Devlet kadını koruyan yasadan bihaber!

Devlet kadını koruyan yasadan bihaber!

Başbakanlık araştırmasına göre polislerin yanı sıra hâkim ve savcılar da kadını aile içi şiddetten koruyan yasayı bilmiyor. Bir savcının itirafı: Ben gelene kadar burada tedbir kararı istenmemiş

TARIK IŞIK 01/04/2009
ANKARA - Başbakanlığın Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un uygulanmasına ilişkin yaptığı araştırma, kadına şiddette devletin rolünü gözler önüne serdi.

Aile içi şiddet olaylarına polis gereken ilgiyi göstermiyor, mağdurlar, hatta hâkim ve savcılar yasayı bilmiyor, hatırı sayılır kişiler nüfuzlarını kullanıyor. Mağduru korumaya yönelik önlemler yetersiz, bürokrasi çok.

Akdeniz hariç altı bölgede hâkimler, savcılar, polisler ve mağdur kadınlarla görüşerek aile içi şiddet haritasını ve yürürlükteki Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un aksayan yönlerini sergiledi.

Karakollar ilgisiz: Bir müvekkilim, eşi tarafından tecavüze uğradığı ve eşinin kendisine zührevi hastalık bulaştırdığını söyleyerek semt karakoluna gidiyor. Karakoldan sevk müzekkeresi vermeden hastaneye gönderiyorlar. Hastane sevk müzekkeresi istiyor. İspat edemediği için müvekkilim mağdur oluyor. (Kadın avukat, Marmara)

Önce şikâyet sonra korku: Şiddete maruz kişiler korkudan kolay kolay şikâyet etmiyorlar. Bu nedenle şikâyetler, olayların çok küçük bir kısmı. (Savcı, Marmara)

Kadın şikâyetçi olsa da karakolda ya da mahkemede bakıyor ki iş kötü, gelip davanın düşmesi için yalvarıyor. (Hâkim, Ege)

Nikâhım yok, hakkım da yok: Resmi nikâh yok, yasal olarak başvuru yapma hakkımın olmadığını düşünerek başvuruda bulunmadım (Kadın, Doğu Anadolu)

Gayrimeşru ilişkiye de nafaka: Gayrımeşru eş veya çocuk için nafaka, tazminat, aile içi tedbir, miras ve benzeri hak talep edemiyoruz. Ama mademki böylesi bir fiili durum var, o zaman bunlar için de koruma yasası uygulanmalı. (Hâkim, Marmara)

Savcının şiddet tanımı: Şiddetin şiddet olarak algılanması için süreklilik arz etmeli. Bir anlık öfke sonucu atılan tokat şiddet olarak algılanmamalı. (Savcı, Marmara)

Kanunu bilen yok: Kimse özellikle vatandaş kanunu bilmiyor. Daha ileri gidersek polis de kanunu yeterince bilmiyor. (Savcı, Doğu Anadolu)

Ben gelene kadar burada tedbir kararı istendiğini görmedim. Ben isteyince arkadaşlar da başladılar tedbir kararı istemeye. (Savcı, Doğu Anadolu)

Caydırıcılık yok: Uygulamada hayati tehlike olmadığı müddetçe hiçbir savcı eşe kötü muameleyle ilgili kocaya gözaltı vermedi bugüne kadar. Yeni kocalar için hiçbir caydırıcılık yok. (Polis, Doğu Anadolu)

Dayak yiyen kadın eve: Mağdur olan eşin ifadesini aldıktan sonra tekrar evine gönderilmesi daha vahim sonuçlara neden olabiliyor. Bu şahısların sığınabilecekleri bir merkez oluşturulmalı. (Polis, Karadeniz)

Kanunun daha etkin uygulanması için hakim ve savcılara eğitim verilmesine ilişkin protokol bugün imzalanacak.

Tanınmış kocaya karakolda saygı
Nüfuz kullanıyorlar: Evimden zorla çocuğumu aldılar. Polis görgü tanığı ama ‘ben görmedim’ dedi. Zabıt tutmadılar. Dayak yediğimde bile Adli Tıp’a göndermeleri için güçlü olmanız lazım. Polis zabıt tutmuyorsa, kadını doktora göndermiyorsa bu kanun nasıl çalışacak? (Kadın, Marmara)

Bir sabah eşim aradı. ‘Çocukları alacağım’ dedi. Sonra beş silahlı adamıyla geldi. Annemi çağırdım. Eşimin dövmesinden korktum. Hem annemi hem beni darp etti. O sırada içeride polis vardı, hiç müdahale etmedi. Çünkü çok tanınmış bir insan. Çok zengin ve bunun verdiği gücü kullanıyor. Sonra karakola gittik. Rütbeli bir polis vardı. O’na ‘çocuklarımı kaçırır’ dedim. O da bana evde polisin bekleyeceğine dair söz verdi. Verdiğim ifade aynen yazılmıyor. O arada telefon çaldı. “Burada S. Bey’in karısının ifadesini alıyoruz” deyince ben koptum. Ben devlete sığınmak istiyorum. ‘Nasıl özel telefonunuzdan arayan birine benim hakkımda bilgi veriyorsunuz?’ diye tepki gösterdim. (Kadın, Marmara)

http://www.radikal.com.tr/Default.as...&CategoryID=77

4320 Sayılı yasa çok kısa, anlaşılır ve uygulamada çok etkili ve süratli sonuç doğurması bakımından tüm hukukçuların iyi bilmesi ve uygulaması, uygulanmasını talep etmesi gereken bir yasa.

Bu nedenle sitede üyelerin ve daha çok kadınların girdiği forumlarda kanunun okunması sağlanmalıdır.

Adalet Bakanlığı ile Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı Arasında “Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Yargı Mensuplarının Rolü Projesi Protokolü” İmzalandı



“Devletin Kadına Karşı Şiddete Sıfır Toleransı Prensibi” çerçevesinde Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığına bağlı olarak çalışan Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı “Kadına Karşı Şiddete Son Ulusal Kampanyası” çerçevesinde “Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Yargı Mensuplarının Rolü Projesi” başlatıyor. Bu kapsamda Adalet Bakanlığı ile Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı arasında protokol imzalandı.

Proje kapsamında 2009 yılında tüm Türkiye’de görev yapan toplam 350 aile mahkemesi hakimi ve Cumhuriyet savcısı 3’er günlük seminerlere katılacaklar ve örnek olayları tartışarak, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, şiddet mağdurlarına yaklaşım teknikleri, konuya ilişin yasal mevzuat konularında bilgi alışverişinde bulunacaklar. 2010 yılında ise konunun önemi çerçevesinde, projenin sürdürülebilirliğinin sağlanması için Bakanlık içinde eğitici eğitim gerçekleştirilecek. Projenin teknik ve finansal desteği Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafından sağlanacak.

“Ailenin Korunması Devletin Bekası İçin Önemli”

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Hilton Otel’de düzenlenen protokol töreninde yaptığı konuşmada, Anayasa'nın 41. maddesinin ailenin korunması başlığını taşıdığını ve bu yönde devlete görevler tevdi ettiğini belirterek, ailenin korunmasının devletin bekası için önemli olduğunu vurguladı. Şahin, 2002'de hükümete geldiklerinde TBMM'ye ilk sevk ettikleri yasa tasarılarından birinin aile mahkemelerinin kuruluşuyla ilgili olduğunu hatırlattı. Aile mahkemelerinde, asliye hukuk mahkemelerinden farklı olarak, sosyolog ve pedagog gibi sosyal çalışmacıların da görev yaptığını ifade eden Şahin, aile mahkemelerinin sadece yargılama yapmadığını, aile içi şiddetten doğan sorunların çözümüyle ilgili koruyucu, eğitici ve sosyal tedbirler aldığını anlattı. Bakan Şahin, 19 aile mahkemesine daha ihtiyaç duyulduğunu ve bu kapsamdaki çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, Türkiye genelindeki 164 aile mahkemesinde görev yapacak hakim ve savcıların belirlenmesinde birtakım kriterleri göz önünde bulundurduğunu da dile getiren Bakan Şahin, evli, çocuk sahibi, 30 yaşını aşmış ve aile hukuku konusunda lisans üstü eğitim almış yargı mensuplarının tercih edildiğini anlattı.

Şahin, imzalanan protokol kapsamında verilecek hizmet içi eğitimin, yasaların uygulanması sırasında doğan sıkıntıların giderilmesine önemli katkı sağlayacağına işaret etti.

“Yasalar sıfır toleransla uygulanmalı”

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da, Hükümet olarak kadına karşı şiddetle kararlı bir mücadeleye girdiklerini ve bu yönde ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda ''Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketiyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler'' hakkındaki Başbakanlık Genelgesi'nin önemli bir adım olduğunu belirten Çubukçu, genelge ile yargı mensuplarının toplumsal cinsiyet bakış açısı eğitimi alması ve yasaların sıfır toleransla uygulanmasının sağlanmasının istendiğini dile getirdi.

Kadına Karşı Şiddete Son Projesi kapsamında, emniyet ve sağlık personelinin eğitimlerinin başarıyla tamamlandığını hatırlatan Bakan Çubukçu, ''Adalet Bakanlığı ile de benzer bir projenin gerçekleştirilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyiz. Bu nedenle imzalayacağımız protokol önem arz etmektedir'' dedi.

Devlet Bakanı Çubukçu, protokol kapsamında, aile içi şiddetin yol açtığı suçlara ve şiddet mağduru kadınlara yönelik yargı faaliyetlerinde bulunan çeşitli yargı mensuplarının, kadına karşı şiddet, aile içi şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliği, şiddet mağdurlarına yaklaşım tarzı, Ailenin Korunmasına Dair Kanun ve uluslararası sözleşmeler konusunda farkındalık ve duyarlılıklarının arttırılması, iletişim becerilerinin geliştirilmesine yönelik eğitim faaliyetleri düzenleneceğini söyledi.

İlk olarak 164 aile mahkemesinde görev yapan hakim ve savcılara yönelik 25-30'ar kişilik gruplar halinde eğitim seminerleri düzenleneceğini belirten Çubukçu, 2010 yılında da en az 25 aile mahkemesi hakimi ve savcıların eğitici eğitimine alınacağını bildirdi. Çubukçu, 2 yıl süreyle uygulanacak protokolün teknik ve finansal desteğinin Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'ndan karşılanacağını kaydetti.

Konuşmaların ardından, Adalet Bakanı Şahin ile Devlet Bakanı Çubukçu, “Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Yargı Mensuplarının Rolü Protokolü”nü imzaladı.


http://www.basin.adalet.gov.tr/faali...dinsiddet.html