Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kötü niyetli zilyet ve zorunlu masraf talebi

Yanıt
Old 07-02-2010, 02:14   #1
erdal düzgün

 
Varsayılan kötü niyetli zilyet ve zorunlu masraf talebi

iştirak halinde mülkiyet üzerine kötü niyetli olark haksız inşaat yapılmıştır.
meni müdahale kafrarı alınmış ancak kal kararı alınmamıştır.Bu durumda kötü niyetli zilyedin talepleri ve inşaatın akıbeti ne olabilir.TMK 995 ZORUNLU MASRAFLARI TALEP EDEBİLİR demekle mahkeme kararı ile meni müdahale kararı ve inşaatı yapanlar hakkında rehsatsız inşaatten ceza kararları mevcuttur.Bu durumda izalei şuyuu davasında haksız inşaatın akıbeti ne olacaktır. olaya uygun yargıtay kararı ve görüşlerinizi bekliyorum
TEŞEKKÜRLER
Old 07-02-2010, 14:06   #2
lawyer_6565

 
Varsayılan

Belki bu karar işinize yarayabilir.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:2009/14-68
K:2009/149
T:29.04.2009

1086 s. Yasa m. 72,74
4721 s. Yasa m. 683,719,725

Taraflar arasındaki “El atmanın önlenmesi,yıkım,ecrimisil ve temliken tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.12.2007 gün ve 2002/439-2007/346 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.H.D.nin 26.6.2008 tarih ve 2008/6440-8437 sayılı ilamı ile (...Davacılar, çapa bağlı 12 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduğunu, 13 parsel sayılı taşınmaz maliki B..... ile 19 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı M.....'in taşkın yapı yaparak taşınmazlarına elattığını, elatmanın önlenmesini, taşkın yapıların kal'ini ve ecrimisil ödetilmesini istemiştir. Davalılar, elatmaları olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Davalılardan B..... T......, karşı davasında 13 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, bu parsel üzerindeki binanın davacıların 13 parseline taştığını, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi hükmünce taşan kısmın adına tescilini istemiştir. Mahkemece, bilirkişinin 06.08.2003 tarihli krokisinde; kırmızı boyalı ve "A" harfiyle gösterilen yapının taşkın kısmı olan 26 m2 yüz ölçümlü yerde 19 parsel sayılı taşınmaz lehine irtifak hakkı tesisine, bunun dışında 16 m2'lik kısma davalı M...... K..... Ü...'nün müdahalesinin men'ine, depo edilen bedelin davacılara ödenmesine, 857.54 YTL. ecrimisilin faizi ile birlikte davalı M...... K..... Ü...'den alınmasına, aynı krokide, yeşil ile boyalı ve "B" harfi ile gösterilen üzerinde taşkın yapı bulunan 21.47 ve 6 m2 yüz ölçümündeki yerde 13 parsel lehine irtifak hakkı tesisine, üzerinde bina bulunmayan bölüme davalı B..... T.......'in yaptıgı müdahalenin men'ine, 1.040.00 YTL. ecrimisilin davalı Battal'dan alınarak davacılara ödenmesine, karşılık davacı B..... T.......'in açtığı tescil davasının reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir.
1- Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 12 parsel sayılı taşınmazın davacıya, 13 parsel olanının davalı ve karşı davacı B.....'a, 19 parselin ise diger davalı Mehmet K. Ü.'ye ait olduğu, bilirkişi krokisine göre, davacıların çapa dayalı mülkiyetindeki 12 parselin "B" harfiyle gösterilen bölümüne davalılardan B.....'ın kısmen inşaat yaparak elattıgı, "A" harfiyle gösterilen yerde ise diğer davalı M...... K..... Ü...'nün taşkın inşaatı bulundugu anlaşılmaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet hakkı sahibi davacılar TMK.nun 683. maddesinden yararlanarak malına haksız elatan kişilerin elatmalarının önlenmesini isteyebilir. Ne var ki, yasanın 725. maddesi "...durum ve koşullarda haklı gösterdigi takdirde taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." hükmünü içermektedir. Görülüyor ki, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi ile kendi malzemesi ile yapı yaparak ve ancak yapıyı başkasının arazisi üzerine taşıran kimseye iyiniyetli olması aynı zamanda durum ve koşullarda onu haklı göstermesi halinde ya taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulması veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesi yetkisi tanımıştır. Eldeki asıl ve birleştirilen davanın ortaya konan bu yasal çerçevede incelenip değerlendirilmesi gerekir. Kendi malzemesi ile başkasına ait taşınmaz üzerine taşkın yapı yapan malzeme sahibinin Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesinden yararlanmasında aranan en önemli koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Taşkın insaat sahibinde aranan iyiniyet koşulu Türk Medeni Kanunu'nun 3. maddesinde düzenlenen anlamda bir iyiniyettir. Taşmış olduğu arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmek durumunda olan kişi iyiniyet iddiasında bulunamaz. Diğer taraftan, mülkiyet hakkı sahibinin, malik olmasından dolayı kullanacağı haklar hak düşürücü süre veya zamanaşımına bağlı değildir. Malik Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinin kendisine tanıdığı dava hakkını bir süreye bağlı olmaksızın her zaman kullanabilir. Somut olayda; incelenen kayıt örneklerine göre, 13 parsel maliki taşkın yapı sahibi B.....'ın tasınmazı 14.02.1975 tarihinde çapa bağlandıktan sonra, M...... K..... Ü...'nün ise 13.04.1984 ve 22.11.1985 tarihlerinde yine çapa, bağlandıktan sonra satın aldıkları anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 719. maddesine göre satın aldıkları taşınmazın sınırları çapı ile belirlenir. Karşı davacı 13 parsel maliki B....., çap satın aldığından sınırları dışındaki taşkın yapıda iyiniyet iddiasında bulunamaz. İyiniyet koşulu bulunmadığından karşı davacı B..... tarafından açılan dava reddedilmelidir Kabule göre de; Davalı ve karşı davacı B..... T......., 14.10.2002 tarihli dilekçesinde Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayanarak temliken tescil isteminde bulunmuştur. Karşı davacının irtifak hakkı tesisine ilişkin talep ve davası yoktur. Davalılardan M...... K..... Ü...'nün ise, ne temliken tescil, ne de irtifak hakkı tesisine ilişkin birleştirilen veya karşı davası yoktur. Usulünce açılmıs bir dava bulunmadığından savunma yoluyla mahkeme önüne getirilen bu hususta dava varmış gibi yararına irtifak hakkı tesisi HUMK.nun 72 ve 74. maddelerine aykırı olmuştur. Bunların dışında, Türk Medeni Kanunu'nun taşkın yapılara ilişkin 725. maddesinin 2.fıkrası taşkın yapı sahibine ya taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulması veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesi yetkisi tanımıştır. Buradaki hak, seçimlik hak olduğundan inşaat sahibi muhik bir bedel ödeyerek dilerse tecavüz edilen kısım üzerinde lehine ayni bir hak kurulmasının, dilerse o kısım mülkiyetinin kendisine verilmesini isteyebilir. Mahkeme de kullanılan seçimlik hakkına göre bir karar vermek zorundadır. Olayda, karşı davacı B.....'ın irtifak hakkı tesisine ilişkin bir talebi yokken, diğer davalı M...... K..... Ü...'nün ise bu konuda davası yokken yararlarına irtifak hakkı tesisi doğru olmamıştır. Ayrıca, irtifak hakkı bedeli olarak saptanan 20.120.50 YTL. depo ettirilmeksizin karar kurulması da yanlıştır. 2- Yukardaki bozma nedenine göre, karşı davacı ile davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesi gerekmemiştir...) gerekçesi ile bozularak,dosya yerel mahkemesine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi,taşkın binaların yıkımı ve ecrimisil istemine; karşı dava ise, temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, 12 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanları adına kayıtlı olduğunu, davalılara ait 13 ve 19 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan yapıların taşınmazlarına taşkın olduğunu ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan B..... T......., karşı davası ile iyi niyetli olduğunu taşkın kısmın adına tescilini istemiş;diğer davalı ise kadastronun 50-60 yıl önce yapıldığını, iyi niyetli olduğunu bildirerek,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılara ait yapıların davacılara ait taşınmaza taşkın olduğu, ifrazın mümkün olmadığı, davalıların iyi niyetli olduğu gerekçesi ile taşkın yapılar nedeniyle davalılar lehine irtifak hakkı tesisine; yapı bulunmayan kısımlarla ilgili asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 725.md.si; “…Zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.” hükmünü düzenlemektedir. Buna göre temliken tescil koşullarının oluşması için, taşkın yapı sahiplerinin iyi niyetli olmasının yanı sıra, durum ve koşulların da haklı göstermesi gerekmektedir. Somut olayda; 19 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin, ilk 27.11.1941 tarihinde yapıldığı,taşınmazın davalı M...... K..... Ü... tarafından 23/24 payının bakım akti ile 13.4.1984 te; 1/24 payının da satış ile 22.11.1985’te edinildiği; yine 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 26.9.1953 tarihinde yapılıp, davalı B..... T....... adına satışla 14.2.1975’te tescil edildiği dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır.Teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve krokide; 19 parsel sayılı taşınmazdaki 7.486.500.000 TL değerindeki yapı ile 13 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde yer alan 1.978.400.000 TL değerindeki yapının kadastrodan sonra yapıldığı,13 parsel sayılı taşınmazın güneyinde yer alan 6.808.500.000 TL değerindeki yapının ise kadastro sırasında mevcut olduğu bildirilmektedir.Davacının taşınmazının değerinin 68.000 YTL olduğu da bilirkişilerce belirlenmiştir.Yapı değerleri dikkate alındığında yıkımın aşırı zarar doğuracağından söz edilemez. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu’nun 719 md.sine göre “…Taşınmazın sınırları, tapu planları ve arz üzerindeki sınır işaretleriyle belirlenir.” Davalılar taşınmazları kadastrodan sonra, yani çapa bağlandıktan sonra edindiklerine göre,davalıların iyi niyetli olduklarının kabulü mümkün değildir. Öte yandan davalılara ait yapıların değeri iyi niyetli olmadıkları ve taşınmazların ifrazının mümkün olmayışı da göz önünde bulundurulduğunda, temliken tescil isteminin Türk Medeni Kanununun 725.maddesine uygun olduğu söylenemez. Diğer taraftan dosya kapsamı ve toplanan delillere göre de irtifak hakkı tesisinin de koşullarının oluşmadığı açıktır. Bu durumda temliken tescil ve irtifak hakkı tesisi ile ilgili davanın kabulü yerinde değildir. Davacılar tarafından haksız kullanım nedeniyle istenen ecrimisil mahkemece kabul edilmiş ise de,temyiz edenin sıfatına göre bu husus irdelenmemiştir. O halde, yukarda açıklanan gerekçelerle ve Özel Daire bozması da göz önünde bulundurularak, mahkemece el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne,temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 29.4.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kötü niyetli vasi av_omerolgun Meslektaşların Soruları 2 25-07-2008 16:26
Kötü Niyetli İcra Takibi- Menfi Tespit avukat-21 Meslektaşların Soruları 8 23-05-2008 12:34
Kötü Niyetli Borçlu Zamanaşımı Defi İle Borçtan Kurtulabilir mİ ? concept Meslektaşların Soruları 3 04-02-2008 03:03
Uzlaşma Ve Tarfların Kötü Niyetli Hareketi arif0275 Meslektaşların Soruları 1 12-07-2006 13:35
Internet'de Kişisel Bilgilerin Kötü Niyetli Dağıtımı basilk Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 04:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02256608 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.