Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdari Para Cezasının Vergi İhbarnamesi ile Tebliği nedeniyle İhbarnamenin İptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-04-2008, 13:07   #1
Av.Özgür Özlem Öngel

 
Varsayılan İdari Para Cezasının Vergi İhbarnamesi ile Tebliği nedeniyle İhbarnamenin İptali

Müvekkil şirket madencilikle uğraşıyor. Ruhsat kapsamı dışındaki alandan kum çıkarttığı gerekçesiyle, İl Özel İdaresi tarafından Maden Kanununun 12 maddesi ve 1(a) Grubu Madenleri ile ilgili Uygulama Yönetmeliğinin 18. maddesi gereğince idari para cezası veriliyor. Meselenin buraya kadar olan kısmı için bir problemimiz yok.
Problemimiz şu : idare, tayin ettiği para cezasını VERGİ İHBARNAMESİ yolu ile müvekkil şirkete tebliğ ediyor. Mesele buna itiraz için görevli mahkemenin tayini.
İhbarname, esas olarak idari para cezasını içeriyor olduğuna göre Sulh Ceza Mahkemesine iptal davası açılacak diye düşünülebilirdi. Ancak, ben şöyle düşündüm: 213 sayılı VUK'un 34 maddesi açık bir biçimde, vergi alacaklarının vergi ihbarnamesi ile tebliğ edileceğini hükme bağlamış. 35. Madde ise ihbarnamede vergi ihbarnamesinde yer alması gereken zorunlu hususları belirtmiş. Bunların arasında verginin nevi, matrahı, Vergi Mahkemesi'nde dava açma süresi ve Vergi Mahkemesinde dava açma şekli de yer alıyor. Bu durumda, idari para cezasının vergi ihbarnamesi ile tebliği VUK'un 34. maddesine aykırı. İhbarname üzerinde Vergi mahkemesinde ne süre içinde dava açılacağının ve davanın nasıl açılacağının belirtilmemesi de 35. maddeye aykırı idi.
Bu fikirle, Vergi İhbarnamesi yolu ile idari para cezası tebliğinin yapılmasının hukuka aykırı olduğu; bir an için bunun hukuka uygun olduğu kabul edilse bile ihbarnamenin 35. maddede yer alan hususları içermediğinden usulen hukuka aykırı olduğu savlarına dayanarak iptali için Vergi Mahkemesi'ne başvurdum.
Ancak, Vergi Mahkemesi, özetle, idari para cezasına itirazın Sulh Ceza Mahkemesi görev ve yetkisinde olduğundan bahisle İYUK 15/1-a ya göre davayı reddetti. Üstelik gerekçede Vergi İhbarnamesinin usulüne ilişkin hiçbir açıklama da yapmadı mahkeme.
Şimdi temyize başvuracağım ama savlarımı destekler içerikte Danıştay kararı bulamadım.

Bana Danıştay kararı konusunda yardımcı olursanız sevinirim. Ayrıca konu hakkında tavsiye ve fikirlerinizi de yazmanız beni memnun eder.

İyi çalışmalar.
Old 10-05-2008, 14:52   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

vergi mahkemesinin yetki alanına girmeyen bir davaya ilişikin olarak mahkemenin usul ve esas yönünden inceleme yapmasızaten düşşünülemez, zira açmış olduğunuz dava vergi mahkemelerinde görülmesi gereken davalardan değildir. bu nednele vergi mahkemesi davanın esasına girmeden yetki yönünden davayı reddetmiştir. ancak idari bir işlem sonucu verilmiş bir idari para cezası olduğundan çözüm yeri sulh ceza mahkemesi olmayıp idare mahkemesidir, bu nedenle vergi mahkemesinin vermiş olduğu karar hukuki değil temyiz etmeniz halinde lehinize sonuçlanacağı kanısındayım
Old 14-05-2008, 15:43   #3
Av.Özgür Özlem Öngel

 
Varsayılan

Sayın Ararat,

Öncelikle, 19.12.2006 tarihinde mevzuatta yapılan değişiklik ile, trafik cezaları dışındaki her türlü idari para cezasına karşı başvuru yeri (kanunda açıkça İdare Mahkemesi görevli gösterilmemişse) Sulh Ceza Mahkemesi olarak değiştirildi. Yani sizin söylediğiniz gibi idari para cezasına başvuru yolu İdare Mahkemesi değil, Sulh Ceza Mahkemesi.

Asıl konuya dönersek;

Aslında ortada iki ayrı işlem var. Birincisi, idare herhangi bir sebeple idari para cezasına hükmediyor. İkinci işlem ise, bu cezanın tebliği ile ilgili.
Bizim davamız idari para cezasının iptaline ilişkin değil; bu cezanın tebliğ usulüne ilişkin.
VUK 34,35,108 maddeleri, Anayasa'nın 40. maddesi, idarenin ihbarname tebliğ ederken, kanun yoluna başvuru süresini ve merciini belirtmesini zorunlu kılıyor.
İdari para cezasına hükmeden idare, bu cezayı tebliğ ederken bu şekil şartlarına uymak zorunda. İdare buna uymadığında, tebliğin muhatabı hangi yola başvuracağını nereden bilecek? Vergi mi idari para cezası mı belli değil. Vergi ise Vergi Mahkemesi'ne başvuru süresi 30 gün. İdari para cezası ise Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvuru süresi 15 gün. Şimdi müvekkil vergi ihbarnamesi nedeniyle alacağın bir vergi alacağı olduğunu düşünmüş olmakta mı hatalı; yoksa idare ihbarname üzerine alacağın nasıl tespit edildiğini ve başvuru makamını belirtmemiş olmakta mı?
Vergi mahkemesi, tebliğde kullanılan ihbarnamenin, kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olup olmadığını incelemeksizin idari para cezalarına karşı başvuru yolunun Sulh Ceza Mahkemesi olduğuna karar verdi. Sulh Ceza Mahkemesi ise vergi ihbarnamesinin usule uygun olup olmadığını incelemeye yetkili değil.
O zaman da şöyle "koskocaman" bir soru çıkıyor ortaya : Vergi İhbarnamesinin şekil şartlarına uygun düzenlenip düzenlenmediğini ne Vergi Mahkemesi inceliyor, ne Sulh Ceza Mahkemesi. Bu durumda basit de olsa idari nitelikteki bir işlem yargı denetimi dışında kalmış olmuyor mu? İşte konu ile ilgili yasal düzenlemeler:

Anayasa m.40/2 : (Ek 2. fıkra: 4709 - 3.10.2001 / m.16) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.

213 s. VUK m. 108: (Değişik: 2686 - 23.6.1982) Tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmezler; yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adının verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunması vesikayı hükümsüz kılar.
213 s. VUK m. 34 : İkmalen ve re'sen tarh edilen vergiler "ihbarname" ile ilgililere tebliğ olunur. Nev'i ve doğuşu ayrı olan vergiler için ayrı ihbarname kullanılır.
213 s. VUK m.35: İhbarname aşağıda yazılı malumatı ihtiva eder :
1. İhbarnamenin sıra numarası;
2. İhbarnamenin tanzim tarihi;
3. Verginin nev'i;
4. Mükellefin soyadı, adı (Tüzelkişilerde unvanı);
5. Mükellefin açık adresi;
6. Vergilendirme dönemi;
7. Verginin matrahı;
8. Verginin hesabı;
9. Verginin miktarı;
10. Kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya re'sen vergi tarhını
icabettiren sebepler;
11. (Değişik: 2686 - 23.6.1982) Vergi mahkemesinde dava açma süresi;
12. (Değişik: 2686 - 23.6.1982) Vergi mahkemesinde dava açma şekli;
Takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re'sen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer sureti ihbarnameye eklenir.



Özetle, yukarıdaki düzenlemelerden benim çıkardığım sonuç sizinkinden farklı; size katılmıyorum.
Old 14-05-2008, 16:00   #4
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Sayın Öngel.
tebliğe ilişkin usuller üzerinde durmadım ... siz kendinize bir düz mantık yütümüşsünüz anladığımkadarı ile, vergi mahkemesin yetki alanına girmeyenn bir uygulama olduğunu ve itiraz edilmesi gereken yer idare mahkemesi olduğunu ima ettim size, katılıp katılmamanız sizin taktiriniz, yıkarıda anılan tebliğ usullerini zaten biliyoruz, neyse... kolaylıklar dilerim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
para cezasının taksitlendirilmesi nobel81 Meslektaşların Soruları 1 31-12-2007 11:03
İdari Para Cezasının İadesi... av.knel Meslektaşların Soruları 5 06-12-2007 19:59
89/1 Haciz İhbarnamesi - Cari Hesaptan Nedeniyle Borçlu Şirket - Vadeli Çekle Ödeme av.mansur Meslektaşların Soruları 6 12-11-2007 17:18
SSK İdari Para Cezası - Adli-İdari Yargı Görev Uyuşmazlığı YALÇIN ÖNDER Hukuk Soruları Arşivi 8 01-03-2007 00:00
Çekteki Para Cezasının İnfazı ayhan_bostan Hukuk Soruları Arşivi 4 11-03-2005 16:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05365491 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.