Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlar Tacizi "Davet" Mi Ediyor ?...

Yanıt
Old 08-11-2007, 11:18   #61
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Yerimde birisi oturuyor. Kahverengi gözlü, sarı saçlı
genç bir kız.. Türkçe “bir karışıklık mı oldu” diye
soruyorum. İngilizce cevap veriyor. “Koltuğum bu değil
ama çok uzun bir yolum var İstanbul’dan sonra..
Sakıncası yoksa burada oturmaya devam edebilir miyim?”
Öylesine zarif ki, etkileniyorum ve yerimi ona
bırakıyorum. Battaniyesine sarılıyor, dudaklarında
donmuş bir gülümseme ile şekerleme yapıyor.

Yemek servisi başlıyor, kız başını kaldırıyor. Hostese
sorduğunu sanıyorum, ama yanılmışım. Benimle
konuşuyor;

“İstanbul’dan sonra daha altı saat bekleyeceğim
alanda.. Diğer uçağa binmek için, çok uzun bir
süre...”

“Alanda beklemek yerine, Yeşilköy’e gidip sahilde bir
yerde oturabilirsiniz.” diyorum. “Hayır,” diyor. Türk
erkekleri çok korkutucu, Alanda beklemek daha
güvenli..

Türkiye’yi biliyor musunuz ki korkuyorsunuz?” diye
soruyorum.

“Burada üç yıl kaldım, otel yöneticiliği okuyordum, o
kadar taciz edildim ki İsviçre’de bir okula transfer
oldum. Çünkü sizin ülkenizde erkekler sarışın bir
kadın gördüklerinde onun fahişe olduğundan eminler ve
para ile elde edemezlerse baskı ile taciz ediyorlar.
Sarışın bir yabancı kadın olmak sizin ülkenizde
özellikle Karadeniz’de bir kâbus! Nataşa diye bir
şehir bile kurdular biliyorsunuz. ”

“Saçmala” diye geçiriyorum içimden. Kahpelik yalan
dolan tutmaz Karadeniz’de. . En fazla karılarını biraz
hırpalar bizim kaytan bıyıklı kağıt kaplanlarımız. .
Kesinlikle çan sesi filan duyulmaz oralarda ve bizim
erkekler gâvur kızlarıyla olmazlar. Muhkem
milliyetçidirler ve ari Türk kızlarına düşkündürler.
Türkoğlu Türk yaşarlar.

Kız ürkerek devam etti. “Kuzenim dört yıl önce bir
Trabzonlu ile evlendi. Tabii adamın başka karısı da
olduğunu evlendikten sonra öğrendi. Karısı adamdan
dayak yiyerek kabul etti bu evliliği.. Kuzenim bir yıl
sonra zorla Müslüman yapıldı. Müslüman olmazsa
çocuğunu göstermeyecekti adam. O da sanki Müslüman’mış
gibi yapıp, kapalı giyinmeye, başını örtmeye başladı.

Fakat hiç alışmadığı bu hayat ona cehennem gibi geldi.
Dayanamayıp, kendi ülkemize değil Belarus’a kaçtı.
Adam onu buldu geri getirdi. Şimdi Trabzon da bir evde
kapalı yaşıyor. Adam hem onu bırakmıyor hem ağır
şiddet uyguluyor.”

“Polise neden gitmiyor,” dedim. Kız saflığıma
inanamayıp yüzüme baktı. “Galiba kendi ülkenizi hiç
tanımıyorsunuz? “Kuzenim ilk evden kaçtığında polise
sığınmıştı. Polis ona, “Adam seni fahişelikten
kurtarıyor, nikâhına alıyor. Daha ne istiyorsun.
Hayatında tertemiz bir sayfa açmış. “ diye evine geri
yolladı. Hangi polise sığınsın. Polisler de erkek
değil mi? Erkeklerinizle polisleriniz arasında fark
olduğunu mu sanıyorsunuz?” diye sordu.

İleri gittiğini düşünüp, ansızın sustu. Gözleri
kaygıyla büyümüştü. “Kuzeninizi görebiliyor musunuz?”
Diye sordum. “Kocası yasakladı, iki yıldır hiç
görmedik. Rusya’ya da gelmiyor. Telefon yasak. Öyle
yaşıyor. Kendi seçiminin kurbanı oldu. Elimizden bir
şey gelmiyor. Ama bizim aileden hiçbir kız artık
Türkiye’de bir şehre gelmiyorlar, gelirlerse de
yanlarında mutlaka erkek arkadaşları, kuzenleri,
kendilerini koruyacak bir erkek yakınları oluyor.”

Uçak bir süre havada trafik yoğunluğunun geçmesini
bekledikten sonra sarsıntısız bir iniş yaptı.
Kemerlerimizi açarken, yol arkadaşıma “Rus musunuz? “
“Hayır, dedi. “Kazak’ım ve Müslüman’ım.”

Şaşkınlıkla sordum. “O halde kuzeniniz neden din
değiştirdi?”“Kazak Müslümanlığı Karadeniz
Müslümanlığına yetmedi, ondan.”

Söylediklerinden pişman olmuş gibi uçağın daracık
koridorundan hız adımlarla yürüdü gitti.

Kaynak.www.gazetem.net.
Ayşe Önal
Old 19-11-2007, 11:35   #62
ottomann

 
Varsayılan

Bu konunun başlangıcını oluşturan yazı, neden başta yok?

Sayın Merhaba, o yazıyı eklebilir misiniz?

Saygılar.
Old 19-11-2007, 13:59   #63
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.ottomann

Bu konu ;bu mesaj dahil yazılmış olan 62 mesaj nedeni ile üç ayrı sayfada yayınlanmaktadır.

Sözünü ettiğiniz ilk mesaj için 1 nolu mesaja ulaşmak isterseniz:

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=4549&page=3
Old 17-02-2011, 22:13   #64
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Dekolte giyen tacize uğrarmış!

Dekolte giyinen kadınların tacizde "tahrik ederek suça ortak" olduklarını ve sonrasında şikayet etmelerinin "makul olmadığını" savunan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. O. Ç. tepkilerin ardından geri adım atmadı. Çeker, NTV'ye yaptığı açıklamada, "Kadın tahrik edici şekilde giyinmişse, erkek de kendini tutamadıysa suç ortaktır" dedi.
'KADIN NORMAL GİYİNDİYSE...'
"Kadın normal giyinmiş ve vakur davranmış, buna karşın tacize uğramışsa erkek yüzde 100 suçludur" diyen Çeker, diğer durumda suçun ortak olduğunu bir kez daha vurguladı.
Prof. Ç., "Yaygın bir ahlak anlayışı olmadan ve çıplaklık engellenmeden bunun önüne geçmek imkansızdır" yorumunu yaptı.
Ç. "Neler tahrik eder neler etmez konunun uzmanları tespit etmeli" diye konuştu. Ç, hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti.

http://www.birgun.net/actuel_index.p... nth=02&day=17
Old 17-02-2011, 22:44   #65
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Dekolte giyen tacize uğrarmış!

Dekolte giyinen kadınların tacizde "tahrik ederek suça ortak" olduklarını ve sonrasında şikayet etmelerinin "makul olmadığını" savunan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. O. Ç. tepkilerin ardından geri adım atmadı. Çeker, NTV'ye yaptığı açıklamada, "Kadın tahrik edici şekilde giyinmişse, erkek de kendini tutamadıysa suç ortaktır" dedi.
'KADIN NORMAL GİYİNDİYSE...'
"Kadın normal giyinmiş ve vakur davranmış, buna karşın tacize uğramışsa erkek yüzde 100 suçludur" diyen Çeker, diğer durumda suçun ortak olduğunu bir kez daha vurguladı.
Prof. Ç., "Yaygın bir ahlak anlayışı olmadan ve çıplaklık engellenmeden bunun önüne geçmek imkansızdır" yorumunu yaptı.
Ç. "Neler tahrik eder neler etmez konunun uzmanları tespit etmeli" diye konuştu. Çeker, hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti.

http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1297952971&year=2011&mo nth=02&day=17

Bu kişi, bu kadar çok suç ve tahrik kavramlarından bahsettiğine göre kendisini aynı zamanda ceza hukukçusu addediyor olmalı... Kendi tahrik ölçüsünden yola çıkarak konuşmuş da olabilir... Her açıdan yazık.
Old 18-02-2011, 00:31   #66
Gemici

 
Varsayılan

Bu alandan seçmeler:

Alıntı:
Yazan romantik avukat
dekolte giysilerle .............bulunur gibi giyinmenin de hiç doğru olmadığını ve tacize zemin hazırladığını düşünüyorum. Toplumsal yaşamda insanların da kendilerini korumak için bazı önlemler alması gerekir. Ama tam tersine bayanlarımız önlem almak yerine tahrik edici davranışlara da girebilmektedirler. Saygılarımla
Alıntı:
Yazan zeynepcnk
Kadınların kendilerini cömertçe sergiledikten sonra alt kültür grubuna mensup insanlarca güzelliklerinin hakkı sözlü ifadelerle iade edildiğinde(!) veya açıkta bıraktıkları alanlar izlendiğinde rahatsız olmalarını anlayamıyorum.

Alıntı:
Yazan Av.Turan
sayın Kayar, taciz suçtur.taciz eden suçlu olduğu kadar tacize azmettiren de suçludur. o nedenle de önce azmettiren yargılanmalı bence.kadınlar azmettirdiği konusunda sayın Zeynepcnk ya katılıyorum.

Alıntı:
Yazan Av.Turan
malesef uygulamada durum bu. sokağa süper mini eteğiyle ve partiye gidecekmişcesine kiyafetiyle çıkanlar bunun birer örneğidir. herşeyde denge gerek bence.denge kaçınca azmettiren kendisi de mağdur olmaktadır. bilindiği üzere hukukda herşey olabilmektedir.kişi hem mağdur hemde sanık olabildiği gibi hem azmettiren hemde mağdur da olabilir.

Alıntı:
"Kadın normal giyinmiş ve vakur davranmış, buna karşın tacize uğramışsa erkek yüzde 100 suçludur" diyen Çeker, diğer durumda suçun ortak olduğunu bir kez daha vurguladı.
Prof. Ç., "Yaygın bir ahlak anlayışı olmadan ve çıplaklık engellenmeden bunun önüne geçmek imkansızdır" yorumunu yaptı.
Ç. "Neler tahrik eder neler etmez konunun uzmanları tespit etmeli" diye konuştu. Çeker, hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti.

Alıntılardaki ortak nokta nedir sizca?
Belirteyim: Kadın normal giyinmese, kadın tahrik edici kıyafetler giyerse, kadın dekolte giysiler giyerse, kadın sokağa süper mini eteğiyle çıkarsa ve bunu yaptığı için de tecavüze uğrarsa suç kendisindedir. Bazıları biraz ileri gidip, kadın erkeği suça tahrik etmiş derken, diğer bazı katılımcılar daha da ileri giderek suça azmettirmekten bahsediyor. Neredeyse saldırgan suçsuzdur denilecek.

Nedir peki bu türden bir düşünceye yol açan kafa yapısı?
- Kadına bir seçim hakkı tanımamak,
- Kadına kendi vücudu üzerinde tasarruf hakkı tanımamak,
- kadını sahip olunacak bir şey olarak görmek.

Saldırganlar, psikopatlar, hırslarını dindirmek için diğer kişilere karşı zor kullanan kişiler, sırf kendilerini düşünen asosyal kişiler için ve kadını bir mal bir eşya gibi gören kültür yapısı için saydığım üç seçenek doğru olabilir. Belirli bir eğitim almış, insan haklarına ve birlikte yaşadığı kişilere saygılı bir insan için söz konusu davranış kabul edilemez.

Saldırganların da insan olduklarını ve bu insanlıklarından dolayı içgüdüsel hırslarına ve dürtülerine gem vurmaları gerektiğini unutmamak gerekir. Bu türden bir kişinin saldırısana uğramış bir kişiye 'dekolte kıyafetle dolaşıp tahrik etmeseydin' demek suçlunun suçunu hafife almaktan başka birşey değildir.


Toplum olarak kadınlara verdiğimiz değeri en iyi şekilde atasözleri dile getiriyor. Merak edenlar alltaki linkin 92 nolu mesajına bakabilir: http://www.turkhukuksitesi.com/showt...t=21277&page=4

Saygılarımla
Old 18-02-2011, 09:57   #67
Mehmetttt

 
Varsayılan

bence herşeyde ölçü olmalıdır giyinme konusundada ölçülü olunmalıdır ama bu ölçünün olmamasıda karşı tarafa bayana taciz etme hakkı kazandırmaz ama herkes kabul etmelidir ki bu ülkenin bir örf ve adeti vardır nasıl ki bayanların geç saatlere kadar dışarda kalması erkek arkadaşıyla evli olmadığı halde aynı evde yaşaması (aralarında cinsel anlamda hiçbirşey olmasa dahi) toplumca hoş karşılanmıyorsa aynı nedenle de bir bayanın toplumca hoş karşılanmayacak şekilde giyinmemeside lazım
Saygılarımla....
Old 18-02-2011, 21:49   #68
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mehmetttt
bence herşeyde ölçü olmalıdır giyinme konusundada ölçülü olunmalıdır ama bu ölçünün olmamasıda karşı tarafa bayana taciz etme hakkı kazandırmaz ama herkes kabul etmelidir ki bu ülkenin bir örf ve adeti vardır nasıl ki bayanların geç saatlere kadar dışarda kalması erkek arkadaşıyla evli olmadığı halde aynı evde yaşaması (aralarında cinsel anlamda hiçbirşey olmasa dahi) toplumca hoş karşılanmıyorsa aynı nedenle de bir bayanın toplumca hoş karşılanmayacak şekilde giyinmemeside lazım
Saygılarımla....

Ölçü!
Bakkala gidersiniz, bir kilo elma ver dersiniz. Bakkla size bir kilo elmayı tartar verir, ölçer verir yani.
Benzin, mazot alırsınız, benzincinin sayacı kaç litre aldığınızı gösterir. Benzin pompalanırken ölçülür.
Kumaş alırsınız. Mağaza sahibi veya tezgahtar alır eline metreyi. Kaç metre istiyorsanız o na göre ölçüp verir.

Alış verişte herşey hesaplı kitaplıdır. Ölçülüdür kısacası. Ölçü kaçtığında, terazinin ibresi biraz sağa veya biraz sola kaydığında, ölçünün tutturulmadığını düşünen kişi basar kalayı. Hır çıkar ölçü tutturulmadığında. Ölçü sadece alış verişte değil, başka alanlarda da tutturulmalıdır; çimentosunu, demirini ölçülü olarak kullanmadığınız bina ufak bir sallantıda yerle bir olur. Ölçüyü tutturmamak iyi değildir kısacası. Dünya ölçü üzerine kuruludur çünkü.

Bazı açıkgözler vardır, terazinin ibresini hep kendi faydalarına kaydırırlar. Bazı benzin istasyonları hileli otomatlar kullanır ve ölçüyü kendilerinin faydasına manipule ederler. Metreyle veya santimle mal satanlar, dikkat etmediğiniz zaman 80-90 santimetreyi size bir metre olarak yutturmaya çalışırlar. Bu yüzden ölçünün tutturulup tutturulmadığını kontrol etmek zorundasınız; Yoksa kazık yersiniz.

Ölçüyü tutturmamak en çok teknikte tehlikelidir; çuvallarla para verdiğiniz bina ufak bir depremde çöker gider; kimyasal denemelerde ölçüyü tutturmadığınızda çıkacak patlama büyük kayıplara yol açar.

Metre, litre, kilo gibi ölçü birimleri milletlerarasıdır; bir metre her yerde bir metre olduğu gibi, bir kilo da her yerde bir kilodur, değişmez.

Gelelim toplumsal ilişkilerdeki ölçülere. Bu ilişkilerde ölçüyü tutturmak zordur. Elinizde güvenebileceğiniz bir ölçü birimi yoktur çünkü. Örf ve adetleri ölçü birimi olarak aldığınızı düşünelim. Bir etek boyu kaç santimetreden itibaren dekoltedir? Hangi örf ve adetleri dekoltelikte ölçü olarak alacaksınız?
Doğu'nun örf ve adetlerini mi?
Batı'nın örf ve adetlerini mi?
Akdeniz yöresinin, karadeniz yöresinin, Ege yöresinin, Orta Anadolu'nun örf ve adetlerini mi? Bu saydıklarımın hepsi aynı mı sizce?

Sayın Mehmetttt,
Kadınlar Tacizi "Davet" Mi Ediyor ?...başlığ altında tartışılan konu kadınların giyimlerinin nasıl olması gerektiği ve dekolte konusuna dönüştü. Ve Siz'de 'bence herşeyde ölçü olmalıdır giyinme konusundada ölçülü olunmalıdır ama bu ölçünün olmamasıda karşı tarafa bayana taciz etme hakkı kazandırmaz ama herkes kabul etmelidir ki bu ülkenin bir örf ve adeti vardır nasıl ki bayanların geç saatlere kadar dışarda kalması erkek arkadaşıyla evli olmadığı halde aynı evde yaşaması (aralarında cinsel anlamda hiçbirşey olmasa dahi) toplumca hoş karşılanmıyorsa aynı nedenle de bir bayanın toplumca hoş karşılanmayacak şekilde giyinmemeside lazım
Saygılarımla....'
diyerek dekoltenin dışında başka davranış tarzlarını da örnek verdiniz.

Geleceğin bir hukukçusu olarak Siz alıntıladığım fikirlerinizi belirtirken olayı örf ve adete bağladınız. Benim görüşüme göre bu konuda söz konusu olabilecek başka ölçü birmileri de var. Örf ve adet'le şu ölçü birimleri arasında nasıl bir ilişki var sizce Sayın Mehmetttt?
a) hukuk kuralları,
b) İnsan hakları,
c) Anayasa'da var olan kadın erkek eşitliği.

Saygılarımla
Old 21-02-2011, 11:40   #69
Mehmetttt

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Ölçü!
Bakkala gidersiniz, bir kilo elma ver dersiniz. Bakkla size bir kilo elmayı tartar verir, ölçer verir yani.
Benzin, mazot alırsınız, benzincinin sayacı kaç litre aldığınızı gösterir. Benzin pompalanırken ölçülür.
Kumaş alırsınız. Mağaza sahibi veya tezgahtar alır eline metreyi. Kaç metre istiyorsanız o na göre ölçüp verir.

Alış verişte herşey hesaplı kitaplıdır. Ölçülüdür kısacası. Ölçü kaçtığında, terazinin ibresi biraz sağa veya biraz sola kaydığında, ölçünün tutturulmadığını düşünen kişi basar kalayı. Hır çıkar ölçü tutturulmadığında. Ölçü sadece alış verişte değil, başka alanlarda da tutturulmalıdır; çimentosunu, demirini ölçülü olarak kullanmadığınız bina ufak bir sallantıda yerle bir olur. Ölçüyü tutturmamak iyi değildir kısacası. Dünya ölçü üzerine kuruludur çünkü.

Bazı açıkgözler vardır, terazinin ibresini hep kendi faydalarına kaydırırlar. Bazı benzin istasyonları hileli otomatlar kullanır ve ölçüyü kendilerinin faydasına manipule ederler. Metreyle veya santimle mal satanlar, dikkat etmediğiniz zaman 80-90 santimetreyi size bir metre olarak yutturmaya çalışırlar. Bu yüzden ölçünün tutturulup tutturulmadığını kontrol etmek zorundasınız; Yoksa kazık yersiniz.

Ölçüyü tutturmamak en çok teknikte tehlikelidir; çuvallarla para verdiğiniz bina ufak bir depremde çöker gider; kimyasal denemelerde ölçüyü tutturmadığınızda çıkacak patlama büyük kayıplara yol açar.

Metre, litre, kilo gibi ölçü birimleri milletlerarasıdır; bir metre her yerde bir metre olduğu gibi, bir kilo da her yerde bir kilodur, değişmez.

Gelelim toplumsal ilişkilerdeki ölçülere. Bu ilişkilerde ölçüyü tutturmak zordur. Elinizde güvenebileceğiniz bir ölçü birimi yoktur çünkü. Örf ve adetleri ölçü birimi olarak aldığınızı düşünelim. Bir etek boyu kaç santimetreden itibaren dekoltedir? Hangi örf ve adetleri dekoltelikte ölçü olarak alacaksınız?
Doğu'nun örf ve adetlerini mi?
Batı'nın örf ve adetlerini mi?
Akdeniz yöresinin, karadeniz yöresinin, Ege yöresinin, Orta Anadolu'nun örf ve adetlerini mi? Bu saydıklarımın hepsi aynı mı sizce?

Sayın Mehmetttt,
Kadınlar Tacizi "Davet" Mi Ediyor ?...başlığ altında tartışılan konu kadınların giyimlerinin nasıl olması gerektiği ve dekolte konusuna dönüştü. Ve Siz'de 'bence herşeyde ölçü olmalıdır giyinme konusundada ölçülü olunmalıdır ama bu ölçünün olmamasıda karşı tarafa bayana taciz etme hakkı kazandırmaz ama herkes kabul etmelidir ki bu ülkenin bir örf ve adeti vardır nasıl ki bayanların geç saatlere kadar dışarda kalması erkek arkadaşıyla evli olmadığı halde aynı evde yaşaması (aralarında cinsel anlamda hiçbirşey olmasa dahi) toplumca hoş karşılanmıyorsa aynı nedenle de bir bayanın toplumca hoş karşılanmayacak şekilde giyinmemeside lazım
Saygılarımla....' diyerek dekoltenin dışında başka davranış tarzlarını da örnek verdiniz.

Geleceğin bir hukukçusu olarak Siz alıntıladığım fikirlerinizi belirtirken olayı örf ve adete bağladınız. Benim görüşüme göre bu konuda söz konusu olabilecek başka ölçü birmileri de var. Örf ve adet'le şu ölçü birimleri arasında nasıl bir ilişki var sizce Sayın Mehmetttt?
a) hukuk kuralları,
b) İnsan hakları,
c) Anayasa'da var olan kadın erkek eşitliği.

Saygılarımla

kadının mini etek giymesi hukuka aykırımıdır -değildir
kadının mini etek giymesini engellemek insan haklarına aykırımıdır-aykırıdır
kadın anayasada erkeklerle eşit midir- eşittir

peki bir üniversitede okuyan kız öğrencinin erkek arkadaşıyla aynı evde kalmasıı;
a)hukuk kuralları
b) insan hakları
c)anayada var olan kadın erkek eşitliği
durumları bakımından incelermisiniz ve etrafınızdaki 10 kişiye sorun bakalım kızının bie erkekle aynı evde yaşamasını isteyecektir eminim çoğu istemeyecektir ozaman bu istemeyenleri hukuk kurallarına, insan haklarına ve anayasaya aykırı hareket ettiklerini mi düşüneceğiz
Old 21-02-2011, 23:25   #70
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mehmetttt
kadının mini etek giymesi hukuka aykırımıdır -değildir
kadının mini etek giymesini engellemek insan haklarına aykırımıdır-aykırıdır
kadın anayasada erkeklerle eşit midir- eşittir

peki bir üniversitede okuyan kız öğrencinin erkek arkadaşıyla aynı evde kalmasıı;
a)hukuk kuralları
b) insan hakları
c)anayada var olan kadın erkek eşitliği
durumları bakımından incelermisiniz ve etrafınızdaki 10 kişiye sorun bakalım kızının bie erkekle aynı evde yaşamasını isteyecektir eminim çoğu istemeyecektir ozaman bu istemeyenleri hukuk kurallarına, insan haklarına ve anayasaya aykırı hareket ettiklerini mi düşüneceğiz

Müeyyideleri devlet zoruyla desteklenmiş hukuk düzeni ve kurallarıyla ahlak kurallarını hem karıştırmayalım hem de karşılaştırmayalım.

Hukuk kuralları bahsetiğiniz ihtimali ve soruyu tanzim etmez. Öznel bakışların ve yaklaşımların karşılığı hukukta yoktur. Bunlar toplumsal ahlak kurallarıdır ve genel geçer değildirler, kısmidirler, bölgeseldirler, zümrevidirler, hatta nesiller ve toplumsal katmanlar arasında değişkendirler. Bu sebeple etrafımızda kaç kişiye sorduğumuzun da bir önemi yoktur.

Kişilerin dünya ve hayat algılarının tezahürlerini yalnızca hukuk düzeni "suç" olarak niteleyebilir ve yaptırıma bağlayabilir. Diğer tüm "toplumsal düzenleyici kurallar" ise ihtiyaridir ve uyup uymamak, kendini bağlı hissedip hissetmemek bütünüyle bireyin elinde ve takdirindedir.

Asıl, kişilerin yaşam tarzları temel hak ve özgürlükler bağlamında hukuk kurallarının, temel insan hakları metinlerinin ve anayasanın güvencesi altındadır.

Açıkladığım sebeplerle, sorunuz ve görüşleriniz hukuk kuralları ve anayasa açısından, belirttiğiniz yönden bir değerlendirmeye tabi tutulamazlar; modern hukuk düzenlerinde buna yer yoktur...
Old 22-02-2011, 09:11   #71
Mehmetttt

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Müeyyideleri devlet zoruyla desteklenmiş hukuk düzeni ve kurallarıyla ahlak kurallarını hem karıştırmayalım hem de karşılaştırmayalım.

Hukuk kuralları bahsetiğiniz ihtimali ve soruyu tanzim etmez. Öznel bakışların ve yaklaşımların karşılığı hukukta yoktur. Bunlar toplumsal ahlak kurallarıdır ve genel geçer değildirler, kısmidirler, bölgeseldirler, zümrevidirler, hatta nesiller ve toplumsal katmanlar arasında değişkendirler. Bu sebeple etrafımızda kaç kişiye sorduğumuzun da bir önemi yoktur.

Kişilerin dünya ve hayat algılarının tezahürlerini yalnızca hukuk düzeni "suç" olarak niteleyebilir ve yaptırıma bağlayabilir. Diğer tüm "toplumsal düzenleyici kurallar" ise ihtiyaridir ve uyup uymamak, kendini bağlı hissedip hissetmemek bütünüyle bireyin elinde ve takdirindedir.

Asıl, kişilerin yaşam tarzları temel hak ve özgürlükler bağlamında hukuk kurallarının, temel insan hakları metinlerinin ve anayasanın güvencesi altındadır.

Açıkladığım sebeplerle, sorunuz ve görüşleriniz hukuk kuralları ve anayasa açısından, belirttiğiniz yönden bir değerlendirmeye tabi tutulamazlar; modern hukuk düzenlerinde buna yer yoktur...
eğer yazdıklarımı iyi okursanız benim bu dediklerimin hukuk kurallarına,insan haklarına ve anayasayla bağdaştırılamayacağını bunlarla çözüme kavuşturulamayacağını anlatmak istedim
Old 23-02-2011, 15:24   #72
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mehmetttt
peki bir üniversitede okuyan kız öğrencinin erkek arkadaşıyla aynı evde kalmasıı;
a)hukuk kuralları
b) insan hakları
c)anayada var olan kadın erkek eşitliği
durumları bakımından incelermisiniz ve etrafınızdaki 10 kişiye sorun bakalım kızının bie erkekle aynı evde yaşamasını isteyecektir eminim çoğu istemeyecektir ozaman bu istemeyenleri hukuk kurallarına, insan haklarına ve anayasaya aykırı hareket ettiklerini mi düşüneceğiz
Alıntı:
Yazan Mehmetttt
eğer yazdıklarımı iyi okursanız benim bu dediklerimin hukuk kurallarına,insan haklarına ve anayasayla bağdaştırılamayacağını bunlarla çözüme kavuşturulamayacağını anlatmak istedim


Sayın Mehmetttt,
Bazı toplumsal ilişkilerin hukuk dışı olduklarını mı belirtmek istiyorsunuz yazdıklarınızla?
Old 24-02-2011, 08:43   #73
Mehmetttt

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Mehmetttt,
Bazı toplumsal ilişkilerin hukuk dışı olduklarını mı belirtmek istiyorsunuz yazdıklarınızla?
siz hukuk dışı mı dersiniz ben başka bir şey mi derim bilmem ama bu verdiğim örnekler hukuk kuralları aleminde herhangi bir müeyyideye bağlanmamıştır ve bu verdiğim örnekler türkiyemizin gerçeğidir, bu gerçekler doğrumudur bence sonuna kadar doğrudur ama gitgide bu gerçekler yozlaştırılmak istenmekte yapılanların normal birşeymiş gibi lanse edilmektedir.
sonuç olarak şunu diyebilirim ki sayın Gemici; şuan ki kanım bu söylediklerimin hukuk dışı olduğu ama hukukla beraber içiçe olması gerektiğini savunmaktayım.
Saygılarımla.....
Old 25-02-2011, 10:01   #74
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Tacize uğramak için "kadın" olmanın yeterli olduğu , tüm bedeni örten kıyafetle kutsal bir mekanda dahi bulunulduğunda tacizin yaşanabileceğine dair önemli bir veri için bknz:http://turkhaberler.net/newsDetail.php?NewsID=221811

Saygılarımla..
Old 25-02-2011, 14:31   #75
Mehmetttt

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Tacize uğramak için "kadın" olmanın yeterli olduğu , tüm bedeni örten kıyafetle kutsal bir mekanda dahi bulunulduğunda tacizin yaşanabileceğine dair önemli bir veri için bknz:http://turkhaberler.net/newsDetail.php?NewsID=221811

Saygılarımla..
çok haklısınız, okadar sapık insanlar var ki diyecem gerçi bunlara insanda denmez ama neyse bunlar için tacize uğrayanın kadın olup olmaması farketmemektedir
Old 25-02-2011, 16:37   #76
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mehmetttt
çok haklısınız, okadar sapık insanlar var ki diyecem gerçi bunlara insanda denmez ama neyse bunlar için tacize uğrayanın kadın olup olmaması farketmemektedir

Sayın Mehmetttt,
şimdiye kadar yazdıklarınız icinde konuyu deginen tek mesajınız. Tecavüzü getirip sadece "sapıklara" indirgediniz ve taciz edenleri insan olmamakla ve herşeye taciz edebilecek bir kişilige sahip olmakla suçlayarak biz erkeklerin namusunu kurtardınız!

Teşekkürler!

Saygılarımla
Old 25-02-2011, 17:34   #77
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mehmetttt
çok haklısınız, okadar sapık insanlar var ki diyecem gerçi bunlara insanda denmez ama neyse bunlar için tacize uğrayanın kadın olup olmaması farketmemektedir

Mesajımda edilgen olmanın tacize uğramak için yeter sebep olduğunu ifade etmeye çalışmış, kılık-kıyafet vb. unsurların tacizin gerçekleşme gerekçesi olarak ileri sürülemeyeceğine dem vurmak istemiştim. Kaldı ki tacizin sapkınlık olduğu ve tacizde bulunanların insan olarak nitelendirilemeyeceği şeklindeki bir argüman amacını aşar diye düşünmekteyim.

Saygılarımla..
Old 26-02-2011, 01:15   #78
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Alıntı:
"Ç.Neler tahrik eder neler etmez konunun uzmanları tespit etmeli" diye konuştu. Ç.hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti.

Yorumsuz.....
Old 26-02-2011, 01:18   #79
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

İran'da buna benzer komisyonlar varmış...
Old 26-02-2011, 13:06   #80
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Alıntı:

"Ç.Neler tahrik eder neler etmez konunun uzmanları tespit etmeli" diye konuştu. Ç.hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti.



Yorumsuz.....

Katılıyorum!

Bundan daha iyi bir öneri olamaz! Tarafsız bir komisyon nelerin tahrik edici olduğunu, nelerin olmadığını en etkin biçimde belirler.
İsterseniz bu komisyonun kimlerden kurulacağı üzerinde objektif ve tarafsız önerilerde bulunalım:
a) Töre adına kadın katledenlerden,
b) din adamlarından
c) kadınlardan
d) erkeklerden
e) kadın ve erkeklerden kurulu bir komisyon
f) namussuz olarak bildikleri kadınları 'vurun kahpeye' çığlıkları ile linç etmeye çalışanlardan
g) namus kavramından sırf kadınların cinsi yaşamlarını anlayan ve erkeklere bu konuda hiçbir sınır getirmeyenlerden
h) yasama organı tarafından veya hükumet tarafından belirlenen bir sansür kurulu
ı) örf ve adetlerin kanundan önce uygulanması gerektiğine inanalardan
i) temel hak ve özgürlüklerin örf ve adetlere kurban edilmemesi gerektiğine inananlardan
j) tüm vatandaşların katılacağı bir seçimle belirlenen kişilerden
k) Prof. Dr. O. Çeker'in onayını almış kişilerden
l) belirttiklerimi yetersiz bulanların alternatif önerisi:
'benim görüşüme göre sayılanların hiçbiri uzman değildir, komisyon........lardan kurulmalıdır.


Saygılarımla
Old 26-02-2011, 15:42   #81
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Son on günde tanık olduğum taze iki örnek. Kadın kocası ve önündeki çocuk arabasındaki çocuğuyla caddede yürüyor.Karşıdan gelen insan suretindeki yaratık cadde ortasıymış kocasıymış çocuğuymuş vs demeden yiyecek gibi bakan gözlerle ve bunun tamamlayıcısı olan pantolon düzeltme hareketiyle tacizini yaptı,geçiştikten sonra bir de arkadan baktı bir süre ve sonra yoluna devam etti. Şimdi dekolteye kafayı takan ve davetiye olarak gören zihniyet sanırım bu kadının kot giymesini burda tahrik unsuru olarak görürdü.Öyle ya kadının amacı tahrik zaten,eşiyle çocuğuyla bir pazar yürüyüşü değil yani.Bir diğer olay.. Yine insan suretindeki 4 genç yaratık.Karşıdan gelen kıza annesi yanında olduğu halde ağzından salyalar akıtarak bir dizi cümle kurdular.O anne o kız olan bitenin ne olduğunun farkında değil mi? maalesef farkında ama birşey yapılamıyor.O 4 yaratık da erkeğim diye gezmeye devam ediyor. Kadlın olmak gerçekten çok zor.Küçük yaşlardan itibaren psikolojileri bozulmaya başlıyor.Etrafınıza bakınca görürsünüz.İster 15 olsun yaşı ister 35 tek başlarına yürüyüşlerine bir bakın.Kim bilir neler yaşadılar veya nelere tanık oldular ki hızlı adımlarla,sadece önlerine bakarak ve asık bir suratla yola devam ediyorlar.Çünkü biliyorlar ki bir bakıştan bile ne mesajlar çıkarabilecek bir sürü erkek!! var. Bakış dedim sadece..gülüşten hiç bahsetmiyorum..İletişimde en çok faydasını gördüğümüz samimiyetimizi gösterdiğimiz o gülüşler bakışlardan daha tehlikeli.Yazık gerçekten. Allah bu ülkeye savaş , iç karışıklık anarşi vs göstermesin. Bu karmaşadan yararlanacak ve kadınlara kızlara saldıracak bir sürü namuslu,erkek! var memlekette.
Old 02-07-2011, 10:18   #82
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Teşhir ve Saygınlık...

“ Son Söz: Teşhirin rantına tamah eden, saygınlığından ödün verir.”

!!! ???

Ege Cansen,Hürriyet,02.07.2011
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...sp?yazarid=260
Teşhir tahrik ve taciz


Yazının tümünü okuyup "yanlış yorum ve düşünceye"! kapılmamı önleyecek meslektaşlarıma teşekkürler.
Old 07-07-2011, 10:24   #83
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Erkeklerin mütecaviz eylemleri de, kadınların derin dekolteli ve mini etekli elbiseler giyip bedenlerini teşhir etmeleri de iç güdüseldir.

Bu zamana kadar erkeklerin kendilerine hakim olamadıkları masalını dinlemiştik. Şimdi kadınların da doğuştan teşhirci olduklarını öğrenmiş olduk..

Kutlarım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Savcının görevi "suç isnat etmek" mi, yoksa "suç ispat etmek" mi olmalı? sibelniko Hukuk Sohbetleri 21 30-09-2013 08:43
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." metin karadag Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 26 28-07-2007 20:47
FSEK anlamında"eser"; "Mezdeke"oryantal grup adı ve oluşturdukları karakter eser mi? Aslı Hukuk Soruları Arşivi 6 27-12-2006 01:32
"Namus" Sadece Kadınlar İçin Var Merhaba Kadın Hakları Çalışma Grubu 2 24-01-2006 16:14
Gelin, Şu "ilk Adımı" Atalım Artık;"stajyer Avukatların Sosyal Güvenlik Sorunları&quo metin karadag Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 0 05-03-2003 15:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08443689 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.