Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Asgari ücret ve SGDP

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-04-2007, 13:04   #1
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Asgari ücret ve SGDP

Arkadaşlar bir emekli işçi 18 dairelik bir apartmanda kapıcılık yapmaya başlıyor.

Taraflar arasında yapılan sözleşmede kapıcılık tanımlaması geçmemekle birlikte tüm hizmetler sayılıyor.

Ücret asgari ücretin altında kararlaştırılıyor.

1- Apartmanın büyüklüğü nedeni ile kısmi çalışma varsayılamayacağı düşüncesindeyim. Bu durumda asgari ücretin altında çalıştırılması doğru mudur? Emekli olması sonucu etkiler mi?


Çalışma süresince SSK ya bildirim yok SGDP ödenmemiş.
SDGP hakkında hiç bilgim yok. (Kopya bile çekemeyecek kadar)

2- SGP.nin sorumlusu kimdir. Uygulamada Böyle bir çalışma ortaya çıktığında ne yapılıyor.

Şimdiden teşekkürler.
Old 27-04-2007, 13:39   #2
üye14072

 
Varsayılan

aziz meslektaşım,
birinci cevap evet,
ikinci cevap,
sgdp yi araştırmanız çok zamanınızı almaz, SSk knununda

saygılar sevgiler
emin öztürk
Old 27-04-2007, 13:44   #3
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

506/63
B) Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur. Ancak bunlardan 78 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden % 30 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir. Bu primin 1/4'ü sigortalı hissesi, 3/4'ü işveren hissesidir.(*) (**)

(Ek bent: 4447 - 25.8.1999)

Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken serbest avukat veya noter olarak çalışmalarını sürdürenlerin, sosyal yardım zammı dahil, almakta oldukları aylıklarından % 15 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.

**Uygulamada böyle bir çalışma ortaya çıktığında -bendenize Bağ-Kur'un yaptığı gibi- nazikçe bilgilendiriyorlar ve birikmiş borçların ödenmesini talep ediyorlar. SSK açısından primi ödeme yükümlüsünün işveren olduğu açık -tevkifat usulü ile-; tabii o da işçi hissesi kadar işçiye rücu etmeye kalkışacaktır. Bu durumda gecikme zammı vb.den işçi sorumlu olacak mıdır? Zannetmiyorum. Bayağı sıkıntı çıkacak gibi görünüyor.
Benzer bir hüküm de 1479 sayılı yasanın Ek.20.maddesinde düzenleniyor.)
Saygılarımla...
Old 27-04-2007, 15:31   #4
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Asgari ücret ve SGDP

Sayın öztürk;
Nazxik ve açıklayıcı yanıtınız için teşekkür ederim.

Sayın Demiroğlu;
Sorun şurada:
B bendinde maaşın kesilmemesi için işçinin haber vermesi koşulu aranıyor.

Okuduğum bir kararda da haber vermeden çalışma durumunda çalışılan süreye ilişkin olarak kurumun maaşı geri isteyebileceğinin belirtildiğini anımsıyorum.
Abendini de göz önüne aldığımızda sizin verdiğiniz< örneğin tersine çalışılan süreye ilişlkin olarak maaşın geri istenmesi söz konusu olabilir. Korkum burada.

Bu nedenle uygulamayı merak ediyorum. Sadece çalışılan süreye ilişkin olarak (geriye dönük) sgdp ödemek mümkün mü. uygulama ne yönde. (Sizinki Bağ-Kur muş) SSK uygulaması nasıl acaba.

Tekrar teşekkürler.
Saygılar
Old 27-04-2007, 16:32   #6
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

An. Av.Turhan Demiroğlu'nun mesajındaki bilgilere ilaveten
T.C.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
SOSYAL SİGORTALAR KURUMU BAŞKANLIĞI
SİGORTA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Tahsisler Daire Başkanlığı)

Sayı : B.13.1.SSK.0.07.00.00.IX.031/386412 A n k a r a
Konu : Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği. 13/05/2004


G E N E L G E
12-133.EK
ve
"http://www.ssk.gov.tr/wps/portal/!ut/p/_s.7_0_A/7_0_DF?cpid=193" adresinde de ayrıntılı bilgi bulunmaktadır.
Old 27-04-2007, 16:33   #7
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

YAŞLILIK AYLIĞI ALANLARIN YENİDEN ÇALIŞMALARI
MADDE 63 - (Değişik: 3279 - 29.4.1986) A) Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir.
......

......

Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenmiş süreler, bu Kanuna göre sigortalılık süresinden sayılmaz ve 24.5.1983 tarih ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz, 64'üncü madde hükmüne göre toptan ödeme yapılmaz. Ancak iş kazası veya meslek hastalığı halinde 12 nci madde hükümleri uygulanır.

Çok emin olmamakla birlikte, durumunuzda geriye dönük ödemenin kabul edilmeyeceğini düşünüyorum.

SSK’nin istirdat talebi konusundaki korkunuzda da haklısınız. Aşağıda örnek bir karar yolluyorum.

Saygılar.



T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/4167

K. 2003/5436

T. 1.7.2003

• YAŞLILIK AYLIĞININ İSTİRDADI ( Sigortalının Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödemeden Çalıştığı Günlere İlişkin )

• SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ ÖDEMEDEN ÇALIŞAN EMEKLİ ( Çalıştığı Günlere İlişkin Ödenmiş Yaşlılık Aylığının İstirdadı )

• EMEKLİ KİŞİNİN SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ YATIRMADAN ÇALIŞMASI ( Çalıştığı Günlere İlişkin Yaşlılık Aylığının İstirdadı )

• TEMERRÜDE DÜŞÜRME ZORUNLULUĞUNUN BULUNMAMASI ( Yaşlılık Aylığına Uygulanacak Faizin Başlangıcı )

• FAİZ BAŞLANGICI ( Yaşlılık Aylığının Geç Ödenmesi Nedeniyle )

• YAŞLILIK AYLIĞININ GEÇ ÖDENMESİ ( Faiz Başlangıç Tarihi )

• VEKALET ÜCRETİ MİKTARININ TESBİTİ ( Yaşlılık Aylığı İçin Açılan Davada )

506/m.63/A

ÖZET : Davacının sigortasız olarak çalıştığı tespit edilen süre 05.02.1999-09.02.1999 tarihleri arasındaki süre olup, davacı adına bu dönemde sosyal güvenlik destek primi ödenmediği gibi, tüm sigorta kollarından da sigorta primi ödenmemiştir. Başka bir anlatımla davacı anılan dönemde kaçak işçi olarak çalışmıştır. Bu durumda davacı hakkında 506 Sayılı Yasanın 63/A maddesi uygulanarak fiilen çalıştığı günler karşılığında ödenmiş olan yaşlılık aylığı miktarını Kurumun istirdada hakkının bulunduğunu kabul etmek, çalışılan günler dışındaki süre açısından ise böyle bir uygulamaya olanak bulunmadığına karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması,
Yasadan kaynaklanan yaşlılık aylıklarının ödenmesi konusunda Kurumu ayrıca temerrüde düşürmek zorunluluğu bulunmadığı halde, davacının hak ettiği aylıklara ödenmesi gereken tarih yerine dava tarihinden yasal faiz işletilmesi,
Ayrıca menfi tespite konu istemin kabulü halinde hükmedilecek nispi vekalet ücretinin belirlenmesinde bu miktarın da hesaba katılması gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
DAVA : Davacı, Kuruma 5.322.510.476 lira borçlu olmadığının tespiti ile 1.970.239.951 alacağın 200.000.000 lira işlemiş faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : 15.02.1997 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmış olan davacının, sigortalılık konusunda herhangi bir bildirim yapılmaksızın çalışırken geçirdiği iş kazası nedeniyle yapılan inceleme sonucunda, 05.02.1999 tarihinde çalışmaya başladığı ve kaza geçirdiği 09.02.1999 tarihine dek sigortasız olarak çalıştığının belirlenmesi üzerine, yaşlılık aylığı kesilerek 05.02.1999-22.12.2001 tarihleri arasındaki dönemde ödenen yaşlılık aylıklarının iadesi istenmiş, borcunun bir kısmı ise yeni başvurusuna dayalı olarak bağlanan yaşlılık aylığı alacaklarından mahsup edilmiştir.
Mahkemece, davacının iradesini 15.02.1997 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının kesilmemesi yolunda kullandığı kabul edilerek, davacının borçlu olmadığına mahsup edilen aylıkların ödenmesine ve dava öncesi Kurumu temerrüde düşürmediği için tahakkuk eden aylıklara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacının sigortasız olarak çalıştığı tespit edilen süre 05.02.1999-09.02.1999 tarihleri arasındaki süre olup, davacı adına bu dönemde sosyal güvenlik destek primi ödenmediği gibi, tüm sigorta kollarından da sigorta primi ödenmemiştir. Başka bir anlatımla davacı anılan dönemde kaçak işçi olarak çalışmıştır. Bu durumda davacı hakkında 506 Sayılı Yasanın 63/A maddesi uygulanarak fiilen çalıştığı günler karşılığında ödenmiş olan yaşlılık aylığı miktarını Kurumun istirdada hakkının bulunduğunu kabul etmek çalışılan günler dışındaki süre açısından ise böyle bir uygulamaya olanak bulunmadığına karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması,
Yasadan kaynaklanan yaşlılık aylıklarının ödenmesi konusunda Kurumu ayrıca temerrüde düşürmek zorunluluğu bulunmadığı halde, davacının hak ettiği aylıklara ödenmesi gereken tarih yerine dava tarihinden yasal faiz işletilmesi,
Ayrıca menfi tespite konu istemin kabulü halinde hükmedilecek nispi vekalet ücretinin belirlenmesinde bu miktarın da hesaba katılması gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadezine, 01.07.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/3887

K. 2002/4352

T. 16.5.2002

• YAŞLILIK AYLIĞI ( Kurum Tarafından Fazladan Ödenen Miktarın Yasal Faiziyle Tahsili Talebi )

• FUZULEN ÖDENEN YAŞLILIK AYLIĞININ İSTİRDATI ( Yaşlılık Aylığına Hak Kazandıktan Sonra Çalışmaya Başlayanların Bu Çalışma Olgusuna Dayalı ve Sınırlı Olarak Yaşlılık Aylıklarının Kesilmesi )

• İSTİRDAT ( Yaşlılık Aylığına Hak Kazandıktan Sonra Çalışmaya Başlayanların Bu Çalışma Olgusuna Dayalı ve Sınırlı Olarak Yaşlılık Aylıklarının Kesilmesi )

• SİGORTALININ İŞYERİNDE GEÇEN KAÇAK ÇALIŞMA DÖNEMİ ( Bu Dönem Belirlenerek Yaşlılık Aylığının O Dönem İçin Ödenen Miktarının İstirdatına Karar Verilmesi )

506/m.60,63,92

ÖZET : Yaşlılık aylığına hak kazandıktan sonra çalışmaya başlayanların bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak yaşlılık aylıklarının kesilmesi gerekir. Somut olayda müfettiş tahkikatı sonucu ortaya çıkarılmasına kadar Kurum, davalı sigortalının işyerindeki çalışmalarından haberdar değildir. Davalı adına sosyal güvenlik destek primi veya tüm sigorta kollarından sigorta primi ödenmeyen bir başka ifade ile davalının bildirimsiz ( kaçak )çalıştığı bu dönem için Kurumun ödemiş olduğu yaşlılık aylıklarını istirdada hakkı bulunmaktadır. Bu bağlamda, sigortalının işyerinde geçen fiili çalışma süresi araştırılmalı ve hiçbir kuşku ve tereddüte yer bırakmayacak açıklıkta tespiti ile sadece çalışılan süreyle sınırlı olarak ödenen yaşlılık aylıklarının belirtilecek esaslar dahilinde istirdadına karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, fuzulen ödenen 2.361.911.902 lira yaşlılık aylığının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Suna Memlük tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava sonucu itibariyle davacı Kurumca 1.11.1996 -22.6.2000 döneminde davalı sigortalıya fuzulen ödendiği iddia olunan yaşlılık aylıklarının istirdadı istemine ilişkindir.
Öncelikle davalı sigortalının işyerinden 30.9.1996 tarihinde ayrıldığının dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, 506 Sayılı Kanunun 60/H maddesinde öngörülen ve yaşlılık aylığı tahsisi koşullarından biri olan "çalıştığı işten ayrılma" koşulu gerçekleşmiş olup, davalı sigortalı 1.11.1996 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından bulunan 506 Sayılı Kanunun 63.maddesinin A bendinde "Bu kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir" hükmü yer almaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında, yaşlılık aylığına hak kazandıktan sonra çalışmaya başlayanların bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak yaşlılık aylıklarının kesilmesi gerekir. Somut olayda müfettiş tahkikatı sonucu ortaya çıkarılmasına kadar Kurum, davalı sigortalının işyerindeki çalışmalarından haberdar değildir.Davalı adına sosyal güvenlik destek primi veya tüm sigorta kollarından sigorta primi ödenmeyen bir başka ifade ile davalının bildirimsiz ( kaçak )çalıştığı bu dönem için Kurumun ödemiş olduğu yaşlılık aylıklarını istirdada hakkı bulunmaktadır.Bu bağlamda,sigortalının işyerinde geçen fiili çalışma süresi araştırılmalı ve hiçbir kuşku ve tereddüte yer bırakmayacak açıklıkta tespiti ile sadece çalışılan süreyle sınırlı olarak ödenen yaşlılık aylıklarının belirtilecek esaslar dahilinde istirdadına karar verilmelidir.
Davalı sigortalının Kurum müfettişine verdiği 5.8.1998 günlü ifadesinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalıştığını bildirmesi keza 1998 yılı Ağustos ayına ait Sosyal Güvenlik destek primi bordrosunun Kuruma verilmesi karşısında; 1998 yılının 8.ayından itibaren ( bu ay dahil )davacı Kurumun her halde sigortalıya ödenen yaşlılık aylıklarını istirdada hakkı bulunmamaktadır.Kaldıki sigortalının 11.8.1998 tarihinden itibaren fiili çalışması bulunmadığı Kurumun da kabulündedir.
Hal böyle olunca; Mahkemece,bildirimsiz olarak fiilen çalışılan süredeki yaşlılık aylıklarının fuzuli ödeme teşkil ettiği,bu dönem dışında sigortalıya yaşlılık aylığı ödenmesine devam edilmesi gereği gözetilerek sigortalıya sonradan bağlanan yaşlılık aylıklarından ( ki bu aylıklara ait gösterge ve aylık bağlama oranının 506 Sayılı Kanun 63/A maddesi kapsamında belirlenmesinde sadece bildirimsiz çalışılan ancak primi sonradan ödenen çalışma esas alınmak suretiyle )hakettiği aylık belirlenmek suretiyle mahsup yapılarak keza sigortalıya 8.1.1998 tarihinde meydana gelen iş kazası üzerine işkazalarıyla meslek hastalıkları sigortası kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması halinde 506 Sayılı Kanunun madde 92 hükmüde gözetilerek Kurumun davaya konu istemi hakkında hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mbb,taahhudu ihlal,asgari ücret.... Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 13 19-07-2011 21:12
Asgari Ücret Tarifesi M. 13 carnerion Meslektaşların Soruları 1 20-03-2007 18:30
Asgari Ücret Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 2 08-03-2007 18:00
Asgari Ücret Tarifesi şükran Meslektaşların Soruları 4 28-06-2005 16:11
Tbb Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 0 09-12-2003 20:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05583501 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.