Komik bir duruşma

İzmir'de geçen bir olayı arkadaşım anlattı. Hep karamsar olmaz biraz da gülelim halimize.
İki sanıklı bir dosyada diğer sanık vefat ettiği için arkadaşın görevi sona erdiğinden meslektaşımız bunu mahkemeye bildirmek ister. Ancak hakim:" Sanık gelip kendisi avukat istemem demedikçe göreviniz sürecektir!" demiş... Arkadaşım dalgınlığına geldi herhalde diye hatırlatmış ancak hakim bu sefer kendini de aşarak" Zorla getirme yazdırtmasın ban demiş.."
Biz de arkadaşlarla iyi ki istemediğine dair talimat istememiş diyip bayağı bir güldük..Ama sadece güldük..

Hakimin "ötelerle" irtibatı sağlammış.
Saygılar.

Geçen gün ben de bir duruşmada şöyle bir diyaloğa şahit oldum
Hakim tanığa sanıkla bir akrabalığının bulunup bulunmadığını soruyor
Sanığı savunmayı aklına koymuş ve o şekilde mahkemeye gelen tanık da cevap veriyor "Manevi oğlum olur"
ben o ara tabi gülme krizine girmemek için başka şeylerle oyalandım

Sanırım forumda sadece bu olaylardan oluşan bir bölüm açılmalı. En azından bizde ileride böyle durumlarla karşılaştığımızda nasıl gülmememiz gerektiğini öğrenmiş oluruz.
Şimdiden emeği geçenlere teşekkürler.

Yakın zamanda müdafi olarak görevlendirildiğim bir dosyada Asliye Ceza Hakimi karar vermek üzere ve Savcının mütalaasını istedi savcı da ceza talep etti,hakim bana mütalaaya karşı diyeceklerimi sorduğunda içimden düşündüğümü sanan bendenizin cevabı"beter olsun".Çok şakacı mizaçlı olan savcımız da aynı anda yerlerdeee...

stajım sırasında şahit olduğum bir olayı paylaşmak istiyorum sizlerle
ağır ceza mahkemesinde temyiz incelemesinden son sözün sanığa verilmemesi sebebi ile bozularak dönmüş dosyanın bozma sonrası ilk duruşması salonda mağdur aileleri sanık ve cmukdan görevlendirilmiş bozmadan oldukça rahatsız olduğu açıkça anlaşılan sanık avukatı ağabeyimiz hazır sanık 4 tane yaşı küçük erkek çocuğa tecavüzden yargılanıyor başkan bozma kararını okudu uyulmasına karar verdi. sanığa dönüp son sözün ne diye sordu sanık "pişmanım"dedi başkan sanık avukatına dönüp siz ne diyorsunuz son söz olarak diye sordu avukat ağabeyimiz yavaşça yerinden kalkıp " ne diyeyim başkanım allah belasını versin bunun "dedi herkes donup kaldı

Olay sulh hukuk mahkemesinde yaşanmıştır.
karşı taraf(davacı) müvekkilimiz aleyhine kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle tahliye davası açmıştır.Davacı tarafın idiaları ,mahkemeye ibraz ettiğimiz "kira bedellerinin ödendiğini gösteren makbuzlar" nedeniyle çürümüştür.(yada biz öyle düşünüyoruz ve son duruşmaya oldukça rahat bir vaziyette gittik)
son duruşma
mahkeme hakimi -"taraflar son diyeceklerini söylesin"
davacı taraf -"davamızın kablüne karar verilsin"
davalı taraf(biz)-" davanın reddine karar verilsin"
G.D.
((yaz kızım)
incelenecek başka bir husus kalmadı yargılamaya son verildi gerekçesi ekli kararda belirtileceği üzere
1-açılan DAVANIN REDDİNE
(Bu arada davacı vekili araya girerek - "efendim olurmu öyle şey, davalı taraf bu yeri aynı zamanda işyeri olarak kullanmaktadır)
HAKİM -" öylemi ya !ben zaten bu davadan bir şey anlamadım, ne biçim iş, kafam karıştı ..."
( bu arada davacı vekili bastırmaktadır.biz cılız bir sesle -"sayın hakimim ne yapıyorsunuz yargılama bitti" diyebilmekteyiz ancak hakim dosyayı yeniden incelemektedir.)
DAVALI VEKİLİ(biz)-"Efendim duruşma bitti ve siz davanın reddine karar verdiniz ayrıca davacı taraf dava dilekçesinde bu son belirttiği husussa değinmemiştir.davanın dayandığı sebebein dışında başka bir vakıa öne sürmektedir ve sair ve sair"
HAKİM -(yaz kızım)
-2"Mecurun işyeri olarak kullanılması sebebiyle TAHLİYESİNE
( sayın hakimim ,hem davanın reddi hemde mecurun tahliyesi nasıl olur ?!*"%&)

Basit bir arazi davası...Davacı; davalının, kendi tarlasını kısmen işgal ettiğinden bahisle açmış davayı, 65 yaşında tatlı bir kadıncağız tanık olarak dinleniyor. Kimlik bilgileri alınıyor, akrabalık bağı olup olmadığı soruluyor veee:
Hakim: -Doğru söyleyeceğine yemin eder misin?
-Duruşma salonunda bulunan herkes ayağa kalkar tabii ki, bu durumu yaşına hürmet olarak algılayan tanık:-Oturun yavrularım, oturun!!
<Olayda bahsi geçen, 65 yaşındaki tatlı kadıncağız, bizzat benim babaannem olur

Pazar günü takibini yaptığım icra dosyası alacaklısı müvekkilim telefonla beni arar.
-Avukat Bey! borçlu karısı ile birlikte denize giriyor
- aaaa nasıl girer, hem borçlu, hem denize giriyor. sen kapat ben arayayım, çık denizden ş...siz

Benim anlatacağım hikaye biraz hüzünlü; yer Ağır Ceza Mahkemesi..Sanık müdafii belli ki yeni ruhsatını almış. Hakim dosyayı inceledikten sonra savcıdan mütala alıyor ve sanığın cezalandırılmasını istiyor. İşte olay burada kopuyor. Hakim sanık avukatına dönerek savcının mütalaasını duydun ne diyorsun? Daha sonra salondaki avukatlarla yeni avukat olan arkadaşımız arasında kavgaya neden olacak cümle "DİYECEK BİR ŞEYİMİZ YOK" ..Hakim tekrar sorar, kızım bak savcı şu kadar hapis istiyor. Sen ne diyorsun? "EFENDİM UYULSUN BAŞKA DİYECEK BİR ŞEYİMİZ YOK" .
Tabi sanık ceza aldı.Sanık müdafii kızımız da salondan çıkarken neredeyse linç ediliyordu. Belkide avukatlığı bırakmıştır.!!

komikmiş gerçekten arada komik şeyler görmek hoş oluyor))

Sanık ağır cezada adam öldürmeden yargılanıyor.Hakim sorar : " maktulü mutfakta tepsi ile öldürmüşsün,neden tepsi? "
Tabi cinayet mahali mutfak olunca bıçak,tencere,vs gibi daha kolay ele geçecek bir çok cinayet aleti olunca herkes tepsi ile cinayetin sebebini merak ediyor.
sanık gayet sakin cevap veriyor : " efendim bir yerde okumuştum Tepsi müdafaa diye birşey varmış tepsiyle öldürürsem daha az ceza alırım diye düşündüm."

ehh tabi heyet gülme krizi sonucu celseye devam edemiyor

Bugün Bakırköy Adliyesinde yaşlı bir amca görevlilere "terzi nerede" diye soruyordu.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Bugün Bakırköy Adliyesinde yaşlı bir amca görevlilere "terzi nerede" diye soruyordu.

amca nerde olduğunu düşünüyordu acaba sanırım tevzii demek istedi

Yine bugün sulh hukuk mahkemesinde duruşmamı içeride bekliyeyim, diye salona girdim. O sırada davacı masasında bir şahıs vardı. Hakime sürekli "beni öldürür" diyordu. Cezaevindeki bir akrabası, bu şahsın vasi olmasını istemiş. Adamı mahkemeye çağırmışlar. Ama vatandaş sürekli "beni öldürür" diyordu(içerdeki neyden yatıyorsa artık) Hakime "Onun bundan haberi olmaz, değil mi" diye üsteliyordu.

Neyse bir şekilde ara karar yazıldı. Duruşma tutanağından bir adet vatandaşa verdiler. O sırada ben de yanındaydım."Ne yapacağım ben bunu" dedi, zabıt katibesi "bir daha gelirsen dosya numarası yazıyor" dedi. Vatandaş kağıda baktı. "Bu benim değil ki, almam" dedi. Mübaşir "senin işte" dedi. Vatandaş ısrarla "Hayır bu benim değil, Kamil Mutlu'nun " dedi. Kamil Mutlu duruşma hakimiydi.