Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Arsa sahibi ile Yapı Koop. arasındaki tapu iptal ve tescil davasında görevli mahkeme?

Yanıt
Old 05-05-2010, 17:18   #1
fatoskayaismi

 
Varsayılan Arsa sahibi ile Yapı Koop. arasındaki tapu iptal ve tescil davasında görevli mahkeme?

Sayın meslekdaşlarım bir yapı kooperatifinin avukatlığını yürütmekteyim. Arsa sahiplerinden biri sözleşme yükümlülüklerimizi yerine getirmediğimiz bahisle tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde bedelin tazminini talep etmiştir.

Dava , ticaret mahkmesinde açılmıştır. Kooperatifler kanununa göre üye ve kooperatif tüzel kişiği arasında çıkan ihtilaflarda Ticaret mahkemeleri mutlak yetkilidir ve diğer durumlar için genel hükümler geçerlidir.

Kanımca aleyhimize ticaret mahkemesinde açılan bu dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıydı ancak duruma dair ( 10 gün içinde iş bölümü itirazı) tereddütlerim var. Bu hususta siz değerli meslekdaşlarımın görüşlerini bekliyorum . İyi çalışmalar
Old 05-05-2010, 17:48   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Genel mahkemede görülür.
10 gün içinde işbölümü itirazında bulunulmalı (veya bulunulmalı idi).
Diye düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/4897

K. 2008/5276

T. 17.4.2008

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Arsa Payının İptal ve Tescili ve Gecikme Tazminatının Tahsili - Davacı Davalı Kooperatiflerin Ortağı Olmadığından Davacı İle Kooperatif Arasındaki İlişkinin Kooperatifler Kanunu'nun Uygulanması Suretiyle Çözümü ve Aralarındaki Davanın Ticari Dava Sayılamayacağı )

• ARSA PAYININ İPTAL VE TESCİLİ ( Gecikme Tazminatının Tahsili - Davacı Davalı Kooperatiflerin Ortağı Olmadığından Davacı İle Kooperatif Arasındaki İlişkinin Kooperatifler Kanunu'nun Uygulanması Suretiyle Çözümü ve Aralarındaki Davanın Ticari Dava Sayılamayacağı )

• TİCARİ DAVA ( Tapu İptali ve Tescil - Davacı Davalı Kooperatiflerin Ortağı Olmadığından Davacı İle Kooperatif Arasındaki İlişkinin Kooperatifler Kanununun Uygulanması Suretiyle Çözümü ve Aralarındaki Davanın Ticari Dava Sayılamayacağı )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bağımsız Bölüme Karşılık Gelecek Arsa Payının İptal ve Tescili ve Gecikme Tazminatının Tahsili - Konut Niteliğindeki Taşınmaz Nedeniyle Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )

4077/m.3,23

ÖZET : Dava, davalılardan yüklenicinin temlik işlemine dayalı bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının iptal ve tescili ve gecikme tazminatının tahsili istemleriyle açılmıştır. Somut olayda, davacı davalı kooperatiflerin ortağı olmadığından, davacı ile kooperatif arasındaki ilişkinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanması suretiyle çözümü ve aralarındaki davanın ticari dava sayılması olanaklı değildir. Kooperatifle diğer davalı şirket arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkın yüklenici tarafından davacılara temlik edilmesi de, davacılar ile kooperatif arasındaki uyuşmazlığa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasını gerektirmez.
İstemin dayanağı temlik işlemi olduğundan, yapılan temlikle konut niteliğindeki dava konusu taşınmaz kaydının iptali ve tescili istendiğinden, 4822 sayılı kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 3. maddesi ( c, e ve f )bentleri ile aynı kanununun 23. maddesi hükmü gözetilerek toplanacak deliller doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp giderilmesi gerekir.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine dair verilen 05.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, davalılardan yüklenicinin 04.10.2001 günlü temlik işlemine dayalı 7510 ada 12 parseldeki 17 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının iptal ve tescili, 24.00 Amerikan Doları gecikme tazminatının tahsili istemleriyle açılmıştır.
Davalı arsa sahibi kooperatifler diğer davalı yüklenici şirketin edimlerini yerine getirmediğini, inşaatın mevcut hali itibariyle davacının kooperatiften bir istekte bulunamayacağını, davanın reddini savunmuş, davalı yüklenici savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasından kaynaklanan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari davalardan olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
Davadaki istemin dayanağı, 04.10.2001 günlü yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir.
Kural, borç ilişkisinin sonucu olan edimin alacaklıya ifasıdır. Fakat hayat şartları, ticaret ve ekonomi gereksinmeleri, alacaklının ifayı beklemeden alacağını başkasına devretmesi veya borçlunun borcunu bir başkasına nakletmesi yollarının da açılmasını zorunlu kılmıştır. Görülüyor ki, alacağın temliki hayatın ihtiyaçlarından ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Örneğin, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde bina yapım işini borçlanan yüklenici finans ihtiyacı duyar. Bu ihtiyacın yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölüm veya bölümlerin onun tarafından daha inşaat aşamasında üçüncü kişilere satılarak veya satış vaadinde bulunularak karşılanması mümkündür. Aslında arsa sahibinin kural olarak BK.m 364 uyarınca eserin tesliminde vermesi gereken arsa payını, inşaat aşamasında yükleniciye devretmesi, yüklenicinin de bunu üçüncü kişilere temlik ederek finans sağlaması, arsa sahibinin yükleniciye kredi kullandırması demektir.
Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akiddir. BK.m 163 hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasındaki yazılı sözleşme ile kurulabilir. Ne var ki alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel değildir. Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir;
Gerçekten; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi uyarınca "bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır".
Yasanın anılan hükmüne göre ticari davalardan amaç; ortağı ile kooperatif veya kooperatif ile ortağı arasındaki hukuk davalarıdır. Zira, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklığının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan kooperatif ile kanun ve ana sözleşmeye göre kooperatife ortak olanlar arasındaki düzenlemeler yapılmıştır. Somut olayda, davacı davalı kooperatiflerin ortağı olmadığından, davacı ile kooperatif arasındaki ilişkinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanması suretiyle çözümü ve aralarındaki davanın ticari dava sayılması olanaklı değildir. Kooperatifle diğer davalı şirket arasındaki 28.10.1998 günlü arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkın yüklenici tarafından davacılara temlik edilmesi de, davacılar ile kooperatif arasındaki uyuşmazlığa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasını gerektirmez.
Bütün bu açıklamalardan sonra; görüleceği üzere istemin dayanağı 04.10.2001 günlü temlik işlemi olduğundan, yapılan temlikle konut niteliğindeki dava konusu taşınmaz kaydının iptali ve tescili istendiğinden, 4822 sayılı kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 3. maddesi ( c, e ve f )bentleri ile aynı kanununun 23. maddesi hükmü gözetilerek toplanacak deliller doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp giderilmesi gerekirken; görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre de diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 06-05-2010, 08:49   #3
fatoskayaismi

 
Varsayılan

Sayın Kocabaş , ilginiz için teşekkür ederim. Doğru noktada tereddüt etmişim. 10 günlük sürem geçmemiştir. İşbölümü itirazında bulanacam. İyi çalışmalar ...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapu iptal tescil davasında harç outlawyer Meslektaşların Soruları 2 10-07-2012 16:23
Tapu iptal tescil davasında fiili imkansızlık Av. Merve Eşya Hukuku Çalışma Grubu 7 21-12-2010 00:05
taraflar arasındaki adi yazılı sözleşme tapu iptal davasında kesin delil olabilir mi? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 11 01-02-2010 22:13
Hükmen Tescil Davasında Görevli Mahkeme Av_Burcu Meslektaşların Soruları 1 28-01-2009 21:39
Kooperatif, tapu iptali tescil davasında görevli mahkeme alperyldrm Meslektaşların Soruları 7 16-05-2008 13:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04694700 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.