Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Anket Sonucu: Özgürlüğü Yok etme özgürlüğü tanınabilir mi?
evet, tanınabilir 3 15,00%
hayır, tanınamaz 17 85,00%
Oy Verenler: 20. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 27)

Militan Demokrasi , Özgürlüğü Yoketme Özgürlüğü

Yanıt
Old 13-06-2002, 22:50   #1
glossator

 
Önemli Militan Demokrasi , Özgürlüğü Yoketme Özgürlüğü

Merhabalar,

özellikle II . dünya savaşı sonrasında, yaşana acı deneyimlerden yola çıkılarak, militan-mücadeleci demokrasi kavramı geliştirilmiştir. bu anlamda olmak üzere, bir görüş, demokrasinin, kendini ortadan kaldırmak isteyen akımlara karşı hoşgörü göstermemesi gerektiğini savunurken, diğer görüş ise, demokrasiyi diğer rejimlerden ayıran özelliğin, kendini inkar eden düşünce ve örgütlenmelere karşı dahi hoşgörülü olması gerektiğini savunmaktadır.

önemli olduğuna inandığım bu konu üzerindeki görüşleriniz nedir?
saygılarımla.
Old 23-06-2002, 09:32   #2
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan KRALLIĞIN ADINI "DEMOKRASİ" KOYMAK NEYİ DEĞİŞTİRİR.

Kendisini koruma amacıyla tedbirler almak, krallıklara monarşiler özgü bir tutumdur. Zira bu rejimlerde yönetim halka ait olan "yönetme hakkını" gaspetmiştir. Bu hakkı tekrar geri almak peşinde olan halka karşı çeşitli önlemler almak bu bakımdan anlaşılabilir. Ancak demokraside yönetme hakkı halkın elinde olduğuna göre halk kime karşı niçin önlem alsın.
Gerçek demokratik rejimlerde böyle tartışmaların akla gelmesi imkansızdır. Çünkü bir bakıma mantık kuralları ile çelişkilidir. Halkın kendisini halktan korumak için önlem alması akla mantığa uygun değildir. Dolayısıyla bu tür tartışmaları akla getiren demokrasi kılıklı krallıklardır. Krallığın; saltanatını sürdürmek için kendi saltanatını koruma çabasına, "demokrasiyi koruma kılıfı" geçirmeye çalışmasıdır.
"Demokrasi kılıklı krallıklar" gerçek krallıklardan çok daha tehlikelidir. Bu vesileyle ben krallığın bu tür demokrasiden üstün yönlerini herkesle tartışmaya her zaman hazırım. İnsanların bir kısmının demokrasi karşıtı olması da bu tür sahte demokrasilerle karşılaşmalarındandır. Gerçek bir demokraside demokrasiye karşı olmak ancak "akıl hastalığı" olarak açıklanabilir. Bu düşünceye sahip olanların oranı da bir toplumdaki akıl hastalarının topluma oranını geçmez.
Gerçek demokrasilerde halktan güçlüsü olamaz. Halkın taleplerinden meşrusu da olamaz. Halkın yönetim hakkını kendi isteği ile bir kişi veya aileye devretetmesi halkın hakkıdır, demokratiktir, tartışılmazdır. dilediği yöneticiden yönetim hakkını geri alması da en doğal hakkıdır. Ancak Türkiye'de olduğu halkın %100 de yönetimi değiştirmeyi talep etse dahi birilerinin bunun tehlikeli olduğunu ileri sürerek bunu engellemesi, halkın üzerine "sözüm ona halkın hakkını koruma adına" topunu tankını sürmesi hakın çok sevdiği önderlerini asması veya zindana atması ancak tipik bir "saltanatın korunması refleksi" ile izah edilebilir.

Saygılarımla
Old 23-06-2002, 12:07   #3
aristo

 
Varsayılan

Özgürlüğü yok etme özgürlüğü diye birşey kabul edilemez.İnsan haklarına dayalı demokrasi rejimi elbette kendini koruyacak tedbirler alacaktır.İnsan haklarını insanlara rağmen,demokrasiyi kendisini yok edecek akımlara rağmen korumak ve geliştirmekten doğal bir şey olamaz."siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz"mantığı ile hareket ederseniz birileri de çıkar "kanlı mı kansız mı"tartışmasını başlatır.

Anayasa 68.md:"Siyasi Partilerin tüzük ve programları ile eylemleri Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet İlkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz, suç işlenmesini teşvik edemez"

Bu maddeyi tartışabilirsiniz,beğenmeyebilirsiniz,ama bu madde gibi demokrasinin kendisini koruyacak normları kaldırırsanız,bu milleti,ülkeyi uçurumun kenarına itmiş olursunuz.


sizlere http://www.anayasa.gov.tr/KARARLAR/SPKAD.htm adresindeki özellikle fazilet,refah partilerinin kapatılma gerekçelerini okumanızı tavsiye ediyorum.Biliyorsunuz Refah Partisinin kapatılma kararını insan hakları mahkemesi de uygun bulmuştur.Çağdaş batı ülkeleri anayasaları da demokratik rejimlerini koruyacak tedbirleri vardır.Yanlış anlaşılmasın parti kapatmalara hoş bakan birisi değilim ama demokrasiden,insan haklarından,hukuk devletinden yanayım.Özgürlüğümü yok edecek,beni demokratik haklarımdan mahrum edecek rejimlerin önünü açamam.


Demokrasi evet özgürlükler rejimidir.Ancak özgürlüğü yok etme rejimi asla değildir.Halkın çoğunluğu şeriat istiyor diyerek demokrasiyi kullanarak şeriat rejimi gibi antidemokratik,bir rejimi getiremezsiniz.Halkın kendisini en güzel ifade edebildiği demokrasi rejimlerinde yapmanız gereken insanların demokratik bilincini geliştirmektir.Çoğunluk bilmeden intihar etmek veya ettirilmek istiyorsa buna engel olmak insan olmanın gereğidir.


Bu konu,çok tartışılmış ve çok derin bir konudur.Burada ben kısaca değinmeye çalıştım,aslında söylenecek çok şey var.

Saygılarımla..
Old 23-06-2002, 18:09   #4
glossator

 
Yeni Fikir Muhalefet Etme Özgürlüğü

Merhaba,

Tarihsel gelişim süreci içinde, demokrasinin klasik anlamı ile ele alınması söz konusu olduğunda, demokrasilere bir tehlike gelebileceği evvelemirde düşünülmemiş. ancak, özellikle 2. dünya savaşının acı deneyimleri, Weimar Anayasasının çoğunluk iktidarı ve giderek baskısına karşı gerekli önlemleri almamış olması karşısında sonraki süreçte anayasalarda da bu tür önlemler alınmış.

tabii, öz anlamında, insanlğın ulaştığı yönetim biçimleri içinde "en az zararlısı" olarak kabul edilen demokrasi, çoğulcu-plüralist karakteri ile çok önemli. ve neticede korunması gereken bir sistem. bu anlamda militan demokrasi anlayışı benimsenebilir.
ancak, uygulamada, siyasal iktidarı, gücü elinde bulunduranlar tarafından, baskıcı, muhalefeti susturmak amacıyla kötüye kullanılma riskini de üzerinde taşımakta. bence tehlike de burada başlıyor.
düşünüyorum; çoğunluk her zaman haklı mıdır? ve çok gerilere gidiyorum; engizisyon dönemine, çoğunluğun dünyayı bir öküzün boynuzları üzerinde duran bir tepsi olarak algıladığı ve tam o sırada bir hain, yıkıcı,içine cadı girmiş bir bilim adamı!!! Galileo nun dünyanın küre şeklinde oldğunu ve güneş etrafında döndüğünü söylediğini düşünüyorum.
evet, insanlık tarihine bakınca da, hep "skandal" yaratan insanlar sayesinde yeni birşeylere ulaşmışız.

saygılarımla.

Maşrabası küçük olanın,
Deryadan yakınmaya hakkı yoktur.
Mevlana
Old 24-06-2002, 06:57   #5
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan MİLİTAN DEMOKRASİ OLUYORSA DEMOKRATİK KRALLIK NEDEN OLMASIN

Demokrasi kelimesi militan kelimesi gibi zıt bir kelime ile yanyana getirilebiliyorsa krallıkla neden yanyana getirelemesin. Birileri Askeri demokrasi diye bir demokrasi türü icad edebilir. Ya da Ülkemizde görüldüğü gibi "TAKİYYELİ DEMOKRASİ". Demokrasi bu kadar içi boş bir şey mi ki; önüne gelen içini dilediği gibi doldursun. Ben demokrasinin en büyük koruma gücünü katıksız olmasına bağlıyorum. Ne zaman demokrasinin despotik yanı ağır basar demokrasiden uzaklaşılırsa o zaman hem yıkılma tehlikesi doğar hem de kendini koruma düşüncesi oluşur.
Kendi adıma demokratik rejimlerin dışardan gelebilecek tehlikeler dışında yıkılabileceğini ihtimal dışı kabul ediyorum. Yani savaşlarla ülkeler ele geçirilip rejimleri değiştirilmediği sürece içerden demokratik bir rejimin yıkılması imkansızdır. Eğer demokratik bir rejimin yıkıldığı ya da yıkılma tehlikesi geçirdiği iddia edilirse ben derhal o rejimin gerçek bir demokratik rejim olmadığını söyleyebilirim.
İNSANLAR "HARAKİRİ" YAPABİLİR. ANCAK TOPLUMLAR ASLA.
Saygılarımla
Old 24-06-2002, 21:39   #6
aristo

 
Kitap Demokrasi şehidi;Ahmet Taner Kışlalı

Konuyla ilgili güzel bir kitap;
"Siyasal Sistemler-Siyasal uzlaşma ve çatışma"
internette tamamı yayınlandı vakit bulursanız kaçırmayın:

http://www.haberbilgi.com/kitaplar/A...ler/index.html

Ahmet Taner Kışlalı'yı saygıyla anıyorum.
Old 24-06-2002, 21:51   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Ödlek Demokrasi(de) - Korkak Demokrat

Merhaba,

Tartışma konusunu açıkça ve anlaşılır bir şekilde ''korkmadan'' ortaya koymak ve buna dayalı fikirleri dışa vurmak demokrasinin gereğidir.

O halde, siz değerli yorumcular neden fikirlerinizi açıkça ve net bir şekilde dışa vurmuyorsunuz?

Anladığımız kadarıyla vurgulanan olay şudur:

Demokrasilerde, çoğunluğun isteğine uyulması gerektiği halde, çoğunluğun isteği '' o anda mevcut'' iktidarın isteğine uygun olmaz yahut çoğunluğun menfaatine uyumlu görülmezse, çeşitli nedenlerle hatta halkı korumak adına bu çoğunluk isteği engellenebilir mi?

- Halkı korumak adına '' onun isteğini dışlamak'' demek, halkı vesayet altına almak şeklinde de yorumlanabilir.. Tıpkı, hacir altına alınmış büyükler için vesayet yahut reşit olmayan küçükler için velayet hükümleri gibi...


Bunun yanında haklı olarak;

- Göz göre göre ''kötünün girdabına'' , mevcut kötüleri cezalandırmak adına ve bile bile inadına kapılmış halkı korumak Devletin ve bu arada iktidarın asli görevidir de denilebilir.. yani, bırakıldığı takdride öleceği mutlak olan kişinin intihar girişimine engel olmak gibi...

Hulus ve saffete maruz kalan her zaman tekil değil bazen çoğul da olabilir.. yani, aldatılan her zaman tek kişi olmaz, bazen çoğunluk da aldatılabilir... Tıpkı meşhur dolandırıcı çetesi ''Titan'' cıların yaptığı gibi.....

Bu konuları pek sevmiyorum açıkçası..

Saygılarımla..
Old 01-07-2002, 22:40   #8
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan

Tartışma aslında birazda koruma biçimi ile ilgili. Sanırım herkesin karşı olması gereken koruma biçimi "kuvvete dayalı" koruma biçimidir. Yoksa nasıl insan vucdunun "imminolojik" savunma mekanizması varsa toplumunda kendi bünyesi içinde bir savunma mekanizması vardır, olması da doğaldır. Toplumdaki aydınlar, bilim adamları, üniversiteler, yazarlar, din adamları snatçılar gibi çok çeşitli kişi ve kurumlar; toplumu, gençliği terör, alkol, fuhuş ve benzeri her türlü tehdit ve tehlikeden koruma için elinden geleni yapacaktır.
Ancak Sn.Tikicinin de belirttiği gibi kabul edemediğim şey birilerinin "toplumu vesayet altına alma" arzu ve çabalarıdır.
Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ifade özgürlüğü geriliyor özge_law Hukuk Haberleri 4 05-09-2011 01:00
Haberleşme Özgürlüğü ve Sınırlanması aylinn Hukuk Soruları Arşivi 3 06-11-2006 19:20
Basın Özgürlüğü Kışkırtmayı İçerir ahmetsacit Hukuk Haberleri 1 23-08-2006 15:48
Sigorta Şirketinin Özgürlüğü ... Poliçe Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 28 21-03-2003 14:35
Bilim Yapma Özgürlüğü Ve Anayasanın Değiştirilemez Hükümleri Av.Dr.Yahya DERYAL Meslektaşların Soruları 7 26-05-2002 11:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05503702 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.