Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıkları - tüzel kişilik - husumet

Yanıt
Old 03-07-2007, 17:18   #1
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan Siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıkları - tüzel kişilik - husumet

Siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıklarının tüzel kişiliklerinin olmaması nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceği, husumetin parti genel merkezlerine yöneltilmesi gerektiği konusunda Yargıtay kararı arıyorum.

Şimdiden teşekkürler.
Old 03-07-2007, 18:35   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/12525
K. 2005/824
T. 25.1.2005
• SİYASİ PARTİ ALEYHİNE DAVA ( Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı - Husumetin Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• TELEFON GÖRÜŞME BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı - Husumetin Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• HUSUMET ( Telefon Görüşme Bedelinin Tahsili Talebi - Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı/Davanın Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• PARTİ İLÇE BAŞKANLIĞI ( Telefon Görüşme Bedelinin Tahsili Talebi - Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı/Davanın Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
2820/m.2,3,7
ÖZET : Siyasi Partiler Kanununa göre siyasi partiyi genel merkez temsil eder. Davalı ilçe başkanlığının tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Davacı ise husumeti İlçe Başkanlığına yönetmek suretiyle yanılgıya düşmüştür. Bu nedenle öncelikle davacıya husumeti doğru hasım olan Parti Genel Başkanlığına yöneltmesi için mehil verilmeli, mehilin gereklerinin yerine getirilmesi halinde işin esasının incelenmesi gereklidir.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı siyasi parti ilçe başkanlığı ile yapılan sözleşme gereği tahsis edilen telefonun görüşme bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek tahsili için başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.

Davalı, ilçe başkanlığının tüzel kişiliği bulunmadığı için kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, taraf ehliyetinin parti genel başkanlığına ait olduğunu, sözleşme yapılması hususunda genel merkezce kendilerine yetki verilmediğini bu halde sözleşmeyi imzalayan şahsın şahsen sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Siyasi Partiler Kanununa göre siyasi partiyi genel merkez temsil eder. Davalı ilçe başkanlığının tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Davacı ise husumeti DYP Yeşilhisar İlçe Başkanlığına yönetmek suretiyle yanılgıya düşmüştür. Bu nedenle öncelikle davacıya husumeti doğru hasım olan DYP Genel Başkanlığına yöneltmesi için mehil verilmeli, mehilin gereklerinin yerine getirilmesi halinde işin esasının incelenmesi gereklidir. Bu husus gözden kaçırılarak usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

2- Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına;

SONUÇ : 1.bent gereğince temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2.bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/36051
K. 2006/15141
T. 22.5.2006
• HUSUMET ( Parti İlçe Yönetim Kurulunun Ehliyeti Bulunmadığı - Siyasi Partiler Kanununa Göre Davaların Doğrudan Parti Genel Başkanlığı Aleyhine Açılıp Sonuçlandırılması Gereği )
• PARTİ İLÇE YÖNETİM KURULUNUN HUSUMET EHLİYETİ ( Bulunmadığı - Siyasi Partiler Kanununa Göre Davaların Doğrudan Parti Genel Başkanlığı Aleyhine Açılıp Sonuçlandırılması Gereği )
• SİYASİ PARTİLERİN DAVA EHLİYETİ ( Davaların Doğrudan Parti Genel Başkanlığı Aleyhine Açılıp Sonuçlandırılması Gereği - Parti İlçe Yönetim Kurulunun Ehliyeti Bulunmadığı )
5521/m. 1
2820/m. 15
ÖZET : Husumet kamu düzeni ile ilgili olup, yargılama sırasında mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Davalılardan parti ilçe yönetim kurulunun husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Siyasi Partiler Kanununa göre, davanın doğrudan parti Genel Başkanlığı aleyhine açılıp sonuçlandırılması gerekir.

DAVA : Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Husumet, kamu düzeni ile ilgili olup, yargılama sırasında mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Davalılardan Doğru Yol Partisi Bakırköy İlçe Yönetim Kurulunun husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Siyasi Partiler Kanunu'na göre davanın Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı aleyhine açılıp sonuçlanması gerekir. Mahkemenin Doğru Yol Partisi aleyhine açılan davayı esastan sonuçlandırması gerekirken, davanın husumetten reddine karar verilmesi, hatalı olduğu gibi, husumette ilgisi bulunmayan davalı siyasi partinin ilçe başkanlığı aleyhine hüküm kurması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.05.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/18115
K. 2006/2495
T. 28.2.2006
• SİYASİ PARTİLER ( Belde İlçe ve İl Teşkilatlarının Parti Tüzel Kişiliğinden Ayrı ve Bağımsız Bir Tüzel Kişilikleri Olmadığı - Partiyi Temsil Yetkisinin Genel Başkana Ait Olduğu/Husumet )
• PARTİ GENEL BAŞKANININ YETKİSİ ( İl Kongresinin Toplanması İçin Delege Görevlendirilmesi İsteğine İlişkin Husumet - Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• HUSUMET ( İl Kongresinin Toplanması İçin Delege Görevlendirilmesi İsteğine İlişkin/Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği - İl Teşkilatlarının Parti Tüzel Kişiliğinden Ayrı ve Bağımsız Bir Tüzel Kişilikleri Olmadığı )
• PARTİ İL KONGRESİ ( Toplanması İçin Delege Görevlendirilmesi İsteğine İlişkin Husumet - İl Teşkilatlarının Parti Tüzel Kişiliğinden Ayrı ve Bağımsız Bir Tüzel Kişilikleri Olmadığı/Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
2820/m.15/3
ÖZET : Siyasi partilerin, belde, ilçe ve il teşkilatlarının parti tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişilikleri yoktur.

Partiyi temsil yetkisi, genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, parti adına dava açma, davada husumet yetkisi genel başkana veya ona izafeten parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir.

Siyasi partilerin il teşkilatlarının tüzel kişiliği bulunmadığı ve partiyi temsilin genel başkan veya genel sekretere ait olduğu gözetilerek; il kongresinin toplanması için delege görevlendirilmesi isteğine ilişkin husumet genel başkanlığa yöneltilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Siyasi partilerin, belde, ilçe ve il teşkilatlarının parti tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişilikleri yoktur.

Partiyi temsil yetkisi, genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, parti adına dava açma, davada husumet yetkisi genel başkana veya ona izafeten parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir. ( 2820 sayılı SPK md.15/3 )

Parti tüzüğünde; partiyi, adli, idari, mali ve benzeri her türlü kamusal kurum ve kuruluşlar nezdinde davalı veya davacı olarak genel başkanın veya genel başkan adına genel sekreterin temsil edeceği belirtilmiştir ( Tüzük md. 77/1 ve 82/2,3 ).

Dava, il kongresinin olağanüstü toplanması için üç delegenin görevlendirilmesi isteğine ilişkin olup, husumet ilgili partinin il başkanlığına yöneltilmiştir. Yukarıda açıklanan hükümler uyarınca il başkanlığının temsil yetkisi bulunmamaktadır. Bu bakımdan Parti Genel Başkanlığına husumetin yöneltilmesi gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı hasımla hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 28.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/14455
K. 2003/3272
T. 24.3.2003
• SİYASİ PARTİLERİN MALİ SORUMLULUKLARI ( Tüzel Kişiliğin Yetkili Kılınan Kişi Veya Kurulca Yapılan Sözleşme Ve Girişilen Yükümlülüklerden Sorumlu Tutulacağı - Kira Alacağı )
• SİYASİ PARTİ TÜZEL KİŞİLİĞİ ( Kararla Onaylamadığı Taktirde Teşkilat Kademelerinin Yaptıkları Sözleşme ve Giriştikleri Yükümlülüklerden Dolayı Sorumlu Tutulamayacağı )
• BORÇTAN SORUMLULUK ( Siyasi Partilerin/Kira Borcu - Kararla Onaylamadığı Taktirde Teşkilat Kademelerinin Yaptıkları Sözleşme ve Giriştikleri Yükümlülüklerden Dolayı Sorumlu Tutulamayacağı )
• KİRA BORCU ( Siyasi Parti İlçe Başkanlığı - Kararla Onaylamadığı Taktirde Teşkilat Kademelerinin Yaptıkları Sözleşme ve Giriştikleri Yükümlülüklerden Dolayı Sorumlu Tutulamayacağı )
2820/m.71
ÖZET : Siyasi partilerin yapacakları giderler sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler genel merkezde parti tüzel kişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tesbit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı taktirde partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı parti tüzel kişiliği hiçbir surette sorumlu tutulamaz. Merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzel kişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu taktirde sorumluluk sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.

DAVA : Taraflar arasındaki kira alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının 1.6.1991 tarihinden itibaren kiracı olup, 1994 yılından itibaren tahliye tarihi Temmuz 2000 tarihine kadar ödenmeyen kira bedeli 12.741.000.000 TL.nın faizi ile ödetilmesini istemiştir.

Davalı, duruşmaya gelmemiş savunmada da bulunmamıştır.

Mahkemece, 4.028.252.346 TL kira bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı ilçe başkanlığının davacı ile yaptığı kira sözleşmesi gereği mecurda kiracı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 71. maddesinde "siyasi partilerin yapacakları giderler sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler genel merkezde parti tüzel kişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tesbit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı taktirde partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı parti tüzel kişiliği hiçbir surette sorumlu tutulamaz. Merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzel kişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu taktirde sorumluluk sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur" hükmü getirilmiştir. Açıklanan bu hüküm karşısında Parti İlçe Başkanlığının dolayısıyla Genel Başkanlığın sorumlu tutulmasına olanak yoktur. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kararlar Kazancı'dan alınmıştır.
Old 03-07-2007, 20:46   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın osmaniye

Sorunuzla ilgili Sayın Av.Suat Ergin'in gönderdiği kararlar çok güzel. Aşağıdaki 'Kanunlardaki özel hükümler' istisnasına ve parti tüzüğüne de dikkat etmeniz halinde davayı husumetten kazanırsınız.

Siyasi Partiler Kanunu madde 15 :

Partiyi temsil yetkisi genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisi, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir.

Saygılarımla
Old 18-07-2009, 22:00   #4
yeni_hukukcu

 
Varsayılan

Acil!!! Kira borcuun ödenmemesi nedeniyle tahliye talepli icra takibi başlatıcam. Yalnız borçlum ilçe belde teşkilatı yani sözleşme müvekkilim ile ilçe belde teşkilatı arasında imzalanmış. Bu kurumdan borç tahsil edilebilir mi, daha doğrusu nasıl yapabilirim? Kimin malvarlığına yönelmem gerekir? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla
Old 19-07-2009, 18:53   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeni_hukukcu
Acil!!! Kira borcuun ödenmemesi nedeniyle tahliye talepli icra takibi başlatıcam. Yalnız borçlum ilçe belde teşkilatı yani sözleşme müvekkilim ile ilçe belde teşkilatı arasında imzalanmış. Bu kurumdan borç tahsil edilebilir mi, daha doğrusu nasıl yapabilirim? Kimin malvarlığına yönelmem gerekir? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla

Bu foruma yazdığınıza göre, mesajları da okumuş olmalısınız. Sunduğum kararlar yeterince açık değil mi?
Old 25-07-2009, 06:38   #6
yeni_hukukcu

 
Varsayılan

Kararları yeni okudum çünkü daha önce bu forumu bulamamış ve bu nedenle yeni bir konu açmıştım. Ancak bu forumla bağlantısı olduğu için mesajım buraya alınmış. Kararlarınız fazlasıyla yeterli teşekkür ederim. Saygılarımla
Old 15-03-2012, 13:50   #7
Av.Alper Fırat Depmeci

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Siyasi parti il-merkez ilçe başkanlığı binasında çalışan müvekkilimle ilgili hizmet tespiti davası açtık. Husumet genel merkeze yöneltildi.Genel merkez ,davaya cevabında benim böyle bir çalışanım yok ,Siyasi Partiler Kanunu 71.maddesi ve parti tüzüğü gereği işe alınma ve çalıştırılma konusunda herhangi bir yöneticiye yetki ve onay vermedim.Ben sorumlu değilim diyor.Bunun üzerine yöneticilerin müvekkili kişisel sorumluluklarında çalıştırdıkları düşüncesiyle mahkemeden dönemde görev yapan il-ilçe başkanlarının isimlerinin kim olduğunu ,bu kişileri davaya müdahil etmek istediğimizi bildirdik.Mahkeme de şimdilik isimlerin öğrenilmesi yönünde ara karar verdi.
Şimdi sorulara geçelim:
1-Davacının parti binasında uzun süredir çalıştırıldığı tanıkla ispatlayabileceğimiz bir konu.Hatta merkez ilçe başkanlığı mührü ve başkanının imzasını taşıyan “sekreter kartı” var.Ancak genel merkez “ben çalıştırmadım,kimseye çalıştırılması için görev ve yetki vermedim beni sorumlu tutamazsınız” diyor.Bu savunmayı mahkeme haklı bulur mu?
2-Davalı parti tüzel kişiliği (genel merkez) haklı ise ,tespite konu yıllarda partinin il-ilçe başkanlarının şahsen sorumluluğu söz konusu olur mu?Bu kişileri davaya müdahil olmalarını sağlayarak aleyhlerine hüküm kurulabilir mi?
Üstte belirtilen emsal daire kararları, genel merkezin sorumlu olmadığı yönünde ama kişisel sorumluluklar ile veya açılan davaya müdahillikle sorumlu olunabileceğine ilişkin varsa kararlarınızı ve düşüncelerinizi paylaşmanızı rica ederim.Saygılarımla.
Old 01-08-2012, 21:47   #8
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/4845
Karar: 2001/6113
Karar Tarihi: 04.06.2001
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVALININ PASİF HUSUMET EHLİYETİ BULUNMADIĞI - DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Somut olay itirazın iptali davasına ilişkindir. Davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi isabetsizdir.
(2820 S. K. m. 71) (818 S. K. m. 32)
Dava: Dava dilekçesinde 11.419.536 lira asıl alacak ve ferileri için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesi masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
KARAR: Davacı vekili dilekçesi ile; Refah Partisi İl Başkanlığının 06.11.1995 tarihli Karatay Telekom Müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu yazıda davalı İsmail Tunca'nın Parti adına telefon satın almaya, form doldurup gerekli evrakları imzalamaya, sözleşme ve akitler yapmaya yetkili kılındığı bildirilmiş olmakla, adı geçenle 07.11.1995 tarihinde müvekkili ile Refah Partisi İl Başkanlığı adına abone sözleşmesi imzalandığını, tahakkuk eden fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin fesh edildiğini ve konuya ilişkin Siyasi Partiler Kanununun 71. maddesinin amir hükmü gereği Parti tüzelkişiliği adına sözleşmeyi imzalayan kişi ve kişilerden borçların tahsili imkanı mevcut bulunduğundan davalı hakkında başlatılan icra takibinde davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İsmail Tunca'nın Refah Partisini temsilen davalı olarak gösterildiğini, oysa Refah Partisinin Anayasa Mahkemesinin kapatma kararı üzerine fiil ehliyetini ve tüzelkişiliğini yitirdiğini, bu nedenle ölü kişi aleyhine takip yapılamayacağını ve dava açılamayacağını, kaldı ki ölü kişinin temsilinin de mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71/2. maddesi gereğince davalının yaptığı sözleşmeden kişisel olarak sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden icra takibinin; Refah Partisi aleyhine değil ve fakat 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi imzalayan kişi olarak İsmail Tunca aleyhine yapıldığı ve itirazı üzerine de iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Oysa, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71. maddesinde <Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurullarına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır.
Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzel kişiliği hiçbir suretle sorumlu tutulamaz; merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzelkişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu takdirde sorumluluk, sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.> hükmünü amirdir.
OLAYIMIZDA İSE; davalı, Refah Partisi Konya İl Başkanı Zülfikar Gazi'nin yetkilendirmesi üzerine hukuki muameleyi gerçekleştirmiştir. Davalı, aktin tarafı değildir. Refah Partisi Konya İl başkanlığı adına temsilci sıfatı ile sözleşmeyi imzalamıştır. Bu itibarla davalı İsmail Tunca 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesinde anılan <sözleşmeyi yapan....> olarak kabul edilemez. BK.nun 32/2. maddesi uyarınca mümessilin (temsilcinin) yaptığı hukuki muamele temsil olunanca yapılmış sayılıp, sözleşmeyi yapan kişinin Refah Partisinin İl Başkanı Zülfikar Gazi olduğunun kabulü gerekir. Davacı taraf Refah Partisi Anayasa Mahkemesince kapatıldığından dolayı tüzelkişilik aleyhine değil de Siyasi Partiler Kanununun 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi yapan kişi adına açmış bulunduğuna göre; bu durumda ancak, anılan madde gereğince sözleşmeyi yapan olarak Refah Partisi Konya İl Başkanı Zülfikar Gazi aleyhine takipte bulunabilir ve dava açabilir.Mahkemece, davalının pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı) bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu karara göre abonelik sözleşmesinin imzalandığı tarihteki parti il başkanına karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip yapılabilir mi ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
lehdar kısmına tüzel kişilik isminin yazılması çekin kambiyo vasfını kaybettirir mi? erdemlihukukcu Meslektaşların Soruları 2 13-04-2007 12:04
karayolları genel müdürlüğünün tüzel kişiliği var mı yok mu yoksa husumet kime kerim Hukuk Soruları Arşivi 14 09-11-2006 19:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05078506 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.