Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Manevi tazminat talebinin ıslah ile arttırılması konusunda yargıtay kararı Acil

Yanıt
Old 22-02-2012, 23:24   #1
Av. Ceren

 
Varsayılan Manevi tazminat talebinin ıslah ile arttırılması konusunda yargıtay kararı Acil

Merhaba; Trafik kazası sonucu açılan manevi tazminat istemli davada üniversite hastanesinden gelen maluliyet raporuyla da kesinleştiği üzere müvekkilin kalıcı sakatlığı söz konusudur. Bu nedenle manevi mağduriyeti artmıştır. Bu vb sebeplerle manevi tazminatın ıslah yolu ile arttırılabileceğine dair yargıtay görüş değiştirdi diyen meslektaşım var ancak okuduğu kararı bulamıyor. Bu konuda bilgisi olan varsa ACİLEN ( iki haftalık kseni sürem var) kararı burada paylaşabilir mi? Teşekkürler..
Old 23-02-2012, 01:19   #2
BALDIRAN

 
Varsayılan

Merhaba. Bu saatte yargıtay karar bulamam ama belki görüş bildirebilirim. yargıtay'ın yerleşik görüşü, manevi tazminatn bölünemeyeceği, dolayısıyla ıslahla arttırılamayacağı yolundadır. 6100 sayılı yasadan sonra, manevi tazminatın, belirsiz alacak davası şeklinde (başlangıçta asgari bir miktar gösterilip daha sonra arttırılarak) açılabileceğine ilişkin öğretide görüşler (Ör.Hakan PEKCANITEZ hoca)olmakla beraber,ben Yargıtay'ın bu görüşü kabul edeceğini sanmıyorum. Ancak ilk davada, sadece yaralanma sebebiyle manevi tazminat talep etmişseniz, zarar, artarak devam etmişse ve daha sonra kalıcı sakatlık meydana gelmiş ve raporla saptanmışsa, bu yeni bir durumdur ve bu durum davacıda yeni bir acı yarattığı için yeni bir manevi tazminat davası açmak (hatta önceki davayı ıslah etmek) mümkündür kanısındayım. Saygılar
Old 24-02-2012, 11:23   #3
Av. Ceren

 
Varsayılan

yukarıdaki konuyla ilgili kararı hala bulamadım.Talep üzerine yargıtay kararı bulan kimseler var mı acaba, programcı vs., bu kişilerden yardım aldınız mı?
Old 24-02-2012, 11:42   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Islah yoluyla değil de konuyu "sonradan ortaya çıkan yeni bir durum" olarak ele alıp, yeni bir dava açmanızı öneririm.
Old 24-02-2012, 11:51   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ceren
yukarıdaki konuyla ilgili kararı hala bulamadım.Talep üzerine yargıtay kararı bulan kimseler var mı acaba, programcı vs., bu kişilerden yardım aldınız mı?

İçtihat programı kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız ismini yazar mısınız?
Old 24-02-2012, 17:12   #6
Av. Ceren

 
Varsayılan

beni içtihat programı kullanmıyorum ama kazancı ve sinerji kulanan arkadaşlarım var. her kisinden de rica ettim. ama bulamadılar.
Old 24-02-2012, 17:14   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol Gösterecek Karar-1

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/7309
K. 2001/9031
T. 4.10.2001
• MANEVİ TAZMİNATIN BÖLÜNMEZLİĞİ ( Yaralanma Oranının İlk Dava Açıldıktan Sonra Artması Halinde Ek Dava Açılabileceği )
• EK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLMESİ ( Dava Konusu Haksız Fiil Sonucunun Dava Açıldıktan Sonra Ağırlaşması )
• YARALANMA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Yaralanma Oranının Dava Açıldıktan Sonra Artması Halinde Ek Dava Açılabileceği )
743/m.47
ÖZET : Medeni Kanunun 47. maddesinde yaralanan kişinin manevi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Manevi tazminatın kişinin ruh ve vücut bütünlüğünün bozulması, sosyal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması gibi durumlarda istenebileceği yasal ve yerleşmiş yargı kararlarıyla kabul edilmiştir. Manevi tazminatın zararlandırıcı bir olay nedeniyle ancak bir defa istenebileceği, bu tazminat türünün bir gereğidir. Diğer bir anlatımla hukuk sisteminde manevi tazminatın bölünmezliği kabul edilmiş bulunmaktadır. Ancak zararlandırıcı eylem sonunda zararın oluşumunda değişiklikler, bu bağlamda daha ağırlaşmış durumların meydana gelmesi durumunda her olgunun ayrı olması nedeniyle birden fazla dava açılması olanaklıdır.

DAVA : Davacı Roswita J. vekili Avukat Rana Ortan vd. tarafından, davalı Vedat Ö. aleyhine 14/5/1997, 21/1/1998 gününde verilen dilekçeler ile haksız eylem nedeniyle toplam 25.000. DM. manevi tazminatın dava ve birleşen dava ile istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; 250.000.000 lira manevi tazminatın ödettirilmesine dair verilen 8/2/2000 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : Dava haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödettirilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı yaralanması nedeniyle 14/05/1997 tarihli dava dilekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Daha sonra yaralanma derecesinin değiştiğinden bahsederek 21/01/1998 tarihinde ikinci bir dava daha açarak manevi tazminat istemiş Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/26 Esas sayılı dava dosyasında yargılama devam ederken eldeki işbu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş böylece iki dava dilekçesi ile miktarlar değişik olmak üzere iki ayrı manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Mahkemece ilk davadaki istem konusunda kısmen kabul kararı verilmekle birlikte, sonradan açılan dava için olumlu veya olumsuz karar verilmemiştir.

Medeni Kanunun 47. maddesinde yaralanan kişinin manevi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Manevi tazminatın kişinin ruh ve vücut bütünlüğünün bozulması, sosyal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması gibi durumlarda istenebileceği yasal ve yerleşmiş yargı kararlarıyla kabul edilmiştir. Manevi tazminatın zararlandırıcı bir olay nedeniyle ancak bir defa istenebileceği, bu tazminat türünün bir gereğidir. Diğer bir anlatımla hukuk sisteminde manevi tazminatın bölünmezliği kabul edilmiş bulunmaktadır. Ancak zararlandırıcı eylem sonunda zararın oluşumunda değişiklikler, bu bağlamda daha ağırlaşmış durumların meydana gelmesi durumunda her olgunun ayrı olması nedeniyle birden fazla dava açılması olanaklıdır.

Somut olay itibarıyla davacının yaralanmasından sonra alınan 13/10/1995, 2/7/1996, 5/7/1996, 11/9/1996, tarihli raporlara göre uyluk kemiği kırılması, omuz ve kürek kemiği yaralanması tespit edildiği, sağ bacakta iki santimetre kısalma olduğunu, kalça başında kan dolaşımı bozukluğu tespit edildiğini bu yaralanmaları nedeniyle Hamburg Çalışma Sağlık ve Sosyal Hizmetler İdaresi tarafından davacının %30 sakatlık derecesi olduğunun belirlendiğini belirtmiş ikinci davada ise 19/10/1997 tarihli rapora dayanılmış bu raporda sağ uylukta hareket kısıtlılığı belirlenip, ağrının artması durumunda yapay kalça yerleştirilerek takviye düşünüldüğü belirtilmiştir. İkinci raporda zararlandırıcı durumun ağırlaşması durumunda ikinci davanın da kabul edilmesi düşünülebilir.

O halde mahkemece yapılacak iş, birleştirilen dosyayı getirterek, raporları değerlendirmek, iki raporda belirtilen arazların farklı olduğu, ikinci rapordaki belirlemenin daha ağır sonuç doğurduğu anlaşıldığı takdirde yukarıda anılan ilkelere göre karar vermekten ibaret olup, birleşen dosya konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/10/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-02-2012, 17:15   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol Gösterecek Karar-2

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1979/10-168
K. 1981/166
T. 25.3.1981
• İŞ KAZASI ( Maluliyet Oranında Artış Dolayısıyla Manevi Tazminat İstenmesi )
• MALULİYETİN ARTMASI ( İş Kazası Sonucu Oluşan Maluliyetin Sonradan Artması )
• MANEVİ TAZMİNAT ( İş Kazası Sonucu Oluşan Maluliyetin Sonradan Artması )
818/m.49
1475/m.73,82
ÖZET : İş kazasının oluş biçimi ve ilk ve son muayeneler sonucu verilen raporların karşılaştırılmasının ardından ortaya çıkan maluliyet artışının iş kazasına bağlı ve zamanla ortaya çıktığının belli olması durumu karşısında davanın kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zonguldak 2. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 22.10.1976 gün ve 872/858 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 6.5.1977 gün ve 8834-3504 sayılı ilamı:

"Davacının meslekte kazanma gücündeki kayıp oranındaki artışın 1953 yılında meydana gelen iş kazası sonucu olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava dosyasındaki belgelere göre, davacı işçi, davalıya ait işyerinde çalışmakta iken 19.2.1953 günü geçirmiş olduğu iş kazası sonucu sağ gözünde kornea cerhası ve reddi katarakt meydana gelecek biçimde yaralanmış ve bu nedenle yüzde onyedi oranında maluliyete uğradığı 27.4.1953 günlü sağlık kurulu raporu ve diğer belgelerle saptanmıştır.

Davacı, bu defa, aynı olaya bağlı olarak mamuliyet oranında % 34,2'ye yükseldiğini ileri sürerek artan maluliyet nedeniyle manevi tazminat istemektedir.

Gerçekten de, Sosyal Sigortalar Kurumu Ankara Hastanesi'nce yapılan muayene sonucu verilen 19.1.1971 günlü sağlık kurulu raporunda, sağ gözde eski yaralama skotrisi ve popillanın yara yerine doğru çekik, göz dibinin görülmediği, bir metreden parmak sayabildiği tesbit olunmuş ve bu rapor gereğince davacının maluliyet oranı % 32,2'ye çıkarılmış, maluliyet geliri de bu oranda arttırılmıştır.

İş kazasının oluş biçimi ile, ilk ve son muayeneler sonucu verilen raporların karşılaştırılmamasından ve dosyadaki bulunan diğer belgelerden maluliyet oranındaki artışın sözü edilen iş kazasına bağlı ve zamanla ortaya çıkan tabii bir sonucu olduğu anlaşılmaktadır.

Bu nedenlerle ve direnme kararında gösterilen diğer sebeplerle ortada tahkikat noksanlığı ve araştırılması zorunlu, başka cihetler bulunmadığı sonucuna varıldığından direnme kararının onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ), gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-02-2012, 17:16   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ceren
beni içtihat programı kullanmıyorum ama kazancı ve sinerji kulanan arkadaşlarım var. her kisinden de rica ettim. ama bulamadılar.

Kazancı'dan size yol gösterecek kararları aktardım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bonoda çift imza konusunda acil yargıtay kararı Av.Turan Meslektaşların Soruları 9 01-06-2016 14:24
manevi tazminat yargıtay kararı müebbet Meslektaşların Soruları 1 24-01-2011 14:03
manevi tazminat yargıtay kararı müebbet Meslektaşların Soruları 0 21-01-2011 14:01
damacanadan böcek çıkması manevi tazminat yargıtay kararı limpid Meslektaşların Soruları 5 04-05-2010 16:00
Manevi Tazminat Talebinin Reddi ve Gerekçesi.. carlito Meslektaşların Soruları 3 13-04-2009 10:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05486703 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.