Davalı vekili olarak duruşmalara katılma

Sevgili meslektaşlarım,

Bir izale-i şüyu davasında davalılardan biri olan müvekkil, dava bilirkişi aşamasına kadar gelmiş olmasına rağmen dava dilekçesine karşı herhangi bir beyanda bulunmamış, tanık göstermemiş ve duruşmalara katıldığında kendisine sorulduğunda "bir diyeceğinin olmadığını" söylemiştir.
Süresinde davaya cevap vermeyen müvekkilin avukatlığını yaparsam bu safhadan sonra davaya itiraz sunmam ve delil ileri sürmem mümkün olur mu? Daha da önemlisi keşfe katılıp bilirkişi raporuna beyanda bulunmam ve bununla birlikte itirazlarımı ileri sürmem mümkün mü? Yoksa bu safhadan sonra vekilliği hiç üstlenmemem mi doğrudur?

Usul hukukçuları dava dilekçesine cevap vermeyen davalıların davayı kabul etmediği sonucuna varılacağı konusunda hemfikirler.. Dava dilekçesinde yer alan hususlarla bağlı kalmak şartıyla deliller her zaman ileri sürülebilir diyorlar.. Nasıl yorumlanmalıdır?

Şimdiden teşekkür ediyorum, saygılarımla...

Süresinde cevap vermeyen taraf ,iddiayı inkar etmiş sayılır. ( Kabul etmiş sayılmaz anlamında) Yargılama aşamasını takip edebilir.İnkar çerçevesinde savunmada bulunabilir.Kesin süre verilmediği veya delillerinih hasretmediği takdirde her aşamada delil ibraz edebilir. Tabiidir ki; keşiflere de katılabilir, bilirkişi raporlarına itiraz edebilir. Yalnız zamananaşımı, yetki ,derdestlik gibi ilk itirazları ,defileri ileriye süremez. Bunun dışında bana göre ;davanın reddini istemekle,süresinde cevap vermemek arasında önemli bir fark mevcut değildir.

Saygılarımla.

Peki bu safhada davaya vekil olarak katılmak avukat açısından olumsuz bi durum teşkil eder mi, yani baştan kaybedilmiş bir dava mıdır?

Alıntı: ...bu safhada davaya vekil olarak katılmak avukat açısından olumsuz bi durum teşkil eder mi, yani baştan kaybedilmiş bir dava mıdır?

O sizin takdirinize ait,başarılı olmanızı dilemekten başka karşıdan;
ne diyebilirz ki...

Yapmak istediğiniz savunmanın ne olduğunu yazarsanız belik daha netleşir ama;

Gennelde izale-i şuyu davalarında paylaşımı engelleyebilecek haklı ve kanunen ğeçerle bir nedeniniz yok ise, davanın kabulüne karar verilecektir.

Sizin yapacağınız keşifte bilirlenecek bedele itiraz etmek olabilir ya da satışı değil de aynen taksimi istemek olabilir...

yani eğer müvekkiliniz davayı avukat ile takip ettirmek istiyorsa, davayı almanızda bir sakınca görmediğim gibi, geçen süreç içinde kaybettiğniz bir durumda yoktur.

izale-i şuyu davaları niteliği gereği de, aynı görüşümü tekrarlıyorum.

Saygılarımla.

Satış yoluyla paylaşımı istenen taşınmazda müvekkilin evi var, ancak ev tapusuz. Bizim istediğimiz taşınmazın satılmadan taksimi. Yani bu durumda, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunurken, aynı dilekçe ile taşınmazın aynen taksimini istemek mümkün müdür?

Anlattığınız kadari ile şu ana kadar müvekkilinize ait ev konusunda herhangi bir girişimde bulunulmamış. Bu evin müvekkilinize ait olduğu belli mi? Eğer değil ise mahkemenin size ; evin size ait olduğunu ispat etmek ve dava açmak için süre vermesi gerekir Bu anlamda keşfe katılıp beyanda bulunmak faydalı olacaktır .

İzalei Şüyu davasında evle ilgili "mülkiyet iddiası" içeren dilekçenizi ibraz edip, derhal duruma göre olağan ya da olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı nedeni ile söz konusu evin tapu kütüğünde müvekkiliniz adına tescili için dava açmanız olumlu olur kanısındayım.
Bu dava, paydaşlığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılır. Tescil davası lehinize neticelendiği takdirde taksimde ya da satışta bu husus dikkate alınır. Ev ya da evin değeri, müvekkilinize ayrıca bırakılır.
İyi çalışmalar dilerim.

Sayın kocabaşın beyan ettiği gibi süresiiçinde cevap dilekçesi vermeyen davalı davayı inkar etmiş sayılmaktadır. Ancak izale-i şüyuu (veya taksim) davalarının özel niteliği gereği süresi içinde cevap vermemek sizin açınızdan pek fazla bir kayba sebebiyet vermeyecektir. Bu tür davalardamahkeme her hissedarın hukuki durumunu değerlendirmektedir. Keşif aşamasına gelmeden dosyaya girmiş olmanız nedeniyle davada yapabileceğiniz şeyler de mevcut. Taşınmaz üzerinde müvekkilinize ait tapusuz bir ev olduğunu beyan etmişsiniz. Keşif sırasında bu ev üzerinde müvekkilinizin mülkiyet iddiasını mutlaka beyan edip zapta geçirmeniz ve mülkiyete ait elinizde mahkeme kararı, başka bir belge vs. varsa sunmanız gerekir. Böyle bir belge yoksa keşif sonrasında bu iddianız üzerine mahkeme tarafından size dava konusu taşınmaz üzerindeki evin müvekkilinize ait olduğuna ilişkin "mülkiyet tespiti" davası açmak üzere süre verilecektir. Taksim davasınabakan mahkeme sizin açacağınız bu davayı bekletici mesele yapacaktır. Zira büyük olsalıkla evin değeri düşünüldüğünde açacağın mülkiyet davası Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecektir. Bu durumda avukat olarak sizin yapmanız gereken çok şey olduğunu göreceksiniz. Ayrıca bunun yanında taksim davasında keşif sırasında hissedar sayısı ve taşınmazın büyüklüğü elveriyorsa müvekkilinize ait evin ayrı bir parsel olarak ifrazına imkan verecek şekilde (mümkünse) bir aynen taksim projesi hazırlanmasını da talep edebirisiniz. Bazı meslektaşlarımızın da beyan ettiği gibi şartlar elverdiği takdirde aynen taksimi sağlamaya yönelik beyanlarda bulunabilirsiniz. aynı şekilde keşif sonrası sunulan bilirkişi raporlarında da aleyhe gördüğünüz hususlara itiraz edebilirsizin. Kısaca bir avukat olarak davayı aldıktan ne yapabilirim ki diye düşünmenize gerek yok. Yapacak çok şey olabilir..

Mülkiyeti tespit davası açtığımda söz konusu evin müvekkile ait olduğunun ispatı konusunda neler yapabilirim? Mesela tanık beyanları yeterli olur mu, yoksa yazılı delil mi gerekli? Yazılı delil ne olabilir mesela?

Ayrıca müvekkil 1992 yılından beri yani yaklaşık 16 yıldır bahsi geçen tapusuz evi kullanıyor. Olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı dolmamış.. Yine de gayrimenkul üzerindeki mülkiyetin tespitini ve bunun müvekkil adına tescilini istemek mümkün mü?

Satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilecekse gayrimenkulün müvekkilinz adına tesciline gerek yok.Sadece mülkiyetin tespitine dair kararı ibraz etmeniz yeterli.Bu durumda satış sonrası evin değeri ayrılacak, diğer kısım paylaştırılacak, evin değerine denk gelen kısmın tamamı müvekkilineze verilecektir.Bu nedenle özellikle bilirkişi raporunda evin de değerinin ayrıca hesaplanması gerekir ki muhtemelen bunu zaten yapacaklardır.Ancak yapılmasa bile yapılmasını sağlamanız gerekiyor.İspat konusunda ise tanık dahil her türlü delelili ibarz edebilirsiniz diye düşünüyorum.

Mülkiyet tespiti davasında tanık dahil her türlü delilledavanızı ispatlayabilirsiniz. Yazılı delil olarak ise eğer varsa inşaat sırasında müvekkilinizin aldığı inşaat malzemelerine ait kendi adına kesilmiş fatura vs. olabilir diye düşünüyorum. Yine tanık olarak komşuları ve varsa inşaatta çalışmış usta vs dinletirseniz daha etkili olabilir...