Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

icra takibi-ölüm

Yanıt
Old 04-09-2007, 14:55   #1
mevzu hukuk

 
Varsayılan icra takibi-ölüm

Öncelikle tüm meslektaşlarıma güzel bir gün diliyorum;

Müvekkilim aleyhine başlatılan Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi sonucunda,takibe itiraz ettik ve itiraz İcra mahkemesinde duruşmalı olarak incelenmektedir.Geçtiğimiz ay Müvekkilimin bir kaza sonucu vefat ettiğini öğrendim.Müvekkilimin mirasçılarına ise ulaşamadım.
Usul bilgimdeki eksiklikten kaynaklanarak sorum şu;
Ölüm olayı sonucunda icra takibi de sona erer mi?,itiraz davasının akıbeti ne olur? Mahkemeye nasıl bir bilgilendirme yapmalıyım?
yanıtlarınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum...
Old 04-09-2007, 15:14   #2
av.murat kalkan

 
Varsayılan

Sn. mevzu hukuk,
bildiğim kadarı ile, elinizde müvekkilinizin ölüm kağıdı veya veraset ilamı varsa bu belgeleri eklemek sureti ile mahkemeye hitaben yazacağınız bir dilekçe ile durumu bildirip vekaletinizin geçersiz hale geldiğini ve bildireceksiniz. eğer elinizde bu belgeler yok ise, gene durumu mahkemeye bildirip nüfus müdürlüğüne yazı yazılmasını isteyin ve cevap gelince de vekaletten affınızı istersiniz.

Kişinin dava veya takipten sonra ölmesi halinde dava veya takip ölmez, mirasçılara sirayet eder. Eğer, mirasçılar davaya sizin devam etmenizi isterlerse yeniden vekaletname çıkarmaları gerekecektir.
Saygılarımla
Old 04-09-2007, 15:30   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Takip alacaklısı, yeni icra emrini borçlunun mirasçılarına
tebliğ ettirecektir.

İcra takibi son bulmaz.

Saygılarımla...
Old 04-09-2007, 16:39   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Takip alacaklısı, yeni icra emrini borçlunun mirasçılarına
tebliğ ettirecektir.

İcra takibi son bulmaz.


Sayın av-ufuk,

Soruda derdest bir davadan söz edilmektedir. Buna rağmen ödeme emrini('icra emrini' sehven yazdınız sanırım)mirasçılara tebliğ ettirmek gerekir mi?

Ben Sayın av.murat kalkan'ın cevabına katılıyorum.

Saygılarımla
Old 04-09-2007, 16:47   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

İlk başlattığı icra takibini alacaklı, mirasçılara yöneltmeyecek mi?

Sorudaki dava açısından değildi benim yazdığım

Sonrası ve devamı içindi

Peki bu derdest dava ile, mirasçılar da ödeme emrini tebliğ almış ve zamanında itirazlarını yapmış mı olacaklar, yani alacaklının tekrar icra emri çıkartmasına gerek kalmayacak mı?

Aydınlatırsanız sevinirim.

Saygılarımla...
Old 04-09-2007, 17:30   #6
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

av.murat kalkan meslaktasıma dolayısı ile Sayın Suat beye aynen katılmakla birlikte...
davalı vekili olarak yapmanız gereken tek sey ölüm belgesini mahkemeye sunmanızdır böylece davadaki vekilliginizde görevinizde son bulacaktır baskaca yapmanız gereken bırsey kalmayacaktır....
bundan sonrakı ıs davacı tarafa aıttır davacı taraf davayı davalının mırascılarına yoneltecek eger mırascıları bılmıyorsa gereklı ıslemlerı yapacaktır ....
ölen taraf davalı ise davacı mırascıların hepsıne davasını yoneltecektır bırkacı ile dava yurutulemez zira mırascılar arasında mecburı dava arkadaslıgı vardır...

icra emrimiydi ödeme emrimiydi konusunda ise. ..dava ölen kısı adına karara baglanamayacagından mırascılar adına hukme baglanacagından dava sonundakı icra emri dolayısı ile mırascılara yoneltılecektır...
saygılarımla....
Old 04-09-2007, 19:30   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk

Peki bu derdest dava ile, mirasçılar da ödeme emrini tebliğ almış ve zamanında itirazlarını yapmış mı olacaklar, yani alacaklının tekrar icra emri çıkartmasına gerek kalmayacak mı?


Mirasçılar, murisin halefi olarak onun haklarını kaldığı yerden korumaya devam edeceklerdir. Yani alacaklının tekrar ödeme emri çıkartmasına gerek yoktur.

Saygılarımla
Old 06-09-2007, 17:25   #8
AV. NURAN

 
Acil

Sayın av. Suat ergin aradığım cevabı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.şöyle ki benim de başıma diğer arkadaşınkine benzer bir olay geldi. Yapmış olduğum ilamsız takibe borçlu itiraz etti. İtirazın iptali davası açtım. Dava sırasında davalı(borçlu) vefat etti. Borçlunun veraset ilamını çıkartıp mirasçıları davaya dahil ettim. Dava lehime sonuçlandı yani takibe yapılan itiraz reddedildi takibin devamına karar verildi. Karar mirasçılara tebliğ edildi. Ben de bu kararı icradaki takip dosyasına koydum ve mirasçılar için haciz talebinde bulundum ancak icra müdür yrd. Arkadaş mirasçılara tekrar ödeme emri göndermemi istedi. Bunun olmayacağını söyledim ve izah ettim ama dinletemedim. Yargıtay kararı bulursam çok iyi olacak eğer elinizde bu konuyla ilgili Yargıtay kararı varsa ve gönderirseniz memnun olurum.
Old 06-09-2007, 17:47   #9
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Sn.Ergin, cevabınızda takıldığım bir nokta var. Kural olarak borçluya ödeme emrinde bildirilen öedeme süresi dolmadan haciz yapılamaz. Mevcut bir itiraz icra mahkemesinde incelenmekteyken mirasçıların bu itirazın sonucunu bekleyerek ödemede bulunmamaları da makul bir harekettir. Mahkeme kararından sonra mirasçılara ödeme emri göndermeden dolayısıyla ödeme süresi tanımadan haciz yapılması mümkün olabilir mi? Açıkçası bu bana pek hakkaniyete uygun gelmedi. Zira ödeme emri tebliğiyle mirasçıların(artık dosya borçlusu haline gelmiş olacaklar) hacze mahal vermeden borcu ödeme ihtimalleri vardır. Aydınlatırsanız memnun olurum. Saygılar.
Old 06-09-2007, 18:07   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Ölüm halinde mirasçılara geçen borç değil terekedir. Bunun içindir ki mirasçıların mirası reddetmek gibi bir imkanları da vardır. Bu durumda mirasçılar miras haklarından vazgeçecek ve alacaklı alacağını terekeden tahsil etme yoluna gidecektir.

Bu anlamda borçlunun ölümü yapılan, itirazın iptaline ilişkin davadan ve dolayısıyla takipten mirasçıları haberdar etmektir. Bu durumda mirasçılar;
1- Mirası Reddederler.
2- Mirası Kabul Ederler.

Mirası Kabul ettikleri takdirde, mirasbırakanlarının halefi sıfatıyla onun yerine geçerler. Dava takip nedeniyle açılmış olduğundan takipten de dava sırasında haberdar olurlar ve davayı kaldığı yerden mirasbırakanlarının savunma vasıtalarını kullanmak suretiyle devam ettirirler.

Karar aleyhe olur ise itiraz mahkemece kaldırılmış olacak ve karar taraflara tebliğ edilecektir. İtirazın İptali Davasının hangi mahkemede açıldığına göre ihtimaller de bulunmaktadır. Ancak verilen karar takibin devamına yönelik olacağından tekrar geriye dönüp ilk ödeme emrinin mirasçılara gönderilmesi abesle iştigal olacaktır. Kendilerine yeni bir süre tanınmasını gerektiren bir durum yoktur. Çünkü davadan haberdar olmakla takipten de haberdar olacaklardır.
Old 06-09-2007, 18:45   #11
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Sn.Doğanel,
Mahkemece verilecek kararın takibin devamına yönelik olacağından yeniden ödeme emri gönderilmesinin abesle iştigal edeceği şeklindeki yorumunuza katılmıyorum. Zira mahkemenin bu kararı "vaki itirazın reddi ile takibin devamına" şeklinde olacaktır. Sizin yorumunuz kabul edilirse mirasçının alacaklıya örneğin elden ödeme yapmış olması halinde (adi yazılı ibraname almış olsa bile) alacaklı kötü niyetliyse haciz talep edebilecek ve şahsın ödeme yaptığını ispatlaması için mesela evine hacze gelinmesine, ibra belgesini göstererek haczi durdurana kadar katlanacak demektir. Mirasçıya şahsi itiraz sebeplerini bildirmesi veya borcu ödemesi için süre tanımadan alacaklının insafına bırakmak hukuka uygun düşmez diye düşünüyorum. Örneğin alacaklı olan şahıs murisin alacklısı fakat mirasçının borçlusu ise durum ne olacaktır. Mirasçı borcu mahsup ile takas hakkını kullanamayacak mıdır? Kendi alacağı hacze gelen şahısdan daha fazla ise bile yine de hacze katlanacak mıdır? Ya da ödeme emri gönderilmezse mirasçı bu hallerden icra müdürlüğünü neye göre, ne kadar süre içinde haberdar edebilecektir? Yanılıyorsam lütfen düzeltin.
Old 06-09-2007, 18:52   #12
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Mirasçılar davaya katılıyorlar.
Davadan ve konusundan ve dolayısıyla takipten de haberdar oluyorlar.
İcra dosyasına ve içeriğine bakıyorlar.
Duruşmalara giriyorlar.
Karar Veriliyor.
Yazılıyor.
Tebliğe Çıkıyor.
İcabında temyiz ediyorlar ve duruma göre teminatla takibi durdurmaya devam ediyorlar.

Bunca uzun bir süreç yaşanırken bir ibra belgesi var ve sunamamışlarsa geçmiş olsun demekten başka çare kalmıyor.
Old 06-09-2007, 19:10   #13
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Mahkemedeki yargılama sadece murisin vaki itirazının haklıllığını incelemeye yöneliktir. Başka nedenlerle genişletilemez. Yargılama bir alacak davasına ilişkin olmadığından murisin itiraz nedeni dışındaki haller ileri sürülemez. Kaldı ki kastettiğim ibra belgesi yargılama bittikten hemen sonra verilmiş de olabilir. Siz kyorumunuzu mirasçıların artık borçtan haberdar olmaları üzerine kuruyorsunuz. Ancak ödeme emrinin tek işlevi borçluyu haberdar etmek değil, varsa itirazlarını sunması, yok ödeyecekse ne kadarlık süre içinde ödeyebileceğini bildirmektir. Tek amaç haberdar etmek olsa ödeme süresi tanımaya gerek kalmaz derhal ödemesi ihtar edilirdi.
Old 06-09-2007, 19:22   #14
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Murisin itiraz nedeni dışındaki haller derken neyi kastediyorsunuz? Ellerinde sonuç alabilecekleri nitelikte deliller varsa Menfi Tespit davası açarak sonuç alabilirler. Ayrıca sonradan da ortaya çıksa bir ibraname varsa alacaklı haciz yaptırdığında kasıtlı sayılacaktır ki bu da haksız haciz nedeniyle tazminat davası açma imkanı doğurur.

Old 06-09-2007, 19:22   #15
üye16069

 
Varsayılan

Av. Can Doğanel'e katılıyorum. Soru müvekkilin ölmesinden sonra İcra Mahkemesinde devam eden dava için sorulmuş ve mirasçıların mirası reddetme durumu söz konusu değil ise mirasçılar davaya dahil edilir. Eğer İcra Mahkemesi kararında takibin devamına karar verilirse takibin taliki hükümlerinin uygulanması gerekir.
Old 06-09-2007, 19:33   #16
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

--------------------------------------------------------------------------------

(Murisin itiraz nedeni dışındaki haller derken neyi kastediyorsunuz?)
Kastım daha önce verdiğim örneklerdeki gibi örneğin borcun mirasçı tarafından itfa edildiğine dair bir itirazın murisin itirazını incelendiği dosyada ileri sürülemeyeceğidir. Zira o dosyadaki inceleme murisin itirazı ile sınırlıdır.
Old 06-09-2007, 20:18   #17
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Kararda sorudaki gibi açılmış derdest bir dava yok ama borçluların mirasın reddedildiği, imhal, itfa ve zamanaşımı benzeri itirazlarda bulunabilecekleri belirtiliyor. Aynı sebepleri bence derdest davada da ileri sürebilirler. Ayrıca böyle bir ödeme iddiası deliller toplandıktan sonra dahi ileri sürülebilecektir. Çünkü yapılan, mahkeme dışı sulhe ilişkin yenilik doğuran bir hukuki işlemdir. Mahkemeye ibrazı halinde ihtilaf konusuz kalacaktır. Bu anlamda iddiayı veya savunmayı genişletme yasağına tabi olmayacaktır. (Davanın Genel Mahkemede veya İcra Mahkemesinde görülmesi haline göre İbranamenin yapılış şekline göre bazı durumlar değişebilir.)

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/9120
Karar: 2004/13042
Karar Tarihi: 24.05.2004
ÖZET: Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı niteliğinde olduğundan adı geçenler için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır .Borçlular icra müdürünün hesaplamasına da karşı çıkmışlar ve yazılı muhtıra niteliğindeki ödeme emrinde yer alan miktarın dosya kapsamına aykırı olduğunu belirtip işlemi şikâyet etmişlerdir. Mahkemece bu başvurunun ayrı bir şikâyet konusu olduğu yönündeki gerekçe doğru değildir.
(2004 S. K. m. 71)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı niteliğinde olduğundan adı geçenler için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi dileğinin borçlulara tebliği yeterlidir. Böyle olmayıp ödeme emri çıkarılması fazladan bir muamele olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların başvurusu mirasçı olunmadığı, mirasın ret edildiği... gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımına ( İİK.71 ) benzer itirazlar olabilir. Bu nedenle icra mahkemesinin anılan konuya yönelik gerekçesi yasaya ve yerleşik Yargıtay kararlarına uygundur.
Ancak, borçlular icra müdürünün hesaplamasına da karşı çıkmışlar ve yazılı muhtıra niteliğindeki ödeme emrinde yer alan miktarın dosya kapsamına aykırı olduğunu belirtip işlemi şikâyet etmişlerdir. Mahkemece bu başvurunun ayrı bir şikâyet konusu olduğu yönündeki gerekçe doğru değildir. Aksinin kabulü sürenin kaçırılmasına ve hak kaybına neden olur. O halde mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 07-09-2007, 08:38   #18
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas : 1994/7712
Karar : 1994/8900
Tarih : 30.06.1994

KARAR METNİ :
YARGITAY İLAMI
Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddeti içerisinde temyizen tetkik Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 6.6.1994 gününde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Takibin kesinleşmesinden sonra, 20.11.1992 gününde asıl borçlu öldüğüne göre, mirasçıları saptanıp bunlara usulüne uygun ödeme emri çıkarılmadan takibe devam edilemez. Gereklerin yerine getirilmesi halinde de mirasçıların, takibin kesinleşmeden önceki safhaya ilişkin itirazlar dinlenemez. Borçlunun itirazın bu sebeple reddi gerekirken takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada, muris imzasının inkarı üzerine inceleme yapılarak karar verilmesi ve tazminata hükmedilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:Borçlu mirasçısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarda yazılı sebeple İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA) 30.6.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak : Corpus Arşiv
Old 07-09-2007, 08:54   #19
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas : 1994/8561
Karar : 1994/8648
Tarih : 27.06.1994

KARAR METNİ :
YARGITAY İLAMI
Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddedi içerisinde temyizen incelenmesi Borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 20.6.1994 gününde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlulardan Kemal Ilıcak'ın takipten sonra 9.4.1993 gününde vefat ettiği, alacaklı vekili tarafından mirasçılarına ödeme emri gönderilmekle İİK.nun 53/3. maddesi uyarınca takibin mirascılara karşı devamının istendiği anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. ve 3. fıkraları uyarınca tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış ise terekeye karşı veya mirasçıya karşı da takibe devam edebilir.
Borçlulardan Mehmet Ali Ilıcak'ın mirası reddettiği, Nazlı Ilıcak ve Aslı Ilıcak'ın ise terekenin resmen tasfiyesini istedikleri anlaşılmaktadır. Tereke Hakimliğince mirasçıların tereke mallarına el koyduklarından bahisle resmi tasfiyenin durdurulmasına karar verilmişse de bu karar henüz kesinleşmemiştir. Bu kararın sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlular vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarda yazılı sebeple İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.6.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak : Corpus Arşiv
Old 07-09-2007, 09:17   #20
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Affınıza sığınarak daha önce sorduğum soruyu tekrarlamak istiyorum. Ödeme emri tebliğ edilmezse mirasçı itiraz nedenlerini neye göre ne kadar süre içerisinde ileri sürebilir?
Old 07-09-2007, 09:35   #21
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

-Derdest olan dava sırasında muris ölmüşse ve davaya mirasçılar dahil edilip devam edilmişse bu dava içinde
-Dava sona ermişken ancak karar icra edilmeden ölmüşse açacakları menfi tespit davasında (İmhal, itfa, zamanaşımı hariç) Bunlarda şikayet yoluyla yapabilirler haber alma tarihinden itibaren süre başlar.

Bir adi yazılı ibraname olduğu halde alacaklı haciz yaptırmaya kalkarsa yukarıda 14. mesajda belirttiğim sonuç oluşur. Zaten asıl borçlu ölmeseydi ona karşı da böyle bir teşebbüs olabilirdi. (Yeter ki alacaklı kötüniyetli olsun ) İster asıl borçlu olsun ister mirasçıları olsun böyle bir durumda mecburen menfi tespit davası açacaklardır.
Old 07-09-2007, 10:20   #22
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Derdest olan dava sırasında muris ölmüşse ve mirasçılar bu davaya dahil edilmişse bu dava içindeki yorumunuzu kabul edemeyeceğimi önceden belirtmiştim(Kasdettiğiniz dava murisin itirazının mahkemece incelenmesi ise.) Sonrası içinse elbette haklısınız. Yargıtay'ın da ödeme emri ile ilgili çelişkili kararları olduğunu anlıyoruz. Bu konuda benim görüşümün tersine içtihadı birleştirme kararı da çıksa fikrim sabit. Israrcılığıma tahammül gösterdiğiniz için gerçekten teşekkür ederim.
Old 10-10-2007, 23:11   #23
Av.Ayhan KARAMAN

 
Varsayılan Sevgili meslesdaşlarıma faydalı olması dileklerimle

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/2701

K. 2007/5159

T. 19.3.2007

• ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ( Mirasçılar Hakkındaki Takip İlk Takibin Devamı Olduğundan Mirasçılar Adına Ödeme Emri Çıkarılmasına Gerek Bulunmadığı - Adı Geçenlere Muhtıra Gönderilerek Takibin Kendilerine Karşı da Sürdürüleceği Dileğinin Bildirilmesi İle Yetinileceği )

• MİRASÇILAR HAKKINDAKİ TAKİP ( İlk Takibin Devamı Olduğundan Mirasçılar Adına Ödeme Emri Çıkarılmasına Gerek Bulunmadığı - Adı Geçenlere Muhtıra Gönderilerek Takibin Kendilerine Karşı da Sürdürüleceği Dileğinin Bildirilmesi İle Yetinileceği )

• YETKİ İTİRAZI ( Murisin Külli Halefi Olan Mirasçının Asıl Borçlunun İtiraz Hakkı Kalmadığı Durumlarda Yeniden Yetki İtirazında Bulunulamayacağı )

• MİRASÇILARIN İTİRAZI ( Mirasçı Olunmadığı Mirasın Reddedildiği Gibi İtirazlarla İmhal İtfa Zamanaşımı Benzer İtirazlar Olabildiği )

2004/m.53/son,71


ÖZET : Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ( İİK. 71 ) benzer itirazlar olabilir.
Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun ( murisin ) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden yetki itirazında bulunması mümkün değildir.
O halde, mahkemece mirasçıların yetki itirazı ile imzaya itirazlarının reddi ile sair itirazlarının İİK.nun 71. maddesi kapsamında nicelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İtiraz eden borçluların murisi Mustafa Coşkun'a ölümünden önce 14.08.1998 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve adı geçenin yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
İcra takibi sırasında borçlu Mustafa Coşkun'un ölmesinden ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin 01.08.2006 tarihinde mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edildiği tespit edilmiştir.
İİK.nun 53. maddesi gereğince borçlunun ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol vardır. Ancak, şu hususu öncelikle vurgulamak gerekir ki aşağıda açıklanacak iki yol da yeni bir takip olmayıp eski takibin devamıdır.
1- Takibi tereke hakkında devam ettirmek;
Bu yolun seçilebilmesi için terekenin henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabii tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis edilmemiş olması gerekir. Tereke hakkındaki takipte borçlu hayatta olsaydı hangi usul uygulanacak idi ise o usul uygulanır. Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir.
2- Takibi mirasçılar hakkında devam ettirmek;
Takibin mirasçılar hakkında devamı, haciz yada rehnin paraya çevrilmesi yollarıyla olur. Muris hakkındaki takip iflas yolu ile başlamış ise mirasçılar hakkında iflas yolu ile takibe devam edilemez.
Somut olayda, muris hakları da haciz yoluyla takibe başlanmış ve mirasçılar hakları da takibe devam edilmiştir. Bu takip muris hakkındaki takibin devamıdır. Bu husus İİK.nun 53/son maddesinde ( bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ) denmek suretiyle açıkça belirtilmiştir.
Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ( İİK. 71 ) benzer itirazlar olabilir.
Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun ( murisin ) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden yetki itirazında bulunması mümkün değildir.
O halde, mahkemece mirasçıların yetki itirazı ile imzaya itirazlarının reddi ile sair itirazlarının İİK.nun 71. maddesi kapsamında nicelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-10-2007, 10:45   #24
AV. NURAN

 
Varsayılan TeŞekkÜrler

sayın meslketaşım çok teşekkür ediyorum.bir diğer müdür yardımcısına durumu anlatınca bana hak verdi ve hemen hacze çıktık. dosyayı da infaz ettim. yardımlarınız için teşekkürler.
Old 08-01-2010, 13:56   #25
kadirkumbasar

 
Varsayılan

Herkese merhabalar;
Üstte verilen Yargıtay kararında, borçlu murisin mirasçılarına bir ödeme emri daha çıkarılmasına gerek olmadığı sadece muhtıra çıkarılmasının yeterli olacağı belirtilmiş. Peki bu muhtıra yapılmadan da mirasçılara yönelinebilir mi?
Old 01-04-2013, 11:38   #26
çözümhukuk

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,
Alacak davası devam ederken davacı ölmüştür.Davaya davacının mirasçıları devam etmiştir.Dava kazanılmıştır, ancak hüküm ölen davacı lehine(davacının ölümünden ve mirasçılardan gerekçeli kararda sözedilmemektedir) kurulmuştur.Kararı icraya vereceğim.Bu takibi mirasçılar adına yapacağım.veraset ilamı ve vekaletname dava sırasında dosyaya sunulmuş idi.İcra takibine mirasçılardan alınan vekaletnameyi eklemek yeterli midir? veraset ilamını da eklemeli miyim? Hükmün muris lehine kurulmuş olması sıkıntı yaratır mı? Kararı bu noktada temyiz etmeli miyim*
Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira alacağının icra takibi ile istenmesi icra hukuk mahkemesinde tahliye davası ayşebetul Meslektaşların Soruları 22 08-06-2015 12:43
Fatura Ile Icra Takibi - açık fatura - ilamsız icra Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 11 14-07-2009 21:35
Sağlığında icra kefili olan murisin,mirasçıları hakkında icra takibi Av.Hakim Meslektaşların Soruları 8 21-08-2007 21:16
yurtdışı icra takibi uye9493 Meslektaşların Soruları 2 02-03-2007 00:09
icra takibi-ACİL!!!!!!! nermin ömeroğlu Hukuk Soruları Arşivi 1 11-02-2002 02:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08254099 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.