|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-02-2007, 10:02 | #1 |
|
Tebellüğ edilen tebligat iade olur mu?
Merhabalar;
X' e karşı icra takibi yapılıyor ve örnek 10 ödeme emri gönderiliyor. Ödeme emrini X'le aynı evde yaşayan babası tebliğ alıyor. Ancak ertesi gün babası icraya gelerek tebligatı yanlışlıkla aldığını X'le aynı evde yaşamadığını beyan ederek tebligatı iade ediyor. 1- X' in babasının bu şekildeki beyanının geçerliliği nedir? 2- Bundan sonra ne yapmamı tavsiye edersiniz? Saygılarımla. |
23-02-2007, 10:25 | #2 |
|
*Borçlunun, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin mercie şikayet hakkı vadır. Şikayette menfaati bulunduğundan babasının da aynı hakkı bulunması gerektiğini düşünüyorum.
*İcra Müdürünün bu hususta takdir hakkı bulunmamak gerekir. Yaptığı işlemi geri alamaz. Tebligatın usulsüzlüğü ancak mercide halledilebilir fikrindeyim. Sizin açınızdan, icra müdürü tebligatı geçersiz kabul etmişse, bu işlemini şikayet yoluyla mercie taşımaktan başka çare görünmüyor. *Tam uymasa da, yol gösterici olabilir düşüncesiyle aşağıdaki kararı ekliyorum. Saygılarımla... T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 12 Esas No.2001/22413Karar No.2002/1361Tarihi25.01.2002 ÖZET DİLEKÇE MÜNDERECATI NAZARA ALINDIĞINDA BORÇLU VEKİLİNİN BAŞVURUSUNUN TEBLİGATIN USULSÜZLÜĞÜ OLARAK KABULÜ İLE TEBLİĞ TARİHİNİN DÜZELTİLMESİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, BAŞVURUNUN GECİKMİŞ İTİRAZ OLARAK KABULÜ HATALIDIR. AYRICA, BORÇLU İTİRAZ SEBEPLERİNİ BİLDİRMEMİŞ OLDUĞU İÇİN, İTİRAZ TALEBİNİN REDDİ GEREKİR. KARAR : Borçlu vekili itirazında, müvekkilinin yurtdışında işçi olarak çalıştığı ve orada yaşadığını, takibe annesinin evinde yapılan haczin 2.7.2001 tarihinde kendisine telefonla haber verilmesi ile muttali olduğunu bildirerek gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir. Borçlu 5.7.2001 tarihinde icra dairesine de takibe yönelik itirazını yapmıştır. Mercie başvuru dilekçesinde hernekadar gecikmiş itirazdan sözedilmiş ise de, hukuki tavsif hakime ait olduğundan ve dilekçe münderecatı nazara alındığında borçlu vekilinin başvurusunun tebligatın usulsüzlüğü olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmek gerekirken, başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Kabul şekline göre de borçlunun İİK.nun 65. maddesine göre itiraz sebeplerini bildirmemiş olması halinde gecikmiş itiraz talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. |
23-02-2007, 11:18 | #3 |
|
Baba icra dosyasında taraf olmadığı için herhangi bir dava ve şikayet hakkına sahip değildir.İcra dairesinin de babanın böyle bir talebi üzerine tebligatı usulsüz kabul etmesinin yasal dayanağı yoktur.İcra dairesinin bu işlemine karşı alacaklı icra mahkemesine şikayette bulunmalıdır. Borçlunun usulsüz tebliğ iddiası varsa kendi adına itiraz ve şikayetlerini yapacak mahkeme bu hususta karar verecektir.Borçlu bu itiraz ve şikayetleri yapmazsa takip kesinleşir.İyi çalışmalar
|
23-02-2007, 11:29 | #4 |
|
Bence;
Baba taraf olmasa da, şikayette bulunmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Malumunuz haciz durumunda kendi malvarlığı ile ilgili sıkıntı yaşayacaktır (istihkak davası vb.). Ayrıca şikayet edilen icra müdürünün işlemidir ve hukuku etkilenen ilgililerin bu hakkı bulunmalıdır diye düşünüyorum. Saygılarımla... |
23-02-2007, 12:37 | #5 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın tosunkartal, Kanun ve Tüzük maddelerini alıntılıyorum.
Tüzükte vurgulandığı gibi, "birlikte oturma" şartı aranmaktadır. Bunu siz ve icra müdürü bilemeyeceğine göre, borçlu "birlikte oturulmadığını" idda ve ıspat etmelidir. Bu da tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin mahkemeye yapılacak bir şikayet ile olur. İcra müdürü tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetlemek zorundadır. Aksi takdirde kişisel sorumluluğu doğacaktır. Ancak olayda baba tarafından iade edilen tebligatın usulsüz olduğuna nasıl karar verecektir? Bu yol ve yöntem kabul edilirse, icra takiplerinin çoğunda başvurulabilir ve hak kaybına yol açılır.Alacaklıya önce borçluyla ailesinin birlikte yaşadığını kanıtla denilebilir mi? Bence (En azından görünüşte)tebligat usulüne uygun yapılmıştır. Babanın bu hamlesi olsa olsa şu anlama gelebilir."Evime hacze gelirseniz; bilin ki istihkak iddiasında bulunacağım." Saygılarımla |
23-02-2007, 21:17 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
|
23-02-2007, 21:43 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Kararda da böyle mi yazmaktadır? Saygılarımla |
23-02-2007, 21:53 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın meslektasım...
evet...tam kelıme kelıme hatırlayamıyorum ancak su sekılde ıdı... ıcra mudurunun teblıgatı resen ınceleme yetkısı yoktur eger teblıgatın usulsuzlugu ıddıa edılıyorsa bunu ıddıa eden kısı yada kısıler ıcra mahkemesınde dava acabılırler...alacaklı vekılının hacız talebı haklıdır vs vs... hatta bu durumda davayı acarken soyle yapmamız gerekıyordu ama atladık...hacız mahallınde alacaklının kacmıs olması veyahutta alacagın tahsılatının gecıkmesınden ve bunun ıcra mudurunun ıslemınden kaynaklanıyor olması nedenı ıle dogacak her turlu hak talep maddı manevı tazmınat haklarımız saklı kalmak kaydı ıle...yapsaydık belkı bırseyler olabılırdı ama dedıgım gb atladık.. zaten mudure kararı goturunce emsal teskıl edecegını soyleyerek kendısıne bır suret aldı... ıyı calısmalar...
|
26-02-2007, 13:28 | #9 |
|
Değerli meslektaşlarım yardımlarınız için teşekkür ederim.
Ayşe Hanım, bahsettiğiniz evrakları fakslamanızı rica edeceğim. 232 464 45 67 |
26-02-2007, 14:42 | #10 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Eroral, Kararı bekliyorum. En azından ilgili bölümünü buraya yazabilir misiniz? Saygılarımla |
26-02-2007, 14:50 | #11 |
|
Sayın Tosun Kartal bey...bır saate kadar fakslıyorum... |
26-02-2007, 21:39 | #12 |
|
.....dava dılekcemıze eklı yargıtay kararları...
Y.12.HD.20.12.2004-16206/16415 Y.12.HD.27.10.1995-12327/16516 Y.12.HD.29.04.1992-2769/5741 Y.12.HD.19.03.2002-4454/5604 Y.12.HD.08.07.1980-4315/5997.... sadece karar numaralarını yazdıgımız ıcın bu kararlar elımızde bulunmamaktadır...ıyı calısmalar |
26-02-2007, 21:39 | #13 |
|
İstanbul Barosunun 2007/1 sayılı (Ocak-Şubat)dergisinde "Usulsüz Tebligat ve Memurun İşleminde İcra Müdürünün Sorumluluğu" başlıklı makalede tebligatın usulsüzlüğüne dair çeşitli Yargıtay kararlar mevcut.Belki işinize yarayabilir.
İyi çalışmalar. |
01-03-2007, 12:18 | #14 |
|
Arkadaşlar;
Bu konuda Av. Ayşe Hanım' ın tavsiye ettiği yolu kullandım. Tabligatın tebellüğ edilmesinden itibaren 10 gün bekledim ve haciz talebinde bulundum. İzmir 19. İcra Müdürlüğü, aynen Ayşe Hanım' ın belirttiği nedenle, yani "tebligatın geçersizliğine icra müdürlüğü karar veremez" diyerek, talebimizi kabul etti. Saygılarımla. |
01-03-2007, 14:13 | #15 |
|
İlginç Bir Karar
T.C.
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2002/8860 K. 2003/344 T. 16.1.2003 • İCRA VE İFLAS DAİRESİ GÖREVLİLERİNİN KUSURU ( Usulsüz Tebligatla Kesinleştirilen Dosyadan Yapılan Taşınmaz Haciz ve Satışı Nedeniyle Uğranılan Zarardan Dolayı Tazminat Talebi - İcra Müdürünün Tebligatın Usulüne Uygun Olup Olmadığını Denetlemekle Yükümlü Olması ) • İCRA MÜDÜRÜNÜN TEBLİGATIN USULÜNE UYGUN OLUP OLMADIĞINI DENETLEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Usulsüz Tebligata Rağmen Takip Kesinleştirilerek Taşınmazın Haczedilmesi ve Satılması Nedeniyle Uğranılan Zarardan Dolayı Devletin Tazminat Sorumluluğu ) • TEBLİGATIN USULÜNE UYGUN OLUP OLMADIĞININ İCRA MÜDÜRÜ TARAFINDAN DENETLENMESİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Usulsüz Tebligata Rağmen Takip Kesinleştirilerek Taşınmazın Haczedilmesi ve Satılması Nedeniyle Uğranılan Zarardan Dolayı Devletin Tazminat Sorumluluğu ) • DEVLETİN TAZMİNAT SORUMLULUĞU ( Usulsüz Tebligata Rağmen Kesinleştirilen Takipte Yapılan Taşınmaz Haczi ve Satışı Nedeniyle - Tebligatın Usulüne Uygun Olup Olmadığının İcra Müdürü Tarafından Denetlenmesi Mecburiyeti ) • USULSÜZ TEBLİGATA RAĞMEN TAKİBİ KESİNLEŞTİREREK HACİZ VE SATIŞ YAPAN İCRA MÜDÜRÜ ( Devletin Doğan Zarardan Dolayı Tazminat Ödeme Yükümlülüğü ) 2004/m.5 7201/m.21 ÖZET : Dava konusu icra takibinin yapıldığı Samandağ İcra Müdürlüğünün 1997/2335 sayılı dosyası içinde mevcut ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın "muhatabın dağıtım saatlerinde adreste bulunmaması nedeniyle Yalı Mahallesi muhtarına bırakıldığı, 2 nolu kağıt yapıştırılıp, komşusu bulunmadığından haber bırakılamadığından" şerhi ile tebliğ edildiği görülmektedir. Muhatabın adreste bulunmama nedeni tevsik edilmeden yapılan tebligat, Tebligat Yasasının 21. maddesine aykırıdır. İcra Dosyasında mevcut tebligat bu açıklamalar ışığında incelendiğinde, davacının adreste bulunmama nedeninin tevsik edilmediği, dolayısıyla tebligatın Tebligat Yasası 21. maddeye aykırı olduğu görülmektedir. İcra Müdürü tebligatın Tebligat Yasası hükümlerine uygun olarak tebliğ edilip edilmediğini denetlemekle yükümlüdür. Tebligatın usulsüz olduğu yukarıda yapılan açıklamalar ışığında anlaşıldığı gibi Samandağ İcra hukuk mahkemesinin 1999/122 Esas dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile de sabit olmuştur. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek İİK. nun 5. maddesine göre sorumluluğun kapsamı belirlenerek hüküm kurulması gerekirken davanın reddedilmiş olması ve kısa kararda dava ispatlanamadığından reddedilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda hem husumetten ve hem de esastan ret kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. DAVA : Davacı Fevziye A. vekili Avukat Metin Daşdelen tarafından, davalı Adalet Bakanlığı aleyhine 17.4.2000 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın husumet ve esastan reddine dair verilen 30.4.2002 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16.1.2003 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat Metin Daşdelen ile karşı taraftan davalı vekili Avukat Aynur Sökmen geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: KARAR : Dava, tazminat istemine ilişkindir. Davacı uzun yıllar yurtdışında yaşamasına rağmen dava dışı Emir Otomotiv Ltd. Şti. tarafından Samandağ İcra Müdürlüğünde aleyhine yapılan icra takibi sırasında çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gözetilmeksizin icra takibinin kesinleştirilerek İzmir Karşıyaka Şemikler Mahallesi 16 nolu parsel üzerindeki apartman dairesinin satışı nedeniyle uğradığı zararın İcra İflas kanunun 5. maddesi gereğince tahsilini istemiş, davalı İcra Müdürünün tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını inceleme sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini savunmuş, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu icra takibinin yapıldığı Samandağ İcra Müdürlüğünün 1997/2335 sayılı dosyası içinde mevcut ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın "muhatabın dağıtım saatlerinde adreste bulunmaması nedeniyle Yalı Mahallesi muhtarına bırakıldığı, 2 nolu kağıt yapıştırılıp, komşusu bulunmadığından haber bırakılamadığından" şerhi ile tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat Yasasının 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; muhatabın adreste bulunmaması halinde, muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu ve meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir. Anılan düzenleme ile PTT memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını tahkik etme görevi yüklenmiştir. Adreste bulunmama nedeni tevsik edilmeden yapılan tebligat Tebligat Yasasının 21. maddesine aykırıdır. İcra Dosyasında mevcut tebligat bu açıklamalar ışığında incelendiğinde davacının adreste bulunmama nedeninin tevsik edilmediği, dolayısıyla tebligatın Tebligat Yasası 21. maddeye aykırı olduğu görülmektedir. İcra Müdürü tebligatın Tebligat Yasası hükümlerine uygun olarak tebliğ edilip edilmediğini denetlemekle yükümlüdür. Tebligatın usulsüz olduğu yukarıda yapılan açıklamalar ışığında anlaşıldığı gibi Samandağ İcra hukuk mahkemesinin 1999/122 Esas dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile de sabit olmuştur. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek İİK. nun 5. maddesine göre sorumluluğun kapsamı belirlenerek hüküm kurulması gerekirken davanın reddedilmiş olması ve kısa kararda dava ispatlanamadığından reddedilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda hem husumetten ve hem de esastan ret kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı vekili için takdir olunan 275.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
02-03-2007, 00:19 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Katılıyorum. Pek çok kez bu şekilde yapılmış olan tebligatlarda hacze gidiliyor, gidiyoruz... |
09-08-2007, 17:47 | #17 |
|
bu konu ile kararı sayın Ayla hanım adında bır meslektasım benden istemişti ancak aldıgımız faks/tel numarasından kendısıne ulasamadım kargo sırketı cıkıyor telefonuda galıba yanlıs aldık...eger buralara ugrar ve mesajımı gorurse dıye yazıyorum...bana gerı donerse kararı gonderebılırım...saygılarımla....
|
09-08-2007, 18:19 | #18 |
|
Suat Bey'in sunmuş olduğu yargıtay kararı doğrultusunda hareket edildiği taktirde, Tüekiyede yapılan tebligatların belki %50 si bile usulüne uygun olmadığı için ve bu tebligatların usule uygun olup olmadığının gözlemlenmesinin zor olması sebebi ile yapılan bir çok haciz ve bir çok satış da usulsüz demektir ve icra müdürleri için epey baş ağrıtacak bir konu bence...
|
02-10-2007, 00:28 | #19 |
|
dağıtıcı, bilerek veya bilinçsiz olarak tebligatı "köy varolduğu halde" -böyle bir köy yok diyerek iade etmiştir- bu hususta bilgi verirseniz sevinirim. saygılarımla
|
15-08-2012, 07:55 | #20 |
|
Satış konusunda icra daireleri tekrar tekrar inceleme yapıp, usulsüz tebligat olduğunda satışı düşürebilmelidirler. Yani bu bağlamda memurun resen inceleme yükü vardır diye düşünüyorum. Çünkü satış işleminden sonra iyiniyet iddiaları ve tazminat yükümlülükleri ortaya çıkacağından memur en azından kendini korumak için bu yola gidebilir. Ancak sadece haciz gibi ve telafisi mümkün durumlarda bu incelemeyi yapamayacağı kanaatindeyim.
Keza konu ile ilgili tebligatın yanlış kişiye yapılması şeklinde bir yazı yazarsanız, güncel olaylardan Acun ILICA'nın eşinin bu şekilde tebligat iade edilerek dolandırıldığı haberi çıkıyor. Herkesin görüşü farklı olmakla birlikte dosyada taraf olmayan birinin tebligatı yanlışlıkla aldım deyip iade etmesinin tebligatı geçersiz kılmayacağı görüşündeyim. |
15-08-2012, 08:12 | #21 |
|
Konu bu kadar zaman sonra neden yeniden hortladı anlamadım ama
Özetle: İcra Müdürünün tebligatın usulsüzlüğünü değerlendirme yetkisi yoktur. Takdir hakkı icra müdüründe değil, açılacak bir davanın hakimindedir. Bu, bütün tebligatlar için böyledir. |
15-08-2012, 08:22 | #22 |
|
Konuyla ilgili bir olay başıma geldi, araştırma yaparken forumda bu başlığa rastladım. Güzel bir konu, canlanması gerektiğini düşündüm.
Dediklerinize katılıyorum ancak satış konusunda Sayın DİKİCİ'nin eklediği karardan dolayı memurların bu incelemeyi yapması gerektiğini düşünüyorum. |
15-10-2012, 16:43 | #23 |
|
KarŞi Taraf Olarak Kİmİ GÖstermelİyİz?
Aynı olay şu an benim de başımda ben de takibe devam edilir kanaatindeyim. Bu sebeple icra müdürlüğünde takibi devam ettirmeye yönelik talep açacağım. Ancak icra müdürünün talebimi bu gerekçelerle reddi olasılığında karşı taraf olarak kimi göstermem gerekir. Borçlu mu, annesi mi, yoksa icra müdürlüğü mü?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
TİS'de işe iade için özel hakem şartı, mahkemeden işe iade talep etmeye engel midir? | Av.Ayşe Batumlu | Meslektaşların Soruları | 6 | 09-01-2010 00:28 |
Yurt dışına 35.md.göre tebligat olur mu | Yeşim Dağgeçen | Meslektaşların Soruları | 7 | 01-09-2007 09:54 |
işe iade | avukat erdoğan | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-02-2007 10:14 |
işe iade hakkında ? | Almıla | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-10-2006 13:27 |
iade tebligat | seyitsonmez | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-10-2006 02:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |