Maddİ Tazmİnat-sÖzleŞmenİn İhlalİ

Bir askeri kurum elbise alım işi için ihale açmış. İhaleyi müvekkil şirket kazanıyor. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra müvekkil şirket ile kurum arasında sözleşme imzalanıyor. Sözleşmeye göre müvekkil şirket, belli bir zamana kadar söz konusu elbiseleri şartnameye uygun olarak kuruma teslim edecek. Buna göre müvekkil şirket elbise yapım işi için bir kaç firma ile anlaşıyor. Anlaşmaya göre kumaş işini A şirketi üslenecek. Söz konusu şirket, belli bir süre içerisinde kumaşları şartnameye uygun olarak teslim edeceğini yazılı olarak taahhüt etmiş.

Şartnamede belirtilen süre içerisinde müvekkil söz konusu elbiseleri kuruma teslim etmiş. Ancak kurumun oluşturduğu komisyon tarafından incelenen elbiseler, kumaşın şartnameye uygun olmadığı gerekçesiyle yeterli görülmemiş ve böylece müvekkil taahhüdünü yerine getirememiş. Ayrıca müvekkil kumaş işi için A şirketine 25.000 YTL ödemiş. bunun banka dekontları da mevcut.

Bu haliyle müvekkil şirketin kumaş işi için A şirketine ödemiş olduğu paraları talep edebilir miyiz? Müvekkilin ihalede taahhüdünü yerine getirememesinden dolayı mahrum kaldığı karı da talep edebilir miyiz.? Ayrıca müvekkil cezalı konuma düştüğü için manevi tazminat isteyebilir miyiz? veya bunların haricinde tavsiye edeceğiniz bir yol var mı? Saygılar...

Merhabalar;

Alıntı: Ancak kurumun oluşturduğu komisyon tarafından incelenen elbiseler, kumaşın şartnameye uygun olmadığı gerekçesiyle yeterli görülmemiş ve böylece müvekkil taahhüdünü yerine getirememiş.

Borcun kötü ifa edilmesinden bahsedebilir. Kanımca olayda ayıba karşı tekeffül hükümlerine başvurmamız gerekecektir.
BK Md. 194-207 maddeleri satıcının ayıba karşı tekeffül borcu kayıt altına almıştır.

BK Madde 194 - Bayi müşteriye karşı mebiin zikir ve vadettiği vasıflarını mütekeffil olduğu gibi maddi veya hukuki bir sebeple kıymetini veya maksut olan
menfaatini izale veya ehemmiyetli bir suretle tenkis eden ayıplardan salim bulunmasını da mütekeffildir.
Bayi, bu ayıpların mevcudiyetini bilmese bile onlardan mesuldür

Böyle bir durmda kanun satıcıya seçimlik haklar tanımıştır.( dönme, tamir v.s). Sorudan anladığım kadarıyla alıcı dönme hakkını kullanacak. Alıcı satımdan dönme hakkını kullanırsa BK 205/2'ye göre ödemiş olduğu meblağı faiziyle birlikte ister.

Alıcının uğramış olduğu kazanç kayıbı, alıcının dolaylı zararlarıdır. BK 205/2'nin son cümlesine göre; satıcı, kendisine hiç bir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer her türlü zararlarını tazmin etmeğe mecburdur

Dava zamanaşımı BK m 207/1' göre 1 yıldır. Tacirler arasında 6 aydır.

Manevi zarar konusunda net bir fikrim olmamakla beraber BK 205/2'nin bahsettiği "her türlü zarar" deyiminden faydalanılabilir. Zira müvekkiliniz düşük kalite kumaş nedeniyle alıcısına karşı borcunu yerine getirememiş ve prestij ve o piyasada güven kaybına maruz kalmıştır.

saygılarımla..

Sayın av.c_ergul;
Öncelikler verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Söz konusu kumaşların şartnameye uygun olmadığı yönünde verilen karardan itibaren 1 yıldan daha fazla bir zaman geçmiştir. (yaklaşık 1.5 yıl) bu durumda BK.207 uyarınca zamanaşımı süresi geçmiş oluyor. Bu durumda başvuracağımız başkaca yol var mmıdır? Sebepsiz zenginleşme yoluna başvurulabilir mi? Saygılar...

Merhabalar;

Öncelikle şunu söyleyeyim. Bk 207'deki zamanaşım süreleri emredici değil, aksi düzenlenebilir. Bu durumda şartnameyi tekrar gözden geçirin. Daha uzun bir süre kararlaştırılmış olabilir.

Bir de TKHK m. 4'e göre "satıcı daha uzun bir süre için garanti vermemişse, ayıplı maldan ve ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı açılacak davalar, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olasa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabidir." (Anladığım kadarıyla müvekkiliniz tacir. Belki bu maddeden faydalanamayabilirsiniz ama şartları gözden geçirip değerlendirin.)

Sebepsiz zengileşmede zamanaşımı 1 yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıldır. Görüldüğü gibi buradaki zamanaşımı BK daki zamanaşımından daha uzundur.

Ancak bildiğiniz gibi borcun kaynakları haksız fiil, akit ve sebepsiz zenginleşmedir. Olayımızda akitten doğan bir borç varken sebepsiz zenginleşmenin zamanaşımı sürelerini kullanmamız çok doğru olmayabilir.

Bir yargıtay kararı aradım ama bulamadım. Biraz daha araştıracağım... Saygılarımla

Ayıba karşı tefekkül hükümlerinin uygulanması için gerekli Zamanaşımı süresi geçtiğine göre başkaca başvurulabilecek bir yol avr mıdır? Ayrıca imal edilen kumaşların haricinde alıcı müvekkil, diğer malzemeler için( düğme, boya, apolet v.s) başka kişilerle de anlaşmış ve bunalrın ücretini de ödemiştir. Kumaş işinin şartnamaye uygun olmaması ve buna bağlı olarak müvekkilin yükümlülüğünü yerine getirememesi nedeniyle müvekkil, ayıplı kumaş teslim eden şirkete ödediği bedelin 3-4 mislini de diğer masraflara harcamıştır. Diğer zararların da tazminini istemek ne derece mümkündür? Saygılar...