Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Avukatların gizli ortakları ARZUHALCİLER

Yanıt
Old 11-08-2007, 15:35   #1
SPARTACUS

 
Soru Avukatların gizli ortakları ARZUHALCİLER

-- Aşağıdaki hükümlerden de anlaşılacağı üzere yanlız avukatların yapması gereken işleri arzuhalciler,danışmanlıkk büroları.......vs yapmaktadır.
-- Hukuka aykırı olan bu duruma nasıl son verilecek ( mi ? )
-- Bu konuda ki görüşleriniz nelerdir ?


Avukatlık yetkilerinin başkaları tarafından kullanılmaması:

Madde 63 - Baro levhasında yazılı bulunmıyanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmıyan dava evrakını düzenliyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmıyanlar avukatlık unvanını da taşıyamazlar.(*) (Ek cümle: 02/05/2001 - 4667/40. md.) Şu kadar ki, baro levhasındaki kaydı yirmi yılı dolanlardan, bürosunu kapatarak vergi kaydını sildiren avukatlar durumları hakkında bilgi vermek ve baroya karşı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmek koşuluyla sadece avukat unvanını kullanabilirler.

(Değişik fıkra: 22/01/1986 - 3256/7 md.)(**) Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlar yüzbin liradan birmilyon liraya kadar adli para cezasına ve altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına mahkum edilirler.(***)

(Değişik fıkra: 22/01/1986 - 3256/7 md.)(**) Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş yüzbin liradan beşmilyon liraya kadar adli para cezasiyle cezalandırılırlar.(***)

Mahkemeler, icra ve iflas daireleri ve barolar, bu maddenin kapsamına giren bir olayı öğrenince Cumhuriyet Savcılığına bildirmek zorundadırlar. Yapılacak kovuşturma sonucu Cumhuriyet Savcısı tarafından baroya bildirilir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yalnız avukatların yapabileceği işler:

Madde 35 - (Değişik madde: 26/02/1970 - 1238/1 md.)(*)

Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.

Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler.................
Old 13-08-2007, 13:41   #2
Av. BNK

 
Varsayılan

Bu durumlara son vermenin tek yolu Barolara geniş kapsamlı denetim yetkisi verilmesi ve bu tür işlere soyunanlara da caydırıcı cezalar içeren kanuni düzenleme yapılmasıdır.

Barolar sadece avukatlık bürolarını denetleyip disiplin cezası verebilmektedirler.

Halbuki bu tür işler yapanların bürolarını mühürleyebilmeli yüksek miktarda para cezası kesebilmelidir.

Yine bu tür işler yapanlar hakkında açılacak kamu davalarında kamu güvenliğini tehdit ettikleri için caydırıcı hapis cezaları uygulanabilmelidir.
Old 20-08-2007, 22:43   #3
AV.ZAFER TUNCA

 
Varsayılan Bir duayenden...

İstanbul üniversitesinin tarih kokan, ancak kışın kaloriferler doğru düzgün çalışmadığından tir tir titreten amfilerinden birinde ders dinliyorum. Elimde kesik parmaklı eldivenlerim. boğazlı kazağımın boğazını burnuma kadar çekmişim... Kürsüde dersi anlatmayan (genelde konu anlatmazdı hukukçu olmayı anlatırdı sevgili duayen hocamız) adeta içen, adamı bir derste en karizmatik hukukçu yapan Prof.Dr.Şener AKYOL... Şener Hoca' nın bir lafı vardır: "Mea Culpa" der her zaman hata benim yani... O günkü ders yine unutulmazlardan biriydi benim için. "Bugün yanlış karar veren hakim, kazanılacak davayı kaybeden avukat, görevini yapmayan savcı benim öğrencimdir. Hepsinin hataları için özür diliyorum. Mea Culpa!" demişti Prof.Dr.Şener AKYOL derste. Konuyu buralara getiren dersin alt yapısında adalet sistemi ve hocamızın gündelik rastlantıları vardı yine. Arzuhalcilere gelmişti söz. O gün bir cümlesi beynime kazınmıştı:

"Bir adliye sarayının bahçesinde değnekçiler arabasını parkeden avukatlardan, vatandaşlardan -HARAÇ- kesiyorsa, o adliye sarayının bahçesinde arzuhalciler göz göre göre kanunları çiğneyerek avukatlık tekelindeki işlere burunlarını sokuyorsa, oradaki hakim ve savcıya halk güvenmez. Halk size güvenmez çocuklar. ben de size güvenmem." demişti. Bunlara izin vermeyin diye yalvarmıştı.
Bugün durum ortada. Hakimin-savcının odasının camının karşısında koca bir tabela: "ARZUHALCİ: Her türlü dilekçe yazılır." Bu durumda aslında kanuni düzenlemenin içinde mantıki bir eksiklik var. Bu durumdan ilk etapta menfaati zedelenenler avukatlar. Bu nedenle bu konuda Barolara yetki verilmesi ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olduklarından idari bir takım önlemler alma yetkisine kavuşturulmaları gerekli. Bu işin başka bir çözümü yoktur. Ve hakikaten verilecek cezalar caydırıcı olmalıdır. Ancak ben hapis cezası verilmesini doğru bulmuyorum. Maddi kaygıyla yapılan ve bu amaca özgü bir iş olduğundan cezasının da can yakıcı bir meblağa tekamül eden maddi bir ceza olması daha mantıklı bence.
Old 01-11-2007, 14:41   #4
Av.Barış

 
Varsayılan

bizim adliyenin karşısnıdada arzuhalciler var.ve ben her geçişimde baronun,c.savcılarının ve hakimlerin duyarsızlığını görüyorum.ben bunlar hakkında suç duyurusunda bulunsam bunlar bana bir şekilde zarar verceklerdir ve halkımızda "AVukata bak adamın ekmeğiyle oynuyorlar" diyecektir.Ve bunlar olurken baro arkamda olmayacaktır,c.savcıları ve hakimler arzuhalcilere (çoğu genelde adliyeden emekli olan zabıt katipleri) ceza vermeyecekler ve ben aldığım tehditlerle başbaşa kalacağım.
bir arkadaşım suruç c.savcısının örnek bir davranışla bunlar hakkında avukatlık kanununa muhalefetten haklarında dava açtığını ve bunu baronun odasına astığını belirtince o cumhuriyet savcısını bulup tebrik etmek istedim.ama malesef bunun örnekleri sınırlı.Burada baroların etkin rol oynayıp suç duyurusunda bulunması gerekiyor.Çünkü bu tür şeyler hepimize zarar veriyor.
Old 12-03-2010, 19:53   #5
Av.İpek Uyuklu

 
Varsayılan

“DİLEKÇE YAZILIR!” diyenlere “DUYURULUR”!!!
1136 Sayılı Avukatlık Yasası 35. Maddesine göre ‘Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.’
Yine aynı yasanın 63. maddesine göre Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
Old 27-10-2015, 17:23   #6
Cagri_Levent

 
Varsayılan

İyi akşamlar.
Avukatlık Kanununun 63/2. Maddesine göre arzuhalciye / dilekçe yazılır tabelası ile gezen kişilere verilen hapis cezası hakkında Yargıtay kararı arıyorum; ancak bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.
İyi çalışmalar.
Old 30-08-2018, 01:42   #7
Av. Tolga Ersoy

 
Varsayılan

Yargıtay'ın konuya yaklaşımı biraz farklı. Bir arzuhalci için verilen mahkumiyet kararı, Yargıtay tarafından şu şekilde bir gerekçeyle bozulmuştu:

"… Adliye yakınında açmış olduğu işyerinde, kendisine müracaat eden tanıklar .... ve ....'ün boşanmaya yönelik istek ve beyanlarını bilgisayar ile yazıya geçerek mahkemeye hitaben boşanma dilekçesi ve boşanma protokolü hazırlamak şeklinde gerçekleştirdiği anlaşılan eyleminin 'yalnız avukatların yapabileceği işler' başlığı altında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/1. maddesinde sayılan işlerden olmadığı, sanık tarafından düzenlenen evrakın adli işlere ait olsa dahi aynı madde ve fıkrada sayılan 'adli işlere ait bütün evrakı düzenlemek' biçiminde kabul edilemeyeceği cihetle atılı suçun unsurları yönünden oluşmadığı gözetilerek beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

"Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA…"
Yargıtay 19. Ceza Dairesi'nin 2015/15884 E. 2016/15114 K. sayılı 13.4.2016 tarihli ilamı.)

Bununla birlikte, ilgili gerekçenin hukuki olmadığı ve Avukatlık Kanunu'nun lafzına ve ruhuna aykırı zorlama bir yorum olduğu görüş ve kanaatindeyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 32 21-08-2015 16:37
CMK/ Gizli Soruşturmacı/ İletişimin Dinlenmesi gencerx07 Meslektaşların Soruları 1 01-03-2007 20:25
Limited şirket ortakları ayrıldıktan sonra şirket borçlarından sorumlu tutulablir mi? senemü Meslektaşların Soruları 1 22-12-2006 02:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05694509 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.