temerrüd nedeniyle tahliye hakkı verir mi emin değilim...

Ancak yeni malikin herşeyden önce alacağın temliki değil halefiyet prensibi gereğince eski malikin dava/takibine devam edilebileceği düşünülebilir.

Gerek halefiyet prensibi gereğince gerekse emin olamasamda alacağın temliki sonucunda takip yapılabilmesi için eski kira borcu önceki kira sözleşmesinden kaynaklandığı düşünülürse,yeni malikin kiracıya yeni malikin kendi olduğunu ( temlike dayanarak da dava açma hakkı olduğunu kabul edersek eski kira borcunu temlik ettiğini içeren ) bir ihtar çekmesi gerekecek.

Yeni malik tarafından kiraların kendisine ödenmesine ilişkin kiracıya tebliğ edilmiş bir ihtar olmaması halinde yapılacak icra takibi ile gönderilen ödeme emri nedeniyle kiracının temerrüde düşeceğinden bahsedilemez. Y6HD/ Karar: 2008/3084
Old 31-10-2009, 10:34   #22
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Bahsettiğiniz Yargıtay Kararı, olayımızdan farklı olarak, yeni malikin kendi dönemine ilişkin kira paralarını istemesine ilişkin olsa gerektir.

Diğer yandan yeni malik, malik olmadığı bir döneme ilişkin kira paralarını hangi gerekçeyle isteyebilecektir. Başka bir deyişle, bu alacak ve dava hakkı eski malikin döneminde meydana gelmiş ve eski malike ait değil midir ? Eski malikin alacağını tahsil etmekte elbette hukuki yararı vardır. Ancak, tahliye ettirmekte hukuki yararı devam etmekte midir ?

Alıntı:
Yazan zeytinn
x lira kira alacağının temlik edilmesi yeni malike alacağın temliki temeline dayanan temerrüd nedeniyle tahliye hakkı verir mi emin değilim...

Ben de bir yanlış anlamayı engellemek için belirttiğiniz gibi yazmamışım zaten.

Sorumu tekrar edeyim.

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
kira bedelini ödemede temerrüt sebebiyle tahliye dava hakkı devir ve temlik edilemez mi demek istiyorsunuz ?

Saygılarımla.
Old 31-10-2009, 10:43   #23
Av.Ademx

 
Varsayılan

Eski malik takibe devam edemez. Çünkü hukuken korunmaya değer bir menfaati kalmamıştır. eski malikin devam etmesi halinde davanın konusuz kaldığından reddedileceğini düşünüyorum.
Old 31-10-2009, 11:20   #24
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
Bahsettiğiniz Yargıtay Kararı, olayımızdan farklı olarak, yeni malikin kendi dönemine ilişkin kira paralarını istemesine ilişkin olsa gerektir.

Diğer yandan yeni malik, malik olmadığı bir döneme ilişkin kira paralarını hangi gerekçeyle isteyebilecektir. Başka bir deyişle, bu alacak ve dava hakkı eski malikin döneminde meydana gelmiş ve eski malike ait değil midir ? Eski malikin alacağını tahsil etmekte elbette hukuki yararı vardır. Ancak, tahliye ettirmekte hukuki yararı devam etmekte midir ?



Ben de bir yanlış anlamayı engellemek için belirttiğiniz gibi yazmamışım zaten.

Sorumu tekrar edeyim.






Saygılarımla.

Yeni malike geçen "eski malikin alacağı nedeniyle sahip olduğu tahliye davası açma/devam etme" hakkı nın hukuki sebebi temlik olmaz. Halefiyet kuralları gereği kanundan doğar evet ama temlik edilmesi mümkün değildir.

Bir an için böyle bir temlikin mümkün olduğunu düşünsek bile bu ancak kiracının kabulüne bağlı olacaktır. Ben olsam indirim yapmazsa kabul etmem

Eski malik söz konusu hakları ( temerrüde dayalı tahliye talebi/takibi vs ) yeni malike temlik edemez evet evet (Burada kendi kendime tekrarlıyorum )

Ama soruyu öyle bir sormuşsunuz ki sanırım çok fena bir cevap alacağım

Ama bunu bir kaç gün daha çok araştırıp cevap vereceğim, bu konuyla direk karşılaşmadığım için hali hazırdaki bilgilerim yeterli olmayabilir...

Yeni malik eski malikin eski kira alacaklarını alacağın temliki hükümlerine göre " geçerli bir temlik sözleşmesi varsa" bu anlaşmaya göre isteyebilir. Temlike dayanarak istediği alacaktır, tahliye olamaz.

Eski malikin tahliye etmedeki hukuki yararı var mıdır? Yeni malike bu şekilde bir sorumluluk üstlenmiş olabilir. Yine de hukuki yararı yok mu demeliyiz?

Sizin fikrinizi çok merak ediyorum.
Old 31-10-2009, 21:21   #25
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Zeytinn
Ama soruyu öyle bir sormuşsunuz ki sanırım çok fena bir cevap alacağım

Dava hakkının temlikine dair Yargıtay Kararı almanız olasıdır diye düşünüyorum. Bence bu da çok fena değil, iyi bir şey olacaktır.

Alıntı:
Yazan Zeytinn
bunu bir kaç gün daha çok araştırıp cevap vereceğim

Bu durumda beklemekten başka yapacak bir şey kalmadı.

Saygılarımla.
Old 31-10-2009, 21:56   #26
üye31284

 
Varsayılan

Çok fena iyi oldu diyelim

Esasen aksine kararlar da var ama yine de karşıma davalının mı davacının mı geldiğine bağlı olarak oldukça işime yarayacaktır. Bu konuda kişisel gelişim kitaplarından öğrendiğim tüm teknikleri kullanarak 3 gün içinde ( hafta sonları süreye dahil değil ) bir dava bekliyorum

Dava hakkı evet temlik edilebiliyor

Karar:

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/2003

K. 2005/3950

T. 25.4.2005

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Uyuşmazlık, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda kiracı olup Şubat 2000 tarihinden itibaren kira paralarını ödememesi sebebiyle hakkında icra takibi yapıldığını, davalının ödeme emri tebliğine rağmen ödemede bulunmadığını belirterek sözleşmenin iptalini ve davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, takip konusu yapılan kiraların bir kısmının elden, bir kısmının ise iş yapmak suretiyle ödendiğini, bu konuda belge sunamadıklarını, davacıya yemin teklif ettiklerini belirtmiş, 8.10.2004 tarihli dilekçesi ile de davacının kiralananı bir yıl kadar önce başkasına devrettiğini, kira alacağının bulunmadığını savunmuştur.
Dava dışı kiralayanlar Rasim Bayrak ve Latife Bayrak dava konusu edilen kiralananı 8.10.1997 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi ile konut olarak kullanılmak üzere davalıya kiralamışlardır. Topraklık Mahallesi 316 ada 1 parsel No'lu taşınmazın 7. kat 14 No'lu meskenin maliki olan davacı ise Denizli 3. İcra Müdürlüğü'nün 2004/376 esas sayılı icra dosyası ile davalı hakkında Şubat 2000-Ocak 2004 arası aylar kirasının tahsili için icra takibi yapmış, bu takibe davalı itiraz etmediği gibi istenilen kira parasını da verilen süre içinde icra dosyasına ödememiştir. Ancak davacı tarafından dava konusu edilen kiralanan icra takibinden sonra ve dava açılmasından önce 5.5.2004 tarihinde Davut Ercan isimli şahsa satılmıştır.Davacı vekili icra dosyasına 2.12.2004 tarihinde alacaklarının tamamını yeni malik Davut Ercan'a temlik ettiklerini, haricen tahsilatlarının olmadığını beyan etmiş, 20.10.2004 tarihli oturumda da devir nedeniyle temlikname yapıldığını belirerek temliknameyi ve yeni malikin vekaletnamesini sunacaklarını bildirmekle beraber bu konuda herhangi bir belge ibraz etmemiştir.
Alacağın temliki dava hakkının devri anlamına gelmeyeceğinden ve dava hakkı yeni malike devredilmediğinden kiralananı satan davacının davacı sıfatı kalmamıştır. Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 31-10-2009, 21:58   #27
üye31284

 
Varsayılan

Tabi sonrasında kiracının rızasının şart olduğunu düşünüp bu kararı çürütmeye çalıştım ve çürütmeye çalıştığımı çürüttüğüm şu kararı buldum.

Sebep de usul ekonomisi:

Karar:

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/2043

K. 1995/3373

T. 14.4.1995

• MÜDDEABİHİN TEMLİKİ ( Temlik Alanın Temlik Eden Davacının Yerine Geçerek Davaya Devam Edebilmesi - Davalının Muvafakatının Aranmayacağı )

• TEMLİK ALANIN TEMLİK EDEN DAVACININ YERİNE DAVAYA DEVAM EDEBİLMESİ ( Müddeabihin Temlikinde )

• DAVALININ RIZASININ ARANMAMASI ( Müddeabihin Temlikinde Temlik Alanın Davacının Yerine Geçmesi İçin )

1086/m.186

818/m.162,168

ÖZET : Müddeabihin dava sırasında davacı tarafından üçüncü şahsa temlik edilmesi halinde, üçüncü şahıs davalının rızasını almadan, kendiliğinden müddeabihi devretmiş olan davacının yerine geçer onun hak ve yetkilerini kullanır.

DAVA : Cumali Yükçü ile Akbank TAŞ ve temellük edene Cemile Taşkın arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesince verilen 21.9.1993 tarih ve 757-963 sayılı hükmü onayan dairenin 12.12.1994 gün ve 94/5842-9544 sayılı ilamı aleyhinde temellük eden vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili adına davalı bankanın Dolapdere şubesinde 1 yıl vadeli ve % 52 faizli ( 185.000.000 ) TL.'lık mevduat hesabı açtırdığını, hesaptaki paranın sahte vekaletname ve sahte imza ile müvekkilinin bilgisi dışında çekildiğini, bakanın gerekli dikkat ve imtimamı göstermeyerek kusurlu bulunduğundan ( 185.000.000 ) TL.'nın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın sözkonusu parayı noterlikçe düzenlenmiş vekaletnameye göre ödediğini, vekaletnamenin sahteliğinde ve ödemede herhangi bir kusur bulunmadığından davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının noterlikçe düzenlenmiş 20.11.1991 tarihli temlikhane ile davasını tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte gayri kabili rücu kaydıyla Cemile Taşkın'a devrettiği, davalının 12.2.1993 tarihli dilekçesi ile davanın temellük eden Cemile Taşkın tarafından yürütülmesine muvafakatı olmadığını bildirip davalının HUMK.nun 186. maddesi uyarınca temlike izin vermediğinden kendiliğinden davacı yerine geçemeyeceği gerekçesiyle asıl davacının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararı asıl davacı Cumali Yükçü ve temellük eden Cemile Taşkın tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.

Temellük eden Cemile Taşkın vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, vadeli mevduat hesabındaki paranın, sahte vekaletname ile çekildiğinden bahisle tahsili istemine ilişkindir.

Davanın açılmasından sonra İstanbul 22. Noterliğinin 20.11.1991 tarih ve 34315 yevmiye numaralı temliknamesi ile davacı, alacak ve dava hakkını tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte gayrikalibi rücu kaydı ile Cemile Taşkın'a temlik etmiş, dava Cemile Taşkın tarafından takip edilmiştir.

Davalı, temellük eden ile arasındaki yargılamanın sürdürülmesine izin vermemiş, mahkeme ise, temlik eden Cumali Yükçü, alacak ve dava hakkını devir ettiği, onun yerine geçen alacağı ve dava hakkını temellük eden Cemile Taşkın'ın davasını yürütmesine davalının izin vermediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

BK.nun 162. maddesi gereğince Kanun ve akit ile veya işin mahiyeti icabı menedilmiş olmakdıkça borçlunun rızası aranmaksızın alacaklı alacağını üçüncü şahsa temlik edebilir. HUMK.nun 186. maddesi gereğince de dava açıldıktan sonra her iki taraftan birinin müddeabihi başkasına temlik hakkı vardır. Tetkik konusu olayda davacı, dava konusu alacağını ve dava hakkını üçüncü şahıs olan Cemile Taşkın'a temlik etmiş, temellük eden ( devralan ) üçüncü kişinin davayı takibe yetkili olduğu açıktır. Başka bir ifade ile alacak hakkının devri BK.nun 162 ve 168. maddeleri gereğince takip ve dava hakkı ile beraber yetki hakkını da kapsar.

Buradaki uyuşmazlık, davacının davanın devamı sırasında alacağı başkasına temlik etmesi halinde, alacağı temellük eden üçüncü kişi davalının iznini almadan kendiliğinden davacının yerine geçip davayı takip edip edemiyeceği noktasında toplanmaktadır.

Uygulamada Yargıtay'ın bazı Daireleri, devreden davacı, bu sıfatını yitirmiş olup artık bu davayı izleyemez, davalı da deviralan üçüncü kişinin yeniden dava açması gerektiğini ileri sürüp davanın reddini istediği için müddeabihi devir alan üçüncü kişi davayı yürütemez. Bu durumda, davanın usul yönünden reddi gerektiğini kabul etmektedir ( Y. 13. H.D. 30.5.1978 E.2373 K.2559 aynı Dairenin 20.4.1981 gün gün 1981/1420-2974 ).

Çoğunlukta olan Hukuk Genel Kurulu ve Daire Kararlarında ise, müddeabihin dava sırasında davacı tarafından üçüncü şahsa temlik edilmesi halinde, üçüncü şahıs davalının rızasını almadan, kendiliğinden müddeabihi devretmiş olan eski davacının yerine geçer onun hak ve yetkilerini kullanır. ( Y.H.G. 1.6.1984 gün E.1982/1-189 K.645, H.G.K. 19.10.1983 gün 1980/1-2348 K.973, H.G.K. 25.4.1984 gün E.1/267 K.474, Y.14.H.D. 23.3.1983 gün 8068/2481, T.D. 15.12.1970 gün 645/5122 sayılı İçtihatlar Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt: 3, Sh. 2734 ve 2736, Cilt: 5, Sh. 4585-4585, İ.K.İ.D Şubat 1985 Sh. 3162 )

Çoğunluk görüşünün Usul Ekonomisi ve cüz'i halefiyet ilkesine uygun düştüğü, müddeabihi devir alanın, davalının rızasını almadan davaya devam etmesi halinde davalının hukuki durumunda bir değişiklik olmayacak ve davaya kaldığı yerden davalıya karşı devam edilecek bu hal yargılama giderini asgariye indirecektir. Bu hal tarzının H.U.M.K. 185/II bent 2. fıkrasında da uygun bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu nedenlerle devir alan Cemile Taşkın'ın, asıl davacısının yerine kendiliğinden geçip davalının rıza ve mavafakatına ihtiyaç olmaksızın davaya devam edebileceği kabul edilerek, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın usul yönünden reddi doğru olmamış bu gerekçelerle davacı vekilinin karar düzeltme talebi yerinde bulunduğundan zuhulen vaki olan Dairenin 12.12.1994 gün ve 1994/5842-9544 sayılı onama kararımızın kaldırılarak hükmün karar düzeltme isteyen yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle temellük eden Cemile Taşkın vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 12.12.1994 gün 1994/5842-9544 sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının karar düzeltme isteyen Cemile Taşkın yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14.4.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 31-10-2009, 22:06   #28
üye31284

 
Varsayılan

Sonra alacağın temliki sözleşmesi yazılımı olmalı diye araştırdım.
Evet yazılı olmalı ama noterden yapılmak zorunda değil ( ispat açısından noter tabiki avantaj o ayrı)
14.Hukuk Dairesi 2008/853E. ve 2008/2400K sayılı kararı ile konuya ilişkin olarak şu şekilde bir sonuca varmıştır, “…Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanununun 163. hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasındaki yazılı sözleşme ile kurulabilir. Ne var ki alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel değildir. Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir…”


Usul ekonomisine atıfta bulunan ve davalı için değişen bişey olmadığını söyleyen karara itirazım var. Belki temlik edenin maddi durumu veya çevresi itibariyle bir avukata başvurma olanağı yokken ve bu nedenle davayı kaybedecekken, temlik alan sağlam bir avukata işi verip davayı kazanacaksa, bu açıdan davalının hukuki durumu için değişen çok şey olacaktır

Yönlendirmeleriniz için çok teşekkürler, bu konu kimbilir daha ne kadar derin...
Old 02-11-2009, 22:49   #29
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Zeytinn
Usul ekonomisine atıfta bulunan ve davalı için değişen bişey olmadığını söyleyen karara itirazım var

Benimde bahse konu kararın yorumlanma biçimine itirazım var.Hatırlarsanız eski malik ile yeni malik arasında devredilen müddeabih olmayıp, sadece taşınmaz olduğundan dava hakkının temlikini önermiştik. Hatta, bu konuda bir yargıtay kararı eklemiştiniz. Kira bedelini ödemede temerrüt sebebiyle tahliye ve alacak davasında müddeabih nedir acaba?

Beklediğiniz davaya, davalar olarak en kısa zamanda ulaşmanızı dilerim.
Old 03-11-2009, 13:27   #30
üye31284

 
Varsayılan

Alacak davasında alacak miktarı, temerrüt nedeniyle tahliye davasında da taşınmazdan çıkartılmadır müddeabih.

Evet farkındayım benim o kararımda müddeabih nazara alınarak verilen bir karar var dava hakkının temlikinden bahsedilmiyor.

Ben kıyaslama yapabileceğimi düşünmüştüm. hUMK ta sadece müddeabihin temlikinden bahsedilmekte, dava hakkının temlikini bulamadım.

Yani müddeabihin temliki halinde seçim hakkı sahibi olunabiliyor hak kaybı olacaksa ve usul ekonomisine katkısı yoksa...

Ama davanın temliki halinde her koşulda seçim hakkından bahsedilemez mi?

Araştırıyorum ama tam karşılığını bulamıyorum bunun cevabının
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni malik,yeni kiracı,eski kiracı ve eski kiracının müdahalenin meni davası yeditepelişehir Meslektaşların Soruları 0 08-10-2009 21:21
sattığı taşınmazı tahliye etmeyen eski malik -tahliye Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 4 14-07-2009 21:04
Eski malikin Tahliye DAvasına Yeni Malikin Devam Hakkı hera2274 Meslektaşların Soruları 3 26-04-2008 21:10
İcra takibine ne şekilde devam etmeliyim Fishman Meslektaşların Soruları 3 20-11-2006 14:37
Ev Aldınız, Eski Malik Evi Teslim Etmiyor! icetinta Hukuk Soruları Arşivi 10 28-04-2003 15:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07117796 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.