Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Lisans Eğitimi Hukuk Lisans Eğitimi ile ilgili sohbetler ve konular

"Hukuk Fakültelerine Girişte Mülâkat Yapılmalı mı?"

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-05-2007, 19:48   #1
Av.Görkem TURGUT

 
Varsayılan "Hukuk Fakültelerine Girişte Mülâkat Yapılmalı mı?"

Hukuk Fakültesi'nde okumak ve hayatımıza hukukçu olarak devam etmek,mesleğin gerekleri açısından oldukça zor.Bu zorlukları göze alabilmek bir yana,bu zorlukları aşabilecek yeterlilikte olmak da mesleğin prestiji açısından oldukça önemli.

"ÖSS"denilen sistem bu yeterliliği ölçmede yeterli mi?

Hukuk Fakültesi her öğrencisini hukukçu yapabilir mi,yoksa hukukçu olmak salt bilgiyle elde edilebilecek bir konum değil midir?

"ÖSS"sisteminin bu yeterliliği ölçmede eksik kaldığı varsayımında,"ÖSS"ile beraber mülâkat yapılarak Hukuk Fakültesine öğrenci alınması uygun mudur?

Saygılarımla.......
Old 25-05-2007, 15:39   #2
oguzhand0

 
Varsayılan

Söz ettiğiniz konu; en azından şu anki sistemde yapılamaz, yapılması bile düşünülemez.
Bahsettiğiniz şey; üniversitelerdeki eğitim sistemini kökten değiştirecek bir atılımdır ve kanaatimce hiçbir zaman ülkemizde hayata geçirilmeyecektir.

Projenin pozitif yanlarını düşünürken şu yanları da unutmamanızı hatırlatırım. Üniversitede mülakatı yönetecek jüri yada her neyse çok büyük kayırmalar yapabilir ve bu da o üniversitenin tek bir ideolojiden oluşan gençler yaratmasına sebep olur. Tabii ki bu bahsettiğim negatif düşünce; konu ele alındığında en basitinden akla gelecek bir sorundur.Araştırıldığında ise kim bilir neler, hangi sorunlar ortaya çıkar. O yüzden tarafsızlığın korunamayacağı endişesi ile böyle bir mülakat sistemine kökten karşıyım.Ayrıca bu sistemi yani hukuk fakültelerine mülakatla öğrenci alınması sistemi sadece hukuk fakülteleri ile mi sınırlı kalacaktır?!?!? Yetkin hukukçu yetiştirme ideanız bugün hukukçular, yarın tıpçılar, daha sonra ekonomistler, öğretmenler vs. vs. tarafından uygulanırsa ülke büyük bir kaosa sürüklenebilir; tek yanlı düşüncelerle donanmış yada kutuplaşan fakülteler sebebiyle...

Sonuç olarak mülakat düşüncesini saygıdeğer ancak dikkate alınmayacak kadar mesnetsiz bir düşünce olarak görüyorum..


SAYGILARIMLA
Old 25-05-2007, 15:52   #3
av.mgul

 
Varsayılan

Hukuk fakültelerine mülakatla ögrenci alınması düşünceniz kulağa hoş gelsede ülkemizde yerleşmiş bir düşünce olan 'mülakatın olduğu yerde torpil vardır' fikri nedeniyle bu zor görünüyor.
saygılar
Old 25-05-2007, 19:11   #4
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Mülakat yapılması durumu ÖSS'yi ilga eder gibi görünüyor..
Hakimlik-savcılık sınavlarında her ne kadar 2 aşamalı bir sınav sistemi varsa da,ÖSS de olması nüfusun çokluğu,bürokrasinin fazlalığı buna engel olacaktır.Ayrıca aday öğrenciler zaten böylesine bir sistemin zorluklarını, ufak kutucukları doldurarak belirsiz ve kişilikleri için belki uygunsuz olacak olan geleceklerini hazırlarken çekiyor,bir aşamanın varlığını bırakın düşüncesini bile kabul edemezler.Okumak,birşeyler öğrenmek ve bir meslekte uzmanlaşmak bu kadar zorlaştırılmamalı diye düşünüyorum..Zorlaştırılırsa öğrencinin farazi ve olası bir mülakatta,o aşamayı geçememesi durumunda,emeğe ve zihinterine yapılan muamele bir teselli ödülü veya kaba tabirle "amorti" statüsünde olacaktır.Gerçekten köklü adımlar atılarak bazı işler yapılmalı.Islah ve eklemelerle sistemimizin daha da zarar gördüğü düşüncesindeyim..Saygılarımla
Old 26-05-2007, 09:20   #5
Seyda

 
Varsayılan

*Liseyi henüz bitirmiş,

*Hayatında butlan kelimesini hiç duymamış,

*Hukuki bakış açısını kazanamamış (bu gayet doğal),

*17-18 yaşlarında olan,

*Hiç duruşma izlememiş,

*Hakim,savcı,avukat arasındaki farkı dahi tam olarak bilmeyen,

*Öss'yi kazanma derdi nedeniyle güncel olaylardan genelde uzak kalmış bir öğrenciyi neden mülakata alalım ki..Konuşma yeteneğine bakıp ona puan vermek için çok küçük değil mi? Mülakat konusunda arkadaşlarımın genel olarak söylediklerine katılmıyorum.Lise yıllarındaki durumunuzla Hukuk Fakültesini bitirdiğinizdeki (hatta hukukta 1 yıl bile fark yaratır) durumunuzu bir karşılaştırısanız bunu net olarak görebileceğinizi düşünüyorum.

Saygılarımla..
Old 26-05-2007, 10:08   #6
ecesaka

 
Varsayılan

Aslında bu konunun altındaki sorun farklı gibi geliyor bana... Yavaş yavaş bozulan eğitim sisteminin etkisiyle, öğrenciler öncelikle "öğrenmeyi" bilmiyorlar. Sonrasında "ne istediklerini" bilmiyorlar. Daha da ötesinde "ne yapabileceklerini" bilmiyorlar. Benim gözlemlediğim kadarıyla iyi bir hukukçu olmanın özünde iyi bir araştırmacı olmak da yatıyor... Peki neyi nasıl araştıracağını bilemeyen insanların ileride bu işi layıkıyla yerine getirebileceğini düşünebilir miyiz?

Kendi adıma konuşayım; üniversiteye girene kadar hayatımda hiç ders çalışmadım... ÖSS sınavına bile çalışmadım. Üniversite öncesi hayatımda her zaman orta dereceli bir öğrenci oldum. Ancak bu benim çok zeki olduğumdan yahut derslerde öğretmenlerin çok iyi ders anlatmasından kaynaklanmıyordu maalesef... Nedense öğrenciyi sınıfta bırakmak, okuldan atmak gibi kavramlar iyice yumuşadı ve sanırım "mezunu bol ülke" olmak adına, eğitim konusunda dikkatsiz davranıldı. Bunun sonucu olarak öğrenciler de yumuşadı, öğrenmeye çalışmanın yollarını aramak yerine, okulda zaman geçirmenin ve daha çok eğlenmenin yolları araştırıldı; sonuç olarak da bugünlere gelindi...

Bütün bunları iyileştirmeden atılan adımlar maalesef eksik kalacaktır. Hele ki gelişmiş ülke kavramına "üniversite mezunu bol" bir ülke olarak dahil olmaya çalışıyorsak, işimiz daha da zor demektir... ÖSS nasıl ki, tek bir sınavla yola çıktığından, o gün için sınava giren öğrencinin ruhsal yapısı, vs. gibi etkenlerin ışığında tam anlamıyla sonuca ulaşamıyorsa, mülakatta da aynı şey olacaktır sanırım.
Old 29-05-2007, 21:17   #7
Av.Görkem TURGUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Oğuzhan Dayar

Projenin pozitif yanlarını düşünürken şu yanları da unutmamanızı hatırlatırım. Üniversitede mülakatı yönetecek jüri yada her neyse çok büyük kayırmalar yapabilir ve bu da o üniversitenin tek bir ideolojiden oluşan gençler yaratmasına sebep olur.

Alıntı:
Yazan av.mgul
Hukuk fakültelerine mülakatla ögrenci alınması düşünceniz kulağa hoş gelsede ülkemizde yerleşmiş bir düşünce olan 'mülakatın olduğu yerde torpil vardır' fikri nedeniyle bu zor görünüyor.

Mülâkat yapılmasının gerekli olup olmadığı konusunda,bu başlığı açarken,benimde aklımda bazı soru işaretleri vardı.Ancak yukarıdaki çekincelerin mülakat yapılmasına bir engel teşkil etmeyeceğini-en azından etmemesi gerektiğini-düşünüyorum.Bu tür olumsuzluklar üstü kapatılarak giderilemez.Böyle çekincelerle-sadece bu konu için değil-bir takım yapılanmalardan uzak durmak;olduğumuz yerde saymamıza sebep olacak,ayrıca bizi hep şikayet ettiğimiz bu düzenin bir parçası haline getirecektir.Başımızı kuma gömmek yerine ayağa kalkıp,bu gibi durumlara çözümler üretmemiz gerektiğini düşünüyorum.


Alıntı:
Yazan Seyda
.
.
.
*Öss'yi kazanma derdi nedeniyle güncel olaylardan genelde uzak kalmış bir öğrenciyi neden mülakata alalım ki..Konuşma yeteneğine bakıp ona puan vermek için çok küçük değil mi?
.
.
.


Benim şahsi görüşüm,mülâkat yapılmaması için bu ve bunun gibi sebeplerin geçerli bir sebep oluşturabileceğidir.

Saygılarımla.......
Old 30-05-2007, 00:42   #8
DMKY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Seyda
*Liseyi henüz bitirmiş,

*Hayatında butlan kelimesini hiç duymamış,

*Hukuki bakış açısını kazanamamış (bu gayet doğal),

*17-18 yaşlarında olan,

*Hiç duruşma izlememiş,

*Hakim,savcı,avukat arasındaki farkı dahi tam olarak bilmeyen,

*Öss'yi kazanma derdi nedeniyle güncel olaylardan genelde uzak kalmış bir öğrenciyi neden mülakata alalım ki..Konuşma yeteneğine bakıp ona puan vermek için çok küçük değil mi? Mülakat konusunda arkadaşlarımın genel olarak söylediklerine katılmıyorum.Lise yıllarındaki durumunuzla Hukuk Fakültesini bitirdiğinizdeki (hatta hukukta 1 yıl bile fark yaratır) durumunuzu bir karşılaştırısanız bunu net olarak görebileceğinizi düşünüyorum.

Saygılarımla..

Son noktasina kadar katiliyorum. Sn. Seyda benden once davranmissiniz, yoksa aynisini ben sizden once yazacaktim.
Old 30-05-2007, 16:56   #9
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Sayın Seyda ve diğer aynı düşüncede olan arkadaşlara;

Hukuk Fakültesine alınırken mülakat uygulamasına geçilmesi gerçekten zor görünüyor. çünkü hem teknik hemde adam kayırma durumları gibi diğer bazı sorunlar yaratacaktır. teknik olarak biraz zor görünsede, hatta belki uygulamaya geçmesi imkansız olsa bile, hani birazda olur tarafından düşündüğümüz takdirde neden olmasın fikri beliriyor zihnimde. niyemi ?

Çünkü Hukuk Fakültesine girenler fazlasıyla sosyal olmalıdır.. bence başarılı avukat (hakim-savcı v.d) girişken, zeki, hani amiyane tabiriyle "Ağzı laf yapan, partik zekası olan" kişidir. ama benimle aynı üniversitede okuyupta kekeme olan birden fazla arkadaşım vardı. şimdi burda insanları kusurlarından dolayı küçümsemiyoruz, çünkü adı geçen arkadaşlarım gerçekten çok başarılı ve okulu dereceyle bitiren kişilerdi. lakin birde şöyle düşünelim. Avukatlık Mesleği bir yönüylede "hitabet sanatıdır" bu husus göz önüne alındığında başarılı bir öğrenci olmak, okulu dereceyle bitirmek pek bir anlam ifade etmiyor. çünkü Avukatın ve hukukun diğer meslek gruplarının başarısından söz edebilmek için hitabete, yani duruşma, ifade gibi sözlü savunmanın yapıldığı durumlardaki performansta çok önemlidir. (sanrım herkes hemfikirdir bu konuda)

O halde; konuşma özürlü olan, anti-sosyal kişiliğe sahip bireylerin Hukuk Fakültelerine girmelerini ve bu okulları bitiripte başarısız birer Avukat olacaklarına, girmeden önce böyle bir mülakat ile Fakültelere alınmamaları daha akılcı geliyor. en azından bu insanlar Hukuk Fakültesini bitirip başarısız olacaklarına daha yolun başındayken başka meslek gruplarına yönlendirme şansları bulunmuş olur. Saygılarımla...
Old 31-05-2007, 09:53   #10
Seyda

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AkçadaĞ
O halde; konuşma özürlü olan, anti-sosyal kişiliğe sahip bireylerin Hukuk Fakültelerine girmelerini ve bu okulları bitiripte başarısız birer Avukat olacaklarına, girmeden önce böyle bir mülakat ile Fakültelere alınmamaları daha akılcı geliyor. en azından bu insanlar Hukuk Fakültesini bitirip başarısız olacaklarına daha yolun başındayken başka meslek gruplarına yönlendirme şansları bulunmuş olur. Saygılarımla...

Hukuk Fakültesi'nde okuyan ve mezun olan her insanın sosyal olduğunu,

olacağını ve hatta olması gerektiğini düşünmüyorum..Sosyallikten çok

konuşmayı anlamasam da ( ) şöyle söyleyebilirim ki; konuşmayı sevenler ve

boş konuşmayanlar ile düşünmeyi sevenler ve boş düşünmeyenler avukatlıkta

başarılı olabilirler..

Ağzı çok laf yapmayan ancak müthiş bir araştırmacı olan, kalemi güçlü olanlar

akademisyen olabilirler.

Benim gibi konuşmayı da düşünmeyi de seven ancak arkasında bir güvence

olsun isteyenler, yani biraz da cesaretsiz olanlar hakimlik veya savcılığı tercih

edebilirler..

Aslında kişilik özelliklerine veya yeteneklere göre kriter koymak istemiyorum

ancak başarının ayrımını bir mülakatın ve hatta çoktan seçmeli bir sınavın

yapacağına inanmıyorum. Birde şunu anlamıyorum : Bazı şeyleri aşmış olan

insanlar geriden gelenlerin en son haddinde zorlanmasından yana olabiliyorlar

çoğu kez..Sınav yapalım, mülakat koyalım, Öss çok kolay 2 basamak

yapalım,hatta Öss'den sonra her puanı tutanı almayalım, yabancı dil bilmeyeni

avukat yapmayalım vs.

Biz birşeyleri böyle mi aştık, bizden öncekiler böyle mi aştılar?Ben bu yolu

geçtim geriden gelenler ne yaparlarsa yapsınlar değil..Ben nasıl ki mülakatsız

Hukuk Fakültesi'ne girdiysem ve başarılı olacağıma inanıyorsam benden

sonrakilerin de böyle olmasını isterim.Kaliteyi faydasız kriterleri artırarak

sağlayamayız.Bunun temelden olması gerekliydi..

Saygılarımla..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." metin karadag Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 26 28-07-2007 20:47
FSEK anlamında"eser"; "Mezdeke"oryantal grup adı ve oluşturdukları karakter eser mi? Aslı Hukuk Soruları Arşivi 6 27-12-2006 01:32
THS Sanal Konferansı: "ABD'de Hukuk Yüksek Lisans Eğitimi" [20.Aralık.2006 21.00] Admin Site Haberleri 7 20-12-2006 20:57
İstanbul Barosu "internet Ve Hukuk Etkinlikleri" Admin Adliye Duvarı 0 29-04-2002 22:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05819392 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.