Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

taşınmazı hacizli borçlunun ölümü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-07-2012, 11:34   #1
Avukat Neslihan

 
Varsayılan Taşınmazı hacizli borçlu öldüğünde satış için tapuda mirasçılar adına tescil

Kesinleşmiş bir takipte , borçlunun taşınmazı üzerine haciz konulmuş ve daha sonra borçlu vefat etmiştir. Veraset ilamı alınarak takip mirasçılara yönlendirilmiş ve daha önce takip kesinleştiği için muhtıra gönderilmiştir. Taşınmazın satışını yapmak istiyoruz, yalnız taşınmaz şu anda halen ölen borçlu üzerinde görünüyor ve artık bizim borçlularımız mirasçılar. Mirasçılar el birliği ile taşınmazın tamamına malik olduğundan satış konusunda bir sıkıntı olmaz diye düşünüyorum ancak taşınmazın tapuda mirasçılar adına tescilini sağlamak zorunda mıyız? Zorunda isek burada tescil için nasıl bir yasal prosedür işletmeliyiz? İcra mahkemesinden yetki alınabilir diye söyleyenler oldu ama benzer bir uygulama , karar vs. göremedim. İlgili karar varsa paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler
Old 09-07-2012, 12:30   #2
av.buğra

 
İnceleme

yargıtay kararı işinize yarayacaktır....
T.C.
YARGITAY
Onikinci Hukuk DairesiEsas No: 2007/2701Karar No: 2007/5159Tarih: 19.3.2007
  • ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ( Mirasçılar Hakkındaki Takip İlk Takibin Devamı Olduğundan Mirasçılar Adına Ödeme Emri Çıkarılmasına Gerek Bulunmadığı - Adı Geçenlere Muhtıra Gönderilerek Takibin Kendilerine Karşı da Sürdürüleceği Dileğinin Bildirilmesi İle Yetinileceği )
  • MİRASÇILAR HAKKINDAKİ TAKİP ( İlk Takibin Devamı Olduğundan Mirasçılar Adına Ödeme Emri Çıkarılmasına Gerek Bulunmadığı - Adı Geçenlere Muhtıra Gönderilerek Takibin Kendilerine Karşı da Sürdürüleceği Dileğinin Bildirilmesi İle Yetinileceği )
  • YETKİ İTİRAZI ( Murisin Külli Halefi Olan Mirasçının Asıl Borçlunun İtiraz Hakkı Kalmadığı Durumlarda Yeniden Yetki İtirazında Bulunulamayacağı )
  • MİRASÇILARIN İTİRAZI ( Mirasçı Olunmadığı Mirasın Reddedildiği Gibi İtirazlarla İmhal İtfa Zamanaşımı Benzer İtirazlar Olabildiği )
    ÖZET :
    Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ( İİK. 71 ) benzer itirazlar olabilir.
    Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun ( murisin ) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden yetki itirazında bulunması mümkün değildir.
    O halde, mahkemece mirasçıların yetki itirazı ile imzaya itirazlarının reddi ile sair itirazlarının İİK.nun 71. maddesi kapsamında nicelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    DAVA :
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR :
    İtiraz eden borçluların murisi Mustafa Coşkun'a ölümünden önce 14.08.1998 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve adı geçenin yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    İcra takibi sırasında borçlu Mustafa Coşkun'un ölmesinden ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin 01.08.2006 tarihinde mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edildiği tespit edilmiştir.
    İİK.nun 53. maddesi gereğince borçlunun ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol vardır. Ancak, şu hususu öncelikle vurgulamak gerekir ki aşağıda açıklanacak iki yol da yeni bir takip olmayıp eski takibin devamıdır.
    1- Takibi tereke hakkında devam ettirmek;
    Bu yolun seçilebilmesi için terekenin henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabii tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis edilmemiş olması gerekir. Tereke hakkındaki takipte borçlu hayatta olsaydı hangi usul uygulanacak idi ise o usul uygulanır. Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir.
    2- Takibi mirasçılar hakkında devam ettirmek;
    Takibin mirasçılar hakkında devamı, haciz yada rehnin paraya çevrilmesi yollarıyla olur. Muris hakkındaki takip iflas yolu ile başlamış ise mirasçılar hakkında iflas yolu ile takibe devam edilemez.
    Somut olayda, muris hakları da haciz yoluyla takibe başlanmış ve mirasçılar hakları da takibe devam edilmiştir. Bu takip muris hakkındaki takibin devamıdır. Bu husus İİK.nun 53/son maddesinde ( bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ) denmek suretiyle açıkça belirtilmiştir.
    Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ( İİK. 71 ) benzer itirazlar olabilir.
    Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun ( murisin ) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden yetki itirazında bulunması mümkün değildir.
    O halde, mahkemece mirasçıların yetki itirazı ile imzaya itirazlarının reddi ile sair itirazlarının İİK.nun 71. maddesi kapsamında nicelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-07-2012, 14:14   #3
Avukat Neslihan

 
Varsayılan

karar için teşekkürler . Halen ölen borçlu adına kayıtlı olan taşınmazın satışına devam ederken uygulanacak prosedür hakkında görüşleri merak ediyorum paylaşırsanız sevinirim.
Old 10-07-2012, 15:14   #4
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

iik.53/2 maddesi-İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmî tasfiyeye tâbi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder.
Old 10-07-2012, 15:34   #5
av.buğra

 
İnceleme


Alıntı:

av.buğra
İİK.nun 53. maddesi gereğince borçlunun ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol vardır. Ancak, şu hususu öncelikle vurgulamak gerekir ki aşağıda açıklanacak iki yol da yeni bir takip olmayıp eski takibin devamıdır.
1- Takibi tereke hakkında devam ettirmek;
Bu yolun seçilebilmesi için terekenin henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabii tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis edilmemiş olması gerekir. Tereke hakkındaki takipte borçlu hayatta olsaydı hangi usul uygulanacak idi ise o usul uygulanır. Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir.



2 no'lu cevapta bahis etmiştim... takibiniz bu hale uygun düşmektedir...dolayısı ile kıymet takdiri ve satış işlemlerine girişmelisiniz...kolay gelsin...
Old 10-07-2012, 15:39   #6
av.tugba

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/7459
K. 2007/10085
T. 16.5.2007
• BORÇLUNUN TAKİPTEN SONRA ÖLMESİ ( Alacaklının Tereke Aleyhine veya Mirasçıların Aleyhine Takibin Devamını İstemesi Gerektiği - Eğer Mirasçılar Hakkında Takibin Devamını İsterse Reddi Miras İçin Tayin Edilen 3 Aylık Süre İçerisinde Takibin Geri Bırakılması Gerektiği )
• MİRASÇILAR HAKKINDA TAKİP ( Borçlunun Takipten Sonra Ölmesi Nedeniyle - Reddi Miras İçin Tayin Edilen 3 Aylık Süre İçerisinde Takibin Geri Bırakılması Gerektiği )
• TEREKEYE KARŞI TAKİP ( Borçlunun Takipten Sonra Ölmesi Nedeniyle - Bundan Sonraki İşlemlerin Tereke Mümessillerine Tebliği Gerektiği/Üç Aylık Mirasın Reddi Süresinin Beklenmeyeceği )
2004/m.53
ÖZET : Borçlu takipten sonra öldüğünden İİK'nun 53. maddesi gereğince alacaklının tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Eğer mirasçılar hakkında takibin devamını isterse reddi miras için Medeni Kanun gereğince tayin edilen 3 aylık süre içerisinde takibin geri bırakılması icabeder. Alacaklı terekeye karşı takibe devam etmek isterse bundan sonraki işlemlerin tereke mümessillerine tebliği icabeder. Ancak bu durumda üç aylık mirasın reddi süresi beklenmez. İcra takip dosyasının incelenmesinde, şikayet tarihi itibari ile, alacaklı vekilinin tereke veya mirasçılar adına takibin devamına yönelik bir talebinin bulunmadığı görülmektedir. Alacaklı bunlardan hangisini ihtiyar ettiğini bildirmeden takibin yürütülmesi mümkün değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlu Ali İsmet Günay hakkında 13.05.2005 tarihinde ilama dayalı olarak ilamlı icra takibi yapıldığı ve icra emri tebliği üzerine takip kesinleştikten sonra borçlunun 23.11.2006 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu takipten sonra öldüğünden İİK.nun 53. maddesi gereğince alacaklının tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Eğer mirasçılar hakkında takibin devamını isterse reddi miras için Medeni Kanun gereğince tayin edilen 3 aylık süre içerisinde takibin geri bırakılması icabeder. Alacaklı terekeye karşı takibe devam etmek isterse bundan sonraki işlemlerin tereke mümessillerine tebliği icabeder. Ancak bu durumda üç aylık mirasın reddi süresi beklenmez. İcra takip dosyasının incelenmesinde, şikayet tarihi itibari ile, alacaklı vekilinin tereke veya mirasçılar adına takibin devamına yönelik bir talebinin bulunmadığı görülmektedir. Alacaklı bunlardan hangisini ihtiyar ettiğini bildirmeden takibin yürütülmesi mümkün değildir. Bu nedenle İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru ise de, alacaklının takibe tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine devamına yönelik talebinden sonra yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca işlem yapılması gerekirken, mirasçılar hakkında takibin devamı yönünde herhangi bir talep olmaksızın, takibin üç ay süre ile durdurulması yönünde karar verilmesi doğru değildir. O halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 16.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tahliye davasında karardan önce borçlunun taşınmazı tahliyesi kapbana Meslektaşların Soruları 13 23-10-2012 13:10
İlamda yazılı borçlunun ölümü ekinheval Meslektaşların Soruları 4 04-10-2010 15:04
Borçlunun ölümü Nil Şeker Meslektaşların Soruları 2 22-03-2010 12:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03258896 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.