Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tazminat davası için daha uzun süre öngören Ceza zamanaşımının değişmesi

Yanıt
Old 21-01-2008, 22:20   #1
tufan gürses

 
Varsayılan Tazminat davası için daha uzun süre öngören Ceza zamanaşımının değişmesi

Herkese merhabalar. Arkadaşlar benim sorum karayolları trafik kanunuyla ilgili. Müvekkil 16.10.2001 tarihinde karşı tarafın 8/8 kusurlu bulunduğu bir trafik kazası sonucu yaralanıyor. Karşı taraf taksirle adam yaralamadan dolayı yargılanıp cezalandırılıyor. Karşı taraf şimdiye kadar masraflarını ödemediği için de müvekkil tazminat davası açmayı düşünüyor. ancak 765 sayılı kanunda suç için 5 yıllık zamanaşımı süresi öngürülmüş. Bu durumda biz zamanaşımı süresini kaçırmış oluyor muyuz? Yoksa yeni tck'nın dava zamanaşımını 8 yıla çıkaran hükmünden yararlanabilir miyiz? teşekkürler...
Old 22-01-2008, 12:14   #2
sarissa

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tufan gürses
Herkese merhabalar. Arkadaşlar benim sorum karayolları trafik kanunuyla ilgili. Müvekkil 16.10.2001 tarihinde karşı tarafın 8/8 kusurlu bulunduğu bir trafik kazası sonucu yaralanıyor. Karşı taraf taksirle adam yaralamadan dolayı yargılanıp cezalandırılıyor. Karşı taraf şimdiye kadar masraflarını ödemediği için de müvekkil tazminat davası açmayı düşünüyor. ancak 765 sayılı kanunda suç için 5 yıllık zamanaşımı süresi öngürülmüş. Bu durumda biz zamanaşımı süresini kaçırmış oluyor muyuz? Yoksa yeni tck'nın dava zamanaşımını 8 yıla çıkaran hükmünden yararlanabilir miyiz? teşekkürler...

8 yılın uygulanması bana pek uygun gelmiyor çünki karşı tarafın kazanılmış hakkı olabilir. Siz araştırmanızı ceza davasının zamanaşımını durdurup durdurmaması bakımından yaparsanız daha iyi olur gibi geliyor bana. kolay gelsin
Old 22-01-2008, 17:19   #3
tufan gürses

 
Varsayılan

Sayın sarissa cevabınız için teşekkürler. Görülen ceza davasında hüküm 2003 yılında verilmiş olup temyizden döndüktan sonra 2007 yılı nisan ayında mahkumiyete karar verilmiş. Bildiğiniz gibi sanık hakkında hüküm verilmiş olması dava zamanaşımını keser. Dolayısıyla ceza davasında ceza zamanaşımının kesilmesiyle ilgili bir sorun yok. Acaba ceza davasının yeni sonuçlanmış olması bizim maddi tazminat davamız için zamanaşımına takılmamamız için yeterli bir sebep olur mu bu konuyla ilgili bir yargıtay kararı gönderebilirseniz sevinirim.
Old 22-01-2008, 18:14   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Güzel bir soru.

07.12.1955 T. ve 17/26 S.lı ve af kanunlarının hukuk davalarında ceza zamanaşımının uygulanmasına etkisini konu alan İBK'na göre, "ceza davası devam ettiği sürece mağdur davaya katılarak tazminat isteyebileceğinden, diğer deyişle, haksız eylemin devlet tarafından izlenme olanağı sürdükçe, hukuk mahkemesindeki davada da UZAMIŞ ceza zamanşımından yararlanılabileceği..." belirtilmektedir. Burada ceza zamanaşımının uzamasının hukuk davasına etki edebileceğine işaret edilmiştir. Ne var ki, önceki yasalarda ceza davasına katılma yoluyla tazminat ve şahsi hak talebine dair kurum yeni yasalarda yer almamıştır. Bu anlamda ilgili kararın etkisini yitirdiği söylenebilir.

Doktrin ve içtihatlarda oluşan genel kanıya göre, haksız eylemlerde ceza zamanaşımı uygulansa dahi, bu zamanaşımın kesilmesi,durması ve yeniden işlemeye başlaması BK hükümlerine bağlı olacaktır".(Bkz, Çelik Ahmet Çelik, Zamanaşımı, Legal Yayımevi, sy. 251 vd)

Ne varki aşağıdaki karar tam aksini öngörmektedir:
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 1989/261
K. 1989/585
T. 14.2.1989
• TİCARİ İŞ ( Faiz )
• KESİNLEŞMİŞ CEZA MAHKUMİYETİ ( Hukuk Davasına Etkisi )
• CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN UYGULANMASI ( Kesinleşmiş Ceza Mahkumiyeti )
• CEZA MAHKEMESİ KARARININ HUKUK DAVASINA ETKİSİ ( Kesin Mahkumiyet )
818/m.53,60
6762/m.12,21,1461
ÖZET : Aynı olaya ilişkin ceza davasında maddi olgulara ilişkin olarak kesin mahkumiyet kararı verilmiş olup bu karar hukuk hakimini bağlar. Ayrıca b.k. 60 gereğince tazminat davasına da uzamış zamanaşımı uygulanır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara 4. Asliye Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 ) Yüklenici Ali Y. vekilinin mahkemenin 19.10.1988 tarihli kararına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle anılan hükmün onanmasına,
2 ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle, Yüce Divanın 13.4.1982 gün ve 1981/1 esas, 1982/2g sayılı kararı ile davaya konu edilen işlem ve eylemler bakımından davalıların kesin olarak mahkumiyetlerine karar verilmiş olup maddi olgu açısından bu karar B.K.nun 53. maddesi hükmü gereğince hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bulunmasına, davacının uğradığı zarar mahkemece tüm iddia ve savunmalar ile, ilgili belgeler esas alınarak bu işte yetenekli olan bilirkişiler aracılığı ile tesbit edilmiş ve tarafların itirazları alınan ek raporda teknik yönlere ilişkin gerekçe ve bulgularla değerlendirilmiş olup mahkemece aynen benimsenmiş olmasında usul ve yasaya aykırılıktan söz edilemeyeceğine; inşaatın bugünkü aşamasında dava kalemleri yönünden mahallinde yapılacak bir incelemenin sonucu etkilemeyeceğine; öte yandan, davalılar isnat edilen ve mahkumiyetle sonuçlanan suçlara ait TCK. 102/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi davalıların ihzarı, sorguları ve tevkkifleri vd. işlemler gözönünde tutulduğu takdirde aynı kanunun 104/2 madde hükme gereğince, yukarda sözü edilen zamanaşımı süresinin yarısının ilavesi ile 7,5 seneye ulaşacağından, 22.1.1985 tarihinde açılan işbu davada B.K. 60. maddesinde yollama yapılan ceza zamanaşımı süresinin olayda gerçekleşmemiş olmasına göre, davalıların bütün, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
3 ) Davaya konu edilen iş Eşrefpaşa Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi inşaatıyla ilgilidir. TTK.nun 12/3. maddesi hükmü gereğince her türlü imal ve inşaat ticari işletme niteliğinde olup aynı Kanunun 21/D2. maddesinde taraflardan yalnız biri icin ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm olmadıkça, diğer taraf için de ticari iş sayılacağı öngörülmüştür. Öte yandan, ticari bir işletmeyi ilgilendiren veya ticari bir işletmeden doğmuş olan alacaklar hakkında TTK.nun 1461. madde hükmünün uygulanması ve bu doğrultuda olmak üzere aynı Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrasındaki miktardan fazla mahalli banka iskonto oranı mevcutsa, temerrüt faizinin bu oran üzerinde hükmedilmesi gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadları da bu yöndedir. ( YHGK. 17.12.1986 tarih ve 985/11- 383 E. 986/1099 K. )
Somut olayda, davacı davaya konu edilen alacağa banka iskonto oranı üzerinden temerrüt faizi uygulanmasını istediğine göre, yukarda açıklanan yasal hükümler karşısında alacağın banka iskonto faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere yasal faizle yetinilmesi yanlıştır.
SONUÇ : yukarda 1. bentte açıklanan sebepten dolayı davalılardan Ali. Y vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin 19.10.1988 tarihli karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyel anılan hükmün ONANMASINA, 2. bentte yazılı nedenlerle Ali Y. dışında kalan diğer davalılar vekillerinin bütün, davacı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 3. bentte yazılı nedenlerle hükmün davacı Kurum yararına BOZULMASINA, 14.2.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx

Sizin olayınızda, zamanaşımının mahkumiyetle kesilmiş olduğunu farzedersek (ve azami süre 7.5 sene de geçmemiş) hukuk davası için kalan süre içinde dava açılabilir gibi görünüyor. Kaldı ki, mahkumiyet verildiği için azami zamanaşımının geçmediği belli.Burada önemli olan nokta uzamanın hukuk davasına etkisi hakkında hakimi ikna edebilmeniz.Ayrıca, Yeni ceza yasasının öngördüğü zamanaşımı bence pratik olarak uygulanabilir gelmiyor.
Old 22-01-2008, 19:25   #5
tufan gürses

 
Varsayılan

Sayın Av. Bülent S. Akpunar sorumu çok iyi anladığınız ve verdiğiniz cevap için çok teşekkürler.Tam olarak öğrenmek istediğim şey buydu. Yani uzamış zamanaşımı da hukuk hakimini bağlar mı bağlamaz mı. Cevabı aldım iyi çalışmalar kolay gelsin. Ama başka arkadaşların da katkılarına açığız
Old 24-01-2008, 12:01   #6
sarissa

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tufan gürses
Sayın sarissa cevabınız için teşekkürler. Görülen ceza davasında hüküm 2003 yılında verilmiş olup temyizden döndüktan sonra 2007 yılı nisan ayında mahkumiyete karar verilmiş. Bildiğiniz gibi sanık hakkında hüküm verilmiş olması dava zamanaşımını keser. Dolayısıyla ceza davasında ceza zamanaşımının kesilmesiyle ilgili bir sorun yok. Acaba ceza davasının yeni sonuçlanmış olması bizim maddi tazminat davamız için zamanaşımına takılmamamız için yeterli bir sebep olur mu bu konuyla ilgili bir yargıtay kararı gönderebilirseniz sevinirim.


Benimde aynı konuda tazminat davam olduğu için klasörümde olanları gönderiyorum. Umarım işinize yarar.



Y11.HD
6.11.2003

E. 2003/3641 K. 2003/10500


HD 11, E: 2003/013227, K: 2004/007147, Tarih: 28.06.2004[*]TRAFİK KAZASI[*]CEZA ZAMANAŞIMI[*]ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BAŞLANGICI[*]MADDİ VE MANEVİ ZARARIN TAZMİNİ[*]TRAFİK SİGORTASI[*]İHBAR SÜRESİ

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK´na göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı yasanın, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir.

(2918 s. Trafik K. m. 98/1, 99/1, 109/2) (765 s. TCK. m. 459, 465)

Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 3 Ticaret Mahkemesi´nce verilen 13.6.2003 tarih ve 2002/1334-2003/626 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkillerinin içinde bulunduğu araçla, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışmaları sonucu, müvekkillerinin yaralandığını, davadan önce Toprak sigortanın sigorta poliçesinden ödeme yapılmasına rağmen eksik ödeme yapıldığını, müvekkili Makbule´nin sağ omzunun sakat kaldığını, ileri sürerek, 2.420.000.000.TL.bakiye poliçe tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı Makbule´ye verilmesine, ev işlerinin yapılması için hizmetçiye ödenen 1.000.000.000.TL. ile taksi ve muayene ücreti için 1.000.000.000.TL.davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiliyle davacı Makbule´ye verilmesine, yine Makbule için 3.000.000.000.TL., Ahmet ve Alper için 1.000.000.000.TL.´şer TL. manevi tazminatın davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Toprak Sigorta Şirketi vekili, KTK.109. madde hükmü uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Diğer davalılar, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davalı Toprak Sigorta yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar yönünden açılan manevi tazminat davasının Asliye Hukuk Mah. de görülmesi gerektiğinden dosyanın TTK.4, 5 ve 12. maddeleri uyarınca davanın tefriki ile dosyanın Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK.nun 465. ve 459. maddeleri kapsamına göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 8.kısım 5. bölüm ´ Ortak Hükümler´ başlığı altında yer alan 109/2. maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, KTK.nun 98/1. ve 99/1. maddeleri ise tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir. Bu itibarla, 20.11.2000 olay tarihine göre 3.12.2002 dava tarihinde dahi davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın zamanaşımına uğramadığı, dolayısıyla, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


HD 11, E: 2003/008275, K: 2004/002816, Tarih: 22.03.2004[*]RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI[*]KASKO SİGORTASI[*]ZAMANAŞIMI

Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.


(6762 s. TTK. m. 1301) (2918 s. Trafik K. m. 109)

Taraflar arasında görülen davada Sivas 1.Sulh Hukuk Mahkemesi´nce verilen 31.03.2003 tarih ve 2001/940 - 2003/287 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekilinin, TTK.nun 1301 nci maddesi uyarınca açtığı rücuan tazminat davası sonucunda, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair kararını, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, kasko rücu davasıdır. Davalı Belediye Başkanlığı süresinde zaman aşımı def´inde bulunmuş, mahkemece dava tarihi ile icra takip tarihi arasında KTK.nun 109 ncu maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte, davalı İdris A tarafından zamanaşımı def´inde bulunmaması nedeniyle bu davalı hakkında işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



ZAMANAŞIMI
4.HD. 22.04.2003 T. 2003/13 E. 2003/5085 K.)


ZAMANAŞIMI

HD 11, E: 2002/012335, K: 2002/004736, Tarih: 12.05.2003[*]TRAFİK KAZASI[*]TAZMİNAT DAVASI[*]EK DAVA[*]ZAMANAŞIMI

Trafik kazası sonucu açılmış olan tazminat davasında, dava konusu kazanın 05.12.1997´de meydana geldiği, ek davanın ise 27.06.2001´de açıldığı bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Karayolları Trafik Kanununa göre, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı sigorta şirketi yönünden de uzatılmış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden işin esasına girilmesi gerekir.

(2918 s. Trafik K. m. 109)

Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye 2.Hukuk Mahkemesi´nce verilen 12.07.2002 tarih ve 2001/591 - 2002/83 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalıların malik ve trafik sigortacısı oldukları aracın müvekkilinin kullandığı motorsiklete çarparak müvekkilinin murisinin ölümüne sebebiyet verdiğini, Konya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/695 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını ileri sürerek bakiye 1.848.782.750 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiş, 12.02.2002 tarihli celsede Ali Çınar hakkındaki davadan vazgeçtiğini, davalı sigorta şirketinden 1.000.000.000 TL tahsil ettikleri için kalan poliçe limiti olan 500.000.000 TL.nin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı Sigorta vekili, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalıya tebligat yapılamamıştır.

Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu kazanın 05.12.1997´de meydana geldiği, ek davanın ise 27.06.2001´de açıldığı bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin ek davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu´nun 8.kısım 5.bölüm "ortak hükümler" başlığı altında yer alan 109/2 nci maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı sigorta şirketi yönünden de uzatılmış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

HD 11, E: 2003/013227, K: 2004/007147, Tarih: 28.06.2004[*]TRAFİK KAZASI[*]CEZA ZAMANAŞIMI[*]ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BAŞLANGICI[*]MADDİ VE MANEVİ ZARARIN TAZMİNİ[*]TRAFİK SİGORTASI[*]İHBAR SÜRESİ

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK´na göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı yasanın, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir.

(2918 s. Trafik K. m. 98/1, 99/1, 109/2) (765 s. TCK. m. 459, 465)

Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 3 Ticaret Mahkemesi´nce verilen 13.6.2003 tarih ve 2002/1334-2003/626 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkillerinin içinde bulunduğu araçla, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışmaları sonucu, müvekkillerinin yaralandığını, davadan önce Toprak sigortanın sigorta poliçesinden ödeme yapılmasına rağmen eksik ödeme yapıldığını, müvekkili Makbule´nin sağ omzunun sakat kaldığını, ileri sürerek, 2.420.000.000.TL.bakiye poliçe tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı Makbule´ye verilmesine, ev işlerinin yapılması için hizmetçiye ödenen 1.000.000.000.TL. ile taksi ve muayene ücreti için 1.000.000.000.TL.davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiliyle davacı Makbule´ye verilmesine, yine Makbule için 3.000.000.000.TL., Ahmet ve Alper için 1.000.000.000.TL.´şer TL. manevi tazminatın davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar´dan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Toprak Sigorta Şirketi vekili, KTK.109. madde hükmü uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Diğer davalılar, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davalı Toprak Sigorta yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar Desi A.Ş. ve Ümit Koşar yönünden açılan manevi tazminat davasının Asliye Hukuk Mah. de görülmesi gerektiğinden dosyanın TTK.4, 5 ve 12. maddeleri uyarınca davanın tefriki ile dosyanın Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK.nun 465. ve 459. maddeleri kapsamına göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 8.kısım 5. bölüm ´ Ortak Hükümler´ başlığı altında yer alan 109/2. maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, KTK.nun 98/1. ve 99/1. maddeleri ise tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir. Bu itibarla, 20.11.2000 olay tarihine göre 3.12.2002 dava tarihinde dahi davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın zamanaşımına uğramadığı, dolayısıyla, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kasko Uzamış Ceza Zamanaşımının Uygulanması Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 5 20-12-2009 02:13
Yargıtay’a göre evlilikte uzun süre cinsel ilişki kurmama manevi tazminata yol açıyor üye19576 Aile Hukuku Çalışma Grubu 3 01-04-2009 12:48
fikri sınai haklar ceza mahkemesinde beraat aldım tazminat davası için görevli mah? Av. ece Meslektaşların Soruları 3 29-04-2008 16:49
Haksız şikayet nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için ceza davasının kesinleşmes üye18087 Meslektaşların Soruları 6 21-09-2007 09:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03320694 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.