Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

karşı dava süre

Yanıt
Old 03-03-2008, 18:34   #1
rojda

 
Varsayılan karşı dava süre

Merhaba :

10 günlük süresi içerisinde açılmayan, ilk itirazla süre yönünden reddine karar verilen karşı davaya ilişkin "süresinde açılmayan karşı davanın diğer davadan tefriki ve ayrı bir esastan devamı yönünde" Baki Kuru'nun görüşü olduğunu bildirmiş bazı arkadaşlar. Yargıtay kararlarını taradım bu yönde bir karar bulamadım. Elinde olan bir arkadaş varsa gönderebilir mi?

ya da bu yönde henüz bir içtihat yok mu?

Kolaylıklar
Old 04-03-2008, 12:09   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1988/6956

K. 1989/4269

T. 12.9.1989

SÜRE ( Karşılık Dava Açılmasında )

• KARŞILIK DAVA AÇILMASINDA SÜRE

• KARŞILIK DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( Süresinde Açılmayan )

• MAHKEMENİN KARŞILIK DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERMESİNDE USUL

1086/m.187, 195, 203

ÖZET : Süresinde açılmayan karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Ancak; mahkeme, ya asıl davayı karşılık dava ile birlikte bağlamalı, ya da davayı asıl davadan ayırarak ayrı bir esasa kaydedip karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar vermelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, ( Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi )nce verilen 7.6.1988 tarih ve 324-Bila sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı ve karşılık davacı E... Turizm Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı A... A.Ş. vekili müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği malların bedeli olan ( 45.181.840 TL. ) alacağın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı E... Turizm Ltd. Şirketi vekili cevabında davacının edimini geç ve kötü ifa etmesi nedeniyle müvekkilini zarara soktuğunu savunmuş, karşılık davasında da müvekkilinin tazminat alacağından mal bedeli borcunun takas mahsubu sonucu bakiye ( 115.425.000 TL. ) alacağın yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Karşılık davalı A... A.Ş. vekili karşılık davanın ( 10 ) günlük yasal süreden sonra açıldığını ilk itiraz olarak öne sürerek karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece esas davaya devam edilmekle birlikte yasal sürenin geçtiğinden bahisle karşılık davanın açılmamış sayılması şeklinde nihai karar verilmiştir.
Karar karşılık davacı E... Turizm Ltd. Şirketi vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı dava dilekçesini 19.11.1987 tarihinde tebellüğ etmesine rağmen karşılık davasını 22.2.1987 tarihinde yani HUMK.nun 203. maddesinin atıfta bulunduğu HUMK.nun 195/f.I. maddesinde öngörülen on günlük yasal cevap süresinden sonra açtığına; davacı vekili buna karşı HUMK.nun 187/b.8 maddesi uyarınca ilk itirazda bulunduğuna göre mahkemenin süresinde açılmayan karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi ilke olarak doğrudur. Ancak bu dava dosyasında biri asıl dava, diğeri karşılık dava bulunduğuna göre mahkeme ya karşılık davayı asıl davayla birlikte hükme başlamalı ya da ( şimdi olduğu gibi ) karşılık davayı daha önce karara bağlamak istiyorsa karşılık davayı asıl davadan tefrik ederek ayrı bir esasa kaydetmeli ve yeni esas numarasına kayıtlı karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar vermelidir. Aksi halde şimdi olduğu gibi davalardan biri hakkında karar numarası verilmeden hüküm kurulup diğer davanın aynı dosyada derdest bırakılması veya aynı esasa kayıtlı birden çok davanın birden fazla karar sayısı veya bir karar sayısı altında müteaddit ilamlarda hükme bağlanması gibi sonuçlarla karşılaşılır ki, bir mahkemede açılan davaların hangilerinin karara bağlandığı ve hangilerinin derdest olduğunu titiz bir şekilde takibi amaçlayan düzen kuralları muvacehesinde bu durum caiz görülemez.
Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan, tefrik kararı verilip yeni bir esasa kaydedilmeden ve karar numarası verilmeden karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve asıl davanın derdest bırakılması usule aykırı görüldüğünden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazının kabulü ile kararın temyiz eden davalı-karşılık davacı yararına ( BOZULMASINA ), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.9.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-03-2008, 12:17   #3
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/58
Karar: 2001/629
Karar Tarihi: 25.01.2001
ÖZET: Basit yargılama usulünde davacı cevabını ilk oturumda bildirilebilir ve karşılık davasını da ilk otunun gününde açabilir.
Süresinde açılmamış olan karşı davanın itiraz edilmesi halinde tefrik edilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 509)
Dava: Dava dilek
çesinde 38.750.000 lira tazminatın, karşı davada ise 47.932.500 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. mahkemece davanın kabulü, karşı davanın ise kısmen kabulü ile 44.350.000 lira tazminatın faizi ile birlikte tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı (K. davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Davacı kurum vekili, kurum aracına çarparak hasar veren davalıdan 38.750.000 liranın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, davalı M. davayı kabul etmediğini ve dolayısıyla reddini savunmuş, bilahare vekili vasıtasıyla karşılık dava açarak aynı kazada hasar gören aracından dolayı 47.932.500 liranın faizi ile birlikte davacı kurumdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü, karşılık davanın ise kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı (karşı davalı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Basit yargılama usulünde, davalı cevap vermek zorunda olmayıp, cevaplarını ilk oturumda (yazılı veya sözlü olarak) mahkemeye bildirebileceğinden ötürü, karşılık davasını ilk oturumda açabilir (HUMK mad. 509 vd.). Süresinde açılmamış ise davacı, karşılık davanın süresinden sonra açıldığı ilk itirazında bulunabilir.
Davalı M.'ye çıkarılan davetiye tebliğ edilmediğinden ötürü, adres araştırması için Cumhuriyet Savcılığına müzekkere yazılmış, davayı sonradan öğrenen davalı 10.11.1997 tarihli celseye gelerek davanın reddini dilemiş, 24.4.1998 tarihinde ise karşılık davasını açmış, davacı vekili karşılık davanın süresinde açılmadığından bahisle itiraz etmiştir.
Bu durum karşısında (karşılık davanın) asıl davadan ayrılmasına şeklinde karar verilecek yerde süresinden sonra açılan karşılık davanın, davacı vekilinin muvafakat etmemesine rağmen kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.1.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bankaya karşı açılacak dava Av.Güçlü KERVAN Meslektaşların Soruları 2 27-02-2008 11:39
Tüketici HHK Karşı İtiraz Süresi Zamanaşımı / Hakdüşürücü Süre üye14072 Meslektaşların Soruları 2 16-02-2008 16:26
işçiye karşı dava açılması köktaş Meslektaşların Soruları 3 08-12-2007 22:56
Avukatın süre verilmesi isteğinin karşı taraf avukatınca kabul edilmemesi kadirtoprak Meslektaşların Soruları 24 30-10-2007 15:32
Köy Kararlarına karşı itiraz ve dava moonliner Meslektaşların Soruları 4 29-09-2006 13:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03102303 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.