Eray Karınca'dan Kız Doğursun Analar

Sevgili kadınlar, dostlarım,

Yunus Nadi Ödülünü, 2011 yılında Sosyal Bilimler Alanında kazanan, KIZ DOĞURSUN ANALARbaşlıklı dosyam, bu üst başlık ve "Kadının Eş Şiddetinden Korunması" alt başlığıyla kitaplaştı. Bu müjdeyi sizlerle paylaşmak istedim.


Kitabımın, yasa tartışmalarına yetişmesini çok istedim ama olmadı. Yine de Meclisteki aşamalarda katkısı olabilir belki.
İlgi ve desteğinizi, okuduktan sonra varsa, aşağıda yer alan bir örnekte olduğu üzere eleştirilerinizi bekliyorum.


Eray Karınca


Bilgi Yayınevi tarafından basılan kitaba ilişkin kimi dostların değerlendirmeleri şöyle:
1.Eray Karınca, çağdaş uluslararası hukuk normlarını içine sindirmiş yetkin bir hukukçu, deneyimli bir yargıç gözüyle bu kitapta, kadınlara yönelik şiddet konusundaki ulusal yasa ve düzenlemelerimizi (özellikle 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’u ve uygulamasını) yorumlamakta, eleştiriler ve çözüm önerileri getirmektedir. Bu değerli araştırma, Türkiye’de hukuk camiası mensupları ve kadın çalışmaları uzmanları için olduğu kadar politikacılar ve kamu yöneticileri için de vazgeçilmez bir kaynak olmalıdır.
Prof. Dr. Feride Acar,
ODTÜ Öğretim Üyesi; BM CEDAW Komitesi Seçilmiş Üyesi ve eski Başkanı

2. Bugün dünyada 80 milyon kadının aile içi şiddete uğradığı biliniyor. Bu sayının, kayda geçmeyen olaylarla çok daha fazla olduğu sanılıyor.

Aile içi şiddet nedir?

Bir kadının, kendini en fazla güvende hissettiği yerde, evinde, en çok sevdiği kişi tarafından, hırpalanmasıdır.

Şiddet biçimi değişebilir: Fiziksel, psikolojik, ekonomik…Sonuçları, aile bireyleri başta olmak üzere tüm toplum tarafından maddi ve manevi olarak hissedilir. 21. Yüzyılda, en gelişmiş ülkelerde bile, her kesimde görülen – eğitim ya da gelir düzeyine bakılmaksızın- önemli bir insanlık suçudur. Avrupa’da her beş kadından birinin, hayatı boyunca en az bir kere şiddete uğradığı saptanmıştır. Bu oran ülkemizde, ne yazık ki çok daha yüksektir. Araştırmalara göre değişmekle birlikte, resmi verilere göre Türkiye’de kadınların % 40’ı fiziksel şiddet görmektedir.

Uzun zaman, “ kadınların değişmez kaderi” olarak bakılan bu önemli insan hakkı ihlaline karşı son zamanlarda ciddi bir mücadele başlamıştır. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, pek çok kurum, öncelikle, şiddet sorununu “ tabu” “ ayıp” olmaktan çıkarmış ve bilinçlendirme kampanyaları açmıştır.

TBMM üyesi olduğum dönemde, Avrupa Konseyi’nin Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı olarak Avrupa’da yürüttüğü “ Aile İçi Şiddete Son” kampanyasına öncülük etmiştim. 2006 yılında İspanya’da Başbakan Zapatero tarafından başlatılan kampanya iki yıl sürmüştü. Açılış toplantısında, Madrid’de, Zapatero ve neredeyse bütün bakanların katıldığı oturumda, bir gün önce eşi tarafından öldürülen bir kadının anısına saygı duruşu yapıldığını hatırlıyorum. Katılımcıların bir bölümü, o gün salonda bulunanların çoğunluğunu erkeklerin oluşturmasını eleştirmişlerdi.

Oysa ben, tam da tersini düşünmüştüm. Aile içi şiddeti önlemenin yolu, erkeklerin bu konuda sorumluluk almalarından geçer. Avrupa Konseyi ve AB gibi kurumların da etkisi ile, tüm diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda kadın haklarında önemli yasal ilerlemeler kaydedildi. Geçmişteki, özellikle namus cinayetleri ile ilgili utanç veren maddeler, Türk Ceza Kanunundan temizlendi, şiddete karşı çok daha sert yaptırımlar benimsendi. Ancak, yasal düzeyde ne kadar ilerlesek de uygulamada çok geri kaldığımız somut verilerle ortaya çıkmaktadır. Gazetelerin üçüncü sayfaları, yüzümüzü kızartan olaylarla dolu…

İşte, burada, Sayın Eray Karınca gibi, vicdanlı, insan haklarına gönülden bağlı ve bilinçli hakimlerimize büyük görevler düşmektedir. Mecliste, bir el kaldırmayla kabul edilen yasaların gerektiği gibi uygulanması, asıl meseledir. Sayın Karınca, bu önemli eseriyle, hem şiddet kurbanı olan kadınlara yol gösterecek hem de meslektaşlarını bilgilendirecektir. Mahkemesinde verdiği bazı kararlar başkalarının hayatını kurtarmıştır. Unutmayalım ki, haklarımızı bilmez ve kullanmazsak, ilerleyip, gelişmemiz mümkün değildir ve dünyadaki en büyük mutluluk, bir kadınla, bir erkeğin huzur içinde yaşadığı bir yuvada saklıdır.
Gülsün Bilgehan
22. Donem Ankara
Milletvekili- Avrupa Konseyi Esitlik Konseyi eski Baskani

3.“Kadınların insan haklarını yargı kararları ile uygulamaya kazandıran yargıç Eray Karınca bu eser ile kadına karşı şiddet ve ayrımcılık konusunu özellikle hukuki açıdan incelemesiyle dikkati çekiyor. Milliyet Gazetesi'nce düzenlenen 2010 yılı Örsan Öymen ödülüne ittifakla layık görülen sayın Eray Karınca'yı kutlarken ona kadınlar adına teşekkür ediyorum.
Aysel Çelikel
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı – Eski Adalet Bakanı

4. Hukukun temel kavramları dersinde ilk öğrendiğim şey hukukun bir kurallar
dizgesi olmasının yanısıra yaşayan ve sürekli değişen bir olgu olduğuydu.
İyi hukukçu, kanunları satır aralarıyla okuyabilen ve bunu da kürsüsünde
uygulayabilendi. Eray Karınca, işte tam da bu tanıma uyan nadir hukuk
insanlarından biri.. Verdiği kararlar, özellikle, kadına yönelik şiddetin
önlenmesi alanında Türk Hukuk sistemini ileri taşıyan bir niteliğe sahip. Bu
kitap da, bu alanda çalışmalar yürütecek geleceğin hukukçularına önemli bir
yol gösterici olacaktır.

Ms. Meltem Agduk
Gender Programme Analyst
UNFPA Turkey Office


5.Hukuk, ak kağıda kara leke gibi düştüğünde değil uygulandığında hayatımıza etki eder. İhtiyaçları doğru anlayıp, durumları doğru kavrarsak yerinde yorumlar yapar ve uygulamayı geliştirebiliriz. Eray Karınca önce duyarlı bir insan, iyi bir uygulayıcı ve yorumcuydu. Sonra kendisi gibi iyi uygulayıcı ve yorumcuları artırmak için bilgisini paylaşmaya başladı. O kendi bulduğu yoldan şiddetsiz bir dünyanın kurulmasına katkıda bulunuyor. Bu değerli çalışma okuyanlari aydınlatmakla kalmayacak, pek çok yeni yaratıcı kararın yolunu da açacak.
Nazik Işık
kadina yonelik siddet polis egitimleri danismani
kadin dayanisma vakfi kurucu uyesi

6.Evlilik dışı ve eşcinsel birliktelikte yer alan kadını "Ailenin
Korunmasına Dair Kanun" kapsamına bilerek ve isteyerek almayan yasama
organının; çıkarma gücüne sahip olduğu "Evlilik Dışı ve Eşcinsel
Birlikteliklerin Korunmasına Dair Kanun" ile onu şiddetin "her
türlüsünden" koruması olası iken bu tür bir yasama faaliyetini ısrarla
esirgeme anlayışına inat özgün/biricik uygulamalarıyla dikkat çeken
Eray KARINCA bu eseriyle de Koruma Hukukuna yeni boyutlar
kazandırmıştır.
Yargıtay Üyesi Ömer Uğur GENÇCAN


7."Sayın Eray Karınca, yıllardır sürdürdüğümüz Kadına Yönelik Şiddetle mücadelemizde
hem cesur kararlar vererek, hem de en çok ihtiyacımız olan kaynak kitapları yazarak
bize büyük destek verdi.
Ayrıca,bir yargıç olarak, kadının toplumsal yaşama katılmasının önünde en büyük engel olan şiddetin ancak toplumun tüm kesimlerinin bu mücadeleye katkıda bulunması ile
ortadan kaldırılabileceğinin de çok önemli bir temsilcisi oldu."
Av. Sema Kendirci
Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı

8. 1.Kadına yönelik şiddet dünyada, bütün kültürlerde ve toplumlarda yaygın olarak görülen evrensel bir olaydır.
Kadına yönelik şiddet aile içinde ve dışında olmak üzere her iki alanda da yer almaktadır.
Kadına karşı şiddettin önlenmesinde en önemli tedbir, öncelikle şiddetin farkında olmaktadır. Kadına karşı şiddetin önlenmesi bir insanlık sorunudur ve ancak erkeğin katılımı ile çözümlenebilir. Bu sebeple bu sorunu kadınların erkeklere karşı bir sorunu olarak görmek, bu sorunun çözümünü daha da zorlaştıracaktır. Kadına karşı şiddet sorunu, toplumsal değer yargılarının kadına karşı şiddetin kabul edilmeyeceği esaslar üzerine oturtulması, özellikle eğitim, sağlık gibi sektörlerin konuya duyarlı tepkiler vererek, kadına karşı şiddetin kabul edilmeyeceği prensibinin toplumda yerleştirilmesi gerekmektedir.
Kuşkusuz kadına karşı şiddet ile en etkili mücadele yollarından biri hukuk olacaktır. İşte bu sebeple, konu ile ilgili olarak yapılacak hukuki çalışmalar, kadına karşı şiddetin engellenmesi açısından çok önemlidir. Bu çalışmayı daha da önemli kılan bir başka husus, elinizdeki eserin bir yargıç tarafından hazırlanmış olmasıdır. Zira, bu çalışmanın bir yargıç tarafından hazırlanması, ülkemizde bu önemli konu hakkında yayın yapacak kadar mesai veren duyarlı yargıçlarımızın bulunduğunu göstermekte, aynı zamanda, yargıçlarımızın konu hakkındaki bilgi ve uzmanlıklarını gözler önüne sermektedir. Bütün bu hususlar, kadına karşı şiddet konusunda hukuk alanındaki mücadelenin başarıyla sonuçlanması hususundaki dileklerimizi ve beklentilerimizi güçlendirmektedir.
Takip edebildiğimiz ölçüde, Yargıç Eray Karınca, aile hukuku alanında vermiş olduğu kararlarla hukuk bilmine çok cesur ve kıymetli katkılarda bulunmaktadır. Kadına Karşı Şiddet konusundaki bu çalışma, Yargıç Eray Karınca’nın uygulamadaki deneyimlerinin yanı sıra, konu ile ilgili araştırmalarını da yansıtmaktadır. Bu çalışmanın uygulamacıların yanı sıra kadına karşı şiddet konusundaki bundan sonraki araştırmacılar açısından da çok yararlı olacağını düşünüyorum.
Prof. Dr. Ziya Akıncı
Galatasaray Üniversitesi
Hukuk Fakültesi
Milletlerarası Arası Özel Hukuk
Anabilim Dalı Başkanı

Toplumun bu konuda bilinç kazanmasını temenni ederim. Ve affınıza sığınarak ifade etmek isterim ki konu başlığı konu içeriğinden başka anlamlar çağrıştırabiliyor.
(Belki sadece bana öyle geldi? Taktir sizin.)