Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

itirazın iptali davasının alacak davası olarak ıslahı

Yanıt
Old 05-03-2008, 13:39   #1
hırs

 
Varsayılan itirazın iptali davasının alacak davası olarak ıslahı

herkese kolay gelsin.müvekkilin mandalin bahçesinin yan tarafındaki oteli kiralayan kiracı şirket klorlu havuz suyunu müvekkilin bahçesine akıtmış ve bu nedenle müvekkilin ağaçlları kurumuştur.delil tespiti yaptırdık ve bu durumu ve müvekkilin zararını tespit ettirip ilamsız takip yapttık.Karşı taraf icraya itiraz etti ve biz de itirazın iptali davası açtık.Ancak davalı olarak sadece otelde kiracı olan şirket aleyhine dava açtık.Şimdi mal sahibini de davaya dahil etmek istiyoruz.Bu nedenle;
1-Mal sahinin kiracının bu eyleminden dolayı sorumluluğu var mıdır? davaya dahil edebilir miyiz?
2-Bu durumda davayı alacak davası olarak ıslah edebilir miyiz?
bu konuda görüşlerinizi ve Yargıtay kararlarını paylaşırsanız seviniriz.
saygılar...
Old 05-03-2008, 14:19   #2
Av.Halil İbrahim Karaağaç

 
Varsayılan

Sayın meşlaktaşım bana göre haksız fiili yapan kim ise davanın ona karşı açılması gerekir. Diğer yandan ıslahla dahi olsa taraflar değiştirilemez. Olayımıza gelince bence tahsilde mükerrer olmamak kaydı ile kiracı hakkında da yeni bir takip yapın. İtiraz ederse aynı şekilde itirazın iptali davasını açıp davayı birleştirme imkanı düşünülebilir. Tabi bu benim görüşüm diğer meslektaşlarından da değişik görüşler çıkabilir. Saygılar...
Old 05-03-2008, 15:50   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, sayın Karaağaç'ın "haksız fiili yapan kim ise davanın ona karşı açılması gerektiği" ve "davada ıslahla taraf değiştirilemeyeceği" görüşlerine katılıyorum. Ancak sayın Karaağaç sorunuzda zaten kiracıya karşı takip yapıldığını ve dava açıldığını gözden kaçırmış sanırım.
Old 05-03-2008, 21:30   #4
meltem2007

 
Varsayılan

Sayın Hırs bence anlattığınız olayda mal sahibinin bir sorumluluğu bulunmamaktadır.Zararın meydana gelmesinden fiile sebebiyet veren kiracı sorumludur.Bu nedenle mal sahibini davaya dahil etmenize gerek olmadığı gibi ıslahla taraf değiştirilemez.İyi çalışmalar dilerim.
Old 06-03-2008, 08:47   #5
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan itirazın iptali davasının alacak davası olarak ıslahı

19.HD, E. 2005/10973, ISLAH ( İtirazın İptali Davası Olarak Açılmış Olan Davanın Islah Dilekçesi Verilerek Alacak Davasına Dönüştürülmesi Mümkün Olduğu )

*Islah yoluyla hasım değiştirilemez;
*Islah yoluyla (dava dilekçesinde yer almayan) yeni talepler ileri sürülemez; sadece müddeabihin artırılması amacıyla bu yola başvurulabilir;
*Aynı davada bir kez bu hak kullanılabilir;
*Süresinden (1 yıl) sonra açılmış itirazın iptali davası ıslah yoluyla alacak davasına dönüştürülemez.

Saygılarımla.
Old 06-03-2008, 08:54   #6
askeplion

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım,
ben ıslahtan önce, kiralayan yani mal sahibine dava açma şansının zayıf olduğunu düşünüyorum. tabi ki imkansız değil. ispata bağlıdır. işte örnek karar:

13. Hukuk Dairesi E:2005/15654 K:2006/4848 T:31.03.2006

"....Ne var ki, işyeri kiraya verilmekle o bağımsız bölüe ait işletme hakkı kiracı durumunda olan K...'ye gecmistir. A...'nın artık bağımsız bolümlere mudahale etme gibi bir hakkı ve yetkisinin bulunmadığı gibı, olay genel alanlarda vuku bulmadıgına, olayda sorumluluğunu gerektirir başkaca kişisel kusuru iddia ve ispat edilemediğine göre bu davalının da kusur ve sorumluluğundan söz edilemez.... "


iyi çalışmalar
Old 06-03-2008, 09:14   #7
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

Havuz suyunun tahliyesi için gerekli uygun tesisat bulunmuyorsa, kiracıyla birlikte mal sahibinin de (komşuluk hukuku, çevre hukuku vb. gerekçelerle) sorumluluğu bulunabilir diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 06-03-2008, 10:52   #8
ekinheval

 
Varsayılan

İtirazın iptali davasını alacak davası olarak ıslah edip, mal sahibine karşı da ayrı bir alacak davası açıp bu dava ile birleştirebilirsiniz. (tabi mal sahibinin sorumluluğu varsa, o konuda görüş belirtmiyorum)
Old 06-03-2008, 12:06   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.Mal sahibinin araç sahibi gibi kusursuz sorumluluğu yoktur. BK.nun 59 mad.uyarınca havuzun kötü yapamaından yahut muhafazasındaki kusurundan
sorumludur. Mal sahibinin kusurlu bir eylemi varsa o takdirde sorumlu olabilir.

2. İtirazın iptali davası ıslah yoluyla alacak (tahsil) davasına dönüştürülebilir.

Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/6127

K. 2001/10511

T. 31.10.2001

DAVA : Davacı Erdem Turizm İşletmeleri ve Tic. A.Ş. vekili Avukat Cumhur Samsa tarafından, davalılar Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine 1.5.2000 gününde verilen dilekçe ile rücuan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 3.4.2001 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Tüyap A.Ş. vekili duruşmasız olarakta davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.'nin temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesinden kiraladığı katlı otoparkın işleticisi bulunduğunu, üst katta faaliyet gösteren yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi kiracısı olan diğer davalı Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. nin havalandırma ve kalorifer tesisatının kötü malzeme ve işçilik hatası ile otoparkta bulunan araçlar üzerine çökmesi sonucu zarar gören 34 HTF 63 plakalı aracın sigortacısı olan İşviçre Sigortaya 29/2/2000 tarihinde 625 milyon lira zararı icra kanalı ile ödediğini, tesisatın yapılmasına izin veren davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile usulsüz olarak tesisatı yaptıran kiracı davalı Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.'den sigorta şirketine ödediği bu bedelin rücuen tazminini istemiştir.
Davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı, kiracısı olan davalı Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.'nin Belediyeden izin almadan proİesiz olarak havalandırma ve kalorifer tesisatını yaptırdığını, kusursuz olmaları nedeni ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin malik sıfatı ile kusursuz sorumlu, diğer davalı Tüyap'ın ruhsatsız ve usulsüz tesisatı yaptırması nedeniyle kusurlu sorumlu olduklarından, her iki davalı açısından davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Haksız eylemin meydana geldiği binanın mülkiyeti davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olup, davacı ile davalı Tüyap davalı Belediyenin kiracısıdırlar. Davalı Tüyap, Belediyeden izin almadan, proİesiz olarak sergi salonunu ısıtmak ve havalandırmak amacı ile 1992 yılında havalandırma ve kalorifer tesisatı yaptırmıştır.
Bina sahibinin sorumluluğunu düzenleyen BK.nun 58. maddesine göre sorumluluk ancak binanın fena yapılmasının veya bakımsızlığının subutu halinde söz konusu olur. Zararlandırıcı eylem kiracının kullanımından kaynaklanmıştır. Binasını kiraya veren bir kimsenin kiracısının kusurlu hareketi sonucu zarar meydana gelmesi halinde, binanın fena yapılmasından söz edilemeyeceği gibi binanın bakım yükümlülüğü de bahis konusu değildir.
Bu nedenle, davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sorumlu tutulmaması gerekirken, yazılı biçimde sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yararına BOZULMASINA diğer davalı Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.'nin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenle reddi ile onun yönünden hükmün ONANMASINA ve davalı Belediyeden peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan Tüyap A.Ş.'ne yükletilmesine 31.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 07-03-2008, 01:10   #10
Mehmet Taşcı

 
Varsayılan

Sayın Meslaktaşım,

İtirazın iptali davası niteliği itibari ile bir EDA davasıdır ve talep mahiyeti itibari ile de zaten bir alacak davası mahiyetindedir. Ayrıca ıslah yolu ile alacak davasına dönüştürmenizin anlamı yoktur.
Taşınmaz malikini davaya dahil edemesziniz. Mevzuatımızda davaya dahil edilme diye bir kurum mevcut değil, yasal dayanağı yoktur, mahkemeler bu yolu bazen kabul ediyor ancak Yargıtay surf bu sebeple davanızı bozar.
Malike dava açacaksanız müstakil bir dava açmanız gerekir. ( Tekerrüre esas olmamak kaydı ile). Islah yolu ile taraf değiştirilmez.
Old 07-03-2008, 04:22   #11
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan itirazın iptali davasının alacak davası olarak ıslahı

Sevgili arkadaşım;

İtirazın iptali davası bir takibi temel alarak açılan bir davadır. Bu nedenle böyle bir davada siz takipte haklı olduğunuzu (ya da karşı taraf haksız olduğunuzu) kanıtlamak durumundadır. Bu davada haklı çıkarsanız icra inkar tazminatı isteyebilirsiniz.

Burada temel takiptir.


Alacak davası ise icra takibinden bağımsız bir davadır. Orada bir alacağınızın varlığını ve bunun size ödetilmesi gerektiğinin hüküm altına alınmasını istersiniz. Bu icra takibinden ayrı ve bağımsız bir davadır. Burada icra inkar tazminatı isteYEMEZSİNİZ.

Sorun sizin istemimizden ve mahkemenin sizin isteminiz ile bağlı olmasından kaynaklanıyor.

İtirazın iptalini istedi iseniz mahkeme itirazın haklı olup olmadığını, alacaklı olduğunuzu ve bunun ödetilmesşini istedi iseniz, mahkeme alacaklı olup olmadığınızı inceleyecektir.

İlk bakışta farklı gözükmese de temelde çok farklıdır.

Kanıtlar, bağlandığınız kurallar ve yargıcın neyi inceleyip hangi konuda karar vermesi açısından çok değişecektir.

Burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var.

Alacak davası açarken borçlu (davalı) ile doğrudan ilişki içinde bulunmak zorundasınız. Şöyle ifade edeyim: Ciro yolu ile aldığınız bir bono var. Siz bu bonoya dayanarak keşideci hakkında dava açamazsınız. Arada keşideci ilie sizin bir borç ilişkisi yok. Siz cirantanıza karşı dava açabilirsiniz. Bunun da temeli (senedin düzenlenmesi, ciro edilmesindeki borç ilişkisidir.) Yani sizin kişisel olarak boç doğuran ilişkiye girdiğinizdan başka kişiler hakkınada dava açma hakınız yoktur. Bu hak da kambiyo senedinin düzenlenmesi veya size verilmesine neden olan temel ilişkiden doğar. Yani her kambiyo senedinin temelinde bir borç ilişkisi vardır. Zamanaşımına uğramış veya başka bir biçimde kullanamadığınız kambiyo senedei sizin hakkınızı yok etmez. Mükerrer olmamak kaydı ile kambiyo senedine dayanarak veya dayanmayarak hakkınızı savunabilirsiniz.

Sorun ıslah ise davanızı değiştirip alacak davasına dönüştürebilirsiniz. Ama kimden?

TTK da olan nedensiz zenginleşme hükmü bono hamillerine tanınmamıştır. Bono hamili iseniz sadece size ciro edenle aranızdaki ilişkiye dayanabilirsiniz. Çek hamili iseniz hem bu hükme (temel borç ilişkisi) hem de TTK da düzenlenen nedensiz zenginleşmeye dayanabilirsiniz. Islah açısından sorun yok da, ıslahın nasıl yapılacağı önemli.

Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
itirazın iptali davası johnross Meslektaşların Soruları 19 10-06-2014 12:30
itirazın iptali davası nizar Meslektaşların Soruları 5 26-09-2011 10:29
İtirazın iptali davasına ıslahla alacak davası olarak devam edilebilmesi mümkün müdür ekinheval Meslektaşların Soruları 3 18-12-2007 15:38
itirazın iptali davası av.asen öznur Meslektaşların Soruları 6 29-09-2007 19:31
itirazın iptali ve derdest alacak davası avk-e Meslektaşların Soruları 7 17-06-2007 12:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05482507 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.