Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tasarrufun İptali Davasının Konusu

Yanıt
Old 06-12-2011, 10:57   #1
tiryakim

 
Olumlu Tasarrufun İptali Davasının Konusu

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Tasarrufun iptali davası açmayı düşünüyorum.İptale tabii olacak tasarruflar borcun doğumundan sonra yapılmış ve tasarruflar akrabalar arasında olmuştur bu konuda herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır. Sizden öğrenmek istediğim şu ; Tasarrufun iptaline konu olacak taşınmaz gerçek bedeli ile satılsa (( Mesela 100.000,00 TL lik taşınmaz 100.000,00 TL bedelle satılsa - Borcun doğumundan sonra )) yine tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturur mu ? Yargıtay Kararı eklerseniz sevinirim.

Teşekkürler...
Old 06-12-2011, 11:23   #2
Av. Çıldır

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Akrabalar arası satışlarda kötü niyet şartının aranmadığına dair bir karar ekledim. Sizin olayınızda da eğer böyle bir durum varsa (3. dereceye kadar olan akrabalar) gerçek bedel ile satış bedeli arasında fahiş fark olmaksızın da tasarrufun iptali sebepleri oluşmuştur diye düşünüyorum.

Saygılarımla.




YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/5534
K. 2004/6768
T. 27.12.2004
• TASARRUFUN İPTALİ TALEBİ ( Borçlunun Takipten Sonra Kızı ve Yeğenine Yaptığı Satışların Bağışlama Hükmünde Olup Batıl Olması - Kötüniyet Şartının Aranmayacağı )
• BAĞIŞLAMA HÜKMÜNDE SATIŞ ( Borçlunun İcra Takibinden Sonra Kızı ve Yeğenine Yaptığı Satışlar - Tasarrufun İptaline Karar Verilmesi Gereği )
• KÖTÜNİYET ARAŞTIRMASINA GEREK BULUNMAMASI ( Borçlunun Üçüncü Dereceye Kadar Yakınlarına Borcun Doğumundan Sonra Yaptığı Satışların Bağışlama Hükmünde Olması )
2004/m.277, 278
ÖZET : Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklının, 10.12.1998 tanzim tarihli senetlere dayanarak yaptığı icra takibinden sonra, borçlu 23.10.2000 tarihinde adına kayıtlı 410 ada 5 parseldeki 7 nolu meskenini kızı ve yeğeni olan diğer davalılara 1 milyar 500 milyon lira bedelle satmıştır. 3. dereceye kadar akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama hükmündedir. Haciz veya acizden geriye doğru iki yıl içinde yapılan bağışlamalar da başka bir husus aranmaksızın yasa gereği batıldır. Bu yasal karine ortada iken, ayrıca iyiniyet-kötüniyet araştırmasına gerek yoktur.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Davacı alacaklının, 10.12.1998 tanzim tarihli senetlere dayanarak yaptığı icra takibinden sonra, borçlu 23.10.2000 tarihinde adına kayıtlı 410 ada 5 parseldeki 7 nolu meskenini kızı ve yeğeni olan diğer davalılara 1 milyar 500 milyon lira bedelle satmıştır. Borçlu ile kızı arasında 1. derece, yeğeni arasında 3. derece akrabalık mevcuttur. İİK.nun 278/1. maddesince 3. dereceye kadar akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama hükmündedir. Haciz veya acizden geriye doğru iki yıl içinde yapılan bağışlamalar da başka bir husus aranmaksızın yasa gereği batıldır. Yasal bu karine ortada iken ayrıca iyiniyet-kötüniyet araştırmasına gerek yoktur. Mahkemenin bu nedenlerle davayı kabulü gerekirken yasaya uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı ya geri verilmesine, 27.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-12-2011, 16:01   #3
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

İİK.277 VD. maddelerine göre açılacak tasarrufun İptali davalarında dava şartları belirtilmiş olup, bedelin düşük gösterilmesi sadece 3.kişinin kötüniyetine karine kabul edilebilir. 3.kişi borçlunun aciz içinde olduğunu ve alacaklsısına zarar verme kastı ile hareket ettiğini biliyor veya bilmesi gerekiyor ise bu durumda tasarruf konusunun değeri davada asli sorun yapılmayacaktır kanısındayım. Saygılar.
Old 06-12-2011, 21:36   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Peki Malların bir kısmını yanında çalışan sigortalı muhasebecine devir edilmesi halinde bu husus Tasarrufun iptali davası konusunu oluşturur mu ?
Old 07-12-2011, 18:11   #5
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Evet dava konusu yapabilirsiniz. 3.kişinin; borçlunun alacaklısından mal kaçırma ve mevcudunu eksiltme iradesini biliyor veya bilmesi gerekiyor şartına baktığınızda sigortalı işçisinin bu durumu bileceği kabul edilir. Birde satış yapılan malın değeri ile sigortalının gelir durumu da kıyaslanmalı.. geliri aşan edinim sorugulanır.. saygılar
Old 07-12-2011, 20:07   #6
Avukat Ramazan

 
Varsayılan

bence tapuda değerin gerçek değerinde veya yüksek gösterilmesi muvazaalı olduğuna delildir kim tapudan mal alırken gerçek değerini yüksek gösterirki ????
Old 07-12-2011, 20:40   #7
tiryakim

 
Varsayılan

Dava konumuzda Borcun doğumundan sonra mallar devredilmiştir. Olayımız ise kısa şu şekildedir. X şirketi asıl borçlu, A ve B , X şirketinin kefilidir. Kefil olan A şahsı diğer kefil B nin ( Bu arada A ve B kardeştir. ) kayınbiladerine devir yaptığında bu devir için dava açılır mı peki ?

Teşekkürler...
Old 09-12-2011, 17:47   #8
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

İİK.282. MD: İcra ve İflâs Kanununun 11 inci babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlâl etmez.
Hükmüne binaen Söz konusu kişilerin kötüniyetini ispatlayabilirseniz ki olayınızda muhtemel dava açabilmelisiniz kanısındayım..
Old 10-12-2011, 00:05   #9
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Her türlü tasarrufun iptali için dava açmak mümkündür, önemli olan neticede tasarrufu iptal ettirebilmek mümkün olabilecek midir..
Kanun belli zaman aralığındaki bağışlamaları iptal ederim, buna karşılık bağışlama olmasa da bazı tasarrufları bağışlama sayarım ve iptal ederim demiş. Bunlardan bir tanesi yakın akraba diye tabir ettiğiniz kişiler arasındaki devirler, diğer bir tanesi de fahiş derecede düşük bedelle yapılan devirler. Bu devirlerde iyiniyet kötüniyet araştırmasına dahi girilmiyor. Ancak devamı maddelerde kanun üçüncü kişilere yapılmış bir kısım devirler varsa ve bu devir alacaklıya zarar verme kastıyla yapılmış üçüncü kişide bunu biliyorsa iptal ederim demiş.
Yani tasarruf gerçek bedelinden de yapılsa kanundaki hallerden birine uyuyorsa iptale tabi olabilir.
Kefil de olsa-diğer bir takım olasılıkların gerçekleştiğini varsayıyorum- nihayetinde borçludur dersek kefil borçlu ile ilişkide olan üçüncü kişi kayınbiradere dava açılabilir. Hatta kayınbiraderden biri devralsa kötüniyeti ispatlanmak şartıyla bu dördüncü kişiye de dava açılabilir.
Old 10-12-2011, 14:07   #10
tiryakim

 
Olumlu Somutlaştırma

Peki Değerli Meslektaşlarım ;

Yapmış olduğumuz araştırmalar neticesi borçlu Ali Akbulut un ‘ ın ..... lı ..........taşınmazı Ahmet Çavuş’a sattığını, satış bedelini nakden ve tamamen aldığını, alıcı Ahmet Çavuş adına Mehmet Çavuş vekaleten bu satışı aynı bedelle kabul ettiğini, bu taşınmazı .......tarihli Resmi Senetle .....– TL bedelle devredikleri tespit edilmiştir. Yapılan Devir işleminin danışıklı olduğu kanaatindeyiz. Bu sebeple, borçlu ve taşınmazı devralan kayınbiladeri Ahmet Çevuş ile Mehmet Çavuş aleyhine ve muvazaalı devir yapan dosya borçlumuz Ali Akbulut aleyhine İcra İflas Kanunun 279. vd maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılabilir mi ?

Not: İsimler hayal ürünüdür.
Old 12-12-2011, 11:38   #11
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Peki Değerli Meslektaşlarım ;

Yapmış olduğumuz araştırmalar neticesi borçlu Ali Akbulut un ‘ ın ..... lı ..........taşınmazı Ahmet Çavuş’a sattığını, satış bedelini nakden ve tamamen aldığını, alıcı Ahmet Çavuş adına Mehmet Çavuş vekaleten bu satışı aynı bedelle kabul ettiğini, bu taşınmazı .......tarihli Resmi Senetle .....– TL bedelle devredikleri tespit edilmiştir. Yapılan Devir işleminin danışıklı olduğu kanaatindeyiz. Bu sebeple, borçlu ve taşınmazı devralan kayınbiladeri Ahmet Çevuş ile Mehmet Çavuş aleyhine ve muvazaalı devir yapan dosya borçlumuz Ali Akbulut aleyhine İcra İflas Kanunun 279. vd maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılabilir mi ?

Not: İsimler hayal ürünüdür.

alıcı Ahmet Çavuş adına Mehmet Çavuş vekaleten bu satışı aynı bedelle kabul ettiğini....

Cevap sorunuzda gizli..
Old 12-12-2011, 11:51   #12
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kübra İslamoğlu
alıcı Ahmet Çavuş adına Mehmet Çavuş vekaleten bu satışı aynı bedelle kabul ettiğini....

Cevap sorunuzda gizli..

Yani Ben cevabı bilmiyorum
Old 12-12-2011, 11:58   #13
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Bir örnek vereyim: Adıma bir taşınmaz satın almanız için size vekalet veriyorum, siz yalnızca benim adıma işlemleri gerçekleştiriyor, tapu dairesinde benim nam ve hesabıma vekaleten işlem yapıyorsunuz. İleride dava açılması durumunda size mi dava açılmalı, bana mı? Her İkimize mi?
----------
MADDE 386 - Vekâlet, bir akittir ki onunla vekil, mukavele dairesinde kendisine tahmil olunan işin idaresini veya takabbül eylediği hizmetin ifasını iltizam eyler.
Old 12-12-2011, 12:26   #15
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Vekil, işlemi doğrudan vekalet hükümleri çerçevesinde yaptı ise hukuki işlemin hüküm ve sonuçları doğrudan müvekkil üzerinde doğacaktır. Dolayısıyla satım akdi müvekkil ile satış yapan kimse arasında akdedildiğinden doğrudan vekil sıfatıyla hareket eden kişiye dava açamazsınız.

Bu kişi borçlu ile doğrudan, hüküm ve sonuçları kendi üzerinde doğacak şekilde işlem yapsa ve sonra taşınmazı diğer şahsa devretseydi o zaman ona da açılması gerekecekti.

Ayrıca bakınız: http://www.hukuki.net/hukuk/index.ph...le=1429(Erişim 12.12.2011)
Old 12-12-2011, 21:03   #16
tiryakim

 
Varsayılan

O zaman açacağımız davamızda Davalı olarak ;
1-) Dosya borçlusu (Muvazalı devir yapan kişiyi )
2-) Taşınmazı muvazalı olarak devralan kişiyi göstereceğiz değil mi ?
Teşekkürler...
Old 05-04-2012, 15:44   #17
tiryakim

 
Varsayılan Tasarrufun iptali davasında banka dekontu

Tasarrufun iptaline konu olacak taşınmaz gerçek bedeli ile satılsa (( Mesela 100.000,00 TL lik taşınmaz 100.000,00 TL bedelle satılsa - Borcun doğumundan sonra )) yine tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturur mu ? Taşınmazı satın alan kişi dosyaya banka dekontu ibraz ederse durum ne olur?
Old 05-04-2012, 15:56   #18
Av.S.A

 
Varsayılan

Madde 278 :
Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.
Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.

Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.

1. (Değişik bent: 09/11/1988 - 3494/53 md.) Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,

- Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle hacizden yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır:Madde 279
2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri.

İcra ve iflas kanunu md 277 vd maddelerine göre iptal davası açacak iseniz; 278. maddenin 1. bendinde yazılı ivazlı tasarruflar iptale tabidir.

Bunun yanı sıra BK md 18'e dayalı yani muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davalarında daha kolay netice alınabilmektedir.

Madde 18 - Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır.

Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz.

Akrabalık ilişkisi İİK'ndaki dereceyi aşan durumlarda muvazaaya dayanabilirsiniz...Syg...
Old 05-04-2012, 16:07   #19
tiryakim

 
Varsayılan

Şimdi değerli meslektaşlarım konu özetle şu; İcra dosya borçlumuz borcun doğumundan sonra gayrimenkulunü kayınbiraderinin oğluna devir ediyor. Bizde bu yakınlık derecesinin göre İİK nun ilgili maddesine tasarrufun iptali davası açtık. Davada karşı tarafın vekili bu satışın gerçek bir satış olduğunu söylüyor. Bunun içinde banka dekontları ibraz etti. Bu durumda ne olur ?
Old 05-04-2012, 16:16   #20
Av.S.A

 
Varsayılan

Borcun doğumundan sonra olduğu için ve gerçek bedelli bir satış ise özellikle bu bedelden borç ödenmeyerek alacaklı zarara uğratıldığı için işlemin iptaline karar verileceğini düşünüyorum. Zira yasa metni açık: ivazlı dahi olsa bu tasarruf iptale tabi.
Old 05-04-2012, 16:46   #21
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Bağışlamalar iptale tabidir, bir kısım akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama gibidir.

Dolayısıyla banka dekontu sunmuş ve satışı gerçek satış gibi göstermeye çalışmış olması yasanın açık ifadesi karşısında hüküm doğurmayacaktır.
Old 05-04-2012, 16:55   #22
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kübra İslamoğlu
Bağışlamalar iptale tabidir, bir kısım akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama gibidir.

Dolayısıyla banka dekontu sunmuş ve satışı gerçek satış gibi göstermeye çalışmış olması yasanın açık ifadesi karşısında hüküm doğurmayacaktır.

Peki üstadım bu konu ile ilgili Yargıtay İlamı sunma olanağınız var mı acaba ?
Old 05-04-2012, 21:22   #23
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Yasa maddesi oldukça açık..
Sitede "ufak" bir araştırma ile bu konuda onlarca Yargıtay kararı bulabilmeniz mümkün. İyi çalışmalar dilerim.
Old 06-04-2012, 09:11   #24
tiryakim

 
Varsayılan

Kübra Hanım çok araştırma yaptım ama malesef sizin dediğini gibi '' Dolayısıyla banka dekontu sunmuş ve satışı gerçek satış gibi göstermeye çalışmış olması yasanın açık ifadesi karşısında hüküm doğurmayacaktır'' şeklinde malesef Yargıtay Kararı hiç ama hiç bulamadım.Yargıtay Kararı eklerseniz çok sevinirim...
Old 06-04-2012, 09:36   #25
lawyer0202

 
Varsayılan

Öncelikle borçlunun kayınbiraderin oğlu maddede belirtilen 3. dereceye kadar yakını olmadığı aşikar. Bu sebeple karine olan bağışlama hükmündedire girmez.
İkincisi hani dediniz ya banka ödeme makbuzu sunmuş.Borçlunun kayınbiraderinin oğlunun o taşınmazı almaya yetecek ekonomik gücü var mı yok mu?
Üçüncüsü diyelim ki borçlunun kayınbiraderinin oğlunun o taşınmazı almaya ekonomik gücü var ve ödeme banka aracılığı ile yapılmış, peki 100.000 TL yi alan borçlu bu parayı ne yapmış? sonuçta bu parayla birlikte kazanımı olmuş.
Bu soruların cevabı bizi doğru yola götürebilir diye düşünüyorum.
Old 06-04-2012, 09:45   #26
Av.S.A

 
Varsayılan

Yasa metninde kan, nesep ve sıhri hısımlıktan bahsedilmektedir. Kayın biraderin oğlu da 3. dereceye kadar olan sıhri hısımlık içerisindedir.

Zira Medeni Kanun'un 18. maddesine göre; karı ve kocadan her birinin kan hısımları diğerinin diğerlerinin aynı derecede sıhri hısımları olur. Evlenmenin zevaliyle sıhrî hısımlık zail olmaz. Bu hısımlık temelini evlenme akdi ile doğan bir aile ilişkisinden alır.

Sıhri hısımlık, eşlerden birinin, diğerinin kan bağı ile, veya evlatlık ilişkisi ile bağlandığı hısımları arasındaki ilişkidir. Sıhrî hısımlığın doğmasında, diğer bir eşin bağlı olduğu hısımlarına (sahih) düzgün veya (gayri sahih) düzgün olmayan nesep bağı ile bağlanmış olması önem taşımaz.

Karı kocadan birinin kan hısımları diğerinin aynı derecede sıhri hısım olur.

Bu durumda meslektaşın sormuş olduğu olayda da yapılan tasarruf MK ve İİK'daki şartları taşıdığından iptale tabidir.
Old 06-04-2012, 09:55   #27
tiryakim

 
Varsayılan

'' Dolayısıyla banka dekontu sunmuş ve satışı gerçek satış gibi göstermeye çalışmış olması yasanın açık ifadesi karşısında hüküm doğurmayacaktır'' Kübra Hanım ın yazdığı yukarıdaki ifadenin geçtiği yargıtay kararı bulmam gerekiyor.
Old 06-04-2012, 09:57   #28
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Kayınbirader kadının erkek kardeşidir, sıhri hısımlık eşin kan bağı olan akrabalarıyla olan akrabalık ilişkisidir. Eşin kardeşlerinin çocukları da 3. dereceden sıhri akrabadır. Sayın ibrahim POLAT neye göre 3. dereceye kadar yakını olmadığı AŞİKAR dediğinizi anlayamadım.

"1. Kan hısımlığı
MADDE 17.- Kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur.

Biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy hısımlığı; biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy hısımlığı vardır.
2. Kayın hısımlığı
MADDE 18.- Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın hısımları olur."

Sıhri hısımlığın derecesi: Sıhri hısımlığın dereceleri kan hısımlığının dereceleri ile aynıdır.Bir eşe kan hısımları hangi derecede hısım ise diğer eşe de o derecede sıhri hısım olur.

Madde hükmünden anlaşıldığı üzere hısımlık doğum sayısıyla belli olmakta ve eşlerde ise aynı dereceden kayın hısımlığı olmaktadır. Kardeşle aranızda önce doğduğunuz anne ve baba var dolayısıyla anne ve babanız 1.derecedir. Ondan sonra kardeş gelirki ikinci derece kabul edilir. Dolayısıyla kardeş çocuğu 3. derecedir. Ve yine dolayısıyla eşin kardeşinin çocuğu da 3. derece sıhri hısımdır."
Old 06-04-2012, 09:58   #29
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Birebir benim cümlemi ararsanız bulamamanız yüksek ihtimaldir sayın Tiryakim...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aynı tasarrufun iptali için üç ayrı alacaklı tarafından açılan ve bedele dönüşen Tasarrufun İptali davaları sonucuna dair önemli bir içtihat ! Av.Bilgen Savaş Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 1 11-05-2016 14:18
İtirazın İptali, Tasarrufun İptali ve Eşya Hukuku için Kitap Önerisi MTL Meslektaşların Soruları 0 24-04-2010 10:57
Muvazaa Nedenİyle Tapu İptali mi? Yoksa Tasarrufun İptali mi? SOFTWARE Meslektaşların Soruları 16 22-02-2009 11:18
tasarrufun iptali davasının etki ve sonuçları mustafa er Meslektaşların Soruları 0 08-05-2008 10:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08622503 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.