işçi ücret alacağında zamanaşımını kesen haller

Merhaba, müvekkilim 12.03.2004 tarihinde işten çıkarılmıştır. Hizmet Tespiti davası açmış ve bu dava 07.10.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra 01.03.2011 tarihinde kıdem, ihbar, ücret, yıllık izin, hafta tatili, genel tatil ve fazla mesai ücreti talepli dava açtık. Bilirkişi raporunda ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığı kanaatine varmıştır. Açılan hizmet tespiti davası zamanaşımı kesmez mi?

Hizmet tespit davasının, işçi alacaklarına yönelik tazminat davasında zamanaşımını durdurmayacağı kanaatindeyim.

Davanızda kıdem ve ihbar tazminatı açısından kısmi zamanaşımı söz konusu olup diğer alacak kalemleriniz zamanaşımına uğramıştır diye düşünüyorum.

Kıdem, ihbar ve yıllık izin ücret alacakları iş akdinin fesih tarihinden itibaren 10 yıl sonra zamanaşımına uğrar. Buna göre 2004 yılından itibaren 10 yıl içinde kıdem, ihbar ve yıllık izin ücret alacakları istenebileceğinden 2011 yılında açılan alacak davasında bu kalemler zamanaşımına uğramamıştır.
Ancak ücret, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri doğumlarından başlayarak 5 yıl içinde zamanaşımına uğrar. 01.03.2011 tarihinden geriye doğru 5 yıl içinde çalışma söz konusu olmadığından bu kalemler zamanaşımına uğramıştır.
Hizmet tespit davası, alacak davasından farklı bir dava olduğundan alacaklar yönünden zamanaşımı süresini kesmez.

Borçlar Kanunu’nun 133. maddesinde (6098 s. TBK m.154) zamanaşımını kesen nedenler gösterilmiştir. Tespit davası, ihtiyati tedbir talebi, eda davasına konu edilmeyen alacak kalemleri için işleyen zamanaşımı süresini kesmez.

Sayın Akçadağ'ın "kısmi zamanaşımı,"

Sayın Yılmazkan'ın yıllık izin için "10 yıllık" zamanaşımı görüşüne,

katılmıyorum.

Yıllık izinlerde da zamanaşımı süresi "fesih tarihinden" itibaren 5 yıl, tazminatlar da tam olarak 10 yıl...

Hiç katılmadığım kişi ise bilirkişi; zamanaşımı kanaatini ileri süren bilirkişiler...

Kıdem ve ihbar tazminatı fesihten itibaren 10 yıllık; yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına (Yarg. 9. HD. 2012/22755 E., 2012/32787 K. 03.10.2012 T.), fazla mesai ücreti, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ise hakkın doğum tarihinden itibaren 5 yıllık zaman aşımı süresine tabidir.
Yıllık izin ücreti alacağı içinde 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Ancak; bazı bilirkişiler(!) maalesef 5 yıl kabul ederek hesap yapmaktadır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yıllık izin ücreti, iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından ayrıca Yargıtay yerleşik içtihatlarında genel anlamda ücret kavramı içerisinde değerlendirilmediğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olduğunu kabul etmektedir. (19.03.2014 2012/4463 2014/9144)
Ancak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise YILLIK İZİN ALACAĞININ FESİH TARİHİNDEN SONRA BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMINA TABİ OLDUĞU görüşündedir. (E.2012/10806 K.2013/789 T.24.01.2013) Bazı bilirkişilerin 5 yıl olarak dikkate alması 22. Hukuk Dairesi'nin görüşünden kaynaklıdır.