Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ölümlü trafik kazası sonrasında sorumlu gerçek kişilerle mirasçı anne babanın noterde düzenlenen aşırı oransız ibranamenin iptali

Yanıt
Old 21-01-2018, 21:10   #1
avukat e.a.

 
Varsayılan ölümlü trafik kazası sonrasında sorumlu gerçek kişilerle mirasçı anne babanın noterde düzenlenen aşırı oransız ibranamenin iptali

Merhabalar. Müvekkillerim çocuklarının 2014 yılında ölümü sonrasında kazayı yapan gerçek kişilerle noterde düzenlenen ibranameyi 2014 yılında imzalayıp onaylamışlardır. Ancak ödenen miktar aşırı derecede az ve oransızdır. Kazayı yapan aracın trafik sigortası bulunmamaktadır. Güvence hesabına başvurduğumuzda ortada bir ibranamenin ve bir ödemenin bulunduğu ve sebepsiz zenginleşme olacağından zararımızı gidermeyeceklerine dair red cevabı gelmiştir. Sorum şu Aşırı yararlanmanın hakdüşürücü süresi olan 1-5 yıllık zaman aşımı süresine dayanarak davayı açabilir miyim. davada istem sonucu olarak hem ibranamenin iptalini hemde zararımızın tazminini isteyebilir miyim. İkisini aynı dava ile. Ya da başka bir yolu var mıdır???
Old 22-01-2018, 05:56   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Sayın meslektaşım,

TBK’nin „Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri“ başlığı altındaki „Aşırı yararlanma“ başlıklı 28. Maddesine göre :

Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre

1.ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da

2.sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.

Zarar gören bu hakkını,

3.düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği;

4.zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak
bir yıl ve
her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.

YARGITAY
„yapılan ödeme ile zarar arasında aşırı dengesizlik olup olmadığı, şayet bir nispetsizlik var ise, bunun davacının o tarihlerde içerisinde bulunduğu koşullara göre, müzayakadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda (sübjektif unsur) değerlendirme yapılması gerektiği…“
(Y.11.HD.E. 2016/1949,K. 2016/8585, T. 1.12.2016)

Kahve molası...

Saygılar
Old 22-01-2018, 23:18   #3
avukat e.a.

 
Varsayılan

evet genel kural bu.. Ancak Karayolları trafik kanununda ibranamenin iptali 2 yıllık süre içinde istenmelidir diyor. Bu da daha özel bir düzenleme bu durumda 2 yıllık hak düşürücü süre engel olur mu ??
Old 23-01-2018, 04:33   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Sorunuz için teşekkür ederim.

2918 Karayollari Trafik Kanunu
Zamanaşımı

Madde 109 - Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.

Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
...

Dava Zamanaşımı – TCK.m.66
Taksirle Öldürme TCK.m.85 -
Old 23-01-2018, 08:47   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

İbraname hakkında özel hüküm niteliğinde olan Karayolları Trafik K. 111 maddesindeki unsurlar ve 2 yıllık hak düşürücü süre uygulanır .TBK.nun genel hüküm niteliğindeki 28.maddeki "aşırı yararlanma"ya (gabin) ya dair hükümler ve süre şartı uygulanmaz.

İbranamenin iptali, açılan tazminat davasında iddia olarak da ileriye sürülebilir. Hesaplanacak tazminat miktarı ile ibraname arasında fahiş farklılık bulunması halinde ibraname miktar yönünden makbuz hükmünde sayılarak doğan zarardan mahsup edilir.

K.T.K. Madde 111 – Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.

Ayrıca BKN , http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=102105

T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/8559
K. 2012/7287
T. 5.6.2012


DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar vekili ve davalı M. A. vekillerince temyiz edilmiş, davalı M. A. vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 5.6.2012 Salı günü davacılar vekili Av. A. D. geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, davalıların maliki ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın davacı M. G. idaresinde bulunan araca çarpması sebebiyle davacının yaralandığını, uzun süre hastanede kaldığını ve birçok ameliyat geçirdiğini halen de tedavi gördüğü halde iyileşemediğini, belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davacı M. G. için 7.000 TL. sürekli işgöremezlik tazminatı, 500 TL. tedavi gideri ve 50.000 TL. manevi tazminat, davacı M.'nın eşi Aynur için 10.000 TL. çocukları için ayrı ayrı 5.000 TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Yargılama aşamasında davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 51.385,46 TL. ödeme yapılmış, davacı asıl davalı sigorta şirketi ve davalı M. A. hakkında açtıkları maddi tazminat davasından feragat ettiğini beyan etmiş, daha sonra ise davacılar vekili feragat, beyanının 2918 Sayılı karayolları trafik yasasının 111. maddesine göre geçerli olmadığını, davacıya feragat etmesi şartıyla ödeme yapılacağı belirtildiğinden davacının davadan feragat etmek zorunda kaldığını belirterek davasını ıslah etmiş, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın mahsubu ile kalan 40.382,65 TL. maddi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı M. G.'in maddi tazminat talebinin feragat sebebiyle reddine, M. için 10.000 TL. Aynur için 10.000 TL. çocuklar için ayrı ayrı 5.000 TL. manevi tazminatın davalı M. A.'tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı M. A. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı M. A. vekilinin tüm davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-) Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı M. G., yaralanması sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında sigorta şirketi tarafından 51.385,46 TL. ödeme yapılmış olması sebebiyle davacı, sigorta şirketini ibra ederek açılmış olan davadan feragat ettiğini beyan etmiş, davacı vekili, müvekkilince davalı sigorta şirketine verilen ibranamenin ve feragatin 2918 Sayılı KTK. nun 111/2. maddesi uyarınca iptalini istemiştir. Mahkemece davacının davadan feragat beyanına göre M. G.'in maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

2918 Sayılı KTK. nun hem işletenleri, hem de onların hukuki sorumluluğunu üzerine alan zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bağlayan emredici nitelikteki 111. maddesinin 1. fıkrasında bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu belirtilmiş 2. fıkrasında ise Tazminat miktarına dair olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü gibi madde, ibranamenin iptali için zarar görene yetersizlik, zarar verene de fahişlik iddiası ile iptal hakkı tanımış, iptal sebebi olarak da objektif bir unsur olarak bu yetersizliğin veya fahişliğin açıkça belli olması halini kabul etmiştir. Bu durumdan anlaşılacağı gibi, maddede gabini düzenleyen BK.nun 21. maddesinde öngörülen mutazarrırın müzayaka halinde olması veya hiffetinden yahut tecrübesizliğinden istifade edilmiş olması gibi halleri aramamış diğer bir deyişle sübjektif unsurlara yer verilmemiş, BK.da öngörülen gabinin şartları aranmaksızın sadece açıkça yetersizlik veya fahişlik objektif unsurunun yeterli olacağı kabul edilmiştir.

Dava konusu olayda uyuşmazlık, yargılama aşamasında ibraname alınmış olması ve davadan feragat edilmiş olması noktasında toplanmaktadır. 2918 Sayılı KTK. nun 111. maddesindeki tazminat miktarına dair olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceği hükmüne göre davacı tarafından süresi içinde anlaşmanın iptali istenebilir.

Davacı M. G., 21.10.2009 tarihinde yapılan duruşmada davasından feragat etmiş, davacı vekili 6.10.2010 tarihli dilekçesi ile ekonomik olarak zor durumda olan davacının ödemeyi aldığını ye davadan feragat etmesi karşılığında ödeme yapılacağının belirtilmesi sebebiyle feragatin geçersiz olduğunu iddia etmiştir.

Mahkemece davacının maluliyetine dair alınan 17.2.2010 tarihli raporda %49.2 oranına maluliyetinin bulunduğu belirtilmiş 26.1.2011 tarihinde alınan aktüerya raporunda ise 91.768,11 TL. işgöremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Davacının başvurusu üzerine alınan raporda ise maluliyetinin % 54 oranında olduğu belirlenmiş olup ibraz edilen belgelere göre halen tedavilerinin devam ettiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan tüm bu sebeplerle davacının yargılama aşamasında tazminat miktarı belirlenmeden doğmamış hakkından feragat etmiş olması mümkün olmamasına, 2918 Sayılı Kanunun 111. maddesi gereğince ödenen tazminat ile aktüerya raporu ile belirlenen miktar arasında açık nispetsizliğin bulunmasına göre ibraname makbuz hükmünde olup, belirlenen tazminattan mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

3-) Davacı M. G.'in kaza sebebiyle ağır yaralandığı, uzun süre yoğun bakımda kaldığı, tedavi gördüğü, bir çok ameliyat olmak zorunda kaldığı yargılama aşamasında ibraz edilen belgelere göre halen tedavilerinin devam ettiği, vücut çalışma gücünden %49.2 oranında kaybettiği anlaşılmaktadır. Bu halde B.K.'nun 47. maddesi hükmü uyarınca davacının uğradığı bu cismani zarar sebebiyle olayın meydana geldiği tarih ve gerçekleşme biçimi, yaralanmanın biçimi, iyileşme süresi ve sonuçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekir. Açıklanan sebeplerle davacı M. G. yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup adalete uygun düşmediğinden hükmün davacı M. yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin tüm davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin M. G.'e dair temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün M. G. yararına BOZULMASINA, 900.00 TL vekalet ücretinin davalı M. A.'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davacılara iadesine, aşağıda dökümü yazılı 1.559,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı M. A.'dan alınmasına 5.6.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ölümlü trafik kazası Gijinok Meslektaşların Soruları 8 24-10-2012 09:05
ölümlü trafik kazası lawyer beyaz Meslektaşların Soruları 2 14-02-2012 12:35
ölümlü trafik kazası demokles Meslektaşların Soruları 14 17-02-2009 18:19
Ölümlü trafik kazası av.alperdogan Meslektaşların Soruları 3 22-07-2008 11:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05248904 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.