Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Nasıl bir sivil anayasa?

Yanıt
Old 08-03-2009, 02:15   #1
Yenal Ünseli

 
Olumlu Nasıl bir sivil anayasa?

1963 yılından bu yana siyasetin bilfiil içinde olmam nedeniyle ülkemizin özellikle siyasi istikrarsızlıkları defaatle yaşamaması ve siyasi karar organlarında nitelikli temsilin sağlanabilmesi için,omurgası Avrupa Birliği Temel Haklar Chart'ı olacak,dili sade ve özlü bir Anayasanın codification ilke esaslarına sadakatle T.B.M.M. ce başta Üniversitelerimiz olmak üzere N.G.O. statüsündeki örgütlerin katılımı ile kaleme alınması ve yasalaşması gereğine inanıyorum.
Saygılarımla
Old 11-03-2009, 14:44   #2
AvTürk

 
Varsayılan

dedikleriniz bu ülkede şimdilik mümkün değil.
Old 18-03-2009, 21:32   #3
Yenal Ünseli

 
Varsayılan Neden mümkün değil?

Sevgili meslekdaşım yeni Anayasamızla ilgili yorumuma katkıda bulunduğunuz için önce teşekkür ederim.Ancak merak ediyorum, önerilerimin şimdilik bu ülkede gerçekleşmesi neden mümkün değil..? Ne eksiğimiz var acaba ?..Yorumunuza açıklık getirirseniz çok sevinirim.Ben ülkemiz insanlarının her şeyin en iyisine lâyik olduklarını düşünüyorum.
Saygılarımla.
Av.Yenal Ünseli
Old 05-09-2009, 10:48   #4
fevziFIRAT

 
Varsayılan

Sivil Anayasa kavramından ne kastedildiği tartışılmalıdır.

Üniforma değil de takım elbise giyen fakat hukuk üstünlüğü ile evrensel insanlık değerlerini özümseyememiş zihniyetler sivil olarak değerlendiriliyorsa, ben bu işe karşıyım.

Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük isteyenler; madalyonun diğer yüzüne de bakarak özgürlük-güvenlik ikilemine uygun bir çözüm bulmalıdırlar. Güvenliğin tam olarak sağlanamadığı bir ortamda, özgürlüklerin kağıt üzerinde kalacağı muhakkaktır.

Bu noktada, sivil anayasa tartışmaları ile ilgili olarak kamuoyunda yer işgal eden bazı düşünürlerin iyi niyetli olmadıklarını görüyorum. Demokratikleşme ve insan hakları noktasındaki tüm talepleri, özgürlük-güvenlik denkleminin bir yanını oluşturan özgürlük kapsamı içerisinde yer alıyor. Özgürlük ve demokrasi penceresine etnik ve mezhepsel gözlükle bakan bu çevre, halkın gerçek demokras, talebini karşılamaktan uzaktır.

Eğer öyle olsaydı;

Güneydoğu'daki feodal düzenin ortadan kalkması için çözüm ararlardı.
Memurların sendikal haklarından bahsederlerdi.
Gündemde yer alan ceza yargılamalarındaki aksaklıkları ortaya koyarlardı.
Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda talepkar olurlardı.

Buna benzer nice örnekler sayabiliriz.

Şu halde; Sivil anayasa veya anayasa değişiklikleri etnik, mezhepsel yahut diğer bir takım farklılıkları derinleştirip birer statü haline getirmeye hizmet ettiği sürece; bu gelişmelere soğuk bakıyoruz, desteklemiyoruz.
Old 16-09-2009, 03:23   #5
ESPANYOLA

 
Varsayılan

Herşeyin en iyisine layık olabiliriz belki, ama en iyisini yapabilecek yetenek, donanım ve en önemlisi samimiyete sahip olup olmadığımız konusunda kuşkuluyum. Kararlılıkla uygulaması da cabası, yani bir de zihniyet ve medeniyet problemimiz var.
Old 18-09-2009, 09:47   #6
üye25928

 
Varsayılan

Bence sivil anayasa şart, sadece bir kesimin değil, toplumsal mutabakat ve uzlaşma ile yapılması lazım. Böyle bir anayasaya ihtiyaç var. Her kesimin ihtiyaçlarını karşılamak mümkün olmadığı için çerçeve tipi bir anayasa gerektiği kanaatindeyim. Daha demokratik bir ülkede yaşamak için halkın temsilcileri tarafından yapılan bir anayasanın zaruriyeti ortadadır.
Old 09-10-2009, 02:10   #7
ESPANYOLA

 
Varsayılan

Demokratik bir anayasayı, ancak üyelerinin çoğunluğu demokrat olan toplumlar yapabilir. Henüz yolumuz uzun, bence tabii. Ama ben pek anlamam, en iyisini sizler bilirsiniz..
Old 09-10-2009, 11:13   #8
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ESPANYOLA
Ama ben pek anlamam, en iyisini sizler bilirsiniz..

Hocam af buyrun burada ne demek istediniz gerçekten anlayamadım.
Old 09-10-2009, 13:29   #9
ESPANYOLA

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşım, o işin latifesi idi. Ama birçok internet forumunda, anayasanın sokakta yazılacağı biçiminde bir anlayış yayıldı. Bu beni şaşırtıyor. Evet, doğrudur, muhatap olduğu toplumun birey ve güçleri arasında sözleşme niteliğini taşıması gereken anayasa, yurttaşların aidiyet hissi kurabildiği bir belge olabildiği ölçüde yaşar. işçinin, engellinin, memurun, marksistin, liberalin, sağcının vs. yapımına katılması gerekir. Ancak, bu bir nevi uzmanlık işi kanımca. Hiçbir anayasa sokakta yapılmaz, ama birçoğu sokakta ölür. Nitekim 12 Eylül'de gördük bunu. Sözü uzatmayayım, bu ülkenin en ciddi sorunlarından biridir, işin ehli olmayan insanların durumdan vazife çıkarıp boyundan büyük işlere kalkışması. Sevgiyle kalınız...
Old 10-10-2009, 01:15   #10
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ESPANYOLA
Sevgili meslektaşım, o işin latifesi idi. Ama birçok internet forumunda, anayasanın sokakta yazılacağı biçiminde bir anlayış yayıldı. Bu beni şaşırtıyor. Evet, doğrudur, muhatap olduğu toplumun birey ve güçleri arasında sözleşme niteliğini taşıması gereken anayasa, yurttaşların aidiyet hissi kurabildiği bir belge olabildiği ölçüde yaşar. işçinin, engellinin, memurun, marksistin, liberalin, sağcının vs. yapımına katılması gerekir. Ancak, bu bir nevi uzmanlık işi kanımca. Hiçbir anayasa sokakta yapılmaz, ama birçoğu sokakta ölür. Nitekim 12 Eylül'de gördük bunu. Sözü uzatmayayım, bu ülkenin en ciddi sorunlarından biridir, işin ehli olmayan insanların durumdan vazife çıkarıp boyundan büyük işlere kalkışması. Sevgiyle kalınız...

Yazınıza katılıyorum ancak çevremde ne zaman aynı şeylerden bahsetsem beni aristokrasi ile suçluyorlar.
Old 17-10-2009, 14:44   #11
Cihan91

 
Varsayılan

'82 anayasası yürürlükte bulunduğundan beri ülkede 'sivil' kavramının içi oldukça boşaldı, neredeyse 'itaatkar yurttaş' anlamına evrildi. Öyle ki herhangi bir sivil hareket ya da eyleme dahi hala göz açtırmıyor, toplumu bu konuda felçli hale getirdi. Böyle sağlıksız bir ortamda gerçek anlamda sivil bir anayasa yapmanın pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Old 23-10-2009, 18:46   #12
fanarin

 
Varsayılan

Çok değerli hukuk öğrencileri ve hocalarla böyle bir rapor üzerinde çalışıyoruz. Yakında daha detaylı bilgi vermek isterim.

Ideal bir anayasa hakkında ki ütopya olmamak kaydıyla her türlü yeni görüşler bizi geliştirecektir.

İşin sonuçlarını,uygulanabilirliğini tartışmadan önce ana esaslarını tartışmak daha mantıklı olmaz mı ?
Old 23-10-2009, 23:21   #13
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan fanarin
Çok değerli hukuk öğrencileri ve hocalarla böyle bir rapor üzerinde çalışıyoruz. Yakında daha detaylı bilgi vermek isterim.

Ideal bir anayasa hakkında ki ütopya olmamak kaydıyla her türlü yeni görüşler bizi geliştirecektir.

İşin sonuçlarını,uygulanabilirliğini tartışmadan önce ana esaslarını tartışmak daha mantıklı olmaz mı ?

Aslında mantıksal açıdan evet, Türkiye'de hayır. Türkiye'de uygulanabilirlik esasa göre değil, esas uygulanabilirliğe göre şekilleniyor maalesef. Her kesimi tatmin eden bir anayasaya ulaşmak zor, sorunda burada zaten, yine de çalışmanızı merak ettim, en kısa zamanda bizi bilgilendirmeniz ümidiyle...
Old 06-01-2010, 16:51   #14
altınaslı

 
Varsayılan Ayrışmadan Uzlaşmaya

Nasıl bir sivil anayasa sorusu, bir süre önce Ankara Barosu'nda düzenlenen Anayasa Kurultayı'nda pek çok hukukçunun katılımı eşliğinde tartışılmıştı.
O toplantıda renksiz ve kokusuz bir anayasa mümkün mü sorusu da soruldu ve ortaya çeşitli yanıtlar çıktı.
Peki bir anayasa nasıl renksiz ve kokusuz olabilir? Belki ilk olarak bunu açıklığa kavuşturmak yerinde olur.
Türkiye için konuşursak benim gözlemldiğim iki önemli kırılgan alan var: İlki Yurttaşlık sorunu, ikincisi ise laiklik.
Bu iki alan bakımından da anayasada nasıl düzenleneceğinden tutun da anayasada yer alıp almaması gerektiğine kadar pek çok görüş ortaya atılabilir.
Ancak bana taa fakültenin ilk yılında anayasa hukuku dersinde öğretilen bir şey vardır ki o da 'anayasaların ideolojik bir manifesto olduğudur'. Bu nedenle renksiz ve kokusuz bir anayasa isteği bile bir renge sahip değil midir?
Kendi anayasamızı yapmamız için öncelikle anayasada yer almasını istediğimiz temel ilkeleri belirlememiz gerektiğini düşünüyorum.
Old 06-01-2010, 19:07   #15
ESPANYOLA

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşım, bahsettiğiniz Kurultay’da yöntem konusunu sundum. Öğle sonrası oturumunda. Her neyse, gelelim konuya. Evet doğrudur, bence de renksiz anayasa olmaz. Rengi “insan onuru” olmalı, herhangi bir kişi ya da olguya veya devlete kutsallık atfetmemeli. İdeolojisi “insan hakları ideolojisi” olmalı, resmi ideoloji ya da başka bir “-izm” değil. Böyle bir anayasa, birtakım saplantı, gereksiz kalıntı ve ikiyüzlülükleri gün ışığına çıkaracak bir tür turnusol kağıdı işlevi görecektir. Düşüncem özetle budur. Sevgiyle kalınız…
Old 21-02-2010, 18:12   #16
Yenal Ünseli

 
Varsayılan Yeni Anayasaya olan İhtiyacımız.

Yeni Anayasımızın, omurgası AB. Temel Haklar Sözleşmesi olan, sistematiği yeni,özlü ve herşeyden önemlisi de TBMM de azami mutabakatla yasalaşması ve sivil bir Anayasa olması gereğini vurgulamıştım, bir süre önce.Yurd dışı seyahatimden dönüşte önerimle ilgili olarak düşünce geliştiren kardeşlerime öncelikle teşekkür ederim . Bir arkadaşımız sormuş, "nedir sivil anayasa" diye..
Dostum, sivil Anayasa, darbe dönemlerinde değil parlamentoda halkın gerçek temsilcilerince müzakere edilerek yasalaşan Anayasadır.Diğer bir anlatımla özürlü demokrasimiz üzerindeki vesayeti kaldıracak, devlet değil insan merkezli bir demokratik cumhuriyet idaresinin hukuki, sosyal ve siyasi alt yapısını oluşturacak nitelikdeki bir toplumsal sözleşmedir, bilmem anlatabildim mi..?
Bir kısım yorumcularımız ise "avrupa standartlarında bir anayasanın ülkemiz için erkendir" savını geliştirmiş.Hatırlarsınız veya siyasi tarihimizde okumuşsunuzdur ,geçmişde "demokrasinin ülkemiz için lüks" olduğuna inananlar vardı..! Zira demokrasinin cumhuriyet idaresi için tehdit olacağını iddia ederek statükocu ve otoriter yönetimin ayaklarının altından kayıp gitmesinden korkar ve halkın demokrasi talebine cevap verenleri vatan hainliği ile suçlarlardı...!
Bu savlarının doruluğunu kanıtlamak için de "cahil" diye vasıflandırdıkları halkımıza olmadık eziyetleri reva gördüler.Her defa sında darbelerle statükoyu korumaya çalışarak ülkenin siyasi ve ekonomik istikrarını bozdular, Türkiyenin uluslararası topluluklardan dışlanmasının nedeni oldular amma halkımız da onları sandık başında dışlayarak demokrasiye inancını vurguladığı gibi siyasi rüştünü de ispat etti.
Ben bir kısım sözde elit çevrelerin aksine, halkımızın cahil olmadığını, ülkemizde daha çok okumuş cahillerin olduğuna ilişkin inancımı teyid ile, halkımıza güvenilmesini ve onun geleceğine sahip çıkılmasını öneriyorum.
Saygılarımla
Av.Yenal Ünseli
Old 02-09-2010, 15:26   #17
ege

 
Varsayılan

Gündemde bir referandum var ve en çok konuşulması gereken konu da bu olmasına rağmen,
THS de en az konuşulan hukuki olay Anayasa değişikliği.

Anayasa değişimlerinde, referandumlarda değişimi önerilen maddelerin ve yeniden yapılandırılan kurumların eski ve yeni hali;
her seçmene seçmen kağıdı ile birlikte gönderilmelidir.
Çünkü Anayasa değişimi siyasi bir seçim değildir.

Bana göre sivil Anayasa, Bu ülkenin sivil toplum örgütleri
(siyasi parti-meslek odaları-sendikalar dernekler-üniversiteler vb.) gibi kurumlarının temsilcileri ile birlikte mutabakata vardığı maddelerinin ,
oy kullanacaklara özgürce okumak, anlamak ve oy kullanabilmek koşulu sağlanmak üzere yapılabilir.


Ve Anayasal Denetimi sağlayacak olan Anayasa Mahkemesinin de,
yargı mensuplarının yanı sıra yine sivil toplum örgütlerinin yeterlik kazanmış ,
kendi iç seçimlerinde seçilmiş kişileriyle (ama asla birisinin içinden seçmek suretiyle değil) oluşturulmalıdır.

Bu ülke de, buna her kademesinde hazırdır,
ve sosyal-toplumsal konsensus (eğer baskıcı siyaset olmazsa) mümkündür.

Ne var ki, görünen o ki;

12 eylül 2010 da oylamaya konulan Anayasa'nın "da"
(82 Anayasasından bile kat kat siyasi olması sebebi ile)kabulü ile bu yol artık kapanacaktır.
Old 03-09-2010, 10:40   #18
üye25928

 
Varsayılan

12 Eylül referandumunda başta hukukçular olmak üzere bireylerin siyasi olarak oy kullanacaklarını rahatlıkla ifade edebilirim. THS-de tartışılmama sebebi de bu olsa gerek. Onca anayasa kitabı okudum, sağcısı solcusu birçok hocanın kitabını okudum. Başta hukukçular olmak üzere, siyasilerin ve halkın bu referandum karşısında aldığı tavır beni derinden üzmüş bulunmaktadır.

Ve bu referandumun bende uyandırdığı tek şey ülkemizde başarılı hukukçuların olduğu ancak işbu hukukçuların bağımsız ve tarafsız olamayacak kadar da saplantıya düştüklerini fark etmem oldu.

Referandumda söz bireyindir, ama bizim ülkemizde sadece üç tane parti liderinde. Bu referandumda böyle bir izlenim edindim. O yüzden bir idealist insan olarak daha fazla kötümser bir hava çizmek istemiyorum.
Old 04-09-2010, 11:41   #19
bona fides

 
Varsayılan

Bu konuda naçizane fikirlerimi sunmak isterim. Çok güzel yorumlar var konu başlığı altında, fikirlerini sunan tüm üyelere teşekkürler öncelikle.
"Sivil anayasa nedir?" sorusuna verilecek yanıt biraz göreceli bence. Çünkü sırtında üniforma olmayan kişiler sivildir mantığının yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu söylemim sakın darbe destekçisi olarak algılanmasın lütfen, darbeler bu ülkenin sosyal ve ekonomik gelişimine daima sekte vurmuştur. Ancak her bireyin (üniformalı veya üniformasız) ülke yönetimine ilişkin mutlaka bir ideolojisi zaten vardır. Bunda bireyin asker ya da sivil olması birşeyi değiştirmez. Anayasa toplumsal mutabakat belgesi niteliği taşıyorsa toplumun her kesiminden destek görmesi gerekir. Benim, bir kısım sivilin düşüncesini destekleyen bir anayasaya salt bunu hazırlayanların sırtında üniforma yok diye sivil anayasa gözüyle bakmam mümkün değil.
Ülkenin her kesiminden (işçi, işveren, memur, esnaf, yargı üyeleri, güvenlik mensupları, tüm siyasi partiler v.s.) geniş katılımla oluşturulacak bir komisyonun anayasa hukukçuları nezdinde oluşturacağı bir taslak ancak tüm toplumu kucaklayacak bir anayasa olur diye düşünüyorum. Bu belki gittikçe kutuplaşan ülkemizde şu an için ütopya gibi görülebilir ancak, aksi şekildeki tüm anayasaların daima senin anayasan benim anayasam şeklinde toplum tarafından kısmen sahiplenileceğini düşünüyorum. Saygılarımla...
Old 26-09-2010, 12:59   #20
av.metinmso

 
Varsayılan

Anayasa eğer "toplumsal mutabakat metni" olarak nitelendiriliyor ise, öncelikle bizim toplumsal mutabakatı sağlayabilme ihtimalimiz ele alınmalıdır.

Kaldı ki, demokrasinin aracı olan siyasi partilerimizin hiçbirisinde parti içi demokrasi dahi yok iken, bu oluşumların önderliğinde toplumsal bir mutabakat sağlanabilecği düşüncesi bana biraz uzak bir hayal gibi görünüyor.

Umarım yanılırım.

Saygılarımla
Old 27-08-2014, 14:15   #21
Töre

 
Varsayılan

Anayasaların
Sivili, Askerisi olmaz.
Anayasa dediğimize göre, zaten Halk tarafından kabul edilmiş ve yasalaşmış demektir.
Halkın kabul ettiği bir Anayasa'yı başına herhangi bir kelime (sivil, askeri vb.) getirerek yaftalayamayız.
İçerisindeki maddeleri eleştirebiliriz, fikrimizi söyleriz. Ama Uymak zorundayız. beğensek de beğenmesek de...
Ayrıca Anayasaya uymamanın herhangi bir cezası yok. Şahsen Anayasaya uymamanın-aykırı davranmanın Cezasının İdam olmasını ve bunun Anayasada yazılması gerektiğini düşünüyorum.
Old 30-08-2014, 12:09   #22
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Töre
Anayasaların
Sivili, Askerisi olmaz.
Anayasa dediğimize göre, zaten Halk tarafından kabul edilmiş ve yasalaşmış demektir.
Halkın kabul ettiği bir Anayasa'yı başına herhangi bir kelime (sivil, askeri vb.) getirerek yaftalayamayız.
İçerisindeki maddeleri eleştirebiliriz, fikrimizi söyleriz. Ama Uymak zorundayız. beğensek de beğenmesek de...
Ayrıca Anayasaya uymamanın herhangi bir cezası yok. Şahsen Anayasaya uymamanın-aykırı davranmanın Cezasının İdam olmasını ve bunun Anayasada yazılması gerektiğini düşünüyorum.

Mustafa Erdoğan hocanın Anayasal Demokrasi kitabı var, bir de Türkiye'de anayasalar ve siyaset.

Okumanızı tavsiye ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Demokratik Bir Anayasa Nasıl Oluşturulabilir? abdullah arıkan Hukuk Sohbetleri 4 09-10-2009 02:17
AB hukukçuları: Sivil anayasa, futbol hakemi gibi olmalı olcar Hukuk Haberleri 2 22-09-2007 19:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06618810 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.