Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karşılıksız çek davasında zamanaşımına uğrayan çekten dolayı ceza verilirmi

Yanıt
Old 15-10-2010, 12:25   #1
Av.Muhittin YILMAZ

 
Varsayılan Karşılıksız çek davasında zamanaşımına uğrayan çekten dolayı ceza verilirmi

Arkadaşlar takibe konulmuş bir çek takip esnasında Zamanaşımına uğramış ise ve sonrasında da karşılıksız çekten dolayı ceza verilmiş ise bu durumda ceza davasının düşmesi gerekmezmi, çünkü karşılıksız çekten ceza verilmesinin koşullarından biride çekin, geçerli ve hukuki anlamda bir çek olmasıdır. Çek zamanaşımıyla geçerliliğni yitirdiğine göre, cezanında düşmesi gerekmezmi.. bu konuda yargıtay kararı varmı, görüşleriniz nelerdir. saygılarımla
Old 15-10-2010, 13:07   #2
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Kambiyo vasfını taşıyan bir çekin, şikâyet konusu yapılması halinde ceza çıkacaktır. Bu cezanın ne zaman çıktığı, ceza verilirken kambiyo vasfında olup olmamasının bir öneminin bulunmadığı kanaatindeyim. Zira esas olan şikâyet esnasında bu vasıfları taşıyıp taşımadığıdır. Şahsi kanaatimdir
Old 15-10-2010, 13:25   #3
yargisiz_infaz

 
Varsayılan

Av. Bülent Akçadağ' a katılıyorum. Karşılıksız çek suçu, çekin tedavüle çıkarıldıktan sonra bankaya ibraz edilmesi ve bankaca arkasına karşılıksız olduğuna ilişkin şerhin işlenmesi ile oluşur. Çekin daha sonraki bir dönemde zamanaşımına uğramış olması cezanın düşmesine neden olmaz. Sanığın ölümü, af, dava zamanaşımının geçmesi veya şikayetten vazgeçme gibi nedenler cezayı düşürmektedir.
Old 15-10-2010, 13:56   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Karşılıksız Çek sebebiyle yapılan icra takibinde hukuki zamanaşımı süresi "6 ay " iken,ceza yargılamasına konu "Karşılıksız Çek keşide etmek " suçundaki zamanaşımında şikayet süresi "6 ay" yargılamaya dair ceza zamanaşımı süresi 10 yıldır.Bu süre içinde bir karar verilmemesi,verilememesi durumunda ancak zamanaşımı gerçekleşecektir.

Dava zamanaşımı ise 5337 sayılı kanun'un 66. maddesine göre 8 yıldır.

Ceza Zamanaşımı süresi 765 sayılı TCK 102/4 ve 104/2 gereği 5 yıl uzamış zamanaşımı ise 7 yıl 6 ay olup,5237 sayılı Kanun'un 68/e maddesi gereğince 10 yıldır

Çek şikayet anında ve hukuken geçerli bir çek olması ve karşılıksız şerhi bulunması yeterlidir.Hukuken ise takip edilebilir olması için yani takip hukukunun devam edebilmesi için 6 aylık zamanaşımı süresinin geçmemesi gerekir.Her zaman son işlem tarihinden itibaren 6 ay içinde icra takibine intikal ettirilmiş olsa da çek takip hukuku açısından zamanaşımına uğrar.

Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2007/10-86

K. 2007/119

T. 29.5.2007

• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK SUÇU ( 3167 Sayılı Yasa'da Öngörülen Cezanın Para Cezası Olması Karşısında Suç Tarihi İtibariyle Yürürlükte Bulunan 765 Sayılı Yasa'nın 102 inci Maddesi Uyarınca Beş Yıllık ve 104 üncü Maddesi Uyarınca Yedi Yıl Altı Aylık Uzun Dava Zamanaşımı Süresine Tabi Bulunması )

• DAVA ZAMANAŞIMI ( Karşılıksız Çekten Dolayı 3167 Sayılı Yasa'da Öngörülen Cezanın Para Cezası Olması Karşısında Suç Tarihi İtibariyle Yürürlükte Bulunan 765 Sayılı Yasa'nın 102 inci Maddesi Uyarınca Beş Yıllık ve 104 üncü Maddesi Uyarınca Yedi Yıl Altı Aylık Uzun Dava Zamanaşımı Süresine Tabi Bulunması )

• KAMU DAVASININ DÜŞMESİ ( Yasada Öngörülen Zamanaşımı Sürelerinin Geçmesi Halinde Davanın Düşmesine Kararar Verilmesinin Gerekmesi )

• 3167 SAYILI YASAYADAKİ SUÇA NAZARAN ZAMANAŞIMI ( Karşılıksız Çekten Dolayı Bu Yasada Öngörülen Cezanın Para Cezası Olması Karşısında Suç Tarihi İtibariyle Yürürlükte Bulunan 765 Sayılı Yasa'nın 102 inci Maddesi Uyarınca Beş Yıllık ve 104 üncü Maddesi Uyarınca Yedi Yıl Altı Aylık Uzun Dava Zamanaşımı Süresine Tabi Bulunması )

3167-1/m.16

765/m.2,59,72,102,104

1136/m.164,168

647/m.6

4814/m.Geç.1,Geç.2


ÖZET : Sanıklar hakkında uygulanması istenen 3167 sayılı Yasanın 16. maddesinde öngörülen cezanın para cezası olması karşısında, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCY.nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık asli ve 104/2. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık uzun dava zamanaşımı süresine tabi bulunmaktadır. Somut olayda suç tarihi ile inceleme tarihi arasında 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuş bulunması karşısında kamu davasının düşürülmesi gerekmektedir.
DAVA : Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanıklar Nevzat D. ile Süleyman D.'nın, 3167 sayılı Yasanın 16/1, TCY.nın 59/2, 647 sayılı Yasanın 6. maddeleri gereğince 10'ar ay hapis, 1'er yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmalarının ve çek keşide etmelerinin yasaklanmasına ve cezalarının ertelenmesine ilişkin Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesince 04.04.2001 gün ve 715-1253 sayı ile verilen kararın sanıklar ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 29.04.2003 gün ve 13314-9037 sayı ile;
"... 08.03.2003 tarih 25042 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin 4814 sayılı Kanunun Geçici 1 ve 2. maddeleri ile TCK.nun 2/2. maddesi hükmü nazara alınarak uygulama yapılmasında yasal zorunluluk bulunması..." isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesince 10.11.2003 gün ve 532-1367 sayı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda;
"... Sanıkların S.S. Raşot Yapı Koop. Yönetici oldukları, Müdahil şirketten almış oldukları malzeme karşılığında Anadolu Finans Kurumu Kocaeli şubesindeki Kooperatif hesabından 10.091.99 İzmit keşideli, 225.000.000 TL'lık, 3411593 seri nolu ve 10.10.1999 İzmit keşideli, 225.000.000 TL'lık 3411594 seri nolu çekleri keşide ettiği, süresinde bankaya ibraz edildiğinde karşılığının bulunmadığı, arkasına yazıldığı, yapılan ihtara rağmen sanığın düzeltme hakkını kullanmadıkları ve halen de borcunu ödemedikleri, sanıkların yönetici oldukları kooperatifin komple enkaz haline geldiği ve borcun ödemediğine dair belge ibraz ettikleri ..." gerekçesi ile sanıkların 3167 sayılı Yasanın değişik 16, TCY.nın 59/2, 3167 sayılı Yasanın 16, TCY.nın 59/2, 72 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddeleri gereğince sonuçta 375.000.000'şer TL. ağır para cezası ile cezalandırılmalarına, 1 yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmalarının yasaklanmasına, yasaklama kararının bütün bankalara duyurulmak üzere TC. Merkez bankasına bildirilmesine ve cezalarının ertelenmesine, 200.000.000 TL maktu vekalet ücretinin KDV'si ile birlikte sanıktan alınıp müdahil vekiline verilmesine karar verilmiştir.
Katılan vekilinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 02.05.2005 gün ve 19791-4164 sayı ile;
"... 1- Ertelemeye karar verilirken sanıkların geçmişteki halleri ve suç işleme hususundaki eğilimlerini içeren yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gereğine uyulmadan ve bozmadan önceki hükmün müdahil vekili tarafından da temyiz edildiği, dolayısıyla önceki hükümde sanıkların cezalarının ertelenmiş olmasının kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilmeden yasal olmayan gerekçe ile 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
2- 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 4667 sayılı Yasanın 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi hükmünün yorumlanmasında hataya düşülerek vekalet ücretinin müdahil yerine vekili lehine hükmedilmesi,
3- 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 168. maddesinde öngörülmediği halde vekalet ücretine KDV uygulamasına karar verilmesi..." isabetsizliklerinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine, Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesince 10.05.2006 gün ve 780-359 sayı ile 1 ve 3 nolu bozma nedenlerine uyularak gereği yerine getirilmiş, ancak 2 nolu bozma nedeni yönünden;
"... Her ne kadar Avukatlık Kanununun 164. maddesindeki "Avukata aittir" hükmünün yanlış değerlendirildiği gerekçesiyle Yargıtay hükmolunan "vekalet ücretinin müdahil vekiline verilmesine" şeklindeki kararı bozmuş ise de; Avukatlık Kanununun 164. maddesinin son fıkrasında belirtilen "avukata aittir" hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına dair Anayasa Mahkemesinin 03.03.2004 tarihli 2002/126 esas 2004/27 karar sayılı ve aynı tarihli 2004/8 esas 2004/28 karar sayılı kararlar vermiş olduğu ve resmi gazetede yayımlandığı anlaşıldığından ve Yargıtay'ın bu konudaki bozma kararına bu nedenle iştirak edilmediği..." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiş bu kez, sanıkların 3167 sayılı Yasanın değişik 16/1-3, 765 sayılı TCY.nın 59/2, 72 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddeleri gereğince 374 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, 1 yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmalarının yasaklanmalarına, yasaklama kararının bütün bankalara duyurulmak üzere TC Merkez bankasına bildirilmesine ve cezalarının ertelenmesine, 400 YTL maktu vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınıp katılan vekiline verilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün de, katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, direnme hükmü yönünden Ceza Genel Kurulunca yapılacak incelemede "bozma", uyulan kısımlar yönünden Özel Dairece yapılacak incelemede "onama" ve "bozma ve zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma" istekli 20.03.2007 gün ve 273707 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosya içeriğine göre;
Sanıklar tarafından keşide edilen çeklerden ilki 10.09.1999 tarihinde İzmit'te 225 milyon lira bedelli olarak keşide edilmiş ve 10.09.1999 tarihinde bankaya ibraz edildiğinde karşılığının bulunmadığı çek arkasına şerh edilmiş; ikinci çek ise 10.10.1999 tarihinde İzmit'te 225 milyon lira bedelli olarak keşide edilmiş ve 14.10.1999 tarihinde bankaya ibraz edildiğinde karşılığının bulunmadığı çek arkasına şerh edilmiştir.
Suç tarihlerinin 10.09.1999 ve 14.10.1999 günleri olduğu anlaşılmaktadır. Suç tarihinden, inceleme tarihine kadar 8 yılı aşkın süre geçmiştir.
Sanıklar hakkında uygulanması istenen 3167 sayılı Yasanın 16. maddesinde öngörülen cezanın para cezası olması karşısında, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCY.nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık asli ve 104/2. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık uzun dava zamanaşımı süresine tabi bulunmaktadır. Somut olayda suç tarihi ile inceleme tarihi arasında 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulması, ancak konunun hükme bağlanması yeniden yargılamayı zorunlu kılmadığından CYUY.nın 322. maddesiyle tanınan yetki uyarınca, işbu hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMY.nın 223. maddesi gözetilip, "kamu davasının ortadan kaldırılması" ibaresi yerine "kamu davasının düşürülmesi" ibaresi benimsenerek, TCY.nın 102/4 ve 5271 sayılı CMY.nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davası düşürülmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
2- Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinin yaptığı gönderme nedeniyle 1412 sayılı CYUY.nın temyiz incelemesi yönünden halen uygulanması olanağı bulunan 322/1. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar Nevzat D. ve Süleyman D. haklarındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCY.nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMY'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 29.05.2007 günü sonuçta tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2008/10-60

K. 2008/72

T. 8.4.2008

• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Suçunun Yaptırımının Adli Para Cezası Olduğu - 765 Sayılı TCK. m. 102/4 ve 104/2’de Bu Suç Bakımından Öngörülen Kesintili Dava Zamanaşımı Süresinin İse Yedi Sene 6 Ay Olduğu )

• ADLİ PARA CEZASI ( 3167 Sayılı Yasanın m. 16/1’de Düzenlenen İlk Kez Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunun Yaptırımının Olduğu )

• DAVA ZAMANAŞIMI ( Karşılıksız Çek Keşide Etmek - 765 Sayılı TCK. m. 102/4 ve 104/2’de Bu Suç Bakımından Öngörülen Kesintili Dava Zamanaşımı Süresinin Yedi Sene 6 Ay Olduğu )

3167-1/m.16/1

765/m.102/4,104/2


ÖZET : Sanığa yüklenen ve 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesinde düzenlenen ilk kez karşılıksız çek keşide etmek suçunun yaptırımı adli para cezasıdır. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 102/4 ve 104/2. maddesinde bu suç bakımından öngörülen kesintili dava zamanaşımı süresi ise yedi sene 6 aydır.
DAVA : Sanık Eyüp Kaya'nın karşılıksız çek keşide etmek suçundan 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli olan 150.000.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, bir yıl süre ile çek hesabı açmaktan ve çek keşide etmekten yasaklanmasına ilişkin olarak İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 16.02.2004 gün ve 1984-128 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesi 09.10.2007 gün ve 19397-11752 sayı ile; ağır para cezasını adli para cezasına dönüştürmek, sanığın çek keşidesinden yasaklanması ibaresini karardan çıkartmak ve kararda Türk Lirası olarak ifade edilen miktarları Yeni Türk Lirası cinsinden ifade etmek suretiyle hükmü düzelterek onamıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 13.03.2008 gün ve 38043 sayı ile;
"Suçun 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımına tabi olduğunu, suç tarihi olan 09.02.2000 ile Özel Dairenin inceleme yaptığı 09.10.2007 tarihleri arasında bu sürenin dolduğu"nu belirterek itiraz etmiş, onama kararının kaldırılmasını, davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesini istemiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
KARAR : Sanığa yüklenen ve 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesinde düzenlenen ilk kez karşılıksız çek keşide etmek suçunun yaptırımı adli para cezasıdır. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 102/4 ve 104/2. maddesinde bu suç bakımından öngörülen kesintili dava zamanaşımı süresi ise yedi sene 6 aydır.
Somut olayda, çekin bankaya ibrazı ile karşılıksız olduğuna ilişkin şerhin vurulduğu, bu suretle karşılıksız çek keşidesi suçunun işlendiği 09.02.2000 tarihi ile Özel Dairece incelemenin yapıldığı 09.10.2007 tarihleri arasında bu süre geçmiş bulunduğundan, itirazın kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılıp Yerel Mahkeme hükmünün bozulması, zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 09.10.2007 gün ve 19397-11752 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2004 gün ve 1984-128 sayılı hükmünün BOZULMASINA,
4- Sanık Eyüp Kaya hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCY'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
5- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 08.04.2008 günü oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Cirantanın Karşılıksız Çekten Dolayı Şikayet Hakkı Var Mıdır? avhalit Meslektaşların Soruları 9 18-02-2019 10:19
temyiz aşamasında zamanaşımına uğrayan ceza davası ve ücreti vekalet avyıldız Meslektaşların Soruları 3 01-07-2012 18:54
Karşılıksız çekten dolayı verilen para cezasının hapse dönüşmesi karabekir Ceza Hukuku Çalışma Grubu 9 05-02-2009 14:04
Karşılıksız Çekten Dolayı Verilen Para Cezası- CMK 231 Av.D.Mehmet ARSLAN Meslektaşların Soruları 3 15-04-2008 12:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05773902 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.