Evlat Edinme - yaş farkı

Dini nikahlı olarak yaşadığı kocası vefat eden eş, daha sonra başka bir şahısla evlenmiştir. Daha önce ölen eşinden iki çocuğu vardır. Çocukların velayeti de doğal olarak annededir. Aile nüfus tablosunda çocuklar görünmemektedir. Kadının yeni kocası eşinin çocuklarını evlatlık olarak almak istemektedir. Ancak koca ile çocukların arasında 18 yaşdan daha az bir yaş farkı vardır. Bilindiği gibi M.K 'ya göre en az 18 yaş farkının olması gerekir. Tarafların evli olmaları ve M.K 'nın bu hükmü karşısında bir özellik arz eder mi? saygılar

Alıntı: Yazan Av.burak12 Dini nikahlı olarak yaşadığı kocası vefat eden eş, daha sonra başka bir şahısla evlenmiştir. Daha önce ölen eşinden iki çocuğu vardır. Çocukların velayeti de doğal olarak annededir. Aile nüfus tablosunda çocuklar görünmemektedir. Kadının yeni kocası eşinin çocuklarını evlatlık olarak almak istemektedir. Ancak koca ile çocukların arasında 18 yaşdan daha az bir yaş farkı vardır. Bilindiği gibi M.K 'ya göre en az 18 yaş farkının olması gerekir. Tarafların evli olmaları ve M.K 'nın bu hükmü karşısında bir özellik arz eder mi? saygılar

evlat edinmede şartlardan biri olan 18 yaş farkı emredici kurallardandır.O nedenle üvey baba da olsa bu değişmez.Hem evlat edinse de yinede çocukların baba hanesine gerçek babalarının ismi yazılı olacağına göre, anneyle üvey babanın evlilik durumundaki nüfus kayıtları yine farklı olmayacaktır. Ancak amaç çocukları mirasçısı yapmaksa onun da miras hukuku anlamında yolu vardır.

Eğer simdi evlenmiş bulunduğu eşi çocukları tanırsa, müvekkilinizle önceden ilişkisi olduğunu ,çocukların bu ilişki sırasında doğduğunu, asıl babanın kendisi olduğunu beyan ederse nüfusa da işlenebilir diye düşünüyorum.Böylece 18 yaş engelini de aşmış olursunuz. Gerçek baba da öldüğüne ve itiraz edemeyeceğine göre denemeye değer

av. eylül 'ün cevabı daha mantıklı görünüyor.oz zy 35 in cevabı bence şu açıdan pek sağlıklı değil; hakim her ne kadar taleple bağlı olsa da sadece tarafların talebi doğrultusunda babalığa hükmetmeyecek, kamu düzeni sebebi ile kurul veya adli tıp raporu isteyebilecektir.

Tanıma MK 295.maddede düzenlenmiştir,madde hükmü incelendiğinde babanın tek başına nüfus müdürlüğüne yapacağı beyanla sonuç doğuracağı görülmektedir. Tanımadan sonra tanıyan kişi çocukların babası olarak nüfusa işlenecektir.Dolayısıyla mahkemeye başvurmak şart değil, sorunun idari yoldan çözümü mevcut. Meslektaşımızın sorusundan anladığım kadarıyla asıl mesele miras sorunu değil de annenin resmi nikahla evlenmiş olması karşısında çocuklarının nüfus kaydının anneninkiyle farklılık göstermesi bunun çocuklar üzerinde yaratabileceği sorun diye algıladım.

Evet sayın oz zy 35'in dediği gibi ortada miras meselesi mevcut değil. Nüfus aile kaydında sadece anne ve baba gözüküyor. Baba ise çocukların kayıtta müşterereken adlarına görünmesini istiyor. Durum esas itibari ile bundan ibaret.

Çocuğun nüfus kaydında ölen kişi baba olarak görünmüyor mu?

Görünüyorsa bu soybağı geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.(TMK 295/3)

Saygılarımla

Sayın ergin, tarafaların aile nüfus kaydında çocuklar görünmüyor. Çocukların kimliklerinde ölen kişi baba olarak görünüyor. Tanıma yapılabilmesi için tanıyan ile çocuk arasında soybağı olması zorunlu olduğundan tanıma yoluna başvururulamayacağı hususunda size katılıyorum. saygılar

Türkiye'de babası belli olmadan doğan bir çok çocuk da var, eğer ki çocuklar asıl babanın kütüğünde ise tabii ki tanıma yapamazsınız. Fakat babası belli olmadan doğan bir çok çocuğun baba hanesine isim olarak herhangi bir isim yazılması da çok ratlanan bir olay, eğer sizin müvekkilinizin çocukları da bu durumda ise -ki yazdıklarınızdan bu çıkıyor- resmi nikahlı eşi beyanla tanıma yapabilir. Dediğim gibi hukukçu olarak çözüm üretmek zorundayız,saygılar

Alıntı: Yazan Av.burak12 Sayın ergin, tarafaların aile nüfus kaydında çocuklar görünmüyor. Çocukların kimliklerinde ölen kişi baba olarak görünüyor. Tanıma yapılabilmesi için tanıyan ile çocuk arasında soybağı olması zorunlu olduğundan tanıma yoluna başvururulamayacağı hususunda size katılıyorum. saygılar

çocukların kimliklerinde ölen babanın ismi geçtiğine göre, üvey babanın tanıma yapması sözkonusu olmaz, evlat edinme yolu ise 18 yaş farkı engeline takılacak, nesebin düzeltilmesi davası DNA testi engeline takılır, o halde böyle bir durumda şöyle bir yola gidilebilir: Ölen baba tanıma yapmamışsa,çocukların gerçek babaları (ismi dışında)bilinemeyeceğinden üvey baba isim tashihi yoluyla ölen babanın ismini alır ve daha sonra idari yolla nüfusta tanımayı yapar.Bence hiç bir problem çıkmaması gerekir, yeter ki zaman olarak ayarlansın (peş peşe yapıp dikkat çekmemesi için).

Olayımızda çocukların gerçek babaları belli. uzun yıllardır kayıp, öldüğü yönünde kuvvetli bilgiler var. Ancak gaiplik kararı da alınmış değil. Ölen baba ile eş arasında sadece dini nikah varmış. Şu an müvekkille 2-3 yıl önce resmi nikahla evlenmişler. Saygılar...

Merhabalar arkadaşlar;
Bana gelen şu anki mesele şöyle;
Türk kökenli Alman vatandaşı bayan, Türkiye'de bir bey ile evlenmiş. Bu beyin ölen ilk eşinden 6 yaşında bir çocuğu var. Bayan evlendiği beyi şu an Almanya'ya getirmiş durumda ve evlat edinme yolu ile bu beyin ölen eşinden olan 6 yaşındaki çocuğu da evlat edinerek Almanya'ya getirmek ister( yazın 6 ay boyunca çocukla aynı evde yaşamış). Evlat edinmeye ilişkin hükümlere baktım ama durumun biraz özellik arzettiğini görüyorum. Birinci sorun şu; olayı eşlerin birlikte evlat edinmesi kapsamına alamıyorum,ocuğun babası zaten bayanın evlendiği şahıs. İkinci sorun bayanın Alman vatandaşı olması. Bu durum bir istisna gerektirir mi ( yabancının Türk vatandaşını evlat edinme prosedüründe bir farklılık var diyebilir miyiz)? Şu çözüm yoluna yorumlarınızı merak ediyorum:
Bayan konsolosluktan mavi kart ( eski pembe kart) alsa bu yabancılık unsurunu bertaraf edebilir miyiz? Çünkü mavi karta ilişkin düzenlemeye göre; bu karta sahip izinle Türk vatandaşlığından çıkan şahıs, birkaç istisna dışında Türkiye'de kanunlar önünde normal bir Türk vatandaşı muamelesi görür ve bu doğrultuda da bir Türk vatandaşı gibi girişimlerde bulunabilir.
Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
İyi çalışmalar.

Sayın Akgül, biz burada türk vatandaşlığından çıkıp ta Alman vatandaşlığına geçmiş kişilere çok evlatlık verdik bahsettiğiniz mavi kartla. Mavi kartla özel yetkili bir vekaletname verir (evlatlık alacağı kişinin kimlik bilgilerini ve evlat edinme davası için özel yetkiyi içeren), bununla davanızı evlatlığın olduğu yerde açarsınız. Mahkeme beraber yaşama şartını ve küçüğe bakıp bakmadığını savcılık araştırmasıyla sorar. Araştırma konusunda yardımcı olurlar, yani genelde olumlu rapor verirler mahkemeye(tabi elden takip etmek lazım!!). tanık beyanıyla da desteklenince karar müspet çıkar sanıorum. Taraflardan biri Alman olduğu halde mahkemeler hangi hukuk uygulanması gerekli diye hiç sormuyorlar bile. Bugüne kadar yaptığımız davalarda bu prosedür yetti ve hep olumlu karar aldık. Bu davada diğer eşin muvafakati de aranılıyor. Sizin olayınızda diğer eş zaten küçüğün babası olduğu için sorun çıkmayacaktır. Kolay gelsin...
İyi çalışmalar.[/quote]