Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Abonelik vermeyen EDAŞ Şirketine karşı açılacak dava / Dava türü / Yargı yolu

Yanıt
Old 04-03-2013, 02:41   #1
oguzhand0

 
Varsayılan Abonelik vermeyen EDAŞ Şirketine karşı açılacak dava / Dava türü / Yargı yolu

İyi çalışmalar değerli meslektaşlarım(Konu başlığında anlatım bozukluğu yaptığımı henüz farkettim, affola)

Müvekkil bir köyde ikamet ediyor, tüm fenni ve diğer koşullar gerçekleşmesine rağmen ilgili elektrik dağıtım şirketi(EDAŞ) müvekkile elektrik aboneliği vermiyor.

Kuruma yazılı olarak başvurduk ve yine red cevabımızı aldık.

Bu red kararını iptal ettirmek istiyoruz ancak açacağımız davanın türü ve yargı yolu konusunda net bilgim bulunmamakta.

Biraz araştırdığımda "muarazanın meni ve haksız işlemin tespiti" mealinde bir dava türü ile karşılaşıyorum.

İlgili dava türü doğru mudur, dava ne tür bir davadır ve görevli mahkeme hangisidir?

Saygılarımla
Old 04-03-2013, 09:01   #2
olgu

 
Varsayılan

Tüketici mahkemesinde, abonelik sözleşmesi yapılıp, elektirik hattı çekilmesi yönünde taleple dava açacaksınız.

EDAŞ ın elektirik bağlamama gerekçesi nedir?
Old 04-03-2013, 09:52   #3
olgu

 
Varsayılan

Karar su aboneliği hakkında ama benzer şartların gerçekleşmesi gerekiyor.

Köydeki evlere belediye bakmadığından iskan ruhsatı gerekmiyor sadece Kaymakamlığa bildiri veya izin gerekiyor diye hatırlıyorum...

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/11648
K. 2006/16248
T. 12.12.2006
• BELEDİYE HİZMETLERİNDEN YARARLANMA ( Davacıya Ait Bağımsız Bölüm ve Bağlı Olduğu Binanın İskan Ruhsatı Alınmadığından Davalı İdare Tarafından Su Abonesi Yapılması Mümkün Olmadığı )
• SU ABONELİĞİ ( Davacıya Ait Bağımsız Bölüm ve Bağlı Olduğu Binanın İskan Ruhsatı Alınmadığından Davalı İdare Tarafından Su Abonesi Yapılması Mümkün Olmadığı )
• İDARENİN HİZMET VERME GÖREVİ ( Kullanma İzni Verilmeyen veya Alınmayan Yapıların İzin Alınıncaya Kadar Belediye Hizmetlerinden ve Tesislerinden Faydalanamayacağı )
• İDARENİN SÖZLEŞME YAPMA ZORUNLULUĞU ( Hizmetten Yararlanmak İsteyen Ferdin Gerekli Koşulları Haiz Olması ve Hizmetin Götürülmesinde Yasal ve Teknik Olanaksızlıkların Bulunmaması İle Sınırlı Olduğu )
• İSKAN RUHSATI ALINMAYAN YERLER ( Kullanma İzni Verilmeyen veya Alınmayan Yapıların İzin Alınıncaya Kadar Belediye Hizmetlerinden ve Tesislerinden Faydalanamayacağı )
3194/m.30,31
5237/m.184

ÖZET : İdare, objektif koşullarla ilan ettiği ve tekel durumundaki hizmetler konusunda icabının fert tarafından kabulü halinde sözleşme yapmak ve hizmeti ferde ulaştırmakla görevli olmakla birlikte idarenin sözleşme yapma zorunluluğu, hizmetten yararlanmak isteyen ferdin gerekli koşulları haiz olması ve hizmetin götürülmesinde yasal ve teknik olanaksızlıkların bulunmaması ile sınırlıdır.

3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30. ve 31. maddesinde, kullanma izni verilmeyen veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları belirtilmiş, buna aykırı hareket edenler hakkında cezai yaptırımlar getirilmiştir.

Davacıya ait bağımsız bölüm ve bağlı olduğu binanın iskan ruhsatı alınmamıştır. Bu nedenle, davalı idare tarafından su abonesi yapılması mümkün değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki abonelik verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, iskan ruhsatı alınmamış olan Dikmen-Keklikpınarı Malazgirt Mahallesi, 1. Cad. 29. Sok. 25 numaralı apartmanın 10 numaralı dairesinde davalı idarenin binanın iskanı olmadan su bağlanmayacağını söyleyip abonman sözleşmesi yapmadığını ileri sürerek, vaki muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davaya idari yargı yerinde bakılması gerektiğini, sözü edilen binanın ve davacının bağımsız bölümünün iskan ruhsatının bulunmadığını, bu durumda İmar Kanunu'nun 30. ve 31. maddesinde yer alan düzenleme karşısında abonelik yapılmasının mümkün olmadığını, iskan ruhsatı alınır, abonelik koşulları oluşur ise, talebin yerine getirilmesinin mümkün olacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararını dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davalı idarenin objektif koşullarla ilan ettiği ve tekel durumundaki hizmetlerin yapılması için genel ve devamlı nitelik arz eden icabının, fert tarafından kabulü halinde idare, iltihaki nitelikteki sözleşmeyi, herhangi bir yasal ya da teknik sakınca yoksa yapmakla ve hizmeti ferde ulaştırmakla görevlidir. Ancak, idarenin bu şekildeki hizmetler konusunda sözleşme yapma zorunluluğu, hizmetten yararlanmak isteyen ferdin gerekli koşulları haiz olması ve hizmetin götürülmesinde yasal ve teknik olanaksızlıkların bulunmaması ile sınırlıdır.

3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30. ve 31. maddesinde, kullanma izni verilmeyen veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları belirtilmiş, buna aykırı hareket eden görevliler hakkında da TCK'nın 184. maddesi ile de cezai yaptırımlar getirilmiştir. Davacıya ait bağımsız bölüm ve bağlı olduğu binanın iskan ruhsatının alınmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu nedenlerle İmar Kanunu'nun 30. ve 31. maddesi hükmüne göre, davacının abone yapılması mümkün olmadığı halde, aksi düşüncelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 04-03-2013, 11:13   #4
artos

 
Varsayılan

Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 5/2-c maddesinde ; Köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda bulunanların bağlantı başvurusunda bulunmaları için 3194 sayılı İmar Kanununun 27, 30 uncu maddelerine göre yapı kullanma iznini getirmeleri öngörülmüştür. İmar Kanunu'nun ilgili maddelerini inceleyin. Muarazanın men'i ve aboneliğin tesisi talepli davanın, ticari mahiyette değilse, asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekiyor. İyi çalışmalar.
Old 04-03-2013, 11:15   #5
efekankaptan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan artos
Muarazanın men'i ve aboneliğin tesisi talepli davanın, ticari mahiyette değilse, asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekiyor. İyi çalışmalar.[/color][/size]
Tüketici Mahkemesi olmasın?
Old 04-03-2013, 11:20   #6
oguzhand0

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım işte ben de bu ayrımda kaldım. İş ticari değil. Muarazanın meni mi, asliye hukuk mu tüketici mahkemesi mi...

Saygılarımla
Old 04-03-2013, 11:21   #7
artos

 
Varsayılan

Tüketici Mahkemesi olması için taraflar arasında sözleşme ilişkisi olması gerek. Abonelik tesisi talepli davalarda davanın niteliği gereği taraflar arasında sözleşme yok. Sözleşmeden kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olsaydı tüketici mahkemeleri görevli olurdu. Bir EDAŞ avukatı olarak bu tip davalarla sıkça karşılaşıyorum.
Old 04-03-2013, 11:46   #8
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

İdare ile sözleşme yapılıncaya kadar olan ihtilaflar (ki buna abonelik talebinin reddi işlemi de dahildir) idari yargıda, abonelik sonrasında oluşan ihtilaflar ise adli yargıda görülür.
Old 04-03-2013, 12:04   #9
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evren Akçay
İdare ile sözleşme yapılıncaya kadar olan ihtilaflar (ki buna abonelik talebinin reddi işlemi de dahildir) idari yargıda, abonelik sonrasında oluşan ihtilaflar ise adli yargıda görülür.

Edaş İdare mi?
Elektrik dağıtıcılarının tamamı özel sektör de değil mi Sayın Akçay?
Old 04-03-2013, 13:07   #10
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

EDAŞ ların hepsi özel sektör değil. Halen özelleştirilmeyen dağıtım şirketi var. Sorulan sorudan net anlayabilmiş değilim. Ancak bahsettiğim bilgi ile ilgili İdare Mahkemesi kararları ve Danıştay kararları var. Bu konuda birçok karar var. Örnek olarak aşağıda eklediğim karar okunduğunda açıkça anlaşılacaktır.

T.C. Danıstay

8.Dairesi
Esas: 1997/185
Karar: 1997/2229
Karar Tarihi: 23.06.1997


ÖZET: Doğal gaz abonelik şartlarının idarece düzenlenmesi, kamu hukuku alanında kaldığından abone olma koşullarına ilişkin düzenlemenin iptali istemiyle açılan davalarda idari yargının görevlidir.

(4325 S. K. m. 1) (2577 S. K. m. 1, 14, 15)

Temyiz İsteminde Bulunan: ...

Karşı Taraf: ... Genel Müdürlüğü

Vekili: Av. ...

İstemin Özeti: ... Genel Müdürlüğü İdare Encümeninin, doğalgaz abone olma şartlarını düzenleyen 7.5.1996 gün ve 96/212 sayılı kararı ile bu karar uyarınca davacıdan 300 USA Dolar abonelik ücreti istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; ...'nün kuruluşuna ilişkin 4325 sayılı Kanunun 1. maddesinde, kurumun hususi hukuk hükümlerine göre idare edildiğinin belirtildiği, doğalgaz kullanımı ile ilgili olarak her abonenin davalı idareyle özel hukuk hükümlerine tabi abone sözleşmesi yaptığı, abonelik kurallarının bu sözleşme esaslarına göre yürütüldüğü, kullanılan doğalgaz bedelinin ve abone ücretinin davalı idarece belirlenen tarifeye göre ödendiği, davalı idarenin gerek sözleşmenin yapılması ve gerekse yürütülmesi sırasında tek taraflı yaptırım gücünün olmadığı, doğalgaz satın alarak abonelere satmak durumunda olan davalı idarenin belirlediği yeni satış koşullarının hukuka uygun olup olmadığının ve davacının başvuru tarihine göre kazanılmış hakkı bulunup bulunmadığının araştırılmasının özel hukuk hükümlerine ve sözleşme esaslarına göre yapılacağından, davanın görümü ve çözümünün adlı yargı mercilerinin görev dahilinde olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddeden Ankara 8. İdare Mahkemesinin 24.9.1996 gün ve 577 sayılı kararının, ... Genel Müdürlüğünün tek taraflı olarak sözleşme şartlarını belirlediği, kamu gücünü kullanarak işlem tesis ettiği, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Nazmiye Kılıç'ın Düşüncesi Uyuşmazlık idari yargının görevine girdiğinden, idare mahkemesinin görev ret kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Yücel Irmak'ın Düşüncesi: Dava; ... Genel Müdürlüğünün doğalgaz abonelik koşullarını düzenleyen 7.5.1996 gün ve 96/212 sayılı İdare Encümeni kararı ile, bu karar uyarınca davacıdan 300 dolar abonelik ücreti istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare mahkemesince: ... Genel Müdürlüğünün özel hukuk hükümlerine bağlı bir kuruluş olduğu, doğalgaz kullanımı ile ilgili özel hukuk sözleşmesinden (abone sözleşmesi) doğan uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Olayda, abonelik sözleşmesinin yapılması ve uygulanmasından doğan bir uyuşmazlık söz konusu değildir. İdarece abonelik koşulları ve sözleşmenin konuları, kamu gücüne dayanılarak, tek yanlı olarak idare encümeni kararı ile belirlenmiştir.

O halde davanın idare mahkemesinde çözümü gerekirken, davanın görev yönünden reddedilmesi, usul ve hukuka aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık; ... Genel Müdürlüğünün doğalgaz abonelik koşullarını düzenleyen 7.5.1996 gün ve 96/212 sayılı İdare Encümeni kararı ile bu karar uyarınca davacıdan abonelik tesis ücreti olarak 300 dolar istenilmesine ilişkin işlemin iptali isteminden doğmuştur.

İdare mahkemesince, doğalgaz kullanımı ile ilgili olarak her abonenin davalı idareyle özel hukuk hükümlerine tabi abone sözleşmesi yaptığı, abonelik kurallarının bu sözleşme esaslarına göre yürütüldüğü, davalı idarenin gerek sözleşmenin yapılması ve gerekse yürütülmesi sırasında tek taraflı yaptırım gücünün olmadığı, bu nedenle özel hukuk hükümlerine göre çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerlerine ait olduğu gerekçesiyle dava görev yönünden reddedilmiştir.

Olayda .... Genel Müdürlüğü, İdare Encümeninin 7.5.1996 günlü kararı ile, doğalgaz altyapı çalışmalarının devam etmesi, sayaçlarda ön ödemeli elektronik kartlı sisteme geçilmesi ve yeni aboneliklere bundan böyle kartlı sayaç takılması, doğalgaz alımlarının peşinata dönüşmesi üzerine güvence alımına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle abone olma şartları yeniden belirlenmiş ve yeni abone olan bütün abonelerden her bağımsız daire ve dükkanlar için daire sayısı belli olmayan kurum, işyeri, kuruluş, han, hamam, fırın, iş merkezi gibi abonelerden 300 USA Dolar abonelik ücretinin alınmasına karar verilmiş ve bu karar uyarınca da davacıdan belirtilen miktarda abonelik ücreti istenilmiştir.

Elektrik, su ve doğalgaz gibi bedeli karşılığında dağıtılan kamu hizmetlerinden abonman sözleşmesi ile faydalanılır. Bu sözleşmeler belirli bir konuyu, şartları, karşılıklı hakları ve borçları belirler. Sözleşmedeki şartların yerine getirilmemesi halinde, idare de kendi yükümlülüklerinden (kamu hizmetinin ifasından) kaçınır, hatta gerekirse sözleşmenin cezai şart hükümleri de uygulanır. Bu sözleşmelerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların adli yargıda görüleceği tartışmasızdır.

Bu sözleşmeler idare tarafından yazılı şekilde hizmetten faydalanmak isteyenlere sunulmakta ve onlarda sözleşmeyi kabul ve imza ederek akde katılmaktadır.

Abonman sözleşmelerinin konusu ve kapsamı tarafların serbest iradelerinin ürünü olmadığı gibi, bu sözleşmeyi hazırlayan idare bile bunu (bir şirket gibi) serbestçe hazırlamak yetkisine sahip değildir; bunlar da diğer kamu hizmetleri ve kamu hukuku kuralları gibi düzenleyici işlemlerle hazırlanır ve kural işlem niteliğindedir ve aboneyi olduğu gibi idareyi de bağlar. Bu nedenle meydana getirdiği durumda genel bir hukuki durumdur ve sübjektif sözleşmelerle bu kurullar değiştirilemeyeceğinden, sübjektif, kişisel ve akdi durum ancak görünürde vardır.

Bu nedenledir ki, abonman sözleşmesi süresince idare yine düzenleyici tasarruflarla, kamu hizmetinin bedelini indirir veya çıkarır; bu değişikler belirli bir süreyle akdedilmiş ve halen devam etmekte olan abonman sözleşmelerine de etki eder. Çünkü bu sözleşmeler tam anlamıyla özel hukuk sözleşmeleri olmayıp, köken bakımından imtiyaz sözleşmesine ve şartnamelere benzer. Şartnameler, tamamen düzenleyici bir tasarruf niteliğindedir, hizmeti ve dolayısıyla bu hizmeti düzenleyen sözleşmeyi objektif hukuk kuralı saymak gerekir. Bu nedenle tarifelerdeki değişiklikleri, objektif hukuk kuralında yapılan değişiklik saymak gerekir. Sözleşmenin kendisi de hizmetin objektif kaidelerini, statüsünü kapsayan kurallardır. İdare de bu objektif kurallara tabidir. Hizmetten yararlanacaklara sunulan bu kurallar aslında bir statünün kurallarıdır. İdare de bu statünün kurallarını belirlemede irade serbestliğine sahip olmayıp, kamu hukuku kuralları ile bağlıdır.

Bu nedenle bu tür kamu hizmetlerinin ifası sırasında idare ile kamu hizmetinden yararlananlar arasındaki sözleşme yapılmadan önce sözleşme şartlarının tek taraflı olarak idarece, sunulan kamu hizmetinin niteliği, özellikleri ve günün koşulları göz önüne alınarak belirlenmesi ve hizmete ilişkin tarifelerin düzenlenmesinde idarenin kamu gücünü kullanarak idari tasarrufta bulunduğunu kabul etmek gerekir.

Aksi takdirde, yukarıda belirtildiği gibi kamu hizmetinin ifasındaki bazı koşulları düzenleyen tarife vs. değişikliklerin daha önceden yapılan abonman sözleşmelerine uygulanmaması gerekir. Bunun da süreklilik arzeden ve günün koşullarına göre maliyeti değişen kamu hizmetlerinde kabulünün imkansız olduğu açıktır.

Elektrik, su ve doğal gaz gibi bedeli karşılığında dağıtılan kamu hizmetlerinde, bu kamu hizmetlerinden yararlanmak için öngörülen koşulların idarece tek taraflı olarak düzenlenmesi, sözleşmenin uygulanması anlamına gelmeyeceğinden, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu düşünülemez.

İdarenin tek taraflı olarak kamu gücüne dayanarak belirlediği abone olma ve sözleşme koşullarından doğan uyuşmazlıkta idari yargı yerleri görevlidir.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 8. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 23.06.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

İdare mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 04-03-2013, 13:14   #11
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evren Akçay
İdare ile sözleşme yapılıncaya kadar olan ihtilaflar (ki buna abonelik talebinin reddi işlemi de dahildir) idari yargıda, abonelik sonrasında oluşan ihtilaflar ise adli yargıda görülür.

Aski, Bedaş (Ankaradaki su ve elektirik dağıtım şirketleri) aleyhine açılan sözleşme yapmama sebebiyle açılan davalarda abonelik isteyen tüketici sıfatıyla bu hizmetten yararlanacaksa Tüketici Mahkemeleri davaya bakmakta.
Old 04-03-2013, 13:52   #12
yılmazkan

 
Varsayılan

Biraz eski bir karar ama genel mahkemelerin görevli olduğuna dair bir Yargıtay kararını ekliyorum. Şahsi fikrim tüketici mahkemeleri görevli olmalıdır.

Yargıtay
3. Hukuk Dairesi

Esas : 2004/6132
Karar : 2004/6730
Tarih : 17.06.2004

*TÜKETİCİ MAHKEMELERİNİN GÖREV ALANI
*ABONELİK SÖZLEŞMELERİ
*GÖREVLİ MAHKEME

(4077 s. TKHK m. 1, 2, 3, 10A, 11A, 23)

Özet : 4077 Sayılı Yasa kapsamında kalan tüketici işlemleri belirlenirken aynı yasanın birinci maddesinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmenin usul ve esasları belirtilmiş, 11/A maddesinde ise abonelik sözleşmesinden bahsedilmiştir. O halde, taraflardan biri satıcı diğeri tüketici olsa dahi, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunmadığı işlemler Tüketici Yasası kapsamında kabul edilmeyeceğinden uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekeceğinden Tüketici Mahkemeleri görevli kabul edilmeyecektir.

YARGITAY İLAMI

Dava dilekçesinde 365.526.000 lira borcu bulunmadığının tespiti ile ASKİ'ye abonelik istemin yapılmasının sağlanması istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davacı, üyesi olduğu derneğin su saati önceden sökülüp götürüldüğü halde, kaçak su kullanmaktan dolayı işlem yapılarak kendisine 365.526.000 TL'nin fatura edildiğini, bu para yatırılmadan abonman işlemi yapılmayacağının kendisine bildirildiğini, talebin haksız olduğunu, bu nedenle 365.526.000 TL borçlu bulunmadığının ve Dernek yada şahsı adına abonelik işleminin yapılmasının sağlanmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, kaçak su kullanımının tutanakla tespit edildiğini, abonelik işlemi yapılmasının idari işlem olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, 4077 Sayılı Yasanın değişik 10/A ve 23. maddeleri gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olmakla, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hükmü davacı temiz etmektedir.

4077 Sayılı Yasa kapsamında kalan tüketici işlemleri belirlenirken aynı yasanın birinci maddesinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmenin usul ve esasları belirtilmiş, 11/A maddesinde ise abonelik sözleşmesinden bahsedilmiştir.

O halde, taraflardan biri satıcı diğeri tüketici olsa dahi, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunmadığı işlemler Tüketici Yasası kapsamında kabul edilmeyeceğinden uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekeceğinden Tüketici Mahkemeleri görevli kabul edilmeyecektir.

Dava dilekçesinde borçlu bulunmadığının tespiti ile birlikte abonelik işleminin yapılması istenmektedir.

Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi ise istisna olduğundan, konusu para olmayan veya para ile değerlendirilmeyen davalar ile yasanın açık biçimde Sulh Hukuk Mahkemesini görevlendirmediği tüm davalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür.

Mahkemeler arasındaki görev ilişkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan dava sonuçlanıncaya kadar resen nazara alınması gerekir.

O halde mahkemece, müddeabihin miktar ve değeri belli olmadığından dava dilekçesinin Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak:Corpus Arşiv
Old 03-01-2015, 00:40   #13
Levent Karakaya

 
Varsayılan

Merhaba Üstadlarım benzer bir olayda benim başımda, Toroslar Elektrik (Özel Şirket) müvekkil şirkete elektrik aboneliği vermiyor. Burada görevli mahkeme ticaret mahkemesimidir? Teşekkürler
Old 03-01-2015, 14:49   #14
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Levent Karakaya
Merhaba Üstadlarım benzer bir olayda benim başımda, Toroslar Elektrik (Özel Şirket) müvekkil şirkete elektrik aboneliği vermiyor. Burada görevli mahkeme ticaret mahkemesimidir? Teşekkürler

İki tarafta tacir olduğundan, dava konusu işlem davacının ticari işletmesi ile ilgili olduğundan ticaret mahkemeleri görevlidir.
Old 04-01-2015, 00:25   #15
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

Ankara içinde ASKİ tarafından su aboneliği verilmeyen kişilerin Tüketici Hakem Heyetlerine yaptığı bir kısım başvuruları kabul ettik.
Old 04-01-2015, 02:19   #16
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Buğcan Çankaya
Ankara içinde ASKİ tarafından su aboneliği verilmeyen kişilerin Tüketici Hakem Heyetlerine yaptığı bir kısım başvuruları kabul ettik.

Maddi değeri olmayan muazarazanın meni olan konusu olan uyuşmazlıklarda hakem heyeti görevli değildir. Kararlarınıza karşı hiç iptal davası açıldı mı?
Old 04-01-2015, 11:21   #17
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

Bu konuda bende sizinle aynı fikirdeyim. Ancak Antalyada tüketici hakem heyeti üyeleriyle bir toplantı/seminer yapılmış. Burada Bakanlık ve bazı yargı mensupları, üstüne basa basa tespit niteliğinde kararlarda verebilirsiniz diye kadroları motive etmişler.

Bize başvuran kişiye Aski Tarife yönetmeliği uyarınca kaçak su kullanım bedeli tahsis edilmişti. Şikayetçi hem bu bedel kadar borcu olmadığının tespitini, hem de kendisine su aboneliği verilmesini istemişti.

Karar ile ilgili dava açıldı mı bilemiyorum, bilgi alır isem paylaşırım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hisseli, tapulu taşınmaz üzerine, malikin rızası olmadan inşa edilen binalar ve açılacak dava türü bilecikspor Meslektaşların Soruları 3 21-04-2021 15:28
su idaresine karşı açılacak davada yargı yolu avarzu Meslektaşların Soruları 6 11-04-2016 08:42
TTK 644'e göre açılacak olan dava türü nedir ? Av.Evrim BAŞEREN Meslektaşların Soruları 6 28-12-2011 13:20
miras hakkı mevcut mudur ve açılacak dava türü ne olmalıdır Av. Oğuz YILMAZ Meslektaşların Soruları 2 08-01-2011 16:40
opertaör şirketine karşı dava? nazell Meslektaşların Soruları 4 21-04-2008 15:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06849003 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.