Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kesin sürenin kaçırılması ve bu süreden sonra tanık listesinin verilmesi

Yanıt
Old 22-01-2007, 18:03   #1
Staj.Av.Selçuk

 
Varsayılan kesin sürenin kaçırılması ve bu süreden sonra tanık listesinin verilmesi

sevgili meslektaşlarım.bir dosyamızda ara karar gereğince;delil listesinin verilmesi ve tanıkların bildirilmesi için kesin süre verilmiştir.biz bu kesin süreyi kaçırdık.delil listesini ve tanıkları kesin süre dolduktan sonra bildirdik.acaba önümüzdeki celsede tanıkları hazır etsek hakim tanıkları dinler mi?bunun hukuki bir imkanı varmıdır.bu hususta bilgilerinizi veye bir yargıtay kararı önerirseniz sevinirim.duruşması gelecek ay.bu bir kesin süredir ben kaçırdım siz kaçırmayınbilgilerinizi ve yardımlarınızı bekliyorum.şimdiden ilgi gösteren herkese teşekürlerimi bildiririm.
Saygılarımla...
Old 22-01-2007, 18:11   #2
Av.Özgür ODABAŞ

 
Varsayılan Benim cevabım evet olacak.

Ekteki kararların işinize yarayacağını sanıyorum.


T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
E:2002/6216
K:2002/6900
T:29.05.2002
• KESIN MEHILIN BAGLAYICILIGI
• HAKIMIN TARAFLARA KESIN MEHIL TANIMASI
• MEHILDEN SONRA VERILEN DELIL LISTESI
ÖZET : Kesin önelin esas amaci, davanin gereksiz yere uzatilmasini önlemek, adaletin bir an önce tecellisini saglamaktir.Davaci, kesin önel içerisinde tanik listesini bildirmemis ise de, sonraki celseye taniklarini bizzat getirmistir.Öte yandan mahkemece öteki deliller de tam olarak toplanmamistir.Bu durumda yeni bir oturum tayinine sebebiyet verildiginden davanin uzamasi veya uzatilmasindan söz edilemez.Gerekli ve yerinde olmayan kesin önele yaptirim uygulanmasi dogru degildir. Hal böyle olunca, davacilarin taniklarinin dinlenilmesi ve bundan sonra bir hüküm kurulmasi gerekirken, yazili oldugu üzere karar verilmesi dogru degildir.
Davaci tarafindan, davali aleyhine açilan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi geregi görüsülüp düsünüldü:
( 1086 s. HUMK. m. 159, 163 )
Dava, muris muvazaasi hukuksal nedenine dayali iptal, tescil istegine iliskindir.Mahkemece, davacinin 10 günlük kesin önel içerisinde delil listesi bildirmedigi için davanin reddine karar verilmistir.Gerçekten, 6.11.2001 tarihli oturumda mahkemece, taraflarin delillerini bildirmeleri için 10 günlük kesin önel verilmis, davaci vekili tanik listesini bu süre geçtikten sonra 19.11.2001 tarihinde vermis ancak bir sonraki 29.01.2002 tarihli oturumda taniklarini hazir bulundurarak dinlenilmelerini istemistir.
Bilindigi üzere; davalarin kisa zamanda sonuçlandirilmasi, adaletin bir an önce tecellisi için, taraflarca veya Mahkemelerce yapilmasi gereken bir kisim adli islemler sürelere baglanmistir.Bu sürelerin bazilarini kanun bizzat belirlerken bir kismini isin özelligine, taraflarin durumlarina göre belirlemesi için hakime birakmistir. Kanuni süreler açikca belirtilen ayricaliklar disinda kesindir. Bu nedenle HUMK.nun l59. maddesinde açik hükmünde belirtildigi gibi kanunun tayin ettigi süreler hakim tarafindan azaltip çogaltilamaz. Buna karsin, ayni yasanin l63. maddesine göre hakimin belirledigi süreler ise kural olarak kesin degildir. Hakim tayin ettigi süreyi henüz dolmadan azaltip çogaltacagi gibi, süre geçtikten sonra da tarafin istegi üzerine yeni bir süre tanima yoluna da gidebilir. Bu takdirde verilen ikinci süre kesindir. Ancak, hakim kendi belirledigi sürenin kesin olduguna da karar verebilir. Kesin sürenin tayin edilmesi halinde, karsi taraf yararina usulü kazanilmis hak dogacagi da kuskusuzdur.
Hemen belirtmek gerekirki, ister kanun, isterse hakim tarafindan tayin edilmis olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir islemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçirilmasi; o delile veya hakka dayanamamak gibi agir sonuçlari birlikte getirmekte, bazan davanin kaybedilmesine dahi neden olmaktadir. Bu itibarla geciken adaletin de bir adaletsizlik oldugu düsüncesinden hareketle, davalarin yok yere uzamasini veya uzatilmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kurali, kanunun amacina uygun olarak kullanilmali, davanin reddi için bir araç sayilmamalidir. Öncelikle, kesin süreye iliskin ara karari her türlü yanlis anlasilmayi önleyecek biçimde açik ve eksiksiz yazilmali, yapilacak isler teker teker belirtilmelidir. Bunun yaninda verilen süre yeterli, emredilen isler, gerekli ve yapilabilir nitelik tasimali, ayrica hakim süreye uyulmamanin sonuçlarini açikca anlatmali, taraflari uyarmalidir. Öte yandan, kesin süre taraflarin yaninda hakimi de baglayacagindan uyulmamasi halinde geregi hakim tarafindan hemen yerine getirilmelidir.
Somut olaya gelince, yukarda deginildigi üzere, kesin önelin esas amaci, davanin gereksiz yere uzatilmasini önlemek, adaletin bir an önce tecellisini saglamaktir.Davaci, kesin önel içerisinde tanik listesini bildirmemis ise de, sonraki celseye taniklarini bizzat getirmistir.Öte yandan mahkemece öteki deliller de tam olarak toplanmamistir.Bu durumda yeni bir oturum tayinine sebebiyet verildiginden davanin uzamasi veya uzatilmasindan söz edilemez.Gerekli ve yerinde olmayan kesin önele yaptirim uygulanmasi dogru degildir.
SONUÇ : Hal böyle olunca, davacilarin taniklarinin dinlenilmesi ve bundan sonra bir hüküm kurulmasi gerekirken, yazili oldugu üzere karar verilmesi dogru degildir.Davacilarin temyiz itirazlari yerindedir.Kabulüyle hükmün açiklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi uyarinca BOZULMASINA, pesin alinan harcin temyiz edene geri verilmesine 29.05.2002 tarihinde oybirligiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
E:1999/5884
K:1999/6686
T:05.10.1999
• KESIN SÜRE-3
ÖZET : Verilen kesin mehil, HUMK. nun 163. maddesi hükmüne ve amacina uygun bir mehil olmadigindan, anilan maddenin sonuçlarini dogurmaz.
(1086 s. HUMK m. 163)
Taraflar arasindaki alacak davasinin yapilan yargilamasi sonunda ilamda yazili nedenlerden dolayi davanin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davaci avukati tarafindan temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi geregi konusulup düsünüldü.
Davaci, davaliyi tasinmazini satmasi için vekil tayin ettigini, davalinin tasinmazi 12.000 DM'a satmasina ragmen aliciyi 7000 DM'a aldigini söylemesi konusunda uyardigini, bunun üzerine vekillikten azlettigini ancak davali tarafindan kendisinin korkutularak tapuda devir islemini yapmaya zorlandigini belirterek 5000 DM karsiligi 991.340.000 TL. nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmistir.
Davali; davaciya ait tasinmazi bedelini ödeyerek haricen satin alip 3. bir sahsa sattigini, bunun üzerine davacinin rizasi ile tapuda ferag islemini yaptigini belirterek davanin reddini savunmustur.
Mahkemece kesin süre içerisinde delil bildirilmediginden ispat edilemeyen davanin reddine karar verilmis, bu hüküm davaci tarafindan temyiz edilmistir.
Davaci dava dilekçesinde davasina dayanak yaptigi delilleri açiklamistir. Mahkemenin 23.3.1999 günlü celsesinde her ne kadar taraflara delil ve belgelerini ibraz etmeleri için 10 gün kesin mehil verilmis ise de bu mehil yargilamanin süratle yapilmasi amacina uygun olarak verildigi taktirde hüküm ifade eder. 23.3.1999 tarihli celsede kesin mehil veren mahkeme durusmayi 6.5.1999 gününe ertelemistir. Oysa ki durusma gününe kadar verilen süre içerisinde delillerin listesinin verilmesi ve ona ait belgelerin ibraz edilmesi disinda herhangi bir islem yapilacagina iliskin bir ara karari da yoktur. Hal böyle olunca müteakip durusma gününe kadar taraflarin 10 günlük süre içerisinde delil ve belgeler bildirmeleri disinda baska bir islem öngörülmesine göre burada verilen 10 günlük sürenin makul ve yerinde bir süre oldugunu kabule hukuken olanak yoktur. Çünkü mahkeme zaten delillerin toplanmasina 6.5.1999 günü oturumdan sonraki dönemde baslayacaktir. O nedenle mahkemece verilen kesin mehil HMUK 163. maddesi hükmüne ve amacina uygun bir mehil olmadigindan anilan madde sonuçlarini dogurmaz. Davaci müteakip 6.5.1999 günlü celsede delillerini bildirmis olduguna göre iddiasi kapsaminda delilleri toplanmali, davalinin karsi delilleri de degerlendirilmeli hasil olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin aksine düsüncelerle yazili sekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykiri olup bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarida açiklanan nedenlerle temyiz olunan kararin davaci yararina (BOZULMASINA), pesin harcin istek halinde iadesine, 5.10.1999 gününde oybirligiyle karar verildi.
Old 22-01-2007, 18:13   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Staj.Av.Selçuk
sevgili meslektaşlarım.bir dosyamızda ara karar gereğince;delil listesinin verilmesi ve tanıkların bildirilmesi için kesin süre verilmiştir.biz bu kesin süreyi kaçırdık.delil listesini ve tanıkları kesin süre dolduktan sonra bildirdik.acaba önümüzdeki celsede tanıkları hazır etsek hakim tanıkları dinler mi?bunun hukuki bir imkanı varmıdır.bu hususta bilgilerinizi veye bir yargıtay kararı önerirseniz sevinirim.duruşması gelecek ay.bu bir kesin süredir ben kaçırdım siz kaçırmayınbilgilerinizi ve yardımlarınızı bekliyorum.şimdiden ilgi gösteren herkese teşekürlerimi bildiririm.
Saygılarımla...

Sayın Staj.Av.Selçuk,

Kesin süre verilirken ihtarat yapılıp, sonuçları hatırlatıldı mı? Usule uygun bir süre verilip de uymadıysanız, mahkeme tanıklarınızı dinlemeyecektir. Davanın mahiyetinden söz etmemişsiniz ama örneğin hizmet tespiti davası ise kamu düzeninden olduğu için kesin süreye rağmen tanık dinletebilirsiniz.

Saygılarımla
Old 22-01-2007, 18:14   #4
Av.Özgür ODABAŞ

 
Varsayılan ve devamla

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
E:2003/2404
K:2003/3655
T:24.03.2003
• KESIN MEHIL -DELIL LISTESI
• SAHITLERI BIZZAT HAZIR ETME
• SAHITLERIN DINLENILMESI
ÖZET : Kesin mehilde maksat davanin bir an önce sonuçlandirilmasidir. Bu bakimdan kesin mehil süresi içerisinde verilmeyen delil listesine ragmen takip eden ilk celsede sahitlerin hazir edilmis olmasi durumunda dinlenilerek, geregince dava neticelendirilmelidir.
( 4721 s. MK. m. 166, 184 )
( 1086 s. HMUK. m. 163, 258, 274 )
Taraflar arasindaki davanin yapilan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup geregi görüsülüp düsünüldü:
Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayali bosanma davasidir. Verilen kesin mehile ragmen davaci taraf süresinde delil göstermedigi gerekçesiyle ispat edilemeyen davanin reddine karar verilmistir.
19.06.2002 tarihli ilk oturumda mahkeme ( taraflara tüm delillerini 10 gün içinde yazili olarak bildirip, karsilikli teblig ettirmek üzere kesin süre verilmesine, sonuçlari anlatildi ) karar vermistir.Davaci vekili 10 günlük kesin süre içinde ara karari geregini yerine getirmemis, fakat takip eden 17.09.2002 günlü oturumda tanik listesini vermis ve hazir bulunan taniklarinin dinlenmesini istemistir. Bu oturum ara kararinin ( l ). maddesiyle delil listesi süresinde verilmediginden davaci vekilinin tanik dinletme istegi reddedilmis, ( 2 ). maddesiyle de davali vekiline tanik ücreti ve davetiye giderini yatirmasi için süre verilmis ve durusma 14.11.2002 tarihine talik edilmistir.
Ilk oturumda verilen kesin süre sadece delillerin gösterilmesine iliskin olup; açikça tanik listesi verilmesi ve davetiye çikarilmasi konusunda kesin bir mehil söz konusu degildir. Kesin mehilin amaci davanin biran önce sonuçlanmasini saglamaktir.Olayimizda tanik listesinin 10 gün içinde verilmemesi durusmanin ertelenmesine sebep olmamistir.Tanik listesinin 10 günlük kesin süre içinde verilmesi halinde de 17.09.2002 tarihli oturumda yine davaci taniklarinin dinlenmesine ve bu amaçla gereken giderlerin yatirilmasina karar verilecekti. Nitekim ayni oturum ( 2 ) sayili ara karari ile bu konuda davali vekiline mehil verilmistir. Kaldi ki davaci vekili dava dilekçesinde açikça tanik deliline dayandigina göre; davacinin listesini verdigi taniklarin dinlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazili sekilde karar verilmesi dogru bulunmamistir. ( HGK. 06.04.1994 tarih, 6/945 195 Sayili Karari )
SONUÇ : Temyiz edilen kararin yukarida gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz pesin harcin yatirana geri verilmesine, oyçokluguyla karar verildi.

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
E:2003/3250
K:2003/4194
T:05.05.2003
• KESIN MEHIL OLDUGU BILDIRILMEDEN VERILEN ÖNEL
• ÖNELIN KESIN ÖNEL OLDUGUNUN ARA KARARDA BELIRTILMEMESI
• HAKIM TARAFINDAN VERILEN MEHIL
• TANIK DINLETMEKTEN SARFINAZAR ETMIS SAYILMANIN SARTLARI
• DAVETIYE ILE ÇAGRILMA SARTI
ÖZET : Somut olayda davaciya belgelerini ibraz etmesi ve bilirkisi ücretini yatirmasi için önel verilmis ise de önelin kesin oldugu açiklanmadigindan kesin önelin yerine getirilmedigi gerekçesi ile davanin reddi isabetsiz olup bozma nedenidir. Öte yandan ayni ara kararinda davacinin tanigini hazir etmediginde dinlenmesinden sarfinazar edilmis sayilmasina karar verilmis ise de HUMK.'nun 258. maddesi uyarinca taniklar mahkemeye davetiye ile çagrilir. Bu yolda islem yapmak üzere önel verilmesi gerekirken davacinin tanigini hazir etmeye zorlanamayacagi gözardi edilerek yasal degeri olmayan önel nedeniyle davanin reddi keza usul ve yasaya aykiri olup bozma nedenidir.
( 1086 s. HUMK. m. 163 )
Yukarida tarih ve numarasi yazili kararin temyizen tetkiki davaci ( 3. Kisi ) vekili tarafindan istenmis, merciice ilaminda belirtildigi sekilde istegin reddine karar verilmistir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildigi anlasildiktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balci tarafindan düzenlenen raporla dosyadaki kagitlar okunduktan sonra isin geregi düsünüldü ve asagidaki karar tesbit edildi.
Davaci 3. kisi isyerinde haczedilen mülkiyeti kendisine ait tasinir mallar üzerine konulan haczin kaldirilmasini istemistir.
Mercice, davacinin belgelerini ve demirbas envanter defterini ibraz etmesi, 50.000.000 TL. bilirkisi ücretini yatirmasi ve dinlenmeyen tanigini hazir etmesi için verilen ara kararinin yerine getirilmemesi ve son celsede davaci vekilinin hazir bulunmamasi nedeniyle kesin önelin yerine getirilmedigi gerekçesi ile davanin reddine karar verilmis ise de bu sonuç dosyadaki bilgi ve belgelere uygun bulunmamaktadir.
Ister yasa, isterse hakim tarafindan belirlenmis olsun kesin önel içinde yerine getirilmeyen bir islemin, bu önel geçtikten sonra yerine getirilmesi mümkün degildir. ( HUMK.md.163 ) Bu nedenle davalarin yok yere uzamasini veya uzatilmak istenmesini engellemek için getirilen kesin önel kurali, yasanin amacina uygun olarak kullanilmali, davanin reddi için bir araç sayilmamalidir. Öyleyse kesin önelin hukuki sonuç dogurmasi için ara kararin usulüne uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kesin önele iliskin ara karar yanlis anlamayi önleyecek sekilde açik ve eksiksiz yazilmali, yapilmasi gerekli istem için verilecek süre yeterli olmali, önele uymamanin hukuksal sonuçlari hatirlatilmalidir.
Somut olayda ise davaciya belgelerini ibraz etmesi ve 50.000.000 TL. bilirkisi ücreti yatirmasi için önel verilmis ise de önelin kesin oldugu açiklanmadigindan kesin önelin yerine getirilmedigi gerekçesi ile davanin reddi isabetsiz olup bozma nedenidir. Öte yandan ayni ara kararinda davacinin tanigini hazir etmediginde dinlenmesinden sarfinazar edilmis sayilmasina karar verilmis ise de HUMK.'nun 258. maddesi uyarinca taniklar mahkemeye davetiye ile çagrilir. Bu yolda islem yapmak üzere önel verilmesi gerekirken davacinin tanigini hazir etmeye zorlanamayacagi gözardi edilerek yasal degeri olmayan önel nedeniyle davanin reddi keza usul ve yasaya aykiri olup bozma nedenidir.
O halde, davacinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlari kabul edilmeli ve hüküm bozulmalidir.
SONUÇ : Hükmün yukarida açiklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcinin istek halinde temyiz edene iadesine, 5.05.2003 gününde oybirligiyle karar verildi.
Old 22-01-2007, 18:28   #5
attorneytalay

 
Varsayılan

Kesin sürede eğer hakim tutanakta kesin süre verirken sonuçlarını bildirmemişse( yani kesin sürede delillerin verilmesi aksi halde delil sunulmasından vazgeçildiği gibi...vs) bu durumda tanık dinletemezsiniz

ancak sadece kesin süre verilmişse ( ssonuçlar açıklanmamışsa-sanırım sizin olayınızda bu şekilde) o halde yargıtay uygulamalarına göre kesin süre geçirilmiş olsa de delillerinizi( tanık vs) sunabilirisniz hakim dinlemelidir.

kolay gelsin
Old 22-01-2007, 22:32   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Kesin süre verilmiş, yasal ihtarat yapılmış dahi olsa, ihtarı takip eden celsede tanıklarınızı hazır ederseniz, dinlenmeleri gerekir. Kesin mehlin amacı yargılamanın uzamasını önlemek, tarafları usul ekonomisine uygun davranmaya zorlamaktır. Buna dair içtihatlar okudum. Bulduğumda eklerim.

Saygılarımla...
Old 23-01-2007, 00:15   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HD 02, E: 2003/005118, K: 2003/006428, Tarih: 01.05.2003
[*]KESİN MEHİLİN MAKSADI[*]DELİL LİSTESİ[*]SÜRESİNDE VERİLMEYEN DELİL LİSTESİ[*]TANIKLARIN HAZIR EDİLMESİ[*]TANIKLARIN DİNLENİLMESİ GEREĞİ

Kesin mehilde amaç davanın bir an önce sonuçlandırılmasıdır. Bu bakımdan kesin mehil süresi içerisinde verilmeyen delil listesine rağmen takip eden ilk celsede tanıkların hazır edilmiş olması durumunda dinlenilerek gereğince dava neticelendirilmelidir.


(1086 s. HUMK. m. 163, 258, 274)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Mahkemesi; 5.7.2001 tarihli ilk oturumda davalı vekiline delillerini bildirmesi için 10 günlük süre verilmiş, bu süre içinde davalı vekili delil bildirmemiştir.

4.10.2001 tarihli ikinci oturumda davalı vekiline “ delil ve tanık listesi sunması için 10 günlük kesin süre verilmiş, duruşma 29.11.2001 tarihine bırakılmıştır.

Davalı vekili, 4.10.2001 tarihli oturumda tanınan 10 günlük kesin süre içinde delil listesini vermemiş, kesin süreden sonra 26.10.2001 tarihinde delil ve tanık listesini vermiş, aynı gün tanıklarının çağrı masraflarını da yatırmış ve mahkemece, bildirilen davalı tanıklarına 29.11.2001 tarihli oturuma gelmeleri için davetiye tebliğ edilmiştir.29.11.2001 tarihli kesin mehili takip eden oturumda da davalı vekili “ tanıklarının hazır olduğunu ... ” bildirmesine rağmen mahkemece, davalı tanıkları “ ... delil listesi kesin mehil içinde verilmediği davacı vekilinin de davalı tanıklarının dinlemesine muvafakat etmediği...’’ gerekçesiyle dinlenmemiştir.

Davalı vekili, delil listesini kendisine tanınan 10 günlük kesin sürede vermemekle birlikte, oturum gününden bir ay önce verdiğine masraf da yatırdığına ve mahkemece davalı tanıkları, kesin mehili takip eden 29.11.2001 tarihli oturuma davetiye tebliği suretiyle çağrıldıklarına göre, kesin mehilin amacına aykırı bir durum hasıl olmadığı görülmektedir. O halde davalının gösterdiği tanıkları dinlemek gerekirken , dinlenmeden eksik tahkikatla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.05.2003
Old 23-01-2007, 00:16   #8
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HD 02, E: 2003/003608, K: 2003/004966, Tarih: 07.04.2003
[*]DELİL LİSTESİ[*]KESİN MEHİL[*]TANIKLARIN HAZIR EDİLMESİ[*]TANIKLARIN DİNLENİLMESİ GEREĞİ

Kesin mehilde de amaç davanın bir önce sonuçlandırılmasıdır. Bu sebeple kesin mehil süresi içinde verilmeyen delil listesine rağmen takip eden ilk celsede tanıkların hazır edilmesi durumunda bunlar dinlenerek dava sonuçlandırılmalıdır.

(1086 s. HUMK. m. 163, 258, 274)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davalıya (kocaya) 30.4.2002 tarihli dilekçesinde bildirdiği tanıkların celbi için 4.7.2002 günlü oturumda 15 günlük kesin mehil verilmiş ve duruşma 16.10.2002 tarihinde bırakılmıştır. Davalı 16.10.2002 günlü duruşmada tanıklarının hazır olduğunu bildirmiş ve celse talikine sebep olmamıştır. Davalının tanıkları hazır edildiğine göre kesin mehil amacına ulaşmış olup, gerçekleşen bu durum karşısında davalı tanıklarının dinlenip tüm deliller birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2003
Old 23-01-2007, 00:18   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HD 02, E: 2003/004211, K: 2003/005250, Tarih: 10.04.2003
[*]DELİL LİSTESİ[*]KESİN MEHİL[*]TANIKLARIN HAZIR EDİLMESİ[*]MEHİL MAKSADININ HASIL OLMASI

Kesin mehilde amaç, davanın bir an önce sonuçlandırılmasıdır. Bu bakımdan kesin mehil süresi içerisinde verilmeyen delil listesine rağmen takip eden ilk celsede tanıkların hazır edilmiş olması halinde dinlenilerek gereğince dava sonuçlandırılmalıdır.

(1086 s. HUMK. m. 163, 258, 274)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

20.11.2002 günlü oturum taraflara bütün delillerini müteakip duruşma gününden on gün öncesine kadar bildirmek üzere kesin süre verilmiştir. Duruşma 21.1.2003’e bırakılmıştır. Duruşma gününden dört gün önce 17.1.2003’te tanık listesi verilmiş 21.1.2003’te tanıklar hazır edilmiş, ancak tanık listesi kesin sürede verilmediğinden tanıkların ifadesi alınmamıştır.

Tanıklar 21.1.2003’te hazır edildiğine göre, verilen kesin süre amacına ulaşmıştır. Mahkemece tanıklar dinlenip, sözleri değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmaması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2003
Old 23-01-2007, 00:20   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın stj.Av.Selçuk,

Emsal kararlar sizi Mahkeme önünde de, staj yaptığınız büroda da güç durumdan kurtaracaktır.

Ama siz yine de bir daha süreyi kaçırmayın

Saygılarımla...
Old 23-01-2007, 14:42   #11
Adli Tip

 
Varsayılan

ben de bişeyler yazmak istedim ama, her şey yazılmış...
Sn. Stj. Av. Selçuk; çok şanslı bir şansızsınız
Old 23-01-2007, 20:25   #12
NURHANOKURÖZCAN

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan Staj.Av.Selçuk
sevgili meslektaşlarım.bir dosyamızda ara karar gereğince;delil listesinin verilmesi ve tanıkların bildirilmesi için kesin süre verilmiştir.biz bu kesin süreyi kaçırdık.delil listesini ve tanıkları kesin süre dolduktan sonra bildirdik.acaba önümüzdeki celsede tanıkları hazır etsek hakim tanıkları dinler mi?bunun hukuki bir imkanı varmıdır.bu hususta bilgilerinizi veye bir yargıtay kararı önerirseniz sevinirim.duruşması gelecek ay.bu bir kesin süredir ben kaçırdım siz kaçırmayınbilgilerinizi ve yardımlarınızı bekliyorum.şimdiden ilgi gösteren herkese teşekürlerimi bildiririm.
Saygılarımla...
T.C.
Y A R G I T A Y
HUKUK GENEL KURULU

ESAS NO: KARAR NO.
2000/13-925 2000/950


Y A R G I T A Y I L A M I
Taraflar arasindaki “alacak” davasindan dolayi yapilan
yapilan yargilama sonunda ; Kayseri 5. Asliye Hukuk
Mahkemesince davanin reddine dair verilen 06.05.1999
gun ve 1999/123 esas 277 karar sayili kararin
incelenmesi davaci vekili tarafindan istenilmesi
uzerine, Yargitay 13. Hukuk Dairesinin 05.10.1999
gun ve 1999/5884-6686 sayili ilami ile

(.. davaci, davaliyi tasinmazini satmasi icin vekil
tayin ettigini, davalinin tasinmazi 12.000DM’a
satmasina ragmen aliciyi 7000DM’a aldigini soylemesi
konusunda uyardigini, bunun uzerine vekillikten
azlettigini ancak davali tarafindan kendisinin
korkutularak tapuda devir islemini yapmaya
zorlandigini belirterek 5000DM karsiligi
991.340.000.-Dava tarihinden itibaren yasal faizi ile
tahsilini talep etmistir.

Davali; davaciya ait tasinmazi bedelini odeyerek
haricen satin alip 3. bir sahsa sattigini, bunun
uzerine davacinin rizasi ile tapuda ferag islemini
yaptigini belirterek davanin reddini savunmustur.

Mahkemece kesin bir sure icersinde delil
bildirmediginden ispat edilemeyen davanin reddine
karar verilmis, bu hukum davaci tarafindan temyiz
edilmistir.

Davaci, dava dilekcesinde davasina dayanak yaptigi
delilleri aciklamistir.

Mahkemenin 23.03.1999 gunlu celsesinde her ne kadar
taraflara delil ve belgelerini ibraz etmeleri icin 10
gun kesin mehil verilmis ise de, bu mehil yargilamanin
suratle yapilmasi amacina uygun olarak verildigi
takdirde hukum ifade eder. 23.3.1999 tarihli celsede
kesin mehil veren mahkeme durusmayi 6.5.1999 gunune
ertelemistir. Oysaki durusma gunune kadar verilen sure
icersinde delillerin listesinin verilmesi ve ona ait
belgelerin ibraz edilmesi disinda herhangi bir islem
yapilacagina iliskin bir ara karari da yoktur. Hal
boyle olunca muteakip durusma gunune kadar taraflarin
10 gunluk sure icersinde delil ve belgeler
bildirmeleri disinda baska bir islem ongorulmedigine
gore burada verilen on gunluk surenin makul ve
yerinde bir sure oldugunu kabule hukuken olanak
yoktur. Cunku mahkeme zaten delillerin toplanmasina
6.5.1999 gunu oturumdan sonraki donemde baslayacaktir.
O nedenle mahkemece verilen kesin mehil HUMK. nun 163.
maddesi hukmune ve amacina uygun bir mehil
olmadigindan anilan madde sonuclarini dogurmaz.

Davaci muteakip 6.5.1999 gunlu celsede delillerini
bildirmis olduguna gore iddiasi kapsaminda delilleri
toplanmali, davalinin karsi delilleri de
degerlendirilmeli hasil olacak sonuca uygun bir karar
verilmelidir. Mahkemenin aksine dusuncelerle yazili
sekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykiri olup,
bozma nedenidir..)

gerekcesiyle bozularak dosya yerine geri cevrilmekle
yeniden yargilama sonunda mahkemece onceki kararda
direnilmistir.

Temyiz eden : Davaci vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararinin
suresinde temyiz edildigi anlasildiktan ve dosyadaki
kagitlar okunduktan sonra geregi gorusuldu:

Taraflarin karsilikli iddia ve savunmalarina dosyadaki
tutanak ve kanitlarina, temyiz dilekcesinde ileri
surulen hukme etkili itirazlarin Yargitay 13. Hukuk
Dairesinin 5.10.1999 gun ve 5884-6686 sayili ilaminda
ayri ayri ele alinip cevaplandirilmis bulunmasina ve
ozellikle mahkemece HUMK. nun 180. madde geregince
verilen 10 gunluk sure yasada ongorulmesi nedeniyle
degistirilemezsede kesin surenin verilis biciminin
yasal kurallara uygun bulunmadigina gore Hukuk Genel
Kuruluncada benimsenen daire bozma kararina uyulmak
gerekirken onceki kararda direnilmesi usul ve yasaya
aykiridir. Bu nedenle direnme karari bozulmalidir.

SONUC: Davaci vekilinin temyiz itirazlarinin kabulu
ile direnme kararinin ozel daire bozma kararinda ve
yukarida gosterilen nedenlerden dolayi HUMK.nun 429.
maddesi geregince BOZULMASINA, istek halinde temyiz
pesin harcinin geri verilmesine 07.06.2000 gununde
oybirligi ile karar verildi.



HD 01 Esas : 1976/005962 Karar: 1976/005718 Tarih: 31.05.1976
* KESİN SÜRE
Kesin süreye uymazlıktan ötürü davanın reddi için süreye dair ara kararında ilgili tarafa yapması gereken işlerin ve yükletilen şeylerin neler olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak ve herkesçe kolaylıkla anlaşılabilecek biçimde net olarak belirtilmesi ve hatta anlatılması gereklidir.
(1086 s. HUMK. m. 163)
Taraflar arasındaki davada:
Davacı vekili, müvekkilinin Eylül 1318 tarih ve 1 nolu tapu ile maliki bulunduğu taşınmaza davalının elatmasının önlenmesini istemiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı tarafın 02/06/1970 ve 28/05/1974 tarihli celselerde keşif avansını yatırdıkları takdirde mahallen keşif icrasına karar verildiği halde mehiller içinde ara kararlarının yerine getirmediklerini ve bu nedenle keşfin yapılamadığını, ikinci sürenin kesin sayılacağını kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Karar müddetinde davacılar vekilince temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
HUMK.nun 163. maddesi uyarınca hakim tarafından verilen kesin süreye riayetsizlikten ötürü davanın reddedilmesi için süreye ilişkin bulunan ara kararında, ilgili tarafa yapması gereken işlerin ve yükletilen şeylerin neler olduğunun hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak ve herkesçe kolaylıkla anlaşılabilecek şekilde açıkça belirtilmesi ve hatta anlatılması gereklidir.
Davanın sonucuna ve akıbetine çok yakından etkili olan bu çeşit ara kararlarının yeteri kadar açık olmadığı hallerde, ilgili tarafın yapacağı işlemlerin neler olduğunu tam olarak bilmemesinden ötürü bir şey yapmamakla suçlanması, sorumlu tutulması ve kesin süreye riayetsizlik nedeniyle davanın reddedilmesi olanağı yoktur.
Bu davada, 02/06/1970 günlü oturumda hakimlikçe keşif gideri olarak 75 liranın davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılması ve taşıt aracının sağlanması öngörülmüş ve ilk süre verilmiştir. Bunu takip eden 22/09/1970 günlü oturumda yukarıda sözü edilen hususlar tekrarlanmış, ikinci yani kesin mehil tayin edilmiştir.
Keşif gideriyle ilgili kesin süreye taalluk eden ara kararında, hakim ve katip ve bilirkişi gibi görevlilere ödenecek para ile taşıt aracı ücreti ve davetiye tebliğinin zorunlu kıldığı masraf eksiksiz olarak gösterilmemiş, bu suretle keşif giderini oluşturan kalemler ve tutarı ayrıntılı ve tam olarak belirtilmemiştir. Davacı hangi işler için ne miktar para yatırması lazım geldiği hakkında tam bir bilgiye sahip değildir. Ayrıca keşif için gerekli taşıt aracını bizzat sağlaması davacıdan istenilemez. Mahkeme yapacağı işe ve gideceği yere göre lüzumlu gördüğü taşıt aracını kendisi tespit ve temin eden Yalnız araç için ödenecek para miktarını kararında açıklar.
Kapsamı ve sınırları yeteri kadar belli edilmeyen böyle bir ara kararına dayanılarak kesin sürenin gereği yerine getirilmediğinden söz etmek suretiyle davanın reddedilmesi doğru değildir.
Kesin süreye ilişkin uygulamalarda gözden uzak tutulmaması gereken bir yön daha vardır. Kanunda yazılı olmamakla beraber kesin süreye ilgili taraf kadar hakimin de aynı derecede saygılı olması gereklidir.
Bazı hallerde kesin süreye riayetsizlik davanın hemen reddini zorunlu kıldığı halde, mahkemelerce çok kez bu durum bir kenara itilmekte gereksiz soruşturmalar yapılmakta, bir sürü zaman ve para harcamasına yol açan ve yıllarca süren bir uğraşmadan sonra dava kesin süreye riayetsizlikten reddedilmektedir.

Böyle bir uygulama biçiminin kesin süre müessesesine varlık nedenini kaybettirdiği ve amacından uzaklaştırdığı kuşkusuzdur. Olayda durum yukarıda yapılan eleştiriye bir örnek sayılabilecek kadar açıktır. Mahkemece kesin sayılan süre 1970 yılında verildiği halde yıllarca süren bir soruşturmadan sonra dava kesin süreye riayetsizlik nedeniyle 24/09/1974 de reddedilmiştir.
Bu anlayış ve uygulama sonunda kesin süre mektupsuz bir zarf kadar anlamsız olmakta, etkenliği zaafa uğramakta, hukuksal bir neden ve araç olmak niteliğini yitirmekte, bir bahane sayılmak derecesine düşmektedir.
Hakimin zamanında kullanmamasından ötürü etkenliğini ve hatta geçerliliğini kaybeden böyle bir vasıtaya tutunarak davayı reddetmesi yargısal tasarruflara karşı beslenen güven duygularını en geniş şekilde sarsacağı şüphesizdir.
İşte yukarıda açıklanan gerekçe ve düşüncelerle mahkemenin doğru görülmeyen kararının HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA peşin harcın iadesine 31/05/1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak=YKD. Aralık - 1976 s: 1652
Old 24-01-2007, 14:12   #13
Staj.Av.Selçuk

 
Varsayılan

gerçekten ilginiz için hepinize tek tek teşekkür ederim.kesin süre bizim ihmalkarlığımızdan kaynaklanmadı.müvekkil tanıkları geç bildirdi(sürekli hatırlatmamıza rağmen).onlar pisletiyor biz temizliyoruz.işimizin özeti bu sanırım.
ustalarıma saygılarımla teşekkürlerimi iletiyorum...
Old 24-01-2007, 14:37   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Staj.Av.Selçuk
gerçekten ilginiz için hepinize tek tek teşekkür ederim.kesin süre bizim ihmalkarlığımızdan kaynaklanmadı.müvekkil tanıkları geç bildirdi(sürekli hatırlatmamıza rağmen).onlar pisletiyor biz temizliyoruz.işimizin özeti bu sanırım.
ustalarıma saygılarımla teşekkürlerimi iletiyorum...

Sayın Staj.Av.Selçuk,

Kesin sürenin usulüne uygun verilip verilmediği hala belli değildir. Ne sorunuzda ne de son mesajınızda bir açıklık yoktur. Bir çok Yargıtay kararı sunulmuştur. Bunların hepsi işinize yarıyor olamaz.

Kesin süre ilk duruşmada mı verildi? Kesin süre verildikten sonra yeni bir duruşma yapıldı da siz daha sonra mı tanıklarınızı bildirmek istiyorsunuz?

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Meskeniyet Nedeniyle Haczedilmezlik Şikayetinde Sürenin Başlangıç Anı Av.Duygu Işık Behrem Meslektaşların Soruları 22 04-12-2018 16:17
Kadastroda Hak Düşürücü Sürenin Kesilmesi becerikli Meslektaşların Soruları 16 11-11-2010 11:06
Hakimin Yanıltması - Temyiz Süresinin Kaçırılması - Sanığın Avukatı Şikayeti bahar kesici Meslektaşların Soruları 42 28-07-2009 22:37
Çocukla Kişisel Sürenin Artırılmasına Ait Örnek Karar Var Mı? STARFISH Hukuk Soruları Arşivi 13 27-01-2004 16:43
Hakimin Mahkemeye Verilmesi sami Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 01:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07437110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.